BRICS Çin’in Alternatif Düzen Arayışı mı?

Makale

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kısaltmasıdır. Dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinin oluşturduğu bir gruptur ve bu ülkeler dünya kara yüzeyinin yaklaşık %27'sini ve küresel nüfusun %42'sini oluşturmaktadır....

BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın kısaltmasıdır. Dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerinin oluşturduğu bir gruptur ve bu ülkeler dünya kara yüzeyinin yaklaşık %27'sini ve küresel nüfusun %42'sini oluşturmaktadır. BRICS grubu ilk olarak 2001 yılında Goldman Sachs ekonomisti Jim O'Neill tarafından önerilmişti. Bu ülkelerin 21. yüzyılda büyük ekonomik güç olma potansiyeline sahip olduğunu ifade etmişti. BRICS ülkeleri ilk kez 2006 yılında bir araya gelmiş ve o tarihten bu yana her yıl zirveler düzenlemektedir. BRICS ülkeleri, ekonomik büyüme ve kalkınmayı teşvik etmek, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmak, küresel mali sistemi revize etmek, barış ve güvenliği teşvik etmek gibi bir dizi girişimde birlikte çalışmaktadır. BRICS ülkelerindeki altyapı projelerine finansman sağlamak amacıyla 2014 yılında kurulan BRICS Yeni Kalkınma Bankası (NDB), BRICS ülkelerine kriz durumunda mali yardım sağlamak amacıyla 2015 yılında kurulan BRICS Koşullu Rezerv Düzenlemesi (CRA), BRICS işbirliğine diğer gelişmekte olan ekonomileri de dahil etmek amacıyla 2017 yılında başlatılan BRICS Plus diyaloğu ile BRICS grubu, önemini son yıllarda giderek arttırmaktadır. Gruptaki ülkeler küresel ekonomide giderek daha etkili hale gelirken öte yandan uluslararası ilişkilerde de daha belirgin rol oynamaktadırlar. BRICS ülkelerinin, ilerleyen yıllarda uluslararası sistem açısından belirgin bir etki oluşturacağı muhtemeldir. Çin’in perspektifinden ise küresel hedeflerini gerçekleştirme yolunda önemli bir araç olabilir.
 
Çin, Batılı güçlerin, özellikle de ABD'nin daha az hakim olduğu, daha çok kutuplu bir dünya düzeni arzusunu dile getirmişti. Çin, BRICS grubunun önemli bir gücü olarak yer almakta ve grubun gündeminin şekillenmesinde öncü bir rol oynamaktadır. Çin, BRICS'in küresel ekonomi ve siyasette daha etkili bir aktör olması için baskı yapmaktadır. BRICS, farklı bölgelerdeki büyük ve nüfuzlu ülkelerden oluşan kolektif bir grup olarak, Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütü ve Uluslararası Para Fonu gibi uluslararası kurumlarda Batı etkisine karşı bir denge sağlayabilir, Batı hakimiyetindeki finansal kurumlara bağımlılıklarını azaltmak için işbirliği yapabilirler. BRICS üyeleri, bu kurumlarda gelişmekte olan ekonomilerin çıkarlarını ve seslerini daha iyi yansıtacak reformlar yapılması için baskı oluşturabilirler. Çin, çok kutuplu bir dünya hedefine destek toplamak için grubun platformunu kullanabilir. Böylelikle Çin, bir yandan küresel sistemdeki Batı hegemonyasına karşı bir denge unsuru oluşturabilirken diğer yandan Çin’in küresel çıkarlarını, ticari kazanımlarını sürdürmek için sorumluluğu tek başına almamış olur. Çin, BRICS'i diğer üye ülkelerle ticaret ve yatırım bağlarını genişletmek için bir platform olarak kullanabilir. Örneğin BRICS ülkeleri, ABD dolarına bağımlılığı azaltmak için yerel para birimleriyle ticaret yapmayı, hatta ortak para birimi hamlesini gündeme getirmişlerdir. BRICS içerisindeki ekonomik işbirliği, Çin'in ekonomik ortaklıklarını çeşitlendirmesine ve Batı pazarlarına bağımlılıktan kaynaklanan kırılganlıkları azaltmasına yardımcı olabilir. Alternatif bir para birimi ve ticarette yerel para birimlerinin gündemde olmasına karşın Çin’in Amerikan tahvillerinde tuttuğu rakam 850 milyar dolar seviyesinde. Bu da Çin’in, ABD doları karşısında hala alternatif bir yolu tam olarak oluşturamadığı anlamına gelmektedir. Dünya üretiminin %25’ini, GSYİH'sının yaklaşık %26'sını oluşturan BRICS, ortak para birimine geçse dahi G7 ülkeleri küresel sistemdeki üretimin %45’ini, GSYİH’sının %50’sini elinde bulunduruyor ve dolar bu yapının en güçlü para birimi olmayı sürdürüyor. BRICS ülkeleri arasındaki farklı ulusal çıkarlar, siyasi ideolojiler ve ekonomik kalkınma düzeylerindeki farklılıklar, grubun küresel sistemdeki etkisi, yerleşik Batılı güçlerle karşılaştırıldığında sınırlı kalmaktadır. Bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda Çin, bir konsorsiyum dahilinde de olsa küresel ölçekte alternatif bir sistem oluşturmak ya da alternatif bir sistemin lideri konumunda olması oldukça zor gözükmektedir.
 
Çin, küresel sistem içerisinde varlığını güçlü bir şekilde korumak ve sürdürmek için çatışmadan uzak, rekabetçi bir pozisyonda durmaktadır. Mevcut gücünü ve nüfuzunu arttırmak amacıyla fırsatlar oluşturmakta ve rakipleri karşısında nispi olarak daha güçlü bir konumda yer almak istemektedir. Çin, bağımlılıklarını azaltmak ve yerleşik düzenin kendi çıkarları ölçüsünde dönüşmesini talep etmektedir. Bu talebin bir yansıması da BRICS’dir. Ancak mevcut durumu ile Çin’in isteklerine tam olarak yanıt verememektedir. Dolayısı ile Çin’in kendi çıkarlarını maksimize edeceği bir uluslararası sistem arayışında olduğu görülmekte fakat bu düzeye ulaşamadığı da anlaşılmaktadır.
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2778 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1115
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Dünya, 21. yüzyıla “pusulasız“ bir halde girdi. Soğuk savaşın yıkıntıları arasında kalan kurallara dayalı küresel düzen, çoğunluğun taleplerine yanıt veremezken Batı cenahı dışında kalan ülkelerin BRICS ile bir karşı-hegemonya alanı yaratmaya başladığı görülüyor.;

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Çin’i Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

Türkiye, Somali ile yaptığı anlaşmalar, bölgesel anlaşmazlıklara dahil olması ve savunma sanayii genişlemesiyle Hint Okyanusu Bölgesi'ndeki stratejik varlığını genişletiyor. Bu büyüyen etki, Çin'in varlığıyla birleştiğinde, Hindistan için karmaşık zorluklar yaratıyor ve Hindistan'ın bölgesel politik...;

ABD ve Japonya, Çin'e çip teknolojisi ihracatını kısıtlamaya yönelik önemli bir anlaşmada son aşamaya geldi. Ancak Japon şirketleri, bu ihracat kısıtlamalarının ardından Çin'den gelebilecek olası misilleme tehditlerinden endişe duyuyor. Peki Çin’in çip üretimindeki pazar payı nedir? Anlaşmanın ana h...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.