Son zamanlarda tüm gözler Güney Asya'da olsa da, Türkiye ve dünya genelindeki iş dünyası için Güney Asya ve Hint Okyanusu bölgesindeki gelişmeleri takip etmek hâlâ önemlidir. Bu bölge, küresel ticaret ve tedarik zincirleri açısından büyük bir öneme sahiptir.
TASAM Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü bu yıl 27-28 Kasım’da Wish More Hotel Istanbul’da yapacağı “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ temalı 11. İstanbul Güvenlik Konferansı’nı izlemek isteyenler için dış katılım sayısını sınırlı tutuyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile Konferans ve eş-etkinlikleri için son başvuru tarihi de 4 Haziran. Katılımcılara sertifika ve konferans kitabı verilirken yurt içi ve dışından çok sayıda duayen ve uzman isim yer alacak.
Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü’nün düzenlediği “Savunma ve Güvenlik Devrimi: Doktrin, Yönetişim, Endüstri, Yeni Model ve Kurumlar“ başlıklı Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Yeni Dönem Sertifika Programı kayıtları doluyor. 31 Mayıs - 28 Haziran arasında kontenjan esasına göre çevrimiçi gerçekleştirilecek programın son başvuru tarihi 23 Mayıs. Duayen ve uzman isimlerin yer alacağı eğitim sonunda, katılımcılara sertifika verilecek.
Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve süper güç çatışmalarının bariz şekliyle ortadan kalkmasının ardından dünya barışını tehdit eden temel tehlikelerden biri de çoğu ulus-devlet sınırları içerisinde gerçekleşen devlet-içi çatışmalar olarak karşımıza çıkmıştır.
İsviçre’nin Cenevre kentinde iki büyük güç arasında cereyan eden son müzakere turu, küresel ekonominin içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne serdi. Aylardır küresel resesyona ve tedarik zincirlerinin uğrayacağı zarara dikkat çeken uzmanlara inat Trump anlaşma sanatının inceliklerini kullanarak Çin’i dize getirebileceğini düşündü.
Xi ve Putin’in ortak vizyonu, Batı karşısında restore edilmiş yeni bir düzen kurma arzusunu taşıyor. Küresel güç mimarisini kökünden sarsmayı hedefleyen bu iddia, reel-politik bir geleceğe mi yoksa stratejik bir illüzyona mı işaret ediyor? Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Moskova’ya yaptığı son ziyaret, yalnızca diplomatik bir zirve değil aynı zamanda küresel jeopolitiğe nakşedilen bir dönüm noktası olarak okunabilir.
Çok sayıda triptofan molekülü son derece düzenli protein yapıları halinde bir araya geldiğinde sıra dışı bir şey meydana gelir. Hücrelerinizdeki triptofan açısından zengin yapılar sizi korumaktan daha fazlasını yapıyor olabilir; kuantum hızlarında hesaplama yapıyor olabilirler.
11. İstanbul Güvenlik Konferansı’nın, TASAM MSGE tarafından “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ ana teması altında küresel katılımla 27-28 Kasım 2025 tarihinde Wish More Hotel Istanbul’da gerçekleşecek. Sınırlı sayıda dış katılım kabul edileceğinden son başvuru tarihi 4 Haziran olan Konferans ve eş-etkinliklerinde yurt içi ve dışından çok sayıda duayen ve uzman isimler yer alırken, katılımcılara sertifika ve konferans kitabı verilecek.
21.yüzyıl, büyük güç rekabetinin en yoğun ve keskin olduğu bir zaman dilimi olarak hatırlanacak. ABD ve Çin arasında şekillenen rekabetin özellikle ticaret alanında zuhur eden bir momentuma sahip olduğunu söylemek mümkün.
Öyle ki 2018’de Trump’ın fitilini ateşlediği ticaret savaşları, söz konusu rekabetin önemli mihenk taşlarından birisi olarak öne çıkmıştır.
Rhodium Group’un “Was Made in China 2025 Successful?” başlıklı raporunda öne çıkanlara yakından bakalım
“Çin, Made in China 2025 ile bazı alanlarda ilerleme sağladı ancak bunun ağır maliyetleri oldu.”
Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü (MSGE) tarafından düzenlenen Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi 2025 Dönem 1 Sertifika Programı “Savunma ve Güvenlik Devrimi: Doktrin, Yönetişim, Endüstri, Yeni Model ve Kurumlar” başlığı altında 31 Mayıs ile 28 Haziran 2025 tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek. Kontenjan esasına göre son başvuru tarihi 23 Mayıs olan Program’da duayen ve uzman isimler yer alırken, katılımcılara eğitim sonunda sertifika verilecek.
Diplomasinin amaçlarından biri, karşındakine yapmak istemediği bir şeyi zor kullanmadan yaptırabilme, yani ikna, inandırma sanatı. Yani Diplomasi bir bilim değil, sanat.
Dünyada son dönemde; uzay ve siber alanları da kapsayacak şekilde; stratejik, teknolojik, ekonomik ve kültürel alanları içine alan jeopolitik anlayışta bir değişim yaşandığı açıkça görülmektedir. Şüphesiz insanlık bu değişimi ilk defa yaşamamıştır.
