Bireyin davranışlarını belirleyen temel etken, ait olduğu toplumun sahip olduğu değerler manzumesidir. Çünkü her bireyin yeme içme ve barınmadan sonra hayattan en önemli beklentisi, içinde bulunduğu sosyal çevre tarafından farkına varılma ve itibar görebilme ihtiyacıdır.
Bu âlemin varlık sebebi olan insan, kendi hayatiyetini sürdürebilmek için bu âlemden faydalanma adına ona şekil vermeye çalışırken, en büyük engel yine kendisinden zuhur etmektedir.
Müslüman gençliğin sorunlarının, İslam toplumunun meselelerinden çok da farklı olmadığı kanaatindeyiz. Büyük ölçüde farklılıkları öne çıkarmanın bir yansıması olan ayrışma ve
Ahi akıncı derviş ve gazilerin ülküsü:
Türk için gökyüzünü vatanın çadırına, yeryüzünü de secde için seccadeye dönüştürmek ve zamana ezan sesiyle hükmetmek idi.
Bölgenin İsmini Koymak
Bugün üzerinde yaşadığımız; hayatın başladığı ve muhtemelen son bulacağı bu kadim coğrafyayı “Ortadoğu” olarak ifade ederken, maalesef “vatan” bildiğimiz ve kutsallık
Bilim, insanın kendisi ve uzak yakın etrafında var olan eşyayı tanıması ve onlarla nasıl bir ilişki içinde olması gerektiğini belirleyen bilgiler manzumesi olarak izah edilebilir.
Milletlerin ekonomik kalkınmalarında, sahip oldukları sosyal değerlerin öneminin en azında ülkemizde yeterince dikkate alındığını söylemek oldukça zordur.
Yaşadığımız bu dünya için insanın temel gayesinin, sahip olduğu değerler çerçevesinde; güven, huzur ve refah içinde bir hayat sürdürebilmek olduğu muhakkaktır.