Hızla değişen bir dünyada yaşıyoruz, teknolojinin gelişiminin sosyal yaşamın birçok alanında güçlü ilerleme sağladığı, birçok hastalığın ortadan kaldırıldığı, yaşam standardının önemli ölçüde yükseldiği, kamu sektöründe kaynak ve hizmetlere erişimin çok daha kolaylaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Ne yazık ki, geçtiğimiz birkaç yıl içinde şundan emin olma fırsatımız oldu; güçlü gelişmelere rağmen insanlar hala savunmasız durumda ve insanlık, ilerlemenin durmaması, işbirliğinin devam etmesi ve devletler arasındaki ilişkilerin derinleşmesi için akıllıca stratejik kararlara ihtiyaç duyulan zor dönemlerden geçiyor.
Bugün, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana belki de en ciddi güvenlik sorunuyla karşı karşıyayız. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik açık saldırganlığı ve Ukrayna'nın dört bölgesindeki sınırların değişmesi; devletler arasındaki ilişkileri öngörülemeyen sınırlara çekebilecek ve sonunda en çok masum sivillerin acı çekeceği güçlü, askerî eylemleri alevlendirebilecek tehlikeli bir emsaldir. Tüm demokratik dünyanın ise düşmanlıkların durdurulması, bir an önce çözüm bulunması ve akan kanın durdurulması çağrısında bulunma yükümlülüğü vardır. Daha önce hiç olmadığı kadar, Ukrayna'daki savaşın doğrudan bir sonucu olarak, normal yaşam için gerekli olan gıda ve diğer kaynakların kesintisiz tedarikinde enerji ve güvenilirlik eksikliği sorunuyla karşı karşıyayız.
Son birkaç yılda Kuzey Makedonya; NATO üyeliği ve Avrupa Birliği üyeliği için müzakerelerin başlamasıyla sonuçlanan birçok önemli süreçten geçti. Akıllı ve öngörülebilir politikanın bir sonucu olarak, jeopolitik gelişmeler ve güvenlik sorunları ülkemizi hiçbir zaman atlamamış olsa da Makedon toplumunu bölgesel ve küresel entegrasyonların dışında bırakan komşularla on yıllardır süren anlaşmazlıklar çözüldü. Tam da şu anda, Doğu Avrupa'da ciddi bir istikrarsızlık döneminde, NATO üyeliğinin faydalarını ve dünyanın en güçlü askerî ve siyasi ittifakının bir parçası olmanın gerçekten ne anlama geldiğini tam olarak hissedebiliyoruz. Sınırlarımız güvenli, ortaklarımız ve arkadaşlarımızla birlikte her türlü güvenlik sorununa, hatta enerji krizine ve kaynak kıtlığına bile mümkün olan en iyi çözümleri arıyoruz. Güvenliğe dair nitelikli bilgi alışverişi ve Kuzey Makedonya'nın bölgesel ve uluslararası güvenlik örgütleri ve entegrasyonlarında ilgili ve saygın bir ortak olarak konumlandırılması, konumumuzu ve ülkemizi istikrarlı ve güvenli kılmaktadır.
Güvenliğe dair ciddi sonuçları olan bir diğer önemli zorluk da Kovid-19 salgınıydı. Hastalığın önemli ölçüde baskılandığı bir aşamada olmamıza rağmen, karşılaştığımız ve halen karşı karşıya olduğumuz riskler, yalnızca hastalığın tamamen ortadan kaldırılması ve diğer yeni pandemilerin ortaya çıkmasının önlenmesi için daha birçok çabaya ihtiyaç duyulduğuna işaret etmektedir. Her şeyden önce sağlık sistemleri, aynı zamanda ekonomik, güvenlik ve sosyal sistemler teste tabi tutuldu ve neredeyse tüm insanlığın, hastalığın yayılmasını önlemek ve birçok insanın hayatını kurtaracak etkili bir aşı bulmak için hızlı ve kaliteli bir çözüm aradığına tanık olduk. Makedon polisi, yeni ve değişen güvenlik koşullarında hayatın normal seyrini sağlamada kilit bir role sahipti.
