Terörizmin Geleceğine İlişkin Öngörüler

Makale

Şiddet kullanımı manasındaki terörün tarihi insanlık kadar eskidir. Tarihsel süreç içerisinde ulus-devletin temel siyasal birim olarak ortaya çıkması ve hoşnutsuz grupların isteklerini elde etmek için şiddeti araçsallaştırarak devlete yöneltmesi siyasal amaçlı şiddet kullanımının terörizm olarak nitelendirilmesine neden olmuştur. “Modern” manada terörizmin başlangıcı 19. yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir....

Şiddet kullanımı manasındaki terörün tarihi insanlık kadar eskidir. Tarihsel süreç içerisinde ulus-devletin temel siyasal birim olarak ortaya çıkması ve hoşnutsuz grupların isteklerini elde etmek için şiddeti araçsallaştırarak devlete yöneltmesi siyasal amaçlı şiddet kullanımının terörizm olarak nitelendirilmesine neden olmuştur. “Modern“ manada terörizmin başlangıcı 19. yüzyılın sonlarına tarihlenmektedir. O tarihten günümüze kadar çeşitli devlet altı gruplar değişik nedenlerle siyasal amaçlı şiddete başvurmuşlardır. Bu nedenlere ilişkin en önemli sınıflandırmalardan biri de Rapoport’un “dalga teorisi“dir. Modern terörizmin dört dalga olarak günümüze kadar ilerlediğini iddia eden teoriye göre halen dini dalga’da yer almaktayız. Rapoport bu dalganın 2026 yılında sona ereceğini iddia etmiştir. Bu ise akıllara, bir sonraki dalganın ne olacağı sorusunu getirmektedir.

Çalışmada bu sorudan hareket edilmiş ve bu soruya bir cevap bulunmaya çalışılmıştır. Bu amaçla öncelikli olarak dalga teorisinden söz edilmiş, ardından da bazı analistler tarafından dini dalga ile de özdeşleştirilen “yeni terörizm“ kavramsallaştırması ayırt edici özellikleri çerçevesinde incelenmiştir. Daha sonra ise büyük ölçüde Colin P. Clarke’ın “Five Trends Driving the Future of Terrorism“ adlı çalışmasından esinlenerek, bizi bekleyen terör dalgasına ilişkin değerlendirmelerde bulunulmaya çalışılmıştır.

1. Tarihsel Süreçte Terörizmin Dönüşümü: Dalga Teorisi ve Yeni Terörizm

Siyasal amaçlı şiddet kullanımı olarak özetlenebilecek olan terörizmin gerisinde yatan motivasyonlar tarihsel süreç içinde farklılaşmıştır. Bu husustaki çalışmalardan birinin de David. C. Rapoport’un “dalga teorisi“ olduğu söylenebilir.
Bu çerçevede Rapoport’un birbirini takip eden dört terörizm dalgası tanımladığı görülmektedir: Bu dalgalardan ilki 1880 yılında popüler Rus terör örgütü Narodnaya Volya ile başlatılan ve yaklaşık olarak kırk yıl süren (20. yüzyılın başlangıcına kadar) “Anarşist Dalga“dır. Bu dalgayı 1920’li yıllarda başlayan ve 1960’lı yıllara kadar devam eden “Anti-Kolonyal Dalga“ takip etmiş, ardından da 1960’lı yıllarda başlayıp büyük ölçüde 1990’lı yıllarda son bulan “Yeni Sol Dalga“ gelmiştir. Rapoport tarafından tanımlanan son dalga ise 1979 yılında başlayan ve kendisinden önceki dalgalarla benzer özellikler göstermesi halinde 20-25 yıl daha devam etmesi beklenen “Dini Dalga“dır.[1] Rapoport ilk çalışmalarında dini terör dalgasının 2005 yılında sona ereceğini öngörmüştür. Ancak 2013 yılında yayınlanan bir makalesinde dördüncü dalganın 2026 yılına kadar uzayacağını ifade ederek tarihi revize etmiştir.[2]

