Koridor Jeopolitiği 2025

Makale

Dünya geçtiğimiz yıllarda küresel jeopolitiğin değiştiği ve belirsizliğin hızlıca yayıldığı bir döneme şahit oldu. Yaşanan jeopolitik gerilimler, ekonomik krizler ve bununla beraber ortaya çıkan bir dizi yeni girişim derinleşen çatışmalar nedeniyle giderek daha kaotik bir küresel görünüme neden oluyor. Bu noktada, akıllara ''2025 yılında ticaret rotalarında bir canlanma görülebilir mi? Alternatif rotalar işlerlik kazanabilir mi?'' gibi sorular geliyor....

Dünya geçtiğimiz yıllarda küresel jeopolitiğin değiştiği ve belirsizliğin hızlıca yayıldığı bir döneme şahit oldu. Yaşanan jeopolitik gerilimler, ekonomik krizler ve bununla beraber ortaya çıkan bir dizi yeni girişim derinleşen çatışmalar nedeniyle giderek daha kaotik bir küresel görünüme neden oluyor. Bu noktada, akıllara ''2025 yılında ticaret rotalarında bir canlanma görülebilir mi? Alternatif rotalar işlerlik kazanabilir mi?'' gibi sorular geliyor.

Geleneksel rotaların jeopolitik krizi ve yeni arayışlar

2023 ve 2024 yılları küresel ticaret yollarının yeniden şekillendiği bir dönem oldu. Rusya-Ukrayna savaşının etkileri, Kızıldenizdeki güvensizlik ortamı ve Asya-Pasifikteki gerilim geleneksel deniz ticaret yollarında yoğun bir türbülansa dönüştü. Bu durum, küresel istikrarsızlığı genişletti.

Süveyş Kanalı rotasında yapılan saldırılar ve Orta Doğudaki gerilimler bahse konu rotada ciddi bir güvensizlik ortaya çıkardı. Öte yandan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin arasındaki rekabet küresel tedarik zincirlerini etkilemeye devam ediyor. Hindistan, Vietnam ve Endonezya alternatif üretim merkezleri olarak öne çıkarken; Çin ise Kuşak ve Yol Girişimi ile genişlemeye devam ediyor.

Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında son olarak Peruda inşa edilen Chancay Limanı Çin'in küresel lojistik ağında stratejik bir düğüm noktası olarak öne çıkıyor. Chancay Limanı tamamlandığı zaman, Çin ve Güney Amerika arasındaki konteyner ulaşım süresini 35 günden 23 güne indirerek maliyetleri yüzde 20 azaltacak. Liman, Güney AmerikaAsya pazarına daha hızlı ve düşük maliyetle bağlayarak ekonomik işbirliğini güçlendirecek gibi görünüyor. Ancak Kuşak ve Yol Girişimi Asya ve Afrikada yeni altyapı inşaatlarıyla öne çıksa da son dönemde çeşitli faktörlerin etkisiyle profilini düşürdü ve temposunu yavaşlattı.

2024'ün sürpriz rotaları ve gerçekleşme ihtimalleri

Ukraynada savaş ve Filistinde yaşanan soykırım sonrasında artan istikrarsızlık ticaret rotalarında alternatifleri de gündeme getirdi. Buna ek olarak, Suriyede yaşanan son gelişmeler de bölgedeki dinamikleri yeniden şekillendirecek gibi görünüyor.

2023'te ABD ve Hindistan tarafından gündeme getirilen Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) yaşanan gelişmelerden sonra etkisini kaybederken Türkiyenin üzerinde titizlikle durduğu Orta Koridor ise daha fazla gündeme gelmeye başladı.

Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve Hazar Denizi üzerinden geçen bu rota Avrupa ile Asya arasındaki alternatif bir hattı temsil ediyor. Bu koridorda altyapı eksiklikleri ve lojistik maliyetler halen tam anlamıyla optimize edilemedi. Ancak derinleşen jeopolitik çatışmalar Orta Koridoru daha fazla öne çıkarıyor.