Aynı zamanda, başka bir salgınla - halk arasında “infodemi“ olarak adlandırılan sahte haber salgınıyla - mücadele etmek zorunda kaldık. Yalan haberler, Kovid-19'a, dünyadaki siyasi gelişmelere, göçlere, bir bütün olarak ülkelerin güvenliğine ilişkin kamuoyunu, on veya yirmi yıl öncesine göre çok daha belirgin bir şekilde ve çok daha büyük bir etkiyle şekillendiriyor. Sahte haberlere karşı en iyi savunma, doğru bilgilerin zamanında yayınlanmasıdır. Zamanında ve kesin şekilde iletilecek ve mümkün olduğunca çok kişiye ulaşacak gerçek, halk arasında korku ve paniğin yayılmasını bastırmanın en iyi önlemi olacak ve sahte haberlerin yayılmasının beraberinde getirdiği güvenliğe dair ve siyasi ciddi risklerle mücadele etmeye yardımcı olacaktır.
Değerli katılımcılar, ülke ve bölge olarak karşı karşıya olduğumuz bazı önemli güvenlik sorunlarına da dikkat çekmek isterim. Göçler, özellikle de yasa dışı göçler, bölgede ve Avrupa'da polis teşkilatlarının her gün karşı karşıya kaldığı güncel bir konudur. Sözde Balkan rotası ne kadar kontrollü olursa olsun, suç yoluyla kazanılan olağanüstü büyük meblağları elde etmek için tüm fırsatları kullanan çok sayıda organize suç grubu ağı kayıtlıdır. Sorumlu kurumlar olarak bu ciddi suça yanıt verme kapasitesini geliştirmeye devam etmeliyiz. Kolluk kuvvetlerinin ek eğitimine yatırım yapmalı, maddi ve teknik varlıklara, özellikle sınır kontrolü ve gözetimine önemli ölçüde yardımcı olabilecek bilgi teknolojilerine yatırım yapmaya devam etmeliyiz. FRONTEX ile operasyonel anlaşmayı imzalayarak, Kuzey Makedonya'nın sınır korumasına yönelik politika ve uygulamaları daha fazla düzenleyip belirlemesini ve özellikle yasa dışı göç başta olmak üzere göç yönetimi kapasitelerinin güçlendirilmesine katkıda bulunmasını beklediğimizin altını burada çizmek istiyorum. Kuzey Makedonya'nın, bölge ülkelerinin, Avrupa Birliği'nin ve UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği), AGİT ve IOM (Uluslararası Göç Örgütü) gibi uluslararası kuruluşların ve diğerlerinin ortak çıkarına olan sınırların ve düzensiz göçün daha güçlü yönetimine yönelik önemli bir adım attığımızı bu seçkin Forum'a bildirmekten memnuniyet duyuyorum.
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ve yönetimim altındaki İçişleri Bakanlığı her zaman proaktif ve açık bir yaklaşıma sahip olmuş, Birleşmiş Milletler ve UNHCR’nin her zaman aktif ve güvenilir bir ortağı olmuştur ve olmaya devam edecektir. Mülteciler için Küresel Mutabakat ve Küresel Göç Mutabakatı ile ilgili olarak da uluslararası kabul görmüş uluslararası belgelere devletimiz güçlü destek vermiştir ve vermeye devam edecektir. İçişleri Bakanlığı'nın göç alanındaki temel öncelikleri; bölge ülkeleri, geçiş ülkeleri ve menşe ülkeler, AB kurumları ve diğer ilgili uluslararası kuruluşlarla ve ayrıca çok sayıda uluslararası ve bölgesel platform, girişim ve sürece aktif katılım yoluyla uluslararası işbirliğini geliştirmek ve sürdürmektir.
