Mayıs ayının son gününde Dubai’de İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında bir Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalandı. Ticarette hemen hemen bütün tarifeleri bir kalemde ortadan kaldırıp, beş yıl içinde 10 milyar dolarlık bir ticaret hacmi yakalamayı hedefleyen bu anlaşma, Abraham normalleşme sürecine kadar resmî ilişkisi olmayan bu iki ülke için önemli bir adım.
Ukrayna’da önce ülkenin Donbas bölgesinde başlayan bir hattı-ı müdafaa, sonra her tarafına yayılan bir sathı-ı müdafaa görüyoruz. Vatan savunması kutsaldır. Bu bir imparatorluğun küllerinden doğan ve bir büyük işgale karşı yapılan onurlu bir bağımsızlık savaşından sonra kurulan Türkiye için olduğu kadar, 1942’den sonra yüzünü doğuya dönen Hitler ordularına karşı Sovyetler Birliğinin, Rus’u, Ukraynalısı, Tatarı ve Başkurt’u ile yaptığı bağımsızlık savaşı için de geçerli.
Katyuşa bir Rus halk şarkısı. Benim kuşağımın 1970’li yıllarda Casachok diye bildiği bir dansın orijinal şarkısı. Ama aslında İkinci Dünya Savaşı sırasında Batı cephesinde Hitler’in ordularına karşı vatan savunmasında can siperâne savaşan Rus veya Ukraynalı genç askerlere, genç kızların sesinden bir yüreklendirme, nehir boylarından gönderilen bir özlemdir Katyuşa.
Mir sözcüğünün Rusça barış anlamına gelmesi ne kadar ilginç değil mi? İşin daha da ilginç yanı şu anda hem Rusya, hem de Ukrayna’daki iki devlet başkanının da isimlerinin “mir” takısı ile sonlanması.
Afganistan, dünyadaki hemen her sorunun önüne geçti. Gazze’ye artık sadece göz ucu ile bakıyoruz. Yemen’i unuttuk gibi. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs, Libya ve deniz yetki alanları ile ilgili belirsizlikler sanki bir kenara itildi.
İsrail ve Filistin’e en son 2018 in başında gittiğimde, “İki devletli çözüm” tartışmaları her iki kesim için de sona ermiş gibiydi. Arazi bölüşümünden kaynaklanan zorluklar dışında Filistin hâlâ birbiri ile birleşemeyen iki parça.
Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık (BK) arasında 30 Aralık 2020 tarihinde imzalanan “Ticaret ve İşbirliği (TCA) Anlaşması” 30 Nisan 2021 itibarı ile yürürlüğe girdi.
Çin’le geliştirmekte olduğu yakın ilişki, Batının yaptırımlarla köşeye kıstırdığı İran için şimdi önemli bir fırsat. Xi Jinping’in 2016 yılında İran’a önerdiği stratejik anlaşma geçen ayın son günlerinde imzalandığında, kapsamı hakkında tahminden öte bir şey bilinmiyordu.
Türkiye 1970’li yılların ortalarından itibaren ambargo ve yaptırımlarla tanışmaya başlamıştır. 1974 Kıbrıs müdahaleleri, ABD’nin Türkiye’ye karşı silah ambargosu uygulamasını sonuçlandırdı. Bu ambargo, Türkiye’ye, Kıbrıs’taki askeri birliklerini çekene kadar silah ithal engeli dayattı. Silah ambargosu ve askerî yardımın kesilmesi Türkiye ekonomisini ve siyasî istikrarını zorladı.
Mevsim kuzey yarı kürede yaza erdi. Meyve ve sebze fiyatlarının düşmesi mahsulün artmasına bağlı. Ama petrol fiyatlarının düşmesi, İran yaptırımları arifesinde, ABD ve Suudi Arabistan’ın petrol musluklarını açmasına olduğu kadar, küresel talebin azalmasına atfedilmeli. - Putin’in Dürbününden Orta Doğu - Rusya’nın Âli Çıkarı - Uzlaşma Zemini Arayışında İnce Hesaplar - Alan Da Memnun, Veren De. El Ne Karışır!
Bu, eski bir Belçika sömügesi olan Ruanda’nın, doğasını tanımlayan bir sıfat. Sahra altı Afrika’nın, içinde bulunduğu bölge ile ticari bağları en iyi ülkesi olan Ruanda, fakirliğin çemberini kırmaya
Başkan Trump seçim kampanyalarında ve makama geldiği tarihten bu yana, verdiği sözlerde duran İran’a rağmen yok hükmünde saydığını ifade ettiği İran nükleer anlaşmasından (JCPOA- Joint Comprehensive Plan of Action) çekildiğini sonunda 8 Mayıs 2018 de açıkladı.
Amerikan ekonomisine öncelik vermek, ABD’yi tekrar en büyük yapmak ve Amerikan işgücünün hakkını koruyarak, onların ucuz ithalat ürünleri yüzünden işsiz kalmalarının önüne geçmek...
Belki dikkatinizden kaçmıştır. Ama İran Riyal’i, Ocak ayı sonunda Dolar karşısında ciddi oranda değer yitirdi.
Bilindiği gibi, giderek hamasileşen Davos’un 2018 teması “Çatlaklarla Bölünmüş Dünyada Ortak bir Gelecek Yaratmak”tı. Özden yoksunlaştığı ve ruhunu kaybettiği için bu yıl hiç ümit vermedi.
Kendisinden daha hızlı dönen gündeminin akışı içinde, dünyada alışılan, belki aslında yeterince önemsenmeyip oluruna bırakılan, büyüklüğü nedeni ile aciz kalınıp yüz çevrilen nice çatışma var.
ABD Başkanının Kudüs çıkışı, 2018 yaklaşırken, ABD’deki Musevi cemaatine Hanuka, Evangelist Hristiyanlara ise Noel hediyesi olarak düşünülebilir.
Suriye’deki savaş, Rusya açısından Kırım’ın ilhakı ve Doğu Ukrayna gelişmelerini, İsrail açısından Filistin konusunu,
Cenevre ve Astana süreçleri, nihayet ılıman bir limana ulaştı.
Katar’da yaşam alışıldığı gibi.