İşgücü Piyasasının Dönüşümünde Dijital Çalışma Platformlarının Rolü

Makale

Dijital teknolojilerdeki yenilikler, hayatımızın her alanını dönüştürmekte ve değiştirmektedir. Bireyler, işletmeler ve cihazlar arasında büyük miktarda veri ve bilginin hızlı ve ucuz şekilde sağlanması, dijital ekonominin ve dijital platformların yükselişinin temellerini atmıştır. Dijital platformlar ekonominin birçok sektörüne nüfuz ettikçe bu dönüşümler çalışma dünyasına da etkilemektedir....

Dijital teknolojilerdeki yenilikler, hayatımızın her alanını dönüştürmekte ve değiştirmektedir. Bireyler, işletmeler ve cihazlar arasında büyük miktarda veri ve bilginin hızlı ve ucuz şekilde sağlanması, dijital ekonominin ve dijital platformların yükselişinin temellerini atmıştır. Dijital platformlar ekonominin birçok sektörüne nüfuz ettikçe bu dönüşümler çalışma dünyasına da etkilemektedir (ILO, Haziran 2021: 5). Diğer bir ifadeyle dijitalleşme yalnızca üretim, dağıtım ve tüketimin sınırlarını yeniden tanımlamakla kalmıyor, aynı zamanda çalışma ortamlarını ve çalışmanın doğasını da yeniden şekillendiriyor (Groen vd., 2017: 8).

Bu kapsamda dijital emek, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonomik ve toplumsal hayatın neredeyse tamamına nüfuz etmeye başladığı günümüzde öne çıkan bir emek biçimini temsil ediyor (Yanık, 2019: 1). Emeğin dijitalleşmesi, bulut bilişim, sosyal medya, büyük veri, mobilite, veri analitiği ve makine öğrenimi gibi teknolojilerle kolaylaştırılmaktadır (Sales, 2023). Günümüzde çalışma hayatını önemli ölçüde etkileyen ve bu anlamda öne çıkan bir diğer unsurda dijital çalışma platformlarıdır. Dijital çalışma platformları, çalışanları işletmelerle ve müşterilerle buluşturan platformların en yaygın şeklidir. İki ana dijital çalışma platformu türü vardır:
  • Çevrimiçi web tabanlı platformlar: Görevler çalışanlar tarafından çevrimiçi ve uzaktan gerçekleştirilir. Bu görevler arasında çeviri, hukuk, finans, patent hizmetleri, tasarım ve yazılım geliştirme, veri analitiği ve yapay zekâ, görüntülere açıklama ekleme, içeriği denetleme veya mikro görev platformlarında bir videonun yazıya geçirilmesi gibi kısa vadeli görevler yer alıyor (ILO, 2022). Bu kapsamda Upwork ve Topcoder gibi pek çok serbest ve rekabetçi programlama platformu, daha az bilinmesine rağmen yirmi yılı aşkın süredir faaliyet göstermektedir (ILO, 23 Şubat 2021).
  • Konum tabanlı platformlar: Görevler belirli bir fiziksel konumda bireyler tarafından gerçekleştirilir. Bu görevler arasında taksi, teslimat ve ev hizmetleri (tesisatçı veya elektrikçi gibi), ev işleri ve bakım hizmetleri yer almaktadır. Son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde Uber, Glovo or SweepSouth gibi konum tabanlı platformlara büyük önem verilmektedir (ILO, 2022).
Dijital çalışma platformları, doğrudan platform tarafından istihdam edilen küçük bir çekirdek işgücü ve çalışmalarına platform aracılığıyla aracılık edilen büyük bir dış kaynaklı işgücü ile ikili bir işgücü piyasası oluşturmuştur. Birinci kategorideki işçiler bağımlı bir istihdam ilişkisine sahipken, ikinci kategoridekiler platformlar tarafından genellikle serbest meslek sahibi veya bağımsız yükleniciler olarak sınıflandırılmakta ve büyük çoğunluğunun bir istihdam ilişkisi bulunmamaktadır. Platform işgücünün nispeten küçük bir bölümünü oluşturan bir istihdam ilişkisi içinde çalışanlar, platformun işleyişinden sorumlu olma eğilimindedir (ILO, Haziran 2021: 11).