Bu noktada dini terörizmin de kendi içinde ikiye ayrılabileceği söylenebilir.
  1. Bunlardan ilki 1979-2001 yılları arasındaki dini terörizmin klasik dönemidir.
  2. İkincisi ise 2001 yılından 2020 yılınan başlangıcına kadar uzanan ve kendisinden önceki terörizm dalgalarından belirgin şekilde farklılaşan nitelikleriyle “yeni terörizm“ olarak adlandırılabilecek olan modern dönemidir.
Yeni terörizm olarak da nitelenen bu dalganın ayırt edici özellikleri genel olarak altı başlık altında incelenmektedir. Bunlardan ilki klasik terörist ağların güçlü hiyerarşik yapılarının aksine gevşek bir şekilde organize edilmiş ağlarda faaliyet göstermeleridir. İkincisi laik karakteristikli politik ve milliyetçi ideolojilerin yerine büyük ölçüde dinsel dürtülerle hareket etmeleridir. Üçüncüsü terörizmin faillerinin uluslararası arenada hareket etmeleridir. Dördüncüsü kurbanların seçiminde herhangi bir hassasiyet göstermeyip, rastgele hareket etmeleridir. Beşincisi kitle imha silahları da dahil, mümkün olduğunca çok sayıda insanı öldürmelerine olanak tanıyacak silahların arayışı ve kullanma arzusu içerisinde olmalarıdır. Altıncısı ise mevcut teknolojik gelişmeleri son derece yakından takip ederek, eylemlerinde etkin bir şekilde kullanmalarıdır.[3]
 

[1] David C. Rapoport, “The four waves of rebel terror and september 11,“ erişim tarihi: 15 Ekim 2019, http://anthropoetics.ucla.edu/ap0801/terror/.
[2] David C. Rapoport, “The four waves of modern terror: international dimensions and consequences,“ erişim tarihi: 15 Ekim 2019, https://www.researchgate.net/ publication/286896869.
[3] Isabella Duyvesteyn, “How new is the new terrorism?,“ Studies in Conflict & Terrorism 27, no. 5 (2004): 443.


 
Devamı için...
 
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Geçtiğimiz yıl boyunca, COVID-19 pandemisi dünyaya kırılganlığını hatırlatmış ve yüksek düzeydeki karşılıklı bağımlılığın içerdiği riskleri gözler önüne sermiştir. Önümüzdeki yıllar ve on yıllarda, dünya hastalıktan iklim değişikliğine, yeni teknolojilerden ve finansal krizlerden kaynaklanan kesinti...;

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Afrika, küresel terör örgütleri El Kaide ve DAEŞ'in rekabet ve savaş alanına dönüşmüş durumda. Bölgedeki zayıf devlet yapıları, etnik ve dini çatışmaların varlığı, ekonomik sorunlar ve sosyal huzursuzluk gibi etkenler, bu örgütler için ideal bir zemin yarattı. ;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

Yakında dünyanın en büyük işgücüne sahip olacak olan Afrikalılar, modern güce erişebildikleri takdirde bölgelerini küresel bir ekonomik güç merkezine dönüştürme fırsatına sahipler. Şu anda, Sahra Altı Afrika'da yaklaşık 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu durum onları yemek pişirmek, ısınmak v...;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

Savunma sanayii, bir ülkenin güvenliği ve ekonomik kalkınması için kritik öneme sahiptir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve iç-dış tehditler, savunma sanayiinin önemini artırmaktadır. Terörle mücadele, Türk savunma sanayiinin gelişimini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu çalışma, terörle müca...;

Başlıca ekonomik mega trendler dünya çapında devam etmekte ve giderek daha yıkıcı bir etkiye sahip olmaktadır: Dijitalleşme, karbonsuzlaştırma ve sürdürülebilirliğin yanı sıra sosyal ve demografik değişim, önceki değer yaratma yapılarının giderek daha geçersiz hale gelmesine neden olmaktadır.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye