Giriş
2007’de başlayan küresel ekonomik kriz, tüm dünyada askeri harcamaların önemli ölçüde kısıtlamasına neden olmuştur. Ayrıca başta
ABD olmak üzere siyasi ve askeri hegemonyan güçler yeni masraf ve yük getirecek askeri operasyonlardan kaçınmaktadırlar. İran’la P5+1 arasında varılan
nükleer anlaşmanın
ABD ve
Avrupa açısından çok önemli
stratejik gerekçeleri vardır. Birincisi bölgedeki baskıcı monarşiler güvenilmez ortaklar haline gelmiştir. İkincisi radikal Sünni İslami kuvvetlerin giderek güçlenmesidir.
[1] Bu korku sadece
ABD ve
Avrupa tarafından değil, Rusya ve Çin tarafından da paylaşılmakta ve
nükleer anlaşmanın jeopolitik arka planını açıklamaktadır. Çünkü İran’ın bölgede hem mezhepsel hem de siyasi bir denge unsuru olabileceği düşünülmektedir.
Güncel gelişme
nükleer anlaşmayı bir kenara bırakırsak, genel anlamda bölgemiz ve dünyamızın zorunlu, ancak mutlaka geçici bir durgunluk/sakinlik dönemine girdiği söylenebilir.
ABD,
Avrupa, Çin, Rusya gibi küresel güç merkezleri güç toplama,
strateji geliştirme ve istihbarat toplama faaliyetlerini sürdürmektedirler. Küresel güçlerin çıkarları hayati derecede etkilenmedikçe bu süreç devam edebilir. Tersine bir durumda en kısa zamanda
çatışma çıkması kaçınılmazdır. O nedenle dikkat edilirse
ABD, Rusya ve Çin ekonomik krizi daha da derinleştirecek siyasi ve askeri girişimlerden kaçınmakta ve genel olarak ortak diplomatik yöntemlere öncelik vermektedirler. Bunlara ilaveten bir kısım AB ülkeleri ve
ABD,
dış politikalarını etkileyen önemli iç politika sorunları ile de karşı karşıyadırlar. Ancak bütün bu sayılan değerlendirmeler
Türkiye için geçerli değildir.
Türkiye, bölgesel ve küresel statik durumun avantajlarını hem kullanamamış
[2] hem de yaşayamamıştır. Çünkü çevresinde ve sınırlarında giderek seviyesi yükselen belirsizlikler ve risklerle karşı karşıyadır. Bunların başında güven bunalımı gelmektedir.
Güven Bunalımı
Türkiye, bölge devletleri, AB ülkeleri ve
stratejik ortağı
ABD ile güven bunalımı içine girmiştir. Bu durumun,
Türkiye’nin
dış politika,
savunma ve
güvenlik konularında sürekli ikilemler yaşamasına neden olduğu söylenebilir. Eğer dünyamız ekonomik kriz nedeniyle siyasi bir durgunluk içinde olmasaydı, ortaya çıkan bu güven bunalımı mutlaka bir sıcak çatışmaya dönüşebilirdi. Şimdilik şanslı sayılabiliriz. Çünkü sadece
Suriye’de bir
iç savaş yaşanıyor.
[1] Stratfor, Next Steps for the U.S.-Iran Deal, 25 November 2013
[2] Örneğin KKTC’nin tanınması sağlanamamıştır