Türkiye-Pakistan Hint Okyanusu’nda Enerji İş Birliği

Makale

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) yurtdışı iştiraki Turkish Petroleum Overseas Company (TPOC), Pakistan’ın Hint Okyanusu açıklarında yer alan Kuzey Indus C Açık Deniz Havzası bölgesinde petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına katılacak. ...

Giriş: Yeni Bir Enerji Açılımı

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) yurtdışı iştiraki Turkish Petroleum Overseas Company (TPOC), Pakistan’ın Hint Okyanusu açıklarında yer alan Kuzey Indus C Açık Deniz Havzası bölgesinde petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına katılacak.

Bu gelişme, yalnızca enerji arama-yatırım boyutuyla değil; aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel enerji diplomasisi, istikrar sağlayıcı ve dengeleyici bir aktör rolü açısından da dikkate değer bir adımdır.

Arama yapacak çoğunlukla Pakistan firmalarının katılımıyla oluşturulan konsorsiyumda TPOC’un katılım oranının yaklaşık %25 düzeyinde. TPOC’nin payının %25 olması, Türkiye’nin hem teknik hem de operasyonel düzeyde önemli bir ortak olarak sürece dâhil olduğunu gösteriyor. Bu oranın, Çin veya ABD gibi büyük aktörlerin ötesinde, orta ölçekli ama etkin bir uluslararası istikrar sağlayıcı aktör olarak Türkiye’nin konumunu pekiştirmesi açısından sembolik bir önemi vardır.


1. Enerji Diplomasisi

Enerji diplomasisi, yalnızca enerji arzını güvence altına almakla değil, bölgesel nüfuz alanları yaratmakla da ilgilidir. Türkiye son yıllarda Doğu Akdeniz, Karadeniz, Libya, Somali ve şimdi de Hint Okyanusu gibi farklı coğrafyalarda enerji arama faaliyetleriyle çok yönlü bir dış politika izlemiştir.

Bu strateji, klasik anlamda enerji ithalatçısı bir ülkenin “arz güvenliği“ refleksinin ötesine geçerek, Türkiye’yi aktif enerji dış politikası ve enerji diplomasisi yürüten bir aktör konumuna taşımaktadır. Pakistan’la iş birliği ise bu yaklaşımın Asya eksenli bir uzantısıdır ve Türkiye’nin ‘Yeniden Asya’ girişimi ile Kalkınma Yolu – Orta Koridor – Güney Asya bağlantısını güçlendirmektedir.


2. Pakistan’ın Enerji İhtiyacı

Pakistan, artan nüfusundan da dolayı, yıllardır artan enerji talebini karşılamakta zorlanan bir ülkedir. Enerji açığı, ekonomik istikrarsızlık ve dış ticaret açığına doğrudan etki etmektedir. Bu nedenle, yeni enerji kaynakları bulmak ve enerji çeşitliliğini artırmak, İslamabad yönetimi için stratejik bir önceliktir.

Ancak bu süreçte, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (Belt and Road Initiative – BRI) ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (China-Pakistan Economic Corridor – CPEC ) üzerinden kurduğu etkinlik, Pakistan’ı giderek daha fazla Çin’in ekonomik yörüngesine çekmiştir.
Tam da bu noktada Türkiye’nin devreye girmesi, Çin-ABD rekabeti arasına denge unsuru yerleştiren, alternatif seçenekler sunabilen, üçüncü bir ortaklık kanalını mümkün kılmaktadır.

Dolayısıyla, TPOC’un %25 oranında dahil olduğu bu konsorsiyum, yalnızca ekonomik değil; jeopolitik ve jeoekonomik bir denge hamlesi olarak da değerlendirilebilir. Türkiye-Pakistan iş birliği, Çin ve ABD’nin enerji rekabeti arasında çok-kutuplu bir enerji diplomasisi modeli ve farklı opsiyonlar geliştirme fırsatı sunmaktadır.


