Merkez Bankalarının Altın Rezerv Politikaları Değişmeye Başladı

Makale

Altın rezervleri, bir ülkenin ekonomik ve finansal direncinin kritik bir göstergesidir. Genellikle merkez bankaları tarafından döviz rezervlerinin önemli bir parçası olarak tutulan altın, özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenilir bir sığınak olarak görülür. Son yıllarda, artan jeopolitik ve finansal karmaşıklık altında, altın rezervi yönetimi stratejik önem kazanmaktadır....

Altın rezervleri, bir ülkenin ekonomik ve finansal direncinin kritik bir göstergesidir. Genellikle merkez bankaları tarafından döviz rezervlerinin önemli bir parçası olarak tutulan altın, özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenilir bir sığınak olarak görülür. Son yıllarda, artan jeopolitik ve finansal karmaşıklık altında, altın rezervi yönetimi stratejik önem kazanmaktadır. 2022'de tarihi bir rekora ulaşan 1.082 tonluk altın alımını takiben, merkez bankaları 2023'te tarihin en yüksek ikinci yıllık alımını gerçekleştirmişlerdir, toplamda 1.037 ton altın edinmişlerdir.

Bu rekor rakamların ardından altın, merkez bankaları tarafından bir rezerv varlığı olarak talep görmeye devam ediyor. Dünya Altın Konseyi'nin 19 Şubat - 30 Nisan 2024 tarihleri arasında toplam 70 katılımcıyla gerçekleştirdiği 2024 Merkez Bankası Altın Rezervleri (CBGR) anketine göre, ankete katılan merkez bankalarının %29'u önümüzdeki on iki ay içinde altın rezervlerini artırmayı planlıyor ki bu oran 2018 yılından bu yana gözlemlenen en yüksek seviye. Planlanan alımların başlıca sebepleri arasında altın varlıklarını daha tercih edilen stratejik bir seviyeye yeniden dengeleme isteği, yerli altın üretimi ve daha yüksek kriz beklentileri ve artan enflasyon gibi finansal piyasa endişeleri yer alıyor.

Bu sonuçlar, Orta Doğu'daki çatışmalar, Ukrayna'da uzayan savaş ve ABD-Çin gerginliğinin arttığı jeopolitik gerilimlerin devam ettiği bir ortamda ortaya çıkmıştır. Makroekonomik açıdan, küresel enflasyon soğumaya başlarken, ekonomik toparlanma dünya genelinde dengesiz bir hızda ilerlemekte ve altta yatan finansal kırılganlıklara ilişkin endişeler baş göstermektedir. Bu doğrultuda, "faiz oranları", "enflasyon endişeleri" ve "jeopolitik istikrarsızlık" geçen yıl olduğu gibi bu yıl da merkez bankalarının rezerv yönetimi kararlarında öne çıkan faktörler olmaya devam etmektedir.

Son on yılda en fazla altın rezervi artıran 5 ülke:
  1. Rusya: 2013-2023 döneminde 956 ton artışla toplam 2,299.9 tona yükseldi.
  2. Çin: 2013-2023 döneminde 893.8 ton artışla toplam 1,948.3 tona yükseldi.
  3. Türkiye: 2013-2023 döneminde 606.6 ton artışla toplam 719.6 tona yükseldi.
  4. Kazakistan: 2013-2023 döneminde 157.5 ton artışla toplam 392.6 tona yükseldi.
  5. Polonya: 2013-2023 döneminde 118.7 ton artışla toplam 229.6 tona yükseldi.
Bu ülkeler, son on yılda altın rezervlerini en fazla artıran ve bu süreçte ekonomik politikalarında altına yönelik stratejiler geliştiren ülkeler olarak öne çıkmakta.

Merkez bankalarının altın rezervlerinde ilk on sırada yer alan ülkeleri aşağıda sıraladığımız da ilk sırada ABD yer almakta.


Merkez Bankalarının Altın Rezervleri (2024)
Sıra Ülke Altın Rezervi
1 ABD 8,134
2 Almanya 3,363
3 İtalya 2,451
4 Fransa 2,436
5 Rusya 2,299
6 Çin 1,948
7 İsviçre 1.040
8 Japonya 765
9 Hindistan 689
10 Hollanda 612
Dünya Altın Konseyi 2024 verileri, https://www.gold.org/.