Nitekim serbest çalışan platformu PeoplePerHour'un yaklaşık 50 çalışanı olmasına rağmen, 2,4 milyon vasıflı işçiye hizmet vermektedir (ILO, Haziran 2021: 11). PeoplePerHour, dünyanın dört bir yanındaki küçük işletmeleri ve serbest çalışanları, birbirlerine hizmet alıp satabilecekleri güvenilir bir ortamda birbirine bağlamak için faaliyet göstermektedir. Binlerce küçük işletme, eski yöntemlerle işe almadan üst düzey yetenekleri bulmak ve işe almak için bu platformu kullanmaktadır (Craft, 2023). Bu işçilerin çalışma koşulları, platformların işyeri korumalarını ve haklarını belirleyen hizmet şartları sözleşmeleriyle düzenlenmektedir. Dijital çalışma platformları bu süreçte işletmelerin geniş bir beceri ve uzmanlık yelpazesine sahip küresel bir işgücüne erişmesine olanak tanıyan yeni dış kaynak kullanımı araçlarının önünü açmıştır (ILO, Haziran 2021: 11).

1. Dijital Çalışma Platformlarının Benimsediği İş Stratejileri

Dijital çalışma platformları, teknolojik yeniliğin bir ürünü ve küreselleşmenin yeni bir tezahürüdür. Dijital çalışma platformları, belirli hizmet ve ürünlerin talep ve arzını birbirine bağlamak için dijital teknolojilerin ortak kullanımına sahip geniş bir faaliyet yelpazesini kapsamaktadır (OECD, 2023). Dijital çalışma platformlarının benimsediği iş stratejileri dört temel unsurdan oluşmaktadır
  • Gelir stratejisi: Dijital çalışma platformlarının gelir stratejileri, abonelik planları sunmaya ve bunları kullanan platform çalışanlarına ve/veya işletmelere, müşterilere veya müşterilerden çeşitli ücretler talep etmeye dayanmaktadır. Çevrimiçi web tabanlı platformlar, aboneleri çekmek için ücretsiz denemelerle birlikte müşterilere birden fazla abonelik planı ve özelleştirilmiş hizmetler sunmaktadır. Ayrıca çalışanlara, daha fazla işe erişim için gerekli olma eğiliminde olan, ekstra maliyet karşılığında daha fazla fayda sağlayan abonelik planları da sunmaktadırlar. Dijital çalışma platformları genellikle işçilerden ve işletmelerden komisyon ücreti talep etmektedir. Bu tür ücretler, çalışanlar için çevrimiçi web tabanlı platformlardaki müşterilerden daha yüksek olma eğilimindedir. Örneğin Upwork, 2019 gelirinin yüzde 62'sini işçilere uygulanan çeşitli ücretlerden elde ederken, yüzde 38'i müşterilerden alınan ücretlerden elde edildi. Konum bazlı platformlarda işçiler genellikle taksi platformlarında komisyon ücreti öderken, teslimat platformlarında bunu genellikle işletmeler ve müşteriler ödemektedir (ILO, 2021:3).
  • Çalışanların işe alınması ve müşterilerle eşleştirilmesi: Dijital çalışma platformları, görevleri veya müşterileri çalışanlarla eşleştirmek için algoritmalar kullanır. Bu, genellikle insan etkileşimini içeren geleneksel bir insan kaynakları sürecini dönüştürmektedir. Geleneksel insan kaynakları uygulamaları işe alım seçimini büyük ölçüde eğitim seviyelerine ve deneyime dayandırırken, algoritmik eşleştirme genellikle derecelendirmeler, müşteri eleştirileri, işin iptal veya kabul oranları ve çalışan profilleri gibi göstergeler tarafından belirlenir. Çevrimiçi web tabanlı platformlardaki bu eşleştirme sürecinde çalışanların abonelik planları ve isteğe bağlı olarak satın alınan paketler de dikkate alınabilmektedir. Bu uygulama, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki ve düşük gelirli işçiler olmak üzere bazı çalışanların görevlere erişimini engelleme riski taşımaktadır (ILO, 23 Şubat 2021: 20).
  • İş süreçleri ve performans yönetimi: Çalışanların algoritmik yönetimi, platform iş modelinin merkezinde yer almaktadır. Platformlar, iş sürecini kolaylaştırmak, çalışanları izlemek ve müşteri ile platform çalışanı arasındaki iletişimi sağlamak için çeşitli yazılım ve donanım araçları sağlamaktadır. Bunlar arasında çalışanların “Küresel Konumlandırma Sistemi“ kullanılarak konum bazlı platformlarda izlenmesi ve çevrimiçi web tabanlı platformlarda ekran görüntülerini veya klavye vuruşlarını otomatik olarak yakalayan araçlar yer almaktadır. Ayrıca algoritmalar, müşteri geri bildirimleri ve eleştirisi gibi bir dizi ölçümü kullanarak platform çalışanlarının performansını ve davranışını değerlendirmekte ve derecelendirmektedir (ILO, 2021:4).
  • Platform yönetişiminin kuralları: Dijital çalışma platformları, platforma erişebilmeleri için çalışanlar, müşteriler ve işletmeler tarafından kabul edilmesi gereken hizmet şartları sözleşmeleri yoluyla platform içindeki yönetim mimarisini tek taraflı olarak şekillendirme eğilimindedir. Bu sözleşmeler, platformun kullanımına ilişkin etik kurallara uyulmasını gerektirmesinin yanı sıra işin kabulü veya reddedilmesi, platform hesaplarının devre dışı bırakılması ve veri kullanımı gibi hususları da kapsamaktadır. Bu yönetişim biçimi, platformların, platform çalışanlarının çalışma özgürlüğü üzerinde önemli ölçüde kontrol sahibi olmasına olanak tanımakta ve müşterilerin veya işletmelerin, örneğin münhasırlık hükümleri aracılığıyla, platform çalışanlarıyla nasıl ve hangi koşullar altında etkileşime geçeceğini şekillendirebilir (ILO, 23 Şubat 2021: 21).

