Menü

16
Mar
13 Gündem

İran Sokakları:“İtiraz mı” Stratejinin Artçısı mı?

Yorum

İran’da halk sokaklara taştı. Düzenlenen protestolar işsizlik, yükselen enflasyon ve yolsuzluğa karşı yükselen bir ses olarak ülke çapında hükümet karşıtı gösterilere dönüştü....

İran’da halk sokaklara taştı. Düzenlenen protestolar işsizlik, yükselen enflasyon ve yolsuzluğa karşı yükselen bir ses olarak ülke çapında hükümet karşıtı gösterilere dönüştü. Olaylar dini manası yoğun olan Meşhed’de yüzlerce kişinin hayat pahalılığı, yoksulluk ve yolsuzluğu protesto etmesiyle başladı. Bir gün sonra, kasım ayındaki depremden en şiddetli etkilenen ülkenin batısındaki Kirmanşah’ta halk sokağa döküldü. Tahran, Tebriz, Sari, Reşt, Kum ve Hemedan kentlerinde eylemler yapıldı. İsfahan kentinde ise fabrika işçilerinin ücretlerine zam talebiyle eyleme geçtikleri görüldü. Gösteriler görüleceği üzere bir anda ülke çapına yayılarak geniş bir alanda gerçekleşiyor. Ekonomik sıkıntılar üzerinden rejimin iç ve dış politikasına bir karşı çıkış karakteri gösteren eylemler karşısında İran devlet yetkilileri bunların kanunsuz olduğu, izin alınarak yapılması gerektiği ve diğer vatandaşlara rahatsızlık verilmemesi gibi çağrılarda bulundular. Buna ilaveten ülkede müdahaleler ve göz altıların da yaşandığı görülüyor.

Bu gösterileri ilk olarak, ABD’nin yeni İran stratejisi bağlamındaBiz eski İran yıkıcılığına karşı müttefiklerimizle ve bölgesel ortaklılarımızla birer istihkâm olarak ilişkilerimizi canlandırarak, bölgedeki güç dengelerini onaracağız… İran rejimi, özellikle İran İslâm devrim muhafızlarını, yıkıcı eylemleri için mali desteği engelleyerek, Devrim muhafızlarının İran halkının zenginliğini tüketen faaliyetlerine karşı duracağız. İran Devrim muhafızlarının Irak, Suriye ve Yemen’deki faaliyetleri, Suudi büyükelçisi Adil Cübeyr’in 2011’de öldürülmesi gibi terörist faaliyetlerde bulunduğu bu nedenle ABD’nin ortaklarını bu örgüte karşı birlikte çalışmaya zorlayacağı ve böylece uluslararası barış ve güvenliğe katkı sağlanacak, bölgesel istikrar ve İran halkının faydasına davranılmış olacaktırşeklinde ortaya konulan yaklaşım/strateji bağlamında okumak/anlamlandırmak mümkündür. Bu olaylar bir artçı gelişme midir? Daha önceki bir yazımızda “Stratejinin en ilginç yanlarından biri, Devrim Muhafızlarının İran halkının iç zenginliklerini tükettiğinden ve bu stratejinin İran halkı için de olduğu söylenerek İran içindeki güdümlü muhalefete ve rejim karşıtı güçlere de bir mesaj veriliyor olmasıdır“ olarak değerlendirdiğimiz bu stratejinin bugün aktüel bir gerçekleşmesi ve yansımasını izliyor olmamız kuvvetle muhtemeldir. Zira gösterilerin işsizlik, enflasyon ve yolsuzluk gibi gerekçelerle söz konusu edilmesi, meşruiyet temelinin buradan kurulması ve ortaya çıkması bahsedilen stratejinin bir takti ayağı olarak görülme ihtimalini makul bir zemine oturtuyor. Zira Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, İranlıların 'rejimin yolsuzluklarından, ülkenin servetinin terörizme mali kaynak sağlama amaçlı kullanılmasından bıktıkları' belirtilmesi de tam söylenmek istenen şey ile üst üste geliyor.

