Savaş, insanlık tarihinin en önemli toplumsal olayıdır. İnsan var oldukça savaş olayı ile karşı karşıya kalmıştır. İnsanlık tarihinin bir savaş tarihi olduğunu ileri süren yazarlar bulunmaktadır1. Savaş tarihçisi Michael Howard’a göre savaş, kıtlık, yoksulluk ve salgın hastalıklar gibi normal kabul edilmiştir. Barışın yaratılması ve korunması yüksek düzeyde siyasal maharet gerektirir2.
Anahtar Kelimeler: Akdeniz Kimliği, Türk Dış Politikası, Doğu Akdeniz, Levant, Kıbrıs Sorunu, Suriye, Doğu Akdeniz’de Hidrokarbon Kaynakları, AB
Dünyanın merkezi Asya-Pasifik bölgesine kaymaktadır. Bu bölgenin stratejik sorunları karmaşık bir nitelik taşımaktadır ve diğer bölgeleri etkileyebilecek durumdadır. Bu nedenle, geleceğin güvenliği bahsinde, Asya’daki stratejik sorunlar yakından izlenmelidir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan Cumhurbaşkanı Sayın Pranab Mukheyee’nin davetine icabeten, 30 Nisan – 1 Mayıs 2017 tarihlerinde Hindistan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirmiştir.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 22-26 Ocak 2017 tarihlerinde Doğu Afrika’da Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar’a yaptığı resmi ziyaret başarılı geçmiş, Türkiye’nin Afrika politikasının etkinliği açısından çok yararlı olmuştur.
Türkiye'nin Afrika Politikası ve Türk Dünyası
ABD Başkanı Hussein Barack OBAMA’nın Afrika Kıtası’na yaptığı dördüncü ziyaret sırasında, 24-26 Temmuz tarihlerinde Kenya’yı, 27-28 Temmuz’da da Etiyopya’yı ziyaret etmiş ve 28 Temmuz’da Afrika Birliği’nde de bir konuşma yapmıştır.
Dünya Siyasetinde İran, Türk-İran İlişkileri ve TASAM Etkinliği
Afrika’nın önde gelen devlet adamlarından Kamerun Cumhurbaşkanı Paul Biya,
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 -11 Ocak 2013 tarihlerinde Gabon, Nijer ve Senegal’e yaptığı ziyaretler,
Afrika ve Dünya Politikası
Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı mücadelesinin bir alanı haline gelen Afrika, Soğuk Savaş sonrası dönemde de küreselleşen dünyanın yeni güçlerinin rekabet içine girdikleri bir Kıta olmuş ve uluslararası ilişkilerin yeni döneminde dünya kamuoyunun ilgisini çekmeye başlamıştır.
Öncelikle böyle bir panelde konuşma yapmaktan dolayı çok mutlu olduğumu belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Benden önce yapılan konuşmaları dikkatle dinledim. Ben de bu sunumumda dikkatleri Türk Milliyetçiliğine çekmek istiyorum.
Barış ve güvenlik uluslararası ilişkilerin en önemli konularım teşkil etmektedir. Soğuk Savaş sonrası küreselleşme çağında uluslararası güvenliğin geleceği de uluslararası ilişkiler disiplininin ilgi odağı haline gelmiş bulun-maktadır1.
Yirmibirinci Yüzyıl'da Afrika'nın yeniden doğuşu olacak mı? Afrika'nın rönesansı nihayet bu yüzyılda gerçekleşecek mi? Afrika ile ilgili değerlendirmeler arasında pesimist, kötümser bakışlar yanında, iyimser görüşlere de rastlıyoruz. Afrika'ya yönelik tahliller bu ikilemi yansıtırken, kıtaya ait gerçekleri nasıl değerlendirmeliyiz?
Dün öğleden sonra pek çok konunun tartışıldığı çok yararlı ve önemli bir toplantı gerçekleştirdik. Söylenenleri tekrar etmemek için konuşmamı gözden geçirdim. Konuşmamda daha evvel belirtilenleri tekrar etmemeye ve yeni fikirleri dile getirmeyi çalışacağım.
Günümüzde Türk Dış Politikası'ndan söz eden herkes Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu'nun 'Stratejik Derinlik' adlı kitabına atıfta bulunmaktadır. Maalesef, pek çok kişi de bu kitabı tam olarak okuyup değerlendirmeden bir takım yorumlar yapmakta ve bunun sonucunda Sayın Davutoğlu'nun teorik açıdan zengin bir altyapıya oturtmuş
Küreselleşme, jeopolitik, ekonomik, siyasal ve kültürel bir kavram olup mekân ve zamanı kavrayan dinamik, önü kesilemeyen bir süreçtir. 1 Başka bir deyişle, küreselleşme ile dünya bir köy halini almış bulunmaktadır.
Afrika Türk Dış Politikasının Yeni İlgi Alanı Oluyor 18-21 Ağustos 2008 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen Birinci Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi’ne 49 Afrika ülkesinden cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcısı, başbakan, başbakan yardımcısı, dışişleri bakanı ve diğer bakanlar düzeyinde katılım sağlanmış, ayrıca, 11 uluslararası ve bölgesel örgüt temsilcisi bu toplantıyı izlemiştir.