2. Dijital Çalışma Platformlarındaki Fırsatlar ve Zorluklar

Son yıllarda çalışma dünyasındaki en büyük dönüşümlerden biri dijital çalışma platformlarının ortaya çıkması oldu. Bu yeni çalışma biçimi yalnızca mevcut iş modellerini değil, aynı zamanda bu iş modellerinin dayandığı istihdam modelini de değiştirdi. Dijital çalışma platformlarında çalışmak, çalışanlara istedikleri zaman, istedikleri yerden çalışma ve kendilerine uygun olan işi üstlenme fırsatı sağlamaktadır (Berg vd., 2018: v). Bu kapsamda dijital çalışma platformlarının geliştirilmesi, kadınlar, engelliler, gençler ve göçmen işçiler de dahil olmak üzere işçilere gelir getirici fırsatlar sunma potansiyeline sahiptir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu tür platformlar, umut verici iş fırsatları kaynağı olarak görülmekte ve birçok hükümeti dijital altyapı ve becerilere yatırım yapmaya yönlendirmektedir. Verimliliği, üretkenliği artırmak ve daha geniş pazar erişiminin keyfini çıkarmak için küresel ve yerel işgücüne erişmek amacıyla bu platformları kullanabilen işletmeler de bundan faydalanmaktadır (ILO, 2021:1).

Dijital çalışma platformları çalışma dünyasını çeşitli şekillerde dönüştürmektedir. Platformlar, iş süreçlerinin ve performansın algoritmik yönetimini sunarak, işleri ölçümlere, derecelendirmelere göre tahsis etmelerine, değerlendirmelerine ve dijital araçları kullanarak işleri izlemelerine olanak tanımaktadır. Bu yönetim tarzı, geleneksel insan kaynakları yönetimi uygulamalarından temel bir sapmadır. Dahası, bu algoritmik yönetim uygulamaları geleneksel işyerlerine nüfuz etmekte ve giderek daha fazla benimsenmektedir. Bu durumun, iş dünyasına da etkileri bulunmaktadır. Dijital çalışma platformları, sermaye varlıklarına ve işletme maliyetlerine yatırım yapma sorumluluğunu işçilere kaydırarak iş organizasyonlarını değiştirmektedir. Örneğin, çevrimiçi web tabanlı platformlardaki bilgisayarlar veya konum tabanlı platformlardaki araçlar gibi sermaye ekipmanlarına ilişkin maliyetler, yakıt, bakım, satın alma lisansları veya internet ücretleri de çalışanlar tarafından karşılanmaktadır (ILO, Haziran 2021: 11).

