Menü

14
Mar
17 Gündem

3. Türkiye – Afrika Ortaklık Zirvesi’nin Ardından

Yorum

16 Devlet ve Hükûmet Başkanı ile 26'sı Dışişleri Bakanı olmak üzere 102 Afrikalı Bakan’ın katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirilen 3. Türkiye – Afrika Ortaklık Zirvesi, 2014 Zirvesi’nin ardından ilişkilerin gözden geçirilmesine fırsat sağlamış ve çok sayıda ikili görüşmeye imkân tanımıştır....

16 Devlet ve Hükûmet Başkanı ile 26'sı Dışişleri Bakanı olmak üzere 102 Afrikalı Bakan’ın katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirilen 3. TürkiyeAfrika Ortaklık Zirvesi, 2014 Zirvesi’nin ardından ilişkilerin gözden geçirilmesine fırsat sağlamış ve çok sayıda ikili görüşmeye imkân tanımıştır.

Zirve’de kabul edilen 2022 – 2026 Ortak Eylem Planı’nda beş stratejik işbirliği alanı belirlenmiştir.
Barış, Güvenlik ve Yönetişim
Ticaret, Yatırım ve Sanayi
Eğitim, Bilgi ve İletişim Teknolojileri becerileri, Gençlik ve Kadın Gelişimi
Altyapı Geliştirme ve Tarım
Dayanıklı Sağlık Sistemlerinin Teşvik Edilmesi.

Dördüncü Ortaklık Zirvesi’nin ise 2026 yılında Afrika’da gerçekleştirilmesi konusunda mutabakata varılmıştır.

Zirve’nin dikkat çeken gelişmelerden biri, ticari işbirliğinin güçlendirilmesini amaçlayan ve Ticaret Bakanlığı ile Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı Genel Sekreterliği arasında imzalanan mutabakat zaptı olmuştur.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zirve'nin açılış oturumundaki konuşmasında, “Afrika Yılı“ olarak edilen 2005’den bugüne ilişkilerin sürekli ivme kazandığını ifade ederken, ticaret hacmindeki gelişime, büyükelçiliklerin sayısındaki artışa, TİKA, Türk Hava Yolları, Kızılay, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ve Anadolu Ajansı gibi kurumların ilişkilere sağladıkları katkılara dikkat çekmiştir.

2020 yılında 25,3 milyar dolar olan Türkiye ile Afrika arasındaki ticaret hacminin, 2021 yılının ilk 11 ayında 30 milyar dolara ulaştığını ifade eden Erdoğan, söz konusu rakamın ilk etapta 50 milyar dolara, ardından 75 milyar dolara ulaşması konusundaki inancını belirtmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bahsi geçen hedeflere ilişkin bu kez bir tarih zikretmemesi, dikkat çekicidir. Zira Türkiye’nin Afrika ile 50 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi, daha önce çeşitli tarihler verilerek zikredilen bir hedef olmuştur.

Dönemin Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, 2008 yılının Mayıs ayında düzenlenen 3. Afrika Dış Ticaret Köprüsü’nün açılış konuşmasında, 2012 yılı için Afrika ile ticaret hacminde 50 milyar doların hedeflendiğini açıklamıştır. Ne var ki, 2012 yılındaki ticaret hacmi, 23 milyar dolar olmuştur. Başbakanlığı döneminde Erdoğan, 2015 yılı için Afrika ile ticaret hacmindeki hedefi 50 milyar dolar olarak açıklarken, söz konusu rakam, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından da 2018 yılı hedefi olarak zikredilmiş, ancak ne var ki gerek 2015, gerekse 2018 yılında Türkiye ile kıta arasındaki ticaret hacmi 25 milyar doların altında kalmıştır.

Afrika ile 50 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi, bazı adımların atılması durumunda ulaşılabilecek bir hedeftir. Bugüne dek kısıtlı sayıda Afrika ülkesiyle imzalanmış olan ticari anlaşmaların kıta geneline yayılması ve ticari ortaklıkların çeşitlendirilmesi, bu adımların başında gelmektedir. Öte yandan, sayısı hızla artan Büyükelçiliklerin tam teşekküllü hale getirilmeleri ve ticaret müşavirliklerinin sayısının artırılması da Afrika ülkelerinin daha iyi analiz edilmelerine imkân tanıyacağı gibi ticaret hacmini de olumlu yönde destekleyecektir.

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ mensubu şahıs ve kurumların hâlen bazı Afrika ülkelerinde çalışmalarını sürdürdüklerine dikkat çekmiş, söz konusu terör örgütünün faaliyetlerini yasaklayan, örgütle iltisaklı eğitim kurumlarını Maarif Vakfı'na devreden ya da kapatan ülkelere teşekkür ederken, benzer tutumun “diğer ülkeler tarafından da benimsenmesi haklı beklentimizdir" şeklinde bir ifade kullanarak, FETÖ’nün hâlihazırda faaliyet göstermekte olduğu Afrika ülkelerine doğrudan mesaj vermiştir.