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM ile Millî Savunma ve Güvenlik Enstitüsü tarafından Wish More Hotel Istanbul’da gerçekleştirilen İstanbul Güvenlik Konferansı 2024’ün seçilmiş tebliğleri iki cilt hâlinde “Teknopolitik Yeni Dünya | Güvenliğin Güvenliği” adıyla e-kitap olarak yayımlandı.
Çin Halk Cumhuriyeti, 20. yüzyılın son çeyreğinde uygulamaya koyduğu reformlarla yalnızca iç ekonomisini dönüştürmekle kalmamış, küresel kapitalist sistemin en etkin aktörlerinden biri hâline gelmiştir. Mao döneminin katı merkeziyetçi planlama anlayışı, Deng Xiaoping’in 1978’de başlattığı “reform ve dışa açılma“ politikalarıyla yerini pragmatik bir ekonomik yaklaşıma bırakmıştır.
Sentetik uyuşturucu terimi, temel psikoaktif bileşenlerin doğal maddelerden türetilmediği; insan yapımı olan ve laboratuvar ortamında kimyasal maddelerin kullanıldığı bir süreçte üretilen psikoaktif maddeleri ifade etmektedir. Özellikle son on yılda, farklı nedenlerle, psikoaktif etkileri olan yeni sentetik maddeler uyuşturucu pazarında ortaya çıkmıştır.
Dünya Türk Forumu Akil Kişiler Kurulu Üyesi ve TDT Türk Devletleri Teşkilatı Kurucu Genel Sekreteri Halil Akıncı, Türk devletlerinin Güney Kıbrıs’a büyükelçi atamasının “ihanet“ değil, stratejik bir tercih olduğunu söyledi.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Kurucu Genel Sekreteri, emekli büyükelçi Halil Akıncı Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
Adalar Denizi (Ege) Anadolu Yarımadası’nın batısında yer alan ve eski bir kara alanının (Egeid) tektonik hareketler neticesinde çökerek deniz işgaline uğramasının eseri olan sığ deniz sahasına karşılık gelmektedir.
Yapay Zekâ (YZ) hızla ilerlerken, toplumlar açısından hem büyük fırsatlar hem de ciddi tehlikeler barındırıyor. Bu tehlikelerin arasında, yüksek otonomiye sahip YZ modellerinin kontrolden çıkması, kimyasal veya biyolojik silah yapımında kılavuzluk etmesi gibi felaket boyutunda misyonlar da bulunuyor.
1991’de Kuveyt’i Irak işgalinden kurtarmak amacıyla düzenlenen Çöl Fırtınası Harekatı’nda, Amerika Birleşik Devletleri ve müttefik koalisyon güçleri kara, hava ve deniz gücünü büyük çapta kullandı. Savaş haftalar içinde sona erdi. ABD’nin Vietnam’daki uzun ve başarısız savaşı ile Sovyetler Birliği’nin Afganistan’daki savaşı arasındaki fark son derece belirgindi ve bu hızlı zafer, yeni bir savaş çağına girildiği yönünde yorumlara yol açtı - sözde askerî alanda bir devrim.
Denizcilik söyleminin, tarihsel perspektifte ve felsefi boyutta ele alınması; günümüz güvenlik stratejilerine odaklanmış uluslararası ilişkiler literatüründe kısmen ya da büyük ölçüde ihmal edilmiştir, denilebilir. Oysaki, konuya/sorunsala ‘nasıl baktığınız’ın epistemolojik dokusu, araştırmacının ontolojik güvenlik bağlamında güncel olguların ‘gerçeği’ni / gerçeğin hangi perspektiften algılandığını görmesini sağlar.
Ticaret savaşları ne dünya, ne de ABD için yeni. İktisadi ve teknolojik rekabetin aracı veya yolu. ABD ve AB arasında şarap, jambon, hardal ve daha önemlisi hizmet ticareti üzerinden zaman zaman fena halde kızışan ticaret savaşları, Çin’in WTO’nun koşullu üyesi haline geldiği 2002 yılından bu yana, zaten daha karmaşık ve çok boyutlu hale gelmişti.
21. yüzyıl tarihin hiçbir döneminde olmadığı ölçüde güvenlik sorunlarının ve krizlerin yaşandığı bir dönemi kapsamaktadır. Her dönemde güç vasıtalarının kuvvet çarpanı olan bilgi 1980’lerin ikinci yarısında başlayan Bilgi Çağı ile birlikte doğrudan bir güç vasıtası halini almıştır. Bilgi bir güç olduğu ölçüde güvenliği de kapsayan yönüyle öne çıkmaktadır. Bilgi güvenliği terimi bilginin gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliği üçlemesi ile sınırlı bir yaklaşımı içerir.
Çin ne yaparsa yapsın, ekonomisinin ivmesi; yaşlanan ve küçülen iş gücü, geçmişteki kamu harcamalarının aşırı kullanımı ve zayıf tüketim nedeniyle sönümlenecektir. Ülke artık sıkça otuz yıl önceki Japonya ile karşılaştırılsa da Çin’in görünümü aslında çok daha kasvetlidir.