“Son Mektup”

Haber

Birleşik Krallık Lizbon Anlaşmasının 50. maddenin AB nezdinde yürürlüğe konması için gerekli ilk adımı attı. Şimdi biçimsel olarak top, AB’nin kalesinde. 29 Mart 2017 itibarı ile Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’a sunulan 6 sayfalık mektup, Birleşik Krallık’ın, AB den tek taraflı bir ayrılma kararını içeriyor. 24...

Birleşik Krallık Lizbon Anlaşmasının 50. maddenin AB nezdinde yürürlüğe konması için gerekli ilk adımı attı. Şimdi biçimsel olarak top, AB’nin kalesinde. 29 Mart 2017 itibarı ile Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’a sunulan 6 sayfalık mektup, Birleşik Krallık’ın, AB den tek taraflı bir ayrılma kararını içeriyor. 24 yıllık bir ilişkinin bitmesi kolay değil. Onun için Donald Tusk da bu mektubu üzüntü ile kabul etti ve AB Parlamentosu’nun 5 Nisan gündemine koydu. “Son mektup“, hem Yunanistan’ın yeni kurtarılma paketi, hem de Suriye konusu ile birlikte gündeme gelecek, müzakere şartları kaba hatları ile görüşülecek. Bir ay içinde AB cevabının verilmesi bekleniyor.


Niyet ve Hedef

Thresa May’in Tusk’a yolladığı mektup, referandum süreci ile başlayıp, parlamento oylanmasına uzanan demokratik bir tercihin serencamını açıklıyor. AB’yi zor durumda bırakmak gibi bir niyetin olmadığı belirtiliyor, 50. maddenin 1. ve 2. fıkraları ile Birleşik Krallık’ın AB’den, 106. maddenin a fıkrasına göre de Avrupa Atom Birliği olan EURATOM’dan ayrılmaları için gerekli işlemlerin başlatılmasını talep ediyor. Bundan sonra AB ile “derin ve özel bir ilişki“ içinde olmak istendiği ifade ediliyor. May’in mektubunda, ayrıca Birleşik Krallık’ın müzakere sürecinde, yani iki yıl boyunca AB ye olan tüm mali yükümlülüklerini yerine getireceğine güvence verilirken, Müzakerelerin bitiminde AB ile “iyi tanımlanmış koşullar“ altında ilişki istendiği açık. 2019’un bahar aylarından itibaren, AB ile imzalanmasını umdukları bir “Serbest Ticaret Anlaşması“na dikkat çekiliyor. Bakalım bunu AB ister mi? Therasa May, AB’den her istediğini alabilir mi?


Ayrılığın Kolay Olmayacağı Gerçeği

“Tek Pazar“ ile ilişkilerin sürdürülmesini ve “Tek Pazar“ın ’zorunluğu olan o 4 dolaşım özgürlüğünü artık kabul etmeyeceklerini de belirten mektupta, halen Birleşik Krallık’da yaşayan ve çalışan AB vatandaşlarının müktesep haklarının gözetileceği de taahhüt ediliyor. Ama iki yıl sonra artık arada emeğin serbest dolaşımının söz konusu olmayacağı kesinlikle ifade ediliyor. Bu süreçte kimsenin ekmeği ile uğraşılmayacağı konusunda May’in taahhüdü, tabii ki karşılığında AB sınırları içinde yaşayan ve çalışan Birleşik Krallık vatandaşlarının haklarını koruma arzusunu da yansıtıyor. “Kimse kimsenin işi ile uğraşmasın, kazanılmış haklar heba olmasın“ yaklaşımı, müzakereler için iyi bir başlangıç.


Saint George Kanalını Geçip, Cebel-i Tarık (Gibraltı)’da Boğulmak da Var

May’in mektubunda, müzakere sürecinde, İrlanda ile olan özel ilişkilerine dikkat edilmesi gerektiğinin önemine vurgu vurulurken, İrlanda ile Kuzey İrlanda arasındaki sınırı zorlaştırılmayacağına da söz veriliyor. Ama üzerinde uzlaşılması zor bir konu var. İşte o konu daha şimdiden çıbanbaşı olmaya aday.

Cebel-i Tarık, Afrika ve Avrupa kıtalarını ayıran bir boğaz değil. Krallığın egemenlik alanı. Boğaz’daki adalar, bir tanesinin adı gibi İspanya ve Fas arasındaki sorunlara Maydanoz. Ama boğazın kendisi, koruması ve ulaştığı, ulaşacağı hedef, işte o Birleşik Krallığın vazgeçemeyeceğini ilan ettiği bir stratejik geçit. Birleşik Krallık, bu ayrılıkla, İspanya’nın Cebel-i Tarık üzerinde hiçbir şekilde bir egemenlik hakkı tesis edemeyeceğini açıkça belirtiyor. Yine de bu konuyu, Cebel-i Tarık halkının özgür iradesi ile belirleyeceği bir karara bırakacağını da ilave ediyor. Oysa AB-Birleşik Krallık arasında geleceğe ilişkin görüşmelerde, Cebel-i Tarık konusunun yer almayacağı düşünülmekteydi. Şimdi İngiltere’den yükselen seslere karşı, İspanya da Cebel-i Tarık’ın geleceği konusunda bir veto hakkı olacağını açıklıyor.