Çalışmaya aracılık eden dijital çalışma platformları, üretim ve iş süreçlerini organize etmenin yeni yollarını sunsa da aynı zamanda işverenler, çalışanlar ve hükümetler için de bir dizi zorluk teşkil etmektedir (OECD, 2023). Bu tür işlerde çalışmak aynı zamanda istihdam durumları, yeterli gelir, sosyal koruma ve diğer yardımları alıp almadıkları açısından da riskler taşımaktadır. Çalışanların karşılaştığı fırsatlar ve riskler, bu çalışanları bu tür işleri üstlenmeye neyin motive ettiğine dair soruları gündeme getirmektedir (Berg vd., 2018: v). Dolayısıyla platformların sunduğu fırsatlar bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Çalışanlar için bunlar özellikle çalışma koşulları, yetenek ve becerilerin kullanımı, istihdamın sürekliliği, ücret düzeyi, sosyal güvenlik, sendikalaşma özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkıyla ilgilidir (ILO, 2021: 2).

Bu zorlukların çoğu, özellikle kayıt dışı ve standart dışı çalışma düzenlemelerinde çalışan işçiler için belirgindir. Bu, işgücünün nispeten hızlı büyüyen bir payı olan dijital çalışma platformlarında çalışan insanları giderek daha fazla etkilemektedir. Geleneksel işletmelerin karşılaştığı zorluklar arasında, bazıları geleneksel vergilendirme ve işgücüyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere, diğer düzenlemelere tabi olmayan platformlardan kaynaklanan haksız rekabet yer almaktadır. Geleneksel işletmeler, özellikle de küçük ve orta ölçekli işletmeler için ek zorluklar arasında, güvenilir dijital altyapının yetersiz bulunması ve dijital dönüşüme sürekli uyum sağlamak için gereken finansman miktarı yer almaktadır (ILO, 2021: 2).

Esasen bu süreçte çevrimiçi web tabanlı ve konum tabanlı platformların sayısı da hızla artmaktadır. Öyle ki çevrimiçi web tabanlı ve konum tabanlı platformların sayısı 2010'da 142 iken 2020'de 777'nin üzerine çıkmıştır. Her ne kadar dijital çalışma platformları son on yılda beş kattan fazla artmış olsa da platform çalışmaları çalışanlar için bazı riskleri ve zorlukları da beraberinde getirmeye devam etmektedir. Algoritmik yönetimde şeffaflığın olmayışı, çalışanların ücretlerini, iş dağılımını ve ödüllerini veya disiplin cezalarını etkileyen süreçleri iyi anlamaktan mahrum kalması anlamına gelmektedir. Çalışanların gelirleri aynı zamanda ayrımcılık, beklenmedik maliyetler ve ödemeyle ilgili platform hataları/teknik sorunlar nedeniyle de tehdit altındadır. Kaynak kanallarının sınırlı olması nedeniyle bu sorunlar çalışanların kontrol duygusunu büyük ölçüde zayıflatmakta ve tüm coğrafyalarda yaygınlaşmaktadır (ADB, 3 Mart 2023).

ILO’ya göre “belirli yaşam risklerine ve sosyal ihtiyaçlara karşı evrensel korunma ihtiyacına yanıt veren, bir insan hakkı olan etkili sosyal güvenlik sistemleri, gelir güvenliğini ve sağlığın korunmasını garanti eder, böylece yoksulluğun ve eşitsizliğin önlenmesine ve azaltılmasına, sosyal içermenin ve insan onurunun desteklenmesine katkıda bulunur“ (ILO, 2023). Oysa dijital çalışma platformlarındaki çalışanların çoğu sosyal güvenlik kapsamında değildir. Her ne kadar birçok ülkedeki düzenleyici otoritelerin dijital çalışma platformlarındaki çalışma koşullarıyla ilgili bazı sorunları ele almaya başlaması önemli (United Nations, 20 Eylül 2021) olsa da, sektörde sağlık sigortası ve işle ilgili yaralanma yardımları, işsizlik ve maluliyet sigortası ve yaşlılık aylığı veya emeklilik yardımları konusunda büyük boşluklar bulunmaktadır. Uygulama tabanlı taksi ve teslimat sektörlerinde çalışanlar, özellikle de kadınlar, çeşitli iş sağlığı ve güvenliği riskleriyle karşı karşıyadır. Sosyal güvenlik kapsamına sahip olmamak, başta lokasyon bazlı platformlarda çalışanlar olmak üzere, Covid 19 salgını sırasında tüm platform çalışanları için önemli zorluklar meydana getirmiştir (ILO, 2021:7).

