Yapay Zeka (YZ), diğerlerinin yanı sıra piyasaları, toplumları ve siyasi sistemleri yöneten kuralları yeniden şekillendiriyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde bu durum, YZ'nin gelişimine rehberlik edecek, insanlık üzerinde olumlu bir etki yaratacak, faydaların adil bir şekilde dağıtılmasını sağlayacak ve ilgili risk ve zorlukları azaltacak sağlam standartlara yönelik talebin artmasına neden olmuştur.
Hint-Pasifik bölgesinde savaşın patlak vermesi gerçek bir olasılık. Artan rekabet, küresel ve bölgesel güçler arasındaki güven eksikliğinin büyümesi ve potansiyel yanılgılar riski artırmaktadır. Çatışmaların tırmanma riskleri ve bunların nasıl yönetilebileceği konusunda daha etkili bir Avustralya odaklı tartışma gerekmektedir.
Bölgesel entegrasyon, 2000'lerin ortalarından itibaren çeşitli boyutlar ve altbölgeler arasında sürekli olarak artış göstermiştir. Asya-Pasifik Bölgesel İşbirliği ve Entegrasyon Endeksi (ARCII) temel alındığında, bölge, bölgesel değer zincirleri, insanlar ve sosyal entegrasyon konularında Avrupa Birliği (AB) ile kıyaslanabilir bir entegrasyon süreci sergilemektedir.
Artan jeopolitik gerilimler ve yükselen ekonomik belirsizlik ortamında, her ne kadar hükümetler artık küresel işbirliğinin mutlak faydalarına odaklanmıyor olsa da birbirlerine göre daha az “kazandıkları“ endişesine kapılmaktan geri kalmıyorlar. Göreceli kazançları önceliklendirmek, kaybeden-kaybeden dinamiklerini tetikleyebilir ve işbirliğini tehlikeye atarak, açıkça belirgin olan dezavantajlarına rağmen hala herkesin yararına olan bir işbirliği düzenini zayıflatabilir.
Son yıllarda neredeyse herkes tarafından kabul edilen ve sıklıkla dile getirilen husus, küresel çapta yaşanmakta olan değişim ve dönüşümler olarak göze çarpmaktadır. Bunun başlıca sebeplerinden birisi teknoloji alanında ortaya çıkan baş döndürücü hızdaki gelişmelerin küreselleşme olarak insan hayatına yansımasıdır.
Kuzey Kutbu bir dönüm noktasındadır ve politika yapıcılar Kuzey Kutup bölgesinin geleceğinin istikrar ve refah içinde olmasını sağlamak için harekete geçmeli aynı zamanda Kuzey Kutup Dairesi'nin güneyine kadar uzanan siyasi, ekonomik ve çevresel alanlardaki küresel dinamiklerde meydana gelen büyük değişikliklerle mücadele etmelidir.
ABD-Avustralya ittifakını derinleştirmeye yönelik yeni girişimler 2020 Savunma Stratejik Güncellemesinin (DSU) ardından geldi. DSU, ADF'yi Avustralya'nın ulusal çıkarlarının söz konusu olduğu durumlarda ABD'yi desteklemeye daha hazırlıklı olmakla görevlendirmektedir.
Bu makalem iyi niyetlerle hazırlandığına inandığım, fakat arşiv gerçekliğinden uzak kalmış, bu nedenle yanlışlar içindeki “Atatürk ve Bandırma Vapuru“ metni esas olmak üzere, bu konudaki tüm benzer anlatımları düzeltmek ve imkan yaratmak amacıyla çalışılmıştır.
TASAM Afrika Enstitüsü öncülüğünde oluşturulması planlanan “Afrika 2063 Ağı“ uzmanlık, etkileşim ve işbirliği inisiyatifi kapsamında “Stratejik Araştırma, Ağ ve Kapasite Geliştirme“ ana teması altında 06 ve 20 Ekim 2022 tarihlerinde Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantıları başlıklı iki ayrı etkinlik düzenlenmiş, ilgili Sonuç Raporu yayımlanmıştır.
Avrupa Birliği’nin Küresel Geçit (KG) projesinin; Çin’in uzun vadeli “siyasi” hedefleri olduğu anlaşılan yatırım stratejisinin konjonktürel değişikliklerle birlikte giderek zemin kazanmasına karşı ve esas itibarıyla Batı Avrupa ve ABD’den oluşan G7 grubunun küresel vizyonuna temellenen “united” (birleşik) bir cephe izlenimi verecek şekilde “markalaşma reaksiyonu” olduğu anlaşılmaktadır.