Milliyetçi bir Damar

İşin ilginç tarafı, Cebel-i Tarık Boğazı’nın, aynı Arjantin yakınlarındaki Malvinas (Falkland) adaları gibi, İngilizlerin milliyetçi duygularını kırbaçlaması ve 1704 yılında İspanya’dan aldıkları kayalıkları, bu defa AB ye karşı savunacaklarını daha şimdiden ilan etmeleri. Yani 2019 da Birleşik Krallık, AB den tamamen ayrılırsa, ikisi arasında, aynen Arjantin ile Krallık arasında 1983 yılında olduğu gibi silahlı-külahlı bir çatışma çıkar mı? Çıkarsa şaşmamak lazım. Bu mücadeleyi, Birleşik Krallık, muhtemelen İskoçya’ya geçiremediği dişi gösterme fırsatı olarak görüyor. 2019 Krallık’ın AB’den, İskoçya ve Cebel-i Tarık’ın da Birleşik Krallık’tan ayrılma yılı olabilir.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2769 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1109
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Çin – Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) aracılığıyla ilişkilerini kurumsallaştıran ve 21. yüzyılda Afrika’daki rekabetin çıtasını yükselten Pekin, günümüzde Afrika’nın dış ilişkilerinde en çok dikkat çeken aktör konumundadır. Çin, Afrika ile ilişkilerini “kazan – kazan iş birliği“ ve “kapsamlı strat...;

2000 yılından bu yana üç yılda bir dönüşümlü olarak gerçekleştirilen forumlar, Çin – Afrika ilişkilerini kurumsallaştıran iş birliği platformu olarak bilinmektedir. 2006, 2015 ve 2018’deki buluşmalar, Devlet ve Hükûmet Başkanları düzeyindeki yoğun katılımlarla “2006 Pekin Zirvesi ve 3. FOCAC”, “2015...;

Cumartesi günü (27 Temmuz 2024) Golan Tepeleri'ndeki bir futbol sahasına yapılan roket saldırısı, pek çok gözlemcinin İsrail ile Hizbullah arasında topyekûn bir savaşın fitilini ateşleyebileceğinden korktuğu türden büyük çaplı bir olaydı. Çoğunlukla Lübnan-İsrail sınırında olmak üzere dokuz ay süren...;

İsrail'in 2023 Gazze operasyonun bir geçmişi var. ''İkinci İntifa'' olarak da adlandırılan (2000-2005) İsrail ve Filistinliler arasında artan şiddet olaylarının yaşandığı Gazze'de, sık sık tekrarlanan İsrail saldırıları ve operasyonları ile başlamıştır. Çatışmalar 2008 başlayıp 2009 biten Gazze...;

İnsanların vatandaşı oldukları, ikamet ettikleri veya yerleşik bulundukları topluluklardan ayrılarak farklı coğrafyalarda devam eden savaşlara gönüllü olarak katılmaları, devrimler çağından başlayarak modern devletler sisteminin oluşum sürecini takip eden bir olgudur. Bu süreci tanımlamak amacıyla a...;

Ruanda ve Uganda, Afrika Büyük Göller Bölgesi'nde konumlanmış, tarihsel bağlamda derin etkiler bırakmış iki komşu ülke olarak "3. Dünya" ülkeleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bölgedeki siyasi ve etnik çatışmalar, uzun vadeli kalkınmayı olumsuz etkileyerek ekonomik istikrarsızlığa sebep olmuş...;

Asya’dan sonra dünyanın en kalabalık insan nüfusunu barındıran Afrika, nice kadim kültüre ev sahipliği yapmış, insanlığın ve medeniyetin beşiği olmuş bir kıtadır. Dünyanın yedi harikasından biri olan Mısır piramitlerinin inşa sisteminin henüz çözülmemiş olması gibi tarihin çeşitli zaman aralıklarınd...;

Doğu Afrika’nın jeopolitik konumuyla ilişkili olarak Ortadoğu, Körfez ve Hint- Pasifik stratejik alanlarıyla entegrasyonu bölgede yabancı aktörlerin askerî varlıklarının önemli bir nedenini meydana getirmektedir. Yabancı askerî varlıklar; çoğunlukla terörle mücadele, barış operasyonlarına destek, il...;

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

5. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

4. Denizcilik Ve Deniz Güvenliği Forumu 2022

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - Güneydoğu Asya Stratejik Diyaloğu

Türkiye - Güneydoğu Asya Stratejik Diyaloğu; karşılıklı potansiyellerin ve mevcut işbirliklerinin nasıl stratejik bir işbirliğine dönüştürülebileceğini ortaya çıkarmayı hedeflemekte ve stratejik zeminin kapasite inşasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

  • 2021
  • Türkiye - Güneydoğu Asya

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.