ABD, İran ile Suriye ve Yemen’de yukarıda da işaret edildiği üzere yıkıcı bir güç ithamıyla karşı karşıya geliyor ve bunu vekâlet unsurları üzerinden yerine getiriyor. İran’ın Suriye ve Yemen’deki siyaseti bağlamında, ekonomik bakımdan, olayların uzayan süresi ve çok cepheli bir çatışma ortamına girilmiş olması nedeniyle maliyeti gittikçe yükselen bir hale geldiğini söylemek yanlış değildir. Bu durumun mahut ABD stratejisi bağlamında, İran halkının içerideki itirazlarının manasının diplomatik baskılar ve vekaletçilerle dışarıdan süren baskının, içeriden de halk tazyikiyle sağlanmaya çalışıldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu cümleden sosyal medyaya yansıyan “Suriye’yi bırakın, bizi düşünün“, “Hayatım Gazze için değil, Lübnan için değil, İran içindir“ gibi sloganlar da bahsedilen konuyu görmemiz açısından dikkat çekicidir. Bütün bunları Trump’ın “İran’da rejimin yolsuzluklarından ve ulusun parasını yurt dışında terörizme saçmasından bıkmış olan vatandaşların barışçıl protestolar düzenlediğine dair çok sayıda haber var. İran yönetimi, kendini ifade hakkı da dahil, halkının haklarına saygı göstermeli. Dünya izliyor“ tivitiyle birlikte okursak manzara daha da netleşecektir.

Bunun bölge çapındaki bağlamını görmek bakımından, BAE Dış İşleri bakanı Anwar Gargash’ın tivitindeki “Arap dünyası Tahran ve Ankara tarafından yönetilmeyecektir“ şeklindeki yaklaşım; İran yıkıcılığı olarak stratejide ifade edilen yaklaşıma ve Fahreddin Paşa vs gibi vesilelerle ötelenmeye çalışılan Türkiye’ye karşı ABD’nin bölgesel ortaklarından gelen bir karşı çıkış olarak görülürse resim biraz daha tamamlanmaya başlayacaktır. Sevakin Adası meselesine Mısır’ın itirazını da bu cümleden oluşan ruhun bir yansıması olarak okumak mümkün.
İran’ın nükleerden beklediği siyasi ve ekonomik şafağın Trumpla fecr-i kazibe dönmesi, ekonomik beklentilerin de boşa çıkmasıyla meselenin bir sıkıntıya dönüşmüş durumda olması da mevzunun diğer bir yönünü teşkil ediyor.

Bütün bu manzara gösteriyor ki 2018’de bölge ısınmaya devam edecek. Öte yandan İran’ın bölgede yürüttüğü siyasetin ekonomik maliyetinin İran halkını bir darboğaza ittiği gerçeği ABD stratejisinden bağımsız olarak görülmesi gereken bir meseldir. Buna ABD tarafından bir maliyet çıkarılarak stratejiye eklenmesi ise gelişmelerin bir sonucu olarak görülüyor. İran ciddi bir maişet sorunu söz konusu olduğu ve bunun devlet idarecileri tarafından göz ardı edilmemesi gerektiğine dair çağrılar da göz önüne alınırsa ekonomi üzerinden İran’ın sıkıntıya düştüğü ve bunu da ABD’nin kullanarak hedeflerine varma istediğini değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Öte yandan İran devletinin bahsedilen strateji bağlamında harekete geçen niyetleri göz önüne alıp maişet derdindeki insanları ötelemesi, mesuliyetini tehir etmek kolaycılığına düşmesi diğer hususu ihmali kadar hatalı olacaktır. Ruhani lider Ayetullah Ali Hameney’in, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirip yüksek enflasyon, artan fiyatlar gibi sorunlarının çözülmesini istemesi bu sağ duya işaret olarak görülebilir. İran’ın bölgedeki dış siyasetinin ülkesindeki bu maliyetteki tesirini ve halkın itirazlarındaki etkisini gözden geçirmesi de bu cümleden önemli olacaktır. Göstericilerin sembolü haline gelen bir sopanın ucuna başörtüsü bağlayan kız sembolü ise diğer bir işaret olarak okunabilir.