Dijital çalışma platformlarının bir diğer zorluğu da toplu pazarlık meselesidir. Öyle ki, “çalışanların sendikaları aracılığıyla, ücret, sosyal haklar, çalışma saatleri, izin, iş sağlığı ve güvenliği politikaları, iş ve aileyi dengeleme yolları ve daha fazlası dahil olmak üzere çalışma koşullarını belirlemek için işverenleriyle sözleşmeler müzakere ettikleri süreci ifade eden toplu pazarlığa“ platform çalışanlarının çoğu katılamamaktadır (AFL-CIO, 2023). Birçok yargı bölgesinde rekabet hukuku, serbest meslek sahibi çalışanların kartel oluşturdukları gerekçesiyle toplu pazarlığa katılmalarını yasaklamaktadır. Ancak, ILO'nun “Örgütlenme ve Toplu Sözleşme Hakkı Sözleşmesi 1949 (No: 98)“ ve “Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi 1948 (No: 87)“, örgütlenme ve toplu sözleşme özgürlüğünün tüm işçilere açık olacağını öngörmektedir (ILO, Haziran 2021: 22). Dijital emek platformu çalışanlarının kolektif örgütlenmesinin önündeki bir diğer zorluk da coğrafi olarak dağınık olmalarıdır. Ancak farklı bölgelerdeki bazı çalışanlar dijital yollarla örgütlenmeyi başarırken, özellikle lokasyon bazlı platformlardaki çalışanlarda greve gitme, dava açma, sendikalaşma gibi konularda adımlar da attılar. Bazı işçiler platform kooperatifleri de kurmuşlardır (ILO, 2021:7).

3. Dijital Çalışma Platformlarında Yaşanan Sorunlara Karşı Alınabilecek Önlemler

Dijital çalışma platformlarında çalışma koşullarına ilişkin bazı sorunların giderilmesine yönelik bir takım düzenleyici tedbirler alınmaya başlanmıştır. Bu yeni çalışma şeklinin ortaya çıkardığı zorlukların üstesinden gelmek için birçok hükümet, istihdam ilişkisi, sağlık ve güvenlik standartları ve yeterli sosyal koruma gibi konuları ele alan düzenleyici girişimlerde bulunmuştur. Devlet dışı özel aktörler, işveren ve işçi örgütleri de bazı girişimlerde bulundu. Ancak, bu düzenlemelerdeki farklılıklar daha fazla zorluk meydana getirmiştir. Pek çok dijital çalışma platformunun birden fazla sınır ve yetki/yargı alanında faaliyet göstermesi nedeniyle sorun daha da karmaşık hale gelmiştir (Rani, 20 Temmuz 2021). ILO bu kapsamda alınabilecek önlemleri şu şekilde sıralamaktadır.
  • Adil rekabetin sağlanması ve sürdürülebilir girişimler için uygun ortamın oluşturulması,
  • İş ve tüketici yasalarında yansıtılanlar da dahil olmak üzere, işçiler ve işletmeler için açık ve şeffaf çalışma koşulları ve sözleşme düzenlemelerinin zorunlu kılınması ve teşvik edilmesi,
  • Çalışanların istihdam durumlarının doğru şekilde sınıflandırılması ve ulusal sınıflandırma sistemlerine uygunluğunun sağlanması,
  • Çevrimiçi web tabanlı, konum tabanlı ve e-ticaret platformları gibi dijital platformları kullanan çalışanların ve işletmelerin derecelendirilmesinde veya sıralamasında şeffaflığın sağlanması,
  • Çalışanlar ve işletmeler için şeffaf ve hesap verebilir algoritmaların hayata geçirilmesi,
  • Çalışanların kişisel ve iş verilerinin yanı sıra işletmelere ve onların platformlardaki faaliyetlerine ilişkin verilerin korunması,
  • Serbest meslek sahibi platform çalışanlarının, örneğin rekabet kanununun iş kanunu ile daha fazla uyumlaştırılması yoluyla toplu pazarlık hakkından yararlanabilmesinin sağlanması.
  • Ayrımcılık karşıtı, iş sağlığı ve güvenliği yasalarının dijital çalışma platformları ve çalışanları için geçerli olduğunun yeniden teyit edilmesi,
  • Gerektiğinde politika ve yasal çerçeveleri genişleterek ve uyarlayarak, platform çalışanları da dahil olmak üzere tüm çalışanlar için yeterli sosyal güvenlik avantajlarının sağlanması,
  • Platform çalışanları için adil fesih süreçlerinin sağlanması,
  • Bağımsız uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına erişimin sağlanması,
  • Platform çalışanlarının isterlerse kendi yargı bölgelerindeki mahkemelere ulaşabilmelerinin sağlanması,
  • Ücret korumasının, adil ödemelerin ve çalışma süresi standartlarının sağlanması,
  • Derecelendirmelerle ilgili verilerin taşınabilirliğinin kolaylaştırılması da dahil olmak üzere, platform çalışanlarının platformlar arasında serbestçe hareket etmesinin sağlanması,
  • Platformlar, müşteriler ve çalışanlar ile bunların işlemleri dahil olmak üzere dijital ekonominin etkin vergilendirilmesinin sağlanmasıdır (ILO, 2021: 10).
Sonuç olarak, işçiler, işletmeler ve hükümetler için mevzuatla ilgili belirsizlikler hâlâ mevcuttur. Bu bağlamda izlenecek yol, dijital çalışma platformlarının getirdiği fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmak ve zorlukların üstesinden gelmek olmalıdır. Bu, insana yakışır iş fırsatları sağlamak ve büyümeyi teşvik etmek için dijital çalışma platformlarını en iyi şekilde konumlandırmayı amaçlayan küresel bir sosyal diyalog sürecine işçi, işveren ve hükümetin katılımını içerecektir (Rani, 20 Temmuz 2021).