Öte yandan, yeni dönemde Kızıldenizde güvenlik sorunlarının azalması Süveyş Kanalı’nın tekrar ticaretin merkezi konumuna dönmesini sağlayabilir. Ancak bu kısa vadede mümkün görünmüyor. Yemendeki çatışmaların devam etmesi halinde bu rota üzerindeki riskler sürecektir.

Hindistan’ın IMEC gibi projelerle Orta Doğu ülkeleriyle işbirliğini artırması, enerji ve lojistik açısından yeni fırsatlar yaratabilir görünüyor. Burada da özellikle İsrailde yaşanan savaş ve Orta Doğuda devam eden kesif istikrarsızlık projenin hayata geçmesine izin vermeyecektir.

Kuzey Kutbundaki erimenin devam etmesiyle ortaya çıkan bir diğer alternatif rota ise özellikle enerji ve maden kaynaklarının taşınmasında yeni fırsatlar sunabilir. Ancak çevresel endişeler ve bölgedeki hattın sorunsuz işleyebilmesi için gerekli altyapı henüz sağlanamadı. Çinin de arktik rotasına yoğun bir ilgisi var. Ancak diğer alternatifler gibi bu rota da henüz anlamlı bir alternatif olabilmiş değil.

Son olarak, mevcut krizlerin devam etmesi Rusya ve İran gibi ülkelerin Batı yaptırımları nedeniyle alternatif ticaret yollarına odaklanmasına neden oluyor. Rusya, İran ve Hindistan'ı birbirine bağlayan Uluslararası Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru bu tür alternatif rotalara örnek gösterilebilir. Bu koridorun da işlerlik kazanabilmesi için aşılması gereken birçok sorun var. Rusya ve İran’ın var olan çatışmalar nedeniyle yıpranması en büyük engellerden birisi olarak öne çıkıyor.

Mevcut çatışmaların çözümü, özellikle Orta Doğu veya Doğu Avrupa gibi çatışma bölgelerinde kilit ticaret yollarının yeniden işlerlik kazanmasına veya istikrara kavuşmasına neden olabilir. Bu istikrarı özellikle petrol, gaz ve tahıl gibi emtialar için söylemek mümkün.

Orta Koridor: Yeni dönemin stratejik öncüsü

Bütün bu rotalar arasında potansiyeli en yüksek rotanın Orta Koridor olduğu görülüyor. Çin'i Orta Asya, Kafkaslar ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlayan bu güzergah, Ukrayna ve İsraildeki savaşlar sırasında stratejik bir önem kazandı. Ocak-Ağustos 2023 döneminde, Orta Koridor boyunca Çin'den Avrupa'ya taşınan yük hacmi 2022'nin aynı dönemine kıyasla yüzde 84 artarak 1,6 milyon tonu aştı.

Orta Koridor üzerinden taşıma hacmi 2024'ün ilk 10 ayında yüzde 68 artarak 3,8 milyon tona ulaşırken, konteyner trafiği 2,7 kat arttı. Bu noktada, Çin'den yapılan sevkiyatların da 25 kat arttığını not etmek gerekiyor. Orta Koridor, yıllık 20 milyon tona çıkma potansiyeliyle küresel ticaret rotalarının değiştiği bir ortamda giderek daha fazla önem kazanıyor.