Tabloda yer alan ülkelerin altın rezervleri ile ekonomileri arasında genel bir değerlendirme yaptığımızda: ABD, dünyanın en büyük ekonomisi ve en büyük altın rezervine sahip. Doların dünya çapında rezerv para birimi olması nedeniyle, ABD'nin büyük altın rezervleri, ekonomik istikrarı ve uluslararası ticarette güveni artırıcı etkisi çok belirleyici. Almanya da, Avrupa'nın en büyük ekonomisi ve büyük altın rezervleri, Avrupa Birliği içindeki ekonomik liderliğini ve Euro'nun değerini destekleyen önemli bir unsur olarak gözükmekte. Ayrıca, tarihi ekonomik belirsizlikler ve enflasyon deneyimleri nedeniyle, Almanya altını önemli bir güvence olarak görmekte.

İtalya (2,451 ton) ve Fransa (2,436 ton) Euro Bölgesi'nin önemli üyeleri. Büyük altın rezervleri, Euro'nun desteklenmesine yardımcı oluyor ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ekonomik politikalarına katkıda bulunuyor. Ayrıca, tarihsel olarak yüksek kamu borcu ve ekonomik belirsizlikle mücadele eden İtalya için altın, finansal güvence sağlıyor. Rusya, son yıllarda altın rezervlerini önemli ölçüde artırdı. Bu, Batı yaptırımlarına karşı bir önlem ve rubleyi desteklemek için bir strateji olarak görülüyor. Altın, Rusya'nın döviz rezervlerini çeşitlendirme çabalarının bir parçası.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin, döviz rezervlerini çeşitlendirmek ve Yua'nın uluslararası kullanımını teşvik etmek için altın rezervlerini artırıyor. Çin'in büyük altın rezervleri, ekonomik büyüklüğünü ve finansal gücünü yansıtıyor aynı zamanda.

İsviçre, finansal istikrarı ve bankacılık sektörüyle tanınıyor. Büyük altın rezervleri, İsviçre Frangı'nın değerini destekler ve ülkenin finansal güvenliğine katkıda bulunuyor çoğunlukla. Japonya, dünyanın üçüncü büyük ekonomisi. Altın rezervleri, Yen'in değerini desteklemek ve ekonomik istikrarı sağlamak için oldukça önemli. Japonya'nın ekonomik stratejileri arasında döviz rezervlerini çeşitlendirmek yer alıyor.

Hindistan, dünyanın en büyük altın tüketicilerinden biri ve ekonomisi hızla büyümekte. Altın rezervleri, ekonomik istikrarı ve rupi'nin değerini desteklemeye yardımcı oluyor. Ayrıca, kültürel olarak altın, Hindistan'da büyük bir öneme sahip. Hollanda, Euro Bölgesi'nin bir üyesidir ve büyük altın rezervleri, Euro'yu destekler ve ekonomik güvenliği artırıyor. Hollanda'nın altın rezervleri, finansal istikrarını güçlendirme amaçlı aynı zamanda.

Altın rezervleri, bir ülkenin ekonomik güvenliğini, parasının değerini ve uluslararası ticaretteki konumunu güçlendiren önemli bir unsur. Büyük altın rezervlerine sahip ülkeler, ekonomik belirsizlik dönemlerinde daha fazla finansal esneklik ve güven sağlıyor kuşkusuz. Altın, merkez bankaları için bir güvence ve ekonomik krizlerde likidite sağlayıcı önemli bir role sahip.

Ekonomik büyüklük ile altın rezervleri arasında ilişki ne kadar kuvvetli ?

Ekonomik büyüklük ve altın rezervleri arasında genellikle bir korelasyon bulunur, ancak bu ilişki her zaman doğrudan değildir. Çünkü ülkeler, stratejik, tarihsel ve ekonomik nedenlerle farklı miktarlarda altın rezervi tutabilmekte. Merkez bankalarının altın rezervi kararları arasında belirli bir ilişki var ve bu ilişki ekonomik, jeopolitik ve finansal faktörlere dayalı olarak farklı şekillerde ortaya çıkmakta. Uzmanlar; bu ilişkileri analiz etmek için korelasyon analizi, granger nedensellik testi ve diğer ekonometrik yöntemler kullanmakta. Bu tür analizler, bir ülkenin merkez bankasının altın rezervi değişikliklerinin başka bir ülkenin kararlarını nasıl etkilediğini veya benzer şekilde tepki verip vermediğini anlamamıza yardımcı olmakta.

Korelasyon Analizi
- Korelasyon, iki değişken arasındaki doğrusal ilişkiyi ölçer. Korelasyon katsayısı (r), -1 ile 1 arasında değişir. 1, tam pozitif korelasyonu; -1, tam negatif korelasyonu ve 0, hiçbir korelasyon olmadığını göstermekte.

Granger Nedensellik Testi
- Bu test, bir zaman serisinin diğer bir zaman serisinin gelecekteki değerlerini tahmin edebilip edemeyeceğini belirler. Bu, nedensellik yönünü belirlemek için oldukça kullanışlı.