Sonuç

Bilindiği üzere neoliberal politikaların da etkisiyle ülkeler 1980'li yıllardan itibaren işgücü piyasasında esneklik ve serbestleştirme politikaları izlemeye başlamışlardır. Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren yaşanan hızlı gelişmeler, bilgi ve iletişim teknolojilerinin de gelişmesine olanak sağlamıştır. Her ne kadar yüksek gelirli ülkelerde İş Kanunu’na tabi istihdam biçimi hâkim istihdam biçimi olmaya devam etse de 2000'li yılların başından itibaren hızla yeni istihdam biçimleri işgücü piyasalarında yerini almaya başlamıştır. Dijital teknolojilerin mümkün kıldığı dijital çalışma platformlarında yeni çalışma biçimleri, yalnızca gelişmiş ekonomilerde değil, aynı zamanda işgücü piyasaları üzerindeki etkilerinin farklı olacağı gelişmekte olan ekonomilerde de hızla yaygınlaşmaktadır.

Dijital çalışma platformlarının bu kadar hızlı yayılmasında, Covid-19 salgınının hem toplumda hem de işyerinde halihazırda sürmekte olan değişiklikleri hızlandırmada şüphesiz büyük bir etkisi olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Covid-19 salgını hem çalışanlar hem de işletmeler açısından yenilikçi çalışma yöntemlerini ve esnekliği gündeme getirdi. Bu dönemde, birçok işçi ve işveren tarafından benimsenen uzaktan çalışma düzenlemeleri, çevrimiçi serbest çalışma, e-ticaret, e-hizmetler uygulamalarında artış yaşandı. Dijital çalışma platformlarındaki değişiklikler arasında ise dijital platformların kullanımının yaygınlaşması, bulut bilişim gibi ilgili teknolojik yenilikler ve büyük veri ve algoritmaların kullanımı yer almaktadır.

Dijital ekonominin ve dijital çalışma platformlarının yükselişinde teknolojik yenilik ve gelişmeler çok önemli bir unsurdur. Artık günlük hayatımızın bir parçası haline gelen dijital çalışma platformları, çalışma hayatını da derinden etkilemeye devam etmektedir. Mal ve hizmetlerin daha ucuz ve uygun yollarla sunulması diğer bir ifadeyle maliyetlerin düşürülmesi, faaliyetlerine yeni bir platformda devam edilmesi, yeni pazarlara ulaşılması nedeniyle birçok işletme dijital çalışma platformlarını benimsemiştir. Benzer şekilde, dijital çalışma platformları, daha önce işgücü piyasasından dışlanmış olanlar da dahil olmak üzere çalışanlar için daha fazla gelir getirici fırsatlar sundukları için işçiler tarafından benimsenmiştir.

