KGAÖ’nün Avrasya'da Güvenliğin İstikrarındaki Rolü

Makale

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) [CSTO | Collective Security Treaty Organization] üyeleri, Orta Asya Cumhuriyetleri, Türkiye’nin sınır komşusu Ermenistan ve yine Türkiye’nin en büyük partneri olan Rusya’dır....

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) [CSTO | Collective Security Treaty Organization] üyeleri, Orta Asya Cumhuriyetleri, Türkiye’nin sınır komşusu Ermenistan ve yine Türkiye’nin en büyük partneri olan Rusya’dır.

KGAÖ faaliyetleri son yıllarda gözle görülür derecede artış göstermiştir. Kuruluşumuzun arz ettiği önem, üye ülke devlet başkanları ve üst düzey yöneticileri tarafından defalarca dile getirilmiştir. Örgütün temel amacı, üye ülkelerin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü konusunda ortaya çıkabilecek olası askeri tehditleri önlemek, gerektiği durumlarda ise bunları ortak çabalarla ortadan kaldırmaktır.

7 Ekim 2002 yılında altı ülke Devlet Başkanı, örgüt çerçevesinde işbirliğine ve uluslar arası- bölgesel bir örgüt statüsüyle yeniden yapılanmaya duyulan ihtiyaçları göz önünde bulundurarak, Tüzük’ü onaylamış ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün hukuki statüsünü belirleyen Anlaşmayı imzalamışlardır.

Bu belgeler 18 Eylül 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. KGAÖ, 16 Aralık 2003 tarihinde BM Sekretaryasında tescil edilmiş olup, 2 Aralık 2004’te ise BM Genel Kurulu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütüne daimi gözlemci üye statüsü verilmesine ilişkin kararı kabul etmiştir. 23 Haziran 2006 tarihinde düzenlenen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü Minsk toplantısında Özbekistan’ın örgüte yeniden katılımına ve tam üyeliğine ilişkin yasal düzenlemeler onaylanmıştır.

İçeriği bakımından her şeyden önce bir askeri ve siyasi caydırma aracı olan örgüt tüzüğünün 2. maddesinde aşağıdaki hususlar belirtilmiştir:

“Bir veya birkaç üye ülkenin güvenlik, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı veya dünya barışı ile güvenliği herhangi bir tehdide maruz kaldığı durumlarda kendi pozisyonlarını ve ortaya çıkan tehdidin ortadan kaldırılması için gerekli tedbirleri koordine etme amacıyla ortak danışma mekanizması acil surette faaliyete geçireceklerdir“.

Aynı zamanda 4. maddede şunlar öngörülmektedir: “Üye ülkelerden herhangi birine karşı yapılacak askeri saldırı durumunda, diğer üye ülkelerin hepsi başta askeri olmak üzere söz konusu ülkeye gereken yardımı sağlayacaktır, Ayrıca BM Tüzüğünün 51. maddesine uygun olarak, kolektif savunma hakkının sağlanması için denetimlerinde bulunan araçlardan yararlanarak destek vereceklerdir“.

Bu şekilde, Kolektif Güvenliği Anlaşması, doktrinel bağlamda askeri çatışmayı önleme ve ortadan kaldırmada uyguladıkları siyasi araçlarında üye ülkelerin askeri politika esaslarının önceliğinin tamamen savunmaya yönelik olduğunu ifade etmektedir.

Kolektif Güvenlik Antlaşmasının uluslararası çaptaki bölgesel bir örgüte dönüştürülmesi, bölgesel ve uluslararası güvenliğin dinamiğine adapte olmaya, yeni endişe ve tehditlere karşı koymayı güçlendirmeye duyulan ihtiyaçlar
sonucunda meydana gelmiştir.

Kurulan örgütün temel amaçları ise şunlardır: askeri-siyasi karşılıklı işbirliğini koordine etmek ve derinleştirmek, üye devletlerin ulusal güvenliğini kolektif temelde sağlama amaçlı çok yönlü işbirliği yapı ve mekanizmalarını kalkındırmak, saldırıya maruz kalan üye devlete başta askeri yardım olmak üzere, her türlü destek vermektir.
Örgüt, kendi amaç ve ilkelerini kabul eden diğer devletlerin katılımına açıktır.