3. TPOC ve Kurumsal Kapasite Boyutu

Elbette, TPOC’un kapasitesi ExxonMobil, BP, TotalEnergies veya CNPC gibi devlerle kıyaslandığında sınırlıdır. Ancak bu tür uluslararası ortaklıklar, Türkiye için deneyim birikimi ve teknolojik kapasite artırımı açısından büyük önem taşır.

TPOC’un 2010’lardan itibaren Irak, Afganistan, Azerbaycan, Libya ve Doğu Akdeniz’de yürüttüğü operasyonel deneyimler, Türkiye’ye jeolojik veri işleme, derin deniz sondajı, ortak finansman yönetimi gibi alanlarda ciddi kurumsal yetkinlik kazandırmıştır.
Dolayısıyla Pakistan projesi, TPOC’un hem operasyonel kabiliyetini hem de görünürlüğünü artıracak bir platform olacaktır.

Eğer sahada ekonomik olarak sürdürülebilir rezerv düzeyinde petrol ve doğal gaz bulunursa, bu durum yalnızca iki ülkenin enerji güvenliğine değil, bölgesel ekonomik istikrara da katkı sağlayacaktır.


4. Jeopolitik ve Ekonomik Yansımalar

Bu gelişme, birkaç farklı boyutta stratejik anlam taşımaktadır:

a. Enerji Güvenliği: Türkiye’nin ithalat bağımlılığı azaltma hedefi açısından, bu tür ortaklıklar “dolaylı güvenlik“ sağlar. Arz çeşitliliği, doğrudan enerji arzı kadar önemlidir.

b. Deniz Alanları ve Güvenlik: Hint Okyanusu, küresel enerji ticaretinin merkezidir. Türkiye’nin bu bölgeye dâhil olması, deniz güvenliği ve rota güvenliği açısından da yeni bir alan açar.

c. Çok-taraflı İş birliği: Türkiye, Pakistan’la birlikte bu tür projelerde yalnızca ikili değil, aynı zamanda İslam İş birliği Teşkilatı, Ekonomik İş birliği Teşkilatı (EİT) veya D-8 gibi çatı mekanizmalar içinde de yeni iş modelleri geliştirebilir.

d. Ekonomik Etki: Olası üretim kapasitesinin artması hâlinde, Pakistan’ın cari açığının azalması ve enerji fiyatlarındaki oynaklığın düşmesi, Türkiye-Pakistan ticaret hacmini de artıracaktır.


5. Riskler ve Yönetim Gereksinimleri

Elbette, derin deniz enerji arama faaliyetleri teknik, finansal ve çevresel riskler taşır.

Jeolojik belirsizlikler nedeniyle rezerv tespiti riski yüksektir. Sondaj maliyetleri yüksek, geri dönüş süreleri uzundur. Jeopolitik olarak ise, Çin veya ABD’nin bölgedeki etkinliği Türkiye’nin manevra alanını daraltabilir. Ayrıca, ‘Çevresel Sürdürülebilirlik’ boyutu göz ardı edilirse, kamuoyu tepkisi ve regülasyon baskısı artabilir.

Bu nedenle, Türkiye’nin bu süreçte yalnızca enerji şirketi olarak değil, stratejik yatırımcı olarak hareket etmesi gerekir. Diplomatik, çevresel ve ekonomik dengeyi gözeten, dengeli bir yaklaşım ile çok katmanlı bir strateji, uzun vadeli başarı için şarttır.


Sonuç: Türkiye’nin Küresel Diplomasisinde Yeni Bir Sayfa

Türkiye’nin Pakistan ile Hint Okyanusu’nda attığı bu adım, enerji diplomasisinde coğrafi çeşitlenme hedefinin bir yansımasıdır. Bu iş birliği, her iki ülkenin teknolojik kapasitesini artırma, yerli insan kaynağını geliştirme ve enerji güvenliğini güçlendirme açısından önemlidir. Daha da önemlisi, Türkiye’nin “denge ve istikrar sağlayıcı aktör“ rolünü pekiştirmektedir.

Sonuç olarak, Türkiye-Pakistan enerji iş birliği; yalnızca petrol arama faaliyeti değil, iki ülkenin ortak vizyonunun göstergesidir. TPOC’un bu deneyimden elde edeceği tecrübe, Türkiye’nin gelecekteki uluslararası enerji projelerinde kurumsal kapasitesini güçlendirecektir. Gelecekte benzer ortaklıkları başka ülkelerle de işbirliği için geliştirebilmek mümkündür.
Kaynakça:

Yeni Şafak, 19 Ekim 2025; (https://www.yenisafak.com/ekonomi/turkiye-hint-okyanusunda-petrol-arayacak-4758921)

T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, 2025; (https://enerji.gov.tr/haber-detay?id=21477)

T.C. Dışişleri Bakanlığı, 2025; (https://www.mfa.gov.tr/yeniden-asya-girisimi.tr.mfa)

Diriöz, Ali Oğuz. “Energy Security, Politics, Markets, Peace“. All Azimuth: A Journal of Foreign Policy and Peace 1, no. 1 (June 2012): 90-97.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2841 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 662
TASAM Asya 100 1149
TASAM Avrupa 23 661
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 302
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1415 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 630
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1308 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 522
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2069 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2069

Güvenlik temalı 5 eş-etkinlikle birlikte bu ay “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtları hızla devam ediyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile Konferans katılımcılarına sertifika ve konferans kitabı verilirken ...;

“Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Yönetişimi | Meclis-i Meşâyih Defterleri“ adlı kaynak eser ilk kez TASAM’a verilen binlerce belgelik resmî Osmanlıca arşiv üzerinde geniş bir akademik ekiple 10 yılı aşan çalışmalar sonucu yeni modellemelere ilham vermek üzere literatüre kazandırıldı. Prestij ...;

Türkler binlerce yıllık tarihlerinde ilk defa gönüllü olarak ortak Türk kimliği altında bir araya gelmişlerdir. Hatta tarihte en çok birbiri ile savaşan milletin Türkler olduğunu söylemek bile mümkündür.;

2026 “hesap verebilir hızlanmadan” ölçekli performansa geçiş yılı olacak. Bütçeler ölçülebilir verimlilik/kârlılık hedeflerine bağlanıp, süreçler ajan/otonom iş akışları ışığında yeniden kurgulanacak. Bu not; Wharton Human-AI Research 2025 bulgularını temel alarak 2026’ya dönük öngörüleri “Yatırım g...;

“Yurtta sulh, cihanda sulh.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk Atatürk'ün bu sözü, sadece bir dönemsel barış çağrısı değil; Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzyılı aşan dış politikasının özüdür. Bugün, cumhuriyetimizin 102'nci yılında, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında savrulmadan denge kurabilmesi, her zamank...;

Bu çalışma, Batı’nın yaptırımlarını ve Çin-Rusya güvenlik yakınlaşması altında Rusya’nın Arktik LNG stratejisini incelemektedir. 2030 için belirlenen 100 Mt hedefe karşın 2024’te ihracat 34 Mt’ta kalmıştır. Teknolojik yaptırımlar, Arc7 tanker eksikliği ve AB’nin 2027’ye uzanan kısıtlamaları pazar er...;

Şayet ABD Ordusu’nun Janus Programı planlandığı şekilde ilerlerse, ülkenin 48 eyaletindeki ordu üslerinde 2028 sonbaharından itibaren faaliyette olacak nükleer mikro reaktörler bulunacak. Orduya göre, nükleer enerjinin eklenmesi askeri üslerdeki enerji kaynaklarını çeşitlendirecek ve dayanıklılığı ö...;

Orta Asya’nın “bozkır çocukları“ büyüyor ve 21. yüzyılda dünya düzenini yeniden tanımlıyor. Küresel meselelerin yalnızca büyük güçlere odaklandığı dönem sona eriyor. Tek bir dramatik olayla değil, dünya genelindeki güçlerin istikrarlı ve sessiz bir şekilde yeniden dağıtılmasıyla. Bu değişim hiçbir y...;

9. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

7. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

4. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

8. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

2. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • İstanbul - Türkiye

11. İstanbul Güvenlik Konferansı (2025)

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

1. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.