Panel Veri Analizi
- Birden fazla ülkenin altın rezerv verilerini kullanarak, zamana bağlı değişiklikleri ve ülkeler arasındaki ilişkiyi değerlendirme fırsatı veriyor.

Şimdi Örnek bir veri seti ve bu veri setine dayalı bir analiz gerçekleştirelim. Gerçek verileri kullanarak, bu verilerle korelasyon Matrisi yapacağız.

Analiz Sonuçları:

- ABD ile Almanya, İtalya ve Fransa: Çok yüksek pozitif korelasyon gözükmekte. Bu durum, bu ülkelerin altın rezerv kararlarının birbirine çok benzer olduğunu göstermekte. Bu durum, büyük olasılıkla Euro Bölgesi'nin finansal istikrarını koruma amacıyla yapılan koordineli kararların sonucu.
- Rusya ve Çin: Bu iki ülke arasında da yüksek pozitif korelasyon var. Bu, her iki ülkenin de ekonomik bağımsızlığı artırma ve ulusal para birimlerini güçlendirme stratejilerinin benzer olduğunu gösterebilir.
- İsviçre ve Japonya: İsviçre ve Japonya'nın altın rezervlerinde değişiklik olmaması, finansal istikrarı koruma stratejilerinin sabit olduğunu gösteriyor.
- Hindistan: Hindistan'ın altın rezervleri, Rusya ve Çin ile pozitif korelasyon gösteriyor. Bu, Hindistan'ın ekonomik büyümeyi ve finansal istikrarı destekleme stratejilerinin benzer olduğunu gösterebilir.
- Hollanda: Hollanda'nın altın rezerv kararları diğer ülkelerle çok düşük veya sıfır korelasyon göstermekte, bu da bağımsız hareket ettiğini işaret.

ABD ve Çin merkez bankası rezervleri arasında bir karşılaştırma yaptığımızda kayda değer bir korelasyon olmadığı gözükmekte.

Devamı için tıklayınız.
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

Türkiye, Somali ile yaptığı anlaşmalar, bölgesel anlaşmazlıklara dahil olması ve savunma sanayii genişlemesiyle Hint Okyanusu Bölgesi'ndeki stratejik varlığını genişletiyor. Bu büyüyen etki, Çin'in varlığıyla birleştiğinde, Hindistan için karmaşık zorluklar yaratıyor ve Hindistan'ın bölgesel politik...;

Savunma sanayii, bir ülkenin güvenliği ve ekonomik kalkınması için kritik öneme sahiptir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve iç-dış tehditler, savunma sanayiinin önemini artırmaktadır. Terörle mücadele, Türk savunma sanayiinin gelişimini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu çalışma, terörle müca...;

Başlıca ekonomik mega trendler dünya çapında devam etmekte ve giderek daha yıkıcı bir etkiye sahip olmaktadır: Dijitalleşme, karbonsuzlaştırma ve sürdürülebilirliğin yanı sıra sosyal ve demografik değişim, önceki değer yaratma yapılarının giderek daha geçersiz hale gelmesine neden olmaktadır.;

Bu makale, diasporaların dünya sahnesinde nasıl bir güç unsuru haline geldiğini ve Türkiye'nin Afrika'daki etkisini artırma potansiyelini ele alıyor. Türk diasporasının Afrika'da üstlenebileceği kritik rol ve bu stratejinin Türkiye'nin ulusal çıkarlarına katkıları, yeni bir bakış açısıyla tartışılıy...;

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde yaptığımız bilimsel çalışmalar ile Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri kavrama ve analiz etmeye yönelik çabalarımızın ortaya koyduğu açık bir gerçek var: Aktörleri, kuralları, vizyonu eskisinden çok farklı olan yeni bir uluslararası sistem il...

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir.

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir.

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir. Değişimin çok hızlı ve ola...

Türk insanının, Osmanlı zamanında olsun, Cumhuriyet döneminde olsun, stratejik düşünceler üretebildiği ve bunları karar organları üzerinden uygulamaya geçirebildiği tarihi bir gerçektir.Bu özellik tarihte her ülke ve her toplum için geçerli olmamıştır.

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir.

21. yüzyılın kuşkusuz en önemli paradigma değişimlerinden birini küreselleşme süreci oluşturuyor. Bu süreçle beraber siyasal, sosyal, ekonomik pek çok alanda köklü değişimler yaşandı, yeni yol ve yöntemler keşfedildi, eski yöntemler yeniden inşa edildi; sonuçta yepyeni bir anlayışla karşı karşıya ka...