Her halükarda sıradan halk kitlelerin sokaklarda olmasının üç beş aktivistin hareketi gibi değerlendirilemeyeceğini tespit konunun içeriğini anlamak açısından önemli olacaktır.

İran sokaklarına taşan itirazın neye evirileceğini gelecek günler gösterecek ama gelişmeleri iç dinamikler kadar mahut strateji bağlamında izlemeye, çok yönlü bakmaya ve ön görüleri bu bağlamda kurarak proaktif yaklaşımlarla meseleyi düşünmeye devam etmek faydaya en yakını olarak görünüyor. Bu bakımdan yaşananların ABD stratejisinin artçısı mı yoksa halkın maişet çığlığı mı olduğunu doğru okumak doğruyu anlamak için önemlidir.

Son olarak dileriz ki İran Türklüğü tüm İran haklıyla beraber bu işten zarar görmesin.
Ne demişler: horozu çok olan köyün sabahı geç olurmuş…
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2799 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 653
TASAM Asya 98 1125
TASAM Avrupa 23 656
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 298
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1408 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 624
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 190
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1306 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 520
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2056 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2056

Ortadoğu’da savaşların sebebi çoğu zaman toprak gibi görünse de, gerçekte en büyük mücadelelerden biri su kaynakları üzerinde verilmektedir. İnsanlık tarihinin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Batı Şeria, sadece dini ve politik nedenlerle değil, hayati su kaynaklarıyla da stratejik bir bölge o...;

İkinci Trump yönetimi, savaş sonrası uluslararası düzenin kritik unsurlarını hızla ortadan kaldırırken, eylemlerinin bazı bariz olası sonuçlarını bu sefer teröristler veya haydut devletler tarafından değil, daha önce ABD'nin müttefiki olarak bilinen ülkeler tarafından gerçekleşecek yeni bir nükleer ...;

Çağımız ısrarla ve neredeyse çaresizce bir dünya düzeni arayışı içindedir. Tarihte tam anlamıyla küresel bir “dünya düzeni” hiç oluşmadı2. Günümüzde düzen olarak kabul edilen sistem, yaklaşık dört yüzyıl önce Batı Avrupa’da, Almanya’nın Westphalia bölgesinde öteki kıtaların çoğu katılmadan gerçekleş...;

Almanya, Ukrayna’nın tam ölçekli Rus işgali ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesiyle şekillenen Zeitenwende sonrası dünyadaki yerini değerlendirirken, Hint-Pasifik’e yakından dikkat etmeye devam etmelidir. Çin’in yükselişi ve artan etkisi, doğu ve güney Afrika’dan batı Pasifik’e kadar uza...;

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yayınlanan ve uluslararası silah ticaretindeki temel eğilimleri ve değişimleri ortaya koyan özet rapor önemli veriler içeriyor.;

Çin dışişleri bakanı Wang Yi’nin son basın toplantısı, Çin dış politikasında devam eden süreklilikler ve kopuşları anlamlandırmak için önemli bir fırsat sunuyor. Çin’de gerçekleştirilen iki oturum kapsamında yapılan basın toplantısına Wang’ın "Eğer ABD Çin'i çevrelemeye devam ederse, biz de kararlıl...;

“Ne kadar çok şey değişirse, o kadar aynı kalır“ der popüler bir söz. Almanya’nın Rusya’nın kapsamlı işgalinin ardından Ukrayna’ya yönelik politikası da buna iyi bir örnektir. Berlin, Kyiv’in kaybetmemesini sağlarken Moskova’nın da kazanmamasını garanti altına almaya çalışarak hassas bir denge yürüt...;

Avrupa büyük zorluklarla karşı karşıya. Ukrayna’daki savaş üçüncü yılına girerken, Donald Trump’ın geri dönüşü ABD’nin güvenlik taahhütlerine dair şüpheleri artırıyor ve AB, sanayi modelini yeniden icat etmezse ekonomik durgunluk riskiyle karşı karşıya. Eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, Avrupa Kom...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...