Sonuç olarak, küresel jeopolitik paradigmatik bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Deniz yolu hala büyük taşıma kapasitesi sunsa da yüksek süre ve maliyetler ülkeleri alternatif güzergahlar aramaya itiyor. Ancak mevcut konjonktürde bu projelerin jeopolitik konumları ve ölçekleri nedeniyle küresel hegemonya rekabetinin bir parçası haline geldiğini görüyoruz. Bu durum önümüzdeki yıllarda koridor savaşlarının yoğunlaşmasına ve akışkan jeopolitik içerisinde yeniden şekillenmesine neden olacaktır. (AA)

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2812 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 654
TASAM Asya 100 1132
TASAM Avrupa 23 659
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 300
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1413 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 628
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1307 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 521
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2065 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2065

Her şey, Avrupa gücünün ve Batı ilerlemesinin sembolü olan üç veya dört generalle başladı ve bugün kimse tam sayılarını bilmiyor. Batıdan gelen bu generaller hala İsrail’in Batı planları çerçevesinde askeri senaryolara sokuyorlar. Mossad’ın başındaki David Mircea’da Avrupa’daki dış operasyonlard...;

Çin Ningxia Üniversitesi Çin-Arap Araştırmaları Enstitüsü Direktörü ve CICIR eski başkan yardımcısı Li Shaoxian, Weibo’da dikkat çeken yorumlar yaptı.;

Devletlerin güvenlik politikaları, yalnızca mevcut tehditlere karşı alınan önlemlerle değil, tehditleri nasıl tanımladıkları ve bu tehditleri ne ölçüde tarihsel, ideolojik ya da stratejik olarak kurguladıklarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda İsrail, güvenlik doktrinleri açısından istisnai bir ö...;

24-25 Haziran 2025 tarihlerinde Lahey'de yapılan NATO zirvesinden daha ölümcül bir ittifak olma hedefi ile "savunma harcamalarını arttırma" kararı çıktı. Üye ülkeler, savunma harcamaları kapsamında 2035 yılına kadar GSYİH'ın %5'ine karşılık gelen bir yatırım yapma taahhüdünde bulundu. ;

Pekin'de bulunan İsrail Araştırmaları Merkezi'nin kurucu direktörü Zhu Zhaoyi’nin Caijing’de yayınlanan "İsrail-İran çatışması ve sonuçları üzerine bir projeksiyon" başlıklı yazısı İsrail-İran savaşı bağlamında Çin’in izlemesi gereken stratejiyi tartışıyor. Zhu, Çin’in bu dönemde “ateşin üzerine git...;

İngiltere kısa süre önce "Stratejik Savunma İncelemesi 2025" başlıklı kapsamlı bir stratejik savunma belgesi yayınladı. Belge, NATO’yu savunmanın merkezine koyan bir “Önce NATO” yaklaşımını net şekilde vurguluyor. İngiliz savunma bakanı Healey'e göre stratejik savunma planlarının orduyu '10 kat daha...;

Son zamanlarda, iki ABD savunma teknolojisi girişiminin (Hermeus ve Anduril) önümüzdeki yıllarda otonom uçuş yeteneklerine katkıda bulunacak önemli ilerlemeler kaydettiği ortaya çıktı. Bu yetenekler, yapay zekâ ile tamamlanan daha hızlı askeri havacılık yeteneklerine giden yolu açacak.;

Tarihi olarak büyük güçlerin Rus coğrafyasına kara saldırısı için çıkış bölgesi, Ukrayna’nın batısından Romanya’ya kavis yapan Karpatların kuzeyinde kalan Almanya’nın doğusundaki Kuzey Avrupa Düzlüğü olmuştur. Coğrafi olarak dünyanın en büyük ülkesi olmasına karşın bugünkü Rusya, stratejik derinl...;

Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde yaptığımız bilimsel çalışmalar ile Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri kavrama ve analiz etmeye yönelik çabalarımızın ortaya koyduğu açık bir gerçek var: Aktörleri, kuralları, vizyonu eskisinden çok farklı olan yeni bir uluslararası sistem il...

Türk insanının, Osmanlı zamanında olsun, Cumhuriyet döneminde olsun, stratejik düşünceler üretebildiği ve bunları karar organları üzerinden uygulamaya geçirebildiği tarihi bir gerçektir.Bu özellik tarihte her ülke ve her toplum için geçerli olmamıştır.