Zirve’de Türkiye ile Afrika arasında sağlık alanında ortak deklarasyon kabul edilirken, Zirve’nin Sağlık Oturumuna başkanlık eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, pandemi sürecinde Afrika'daki 45 ülkeye destek verildiğini, bu kapsamda 1 milyon doz aşı hibesinin gerçekleştirildiğini, Covax aracılığıyla çoğu Afrika'ya gönderilmek üzere, 10 milyon doz aşının hibe edilmesi sürecinin de devam ettiğini ifade etmiştir.

Zirve kapsamında Dışişleri Bakanları Toplantısı da icra edilirken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, çok sayıda mevkidaşıyla ikili görüşme gerçekleştirmiş, Mısır’ın Ortaklık Zirvesi’ne Dışişleri Bakan Yardımcısı düzeyinde katılım sağladığı görülmüştür.

Diğer taraftan, 2008 İstanbul Zirvesi’nde, bir internet sayfası aracılığıyla zirveye ilişkin tüm bilgi ve belgeler kamuoyu ile paylaşılırken, 2021 İstanbul Zirvesi, bilgiye erişim anlamında daha sınırlı olmuş, bilhassa toplantının ev sahiplerinden Dışişleri Bakanlığı’nın Zirve’de adeta gözlemci gibi kaldığı dikkat çekmiştir.

 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2799 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 653
TASAM Asya 98 1125
TASAM Avrupa 23 656
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 298
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1408 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 624
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 190
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1306 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 520
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2056 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2056

İkinci Trump yönetimi, savaş sonrası uluslararası düzenin kritik unsurlarını hızla ortadan kaldırırken, eylemlerinin bazı bariz olası sonuçlarını bu sefer teröristler veya haydut devletler tarafından değil, daha önce ABD'nin müttefiki olarak bilinen ülkeler tarafından gerçekleşecek yeni bir nükleer ...;

Çağımız ısrarla ve neredeyse çaresizce bir dünya düzeni arayışı içindedir. Tarihte tam anlamıyla küresel bir “dünya düzeni” hiç oluşmadı2. Günümüzde düzen olarak kabul edilen sistem, yaklaşık dört yüzyıl önce Batı Avrupa’da, Almanya’nın Westphalia bölgesinde öteki kıtaların çoğu katılmadan gerçekleş...;

Almanya, Ukrayna’nın tam ölçekli Rus işgali ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesiyle şekillenen Zeitenwende sonrası dünyadaki yerini değerlendirirken, Hint-Pasifik’e yakından dikkat etmeye devam etmelidir. Çin’in yükselişi ve artan etkisi, doğu ve güney Afrika’dan batı Pasifik’e kadar uza...;

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yayınlanan ve uluslararası silah ticaretindeki temel eğilimleri ve değişimleri ortaya koyan özet rapor önemli veriler içeriyor.;

Almanya, İkinci Dünya Savaşı sonrası rolünü şekillendiren Amerikan dış politika anlayışının zayıflamasıyla birlikte büyük bir zorlukla karşı karşıya. Çok az ülke, büyük ölçüde ABD’nin fikirleri ve maddi gücüyle şekillenen uluslararası düzene Almanya kadar iyi uyum sağladı.;

“Ne kadar çok şey değişirse, o kadar aynı kalır“ der popüler bir söz. Almanya’nın Rusya’nın kapsamlı işgalinin ardından Ukrayna’ya yönelik politikası da buna iyi bir örnektir. Berlin, Kyiv’in kaybetmemesini sağlarken Moskova’nın da kazanmamasını garanti altına almaya çalışarak hassas bir denge yürüt...;

Avrupa büyük zorluklarla karşı karşıya. Ukrayna’daki savaş üçüncü yılına girerken, Donald Trump’ın geri dönüşü ABD’nin güvenlik taahhütlerine dair şüpheleri artırıyor ve AB, sanayi modelini yeniden icat etmezse ekonomik durgunluk riskiyle karşı karşıya. Eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, Avrupa Kom...;

Uluslararası alanda, soğuk savaşın bitimiyle birlikte özel askeri şirketlerin görünürlüğü daha çok artmıştır. Uluslararası hukuktaki boşluklardan yararlanmanın en somut örneklerinden biri olan özel askeri şirket yapılarının, tarihsel süreç ve günümüz yansımaları ile devletlerin gayrı resmi araçları ...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...

Meritokrasi Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar...

Soğuk savaşın ardından, “yeni dünya düzeni“ olarak adlandırılan dönem, hegomonik bir güç olarak beliren ABD’nin “büyük vaadi“ ile başladı: “Demokrasiyi dünyada yaygınlaştırmak“. Bu “büyük“ vaad, yoksulluk, adaletsizlik ve şiddet dolu bir dünyayı kurmak biçiminde gerçekleşti ve iki “siyasi/askeri“ ar...