Asya Kalkınma Bankası’nın önceki raporlarına olduğu gibi bu rapora da “çok boyutlu küreselleşme motivasyonu” damgasını vurmaktadır. . Ticaret, değer zincirleri, dış yatırım, entegrasyon, insan ve mal devinimi, demografik dönüşüm, üretim ve teknoloji gibi hemen her konu, bu raporlarda, bir bakıma “mutlak küreselleşme motivasyonlu zorunlu bölgeselleşme” perspektifine uygun olarak inceleme konusu yapılmaktadır.
Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır. İki kadim kültürün temsilcilerinin 20. asrın son çeyreğinden itibaren küresel arenada yükselişe geçmesiyle birlikte milliyetçilik rüzgârının bu ülkelerin yelkenlerini doldurduğu dikkat çekmiştir.
Asya-Pasifik'te bölgesel ekonomik entegrasyon; küresel talebi zayıflatan ticari gerilim ve siyasi belirsizliklerin devam ettiği bu süreçte güçlü büyüme momentumunu sürdürmenin kritik unsurlarından biridir. 2017'de %7,3 olan ticari büyüme hacmi, 2018'de %4'e gerilemiş olsa da Asya'nın bölgesel ticaret ağları sağlamlığını korumakta ve dış tehditlere karşı tampon görevini sürdürmektedir.
Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir. Gündem 2063'ün 2014-2023 arasını kapsayan İlk On Yıllık Uygulama Planı, Afrika'nın ulusal, bölgesel ve kıtasal düzeyde ulaşmayı hedeflediği amaçlar ve öncelik alanlarının taslağını belirler.
İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek durumunda kalmıştır. I. İNGİLİZ MİRASI SORUNLAR A. Keşmir Sorunu
Soğuk savaşın ardından,“yeni dünya düzeni” olarak adlandırılan dönem,hegomonik bir güç olarak beliren ABD’nin “büyük vaadi” ile başladı: “Demokrasiyi dünyada yaygınlaştırmak”.Bu “büyük” vaad, yoksulluk, adaletsizlik ve şiddet dolu bir dünyayı kurmak biçiminde gerçekleşti ve iki “siyasi/askeri” araca dayandı:İnsani müdahale ve yönetişim.
Uzun yıllar boyunca Liberya meselesi, dünya gündemini meşgul eden bir konu olmuştur. Yaşanan İç Savaş boyunca sıklıkla çatışmalar ve ölümlerle anılan ülkenin günümüzde yeniden dirilme mücadelesi vermesi, diğer aktörler tarafından dikkatle izlenmektedir.
Dürzi kelimesi, Şeyh Muhammed bin İsmail Neştekin Derezî’ye istinaden ortaya atılmış bir kelimedir. Dürzilik, Davetü’t-Tevhid, Benû Marûf, Âl-i Marûf, el
Yemen, Coğrafi konumu itibarıyla kızıl denizin Hint Okyanusu’na açıldığı kapıdır. Afrika boynuzu ile birlikte Bab’ül Mendeb boğazının doğu kıyısında yer almaktadır.
Somali Cumhuriyeti; Afrika’nın doğusunda yer almakta olup Afrika Boynuzu olarak adlandırılan ve dünya gündemine açlığın, kıtlığın ve bulaşıcı hastalıkların yol açtığı felaketler nedeniyle sık sık gelen bir bölgede konumlanmış durumdadır.
Orta Doğu coğrafyası, 2010 yılının aralık ayından bu yana Tunus ile başlayan, günümüzde de tüm şiddetiyle Suriye’de devam eden devrim süreçlerinin etkisiyle hızlı bir değişim ve dönüşüm iklimine girmiştir.
Gana Cumhuriyeti, doğusunda Togo Cumhuriyeti, batısında Fildişi Sahilleri, kuzeyinde Burkina Faso ve güneyinde Atlas Okyanusu ile Afrika’nın batısında yer alır.
56.785 km²’lik yüzölçümüne sahip olan Togo Cumhuriyeti, Batı Afrika’nın orta – güney kıyısında yer alır. Togo Cumhuriyeti’nin doğusunda Benin Cumhuriyeti,
Afrika’nın batısında bulunan Benin Cumhuriyeti, kuzey batıda Burkina Faso Cumhuriyeti, kuzey doğuda Nijer, doğuda Nijerya, batıda ise Togo ile komşudur.