Bu tür platformlar işletmelerin organizasyon ve iş süreçlerinin yanı sıra birçok durumda çalışanlar ve işletmeler arasındaki ilişkilerde de değişikliklere yol açmaktadır. Diğer bir ifadeyle dijital çalışma platformları istihdamın artırılması ve gelir elde edilmesi açısından önemli fırsatlar sunsa da dijital çalışma platformlarında çalışan pek çok çalışan, çalışma koşulları, işin sürekliliği, ücretlerin düzenli ödenmesi, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal güvenlik, becerilerin kullanımı ve geliştirilmesi, örgütlenme özgürlüğü, toplu pazarlık ve toplu sözleşme hakkı gibi konularda zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu sorunlar yine işçi, işveren ve hükümetin katılımını içeren bir sosyal diyalog süreciyle çözülebilir.

 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2770 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1110
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

Çin – Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) aracılığıyla ilişkilerini kurumsallaştıran ve 21. yüzyılda Afrika’daki rekabetin çıtasını yükselten Pekin, günümüzde Afrika’nın dış ilişkilerinde en çok dikkat çeken aktör konumundadır. Çin, Afrika ile ilişkilerini “kazan – kazan iş birliği“ ve “kapsamlı strat...;

2000 yılından bu yana üç yılda bir dönüşümlü olarak gerçekleştirilen forumlar, Çin – Afrika ilişkilerini kurumsallaştıran iş birliği platformu olarak bilinmektedir. 2006, 2015 ve 2018’deki buluşmalar, Devlet ve Hükûmet Başkanları düzeyindeki yoğun katılımlarla “2006 Pekin Zirvesi ve 3. FOCAC”, “2015...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Sovyetler Birliği’nin dağılması, 20. yüzyılın en kritik siyasi olaylarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu olay, yalnızca bir süper gücün çöküşünü değil, aynı zamanda küresel siyaset ve ekonomi üzerinde derin ve kalıcı etkiler yaratmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılma süreci, ideolojik çatışmal...;

İsrail'in 2023 Gazze operasyonun bir geçmişi var. ''İkinci İntifa'' olarak da adlandırılan (2000-2005) İsrail ve Filistinliler arasında artan şiddet olaylarının yaşandığı Gazze'de, sık sık tekrarlanan İsrail saldırıları ve operasyonları ile başlamıştır. Çatışmalar 2008 başlayıp 2009 biten Gazze...;

Altın rezervleri, bir ülkenin ekonomik ve finansal direncinin kritik bir göstergesidir. Genellikle merkez bankaları tarafından döviz rezervlerinin önemli bir parçası olarak tutulan altın, özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenilir bir sığınak olarak görülür. Son yıllarda, artan jeopolitik...;

Altın; fiziksel özellikleri, kültürel önemi, ekonomik rolleri ve tarihsel faktörlerin bir kombinasyonu nedeniyle yüzyıllardır talep görmekte. Altının tarih boyunca çok değerli olmasının başlıca nedenlerinden biri fiziksel özelliği. Altın her şeyden önce oldukça dayanıklı bir maden. Kararmaz, aşınmaz...;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

Bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi, aynı büyüklükteki güvenlik sorunlarını beraberinde getirmiştir. İnternetin ilk yıllarında bilgi güvenliğinin üç önemli bileşeni olan “erişilebilirlik, gizlilik, bütünlük” kavramlarından “erişilebilirlik” öne çıkmış; önce internetin gelişmesi ve işletilmesi düşünülmüş, “gizlilik ve bütünlük” geri planda kalmıştır.

  • 03 Kas 2022 - 03 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

8. İstanbul Güvenlik Konferansı (2022)

  • 03 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir.

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir.

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir. Değişimin çok hızlı ve ola...

Teknolojideki hızlı gelişmeler, toplumun ilgilendiği tüm alanlarda büyük değişim ve dönüşümlere neden olmaktadır. Bilim, teknoloji, ekonomi, siyaset, güvenlik, sosyoloji ve kültür alanlarındaki değişim ve dönüşümler, olayların ve sonuçların algılanmasını güçleştirmektedir.

21. yüzyılın kuşkusuz en önemli paradigma değişimlerinden birini küreselleşme süreci oluşturuyor. Bu süreçle beraber siyasal, sosyal, ekonomik pek çok alanda köklü değişimler yaşandı, yeni yol ve yöntemler keşfedildi, eski yöntemler yeniden inşa edildi; sonuçta yepyeni bir anlayışla karşı karşıya ka...