Günümüzde Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, Postsovyet bölgesinde çok yönlü kolektif güvenliğini sağlamada üye devletler arasında güvenilir bir yapı sıfatıyla yerini pekiştirmiştir. Bu olayda üye -devletlerin en geniş anlamıyla
güvenlik gibi hassas alanı ortak hedef belirlemeleri, esas faktör olmuştur.

KGAÖ, gerçekleştirdiği faaliyetleriyle geniş çaplı uluslararası işbirliği konularını kapsayan çok fonksiyonlu yapıya sahip modern bir kuruluştur. Yapı bünyesinde ulusal çıkarların temel alındığı kolektif çıkarları oluşmakta olup, üye -devletler ise bunları uygulamada fiilen mutabakat sağlama yoluyla ortak iş yapmaktadırlar.

İlgili e-kitap için tıklayın > 4. Uluslararası Türk - Asya Kongresi: Asya'da Bölgesel Örgütler, Kurumsallaşma ve İş Birliği


Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2723 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1086
Avrupa 22 641
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1385 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 611
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 4 185
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 20 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2045 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2045

Türkiye'nin, Yeni İpek Yolu güzergâhında, Orta Koridorun gelişimi, Avrasya üzerinden karasal Doğu-Batı ticaretinde lojistik üs haline gelmesi ve tedarik zincirinde merkez konumda olması, ekonomi ve dış politika önceliklerden biridir. Ayrıca Türkiye'nin bir enerji ticaret merkezi olma rolü güçlenmeli...;

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) [CSTO | Collective Security Treaty Organization] üyeleri, Orta Asya Cumhuriyetleri, Türkiye’nin sınır komşusu Ermenistan ve yine Türkiye’nin en büyük partneri olan Rusya’dır.;

Liderler vardır ülkelerinin kaderini etkiler. Gemiler vardır dünyanın kaderini etkiler. Bu gemiler Yavuz ve Midilli adlarını verdiğimiz, Goeben ve Breslau’dur. Bu iki gemi sadece Almanya ve Osmanlı devletinin değil, Rusya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın ve Yunanistan’ın kaderini etkilemiş ve 1. Dünya...;

Kısa süre önce Çin, Pakistan ve Taliban yönetimindeki Afganistan arasında Kuşak-Yol Girişimi’ni Afganistan’a kadar uzatan bir anlaşma yapıldı. Taliban yönetiminin Çin yatırımlarına Çin’in de bölgesel güvenlik açısından ılımlı ve söz dinleyebilecek bir Taliban yönetimine ihtiyacı var. Bu nedenle Afga...;

Bu makalem iyi niyetlerle hazırlandığına inandığım, fakat arşiv gerçekliğinden uzak kalmış, bu nedenle yanlışlar içindeki “Atatürk ve Bandırma Vapuru“ metni esas olmak üzere, bu konudaki tüm benzer anlatımları düzeltmek ve imkan yaratmak amacıyla çalışılmıştır.;

Güçlü Müslüman devletlerin istikrarsızlaştırıldığına, “Çok-uluslu Koalisyon” adı verilen kavram tarafından BM Güvenlik Konseyi’nin BM tüzüğünün yedinci bölümü altındaki rolünün ayaklar altına alındığına şahit olduk. Son Afganistan krizinde görüldüğü gibi NATO’nun bölge-dışı operasyonlarını genişlett...;

'Şok ve dehşet' doktrinini geliştiren, Atlantik Konseyi Kıdemli Danışmanı Stratejist Dr. Harlan Ullman, Harici Genel Yayın Yönetmeni Tunç Akkoç'a ABD’nin dış politikası ve Çin ile ilişkileri konularında açıklamalarda bulundu: “ABD ve Çin arasında Soğuk Savaş’tan daha tehlikeli bir rekabet yaşanacak“;

Sadece devletlerin güvenliğini önceleyen Soğuk Savaş döneminden kalma askerî tehditler üzerinde yoğunlaşan geçmişteki güvenlik anlayışından, devlet aktörünün yanında artık birey, grup ve devlet-dışı yapılanmaların da bir güvenlik tehdidi olarak katıldığı siyasi, ekonomik, toplumsal ve teknolojik ala...;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...