Arap Baharının faturası Katar’a mı çıktı? Diğer yandan ise yeni ABD yönetiminin İran ve aşırıcılık odaklı söylemi Trump’un gezisi hemen sonrası bölgede aksi sadasını
Suriye’de kurgulanan “Rojava” yapısı içindeki kantonlar Rus-ABD tandeminde gelişmeye devam ederken vekalet savaşçıları teröre karşı bir unsur olarak silahlandırılıyor.
Suriye’de var olmak iddiası tarihi bir vizyonla gerçekleştiğinde meşru bir zemini sağlayabilir. Zira tarihin aktüel mirasçısı olmak mevcut hareketlerin
Çocuk televizyonda açlıktan, ilaçsızlıktan ve canilikten ölen bebekleri izliyordu bu defa da. Anlamasa yine ağlıyordu ülkesinde ve etrafta insanlar. Coğrafyamızda neler oluyor? Düşünmemize yol vermek için aktüel realite kadar dönüp tarihe danışmak da faydalı olabilir.
Küresel dünyanın dev iletişim ağı televizyon karşısında kolalı içeceğiyle oturan genç bu sefer kendi ülkesinde yaşanan bir trajediye şahit oluyordu.
Bölgemizi tehdit eden temel meselelerin öne çıkanlarından olmak üzere mezhep ve etnik temelli ayrışma ve çatışma potansiyelinin küresel güçler tarafından global stratejiler adına vekalet savaşına dönüştürülmesi meselesidir.
Küçük çocuk televizyonda izlediği bombalama olayını anlayamadı. Hele de bir kanalda olayın faillerini barış ve savaş karşıtlığı ile müdafaa edenleri görünce
Suriye’de ateşkesin 27 Şubat’ta başlaması konusunda anlaşıldığında dair açıklamalar yapılıyor. Savaşın iki küresel kutbu ABD
Suriye’de diplomasi nehri kaynamaya başladı. Viyana’da İran ve Mısır gibi bölge güçlerinin de katılımıyla küresel bir pazar kurulacak.
Mısır’da 120 ülkeden 800’den fazla rical-i devletin katılımıyla Süveyş Kanalı’nın açılışı yapıldı (06.08.2015). 75 kilometrelik kanalın açılışı münasebetiyle İsmailiyye’de bir tören düzenlendi.
Mısır ile Tunus madalyonun iki yüzü gibi benzer bir mukadder kaderi paylaşmaya devam ediyorlar.
Seçimlerin sonucunda sandıktan yazılı hukukun üstünlüğü çıkmayan her süreç Tunus’ta bugün yaşanan demokrasinin geçmişe dair kadrolarla araçsallaştırılarak yeniden bir otoriterlik oluşması endişesine yol açabileceği gibi Mısır’da olduğu üzere askeri darbenin kendisini meşrulaştıracağı bir örtü haline de gelebilir.
Küçük bir Müslüman çocuk elinde kola şişesi, televizyonda, yaşadığı ve Ortadoğu denilen coğrafyada Müslüman denilen bir “türün” yaptığı katliamlara şahit oluyor. Hani şu sahillerinde çocukların bombalandığı, Suriye diye bir yerde çocukların evsiz kalıp soğuktan donduğu yer orası.
Tarihte bazı şehirler medeniyet hafızasının bekçisidirler. Buralar zaman, mekân ve insana dair zaman üstüleşen değerler ve anlamlara dair bir şuur merkezi olurlar.
Ayn el-Arab’da yaşananlar turnusol kâğıdı etkisi yapmaya devam ediyor. Bölgemizde yaşanan yeni üretim vekâlet cihatçıları ile eskinin artığı vekâlet teröristleri karşı karşıya gelince, Türkiye’nin tüm iyi niyetli çözüm arayışlarının muhatabının gerçek yüzü bir kere daha ortaya çıkmış oldu.
ABD yönetimi şu an geçte olsa IŞİD ile mücadele noktasında bir operasyon planı açıkladı. Lakin bu operasyon Afganistan'daki gibi bataklık kurutmaktan çok sivrisinek kovalamaya benzer bir karakter gösteriyor.
Hasan Sabbah, İslam Dünyası’nın orta yerinde Selçukluların Şii Dünya ile karşılaşmalarının bir yan üretimi olarak ortaya çıkmıştı. Selçukluların Büveyhiler ve Fatımilere karşı verdiği mücadelede Fatımi Mısır’dan da beslenmiş İran’da yeşermiş bir hareketti Haşhaşilik.
Suriye’de son üç yıldır yaşananlar insanlığın son dönemde gördüğü en yüksek ölçekli şiddet olaylarından. Bir devlet ve koalisyon ortakları karşılarındaki
Mısır zor günlerden geçiyor. Yaşanan demokrasi travması ülkeyi kaosa sürüklemekte. “Demokrasi, geçmiş asırlarda zorba hükümdarların zulmünden
Mısır’da yaşanan “özneleştirici” devrimin ardından Mısır yeni bir askeri maskaralık ile “nesneleşme” sürecine sokuldu. Burada sorun İslamcı veya muhafazakâr