Yalnızca göç yönetimi alanında değil, aynı zamanda bir bütün olarak sınır yönetimi alanında da Avrupa standartlarıyla daha fazla senkronizasyon sağlamak amacıyla çeşitli projeler yürütülmektedir. Geçen yıl, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti; Entegre Sınır Yönetimi Ulusal Stratejisi çerçevesinde, Avrupa Entegre Sınır Yönetimi konseptine uygun olarak “Sınır yönetimi için ulusal sistemlerin AB ve Schengen gereklilikleriyle uyumlaştırılması“ eşleştirme projesi başarıyla sonuçlandırılmıştır. Kuzey Makedonya Cumhuriyeti; BM'nin güçlü bir destekçisi, küresel diyalogda kendini adamış ve sorumlu bir ortak ve Balkanlar'da, Avrupa'da ve tüm dünyada barış, istikrar ve güvenliğin güçlü, genel olarak tanınan bir oluşturucusu ve direği olmaya devam ediyor.
Balkanlar'daki ve Güneydoğu Avrupa bölgesindeki tüm ülkeler için önemli bir güvenlik sorunu, organize suç ve yolsuzlukla mücadeledir. Rakamlar, istihdamı ve ekonomiyi önemli ölçüde tüketen şeyin kesinlikle organize suç ve yolsuzluk olduğunu gösteriyor. Polis ve diğer kolluk kuvvetlerinin; yolsuzluğa hızlı ve güçlü bir şekilde yanıt verme kapasitelerini güçlendirme ve rüşvet teklif etmekten veya almaktan mahkûm olan veya halkın parasını kötüye kullanma niyetiyle gruplar ve suç örgütleri hâlinde örgütlenen herkesi adalet önüne çıkarma görevi vardır. Bireysel suç eylemlerinin daha fazla kovuşturulması ve kanıtlanması için temel olan yasa dışı faaliyetleri bildiren Kuzey Makedonya'daki vatandaşların sayısında artışla sonuçlanan, halk arasında önleyici “halkı bilinçlendirme“ kampanyaları uygulamanın memnuniyetini vurgulamak istiyorum.
Sorumlu kurumlar, sivil toplum ve medya arasındaki işbirliği; ülkede organize suç ve yolsuzlukla mücadeleye yönelik iyi uygulamaların geliştirilmesi için kilit öneme sahiptir. Bu amaçla, bu yılın Ekim ayının ortasında, İçişleri Bakanı olarak, Devlet Yolsuzluğu Önleme Komisyonu başkanı ile elektronik ortamda işbirliği ve veri alışverişi konusunda bir anlaşma ve yolsuzlukla mücadelede etkili bir araç olarak muhbirlerin korunmasına yönelik işbirliği, koordinasyon ve ortak faaliyetlerin uygulanma şeklini düzenleyen bir İşbirliği Zaptı imzaladım.
Gerçek bir başarıya sahip olmak için; Avrupa'da ve dünyada güvenlik servisleri olarak, sadece eyaletlerin değil, genellikle kıtaların sınırlarını aşan, sayıları giderek artan iyi organize olmuş suç gruplarına yanıt vermek için mümkün olan en iyi çözümleri aramak üzere daha da fazla ve ortaklaşa bağlantı kurmamız gerekiyor. Hibrit tehditler, özellikle siber suçlar ve suç gruplarının diğer geleneksel olmayan faaliyet biçimleri ve aynı zamanda şiddet içeren aşırıcılık ve terörizm tehditleri, farkında olmamız gereken modern güvenlik riskleri biçimleridir ve profesyonellerin, uygulayıcıların ve aynı zamanda yalnızca ortak ve entegre bir yaklaşımla yararlı tavsiyeler verecek ve bu zorlukların üstesinden gelmek için olası çözümler önerecek olan bilim çalışanlarının dikkatinin bu alanlara yönlenmesi gerekmektedir.
Uluslararası topluluktan ortaklarımızla işbirliği içinde, demokratik toplumu baltalayan yasa dışı eylemlere karşı mücadeleyi ilerletmek için aktif olarak çalışıyoruz. Şiddet içeren aşırıcılığın önlenmesi ve terörle mücadeleye yönelik art arda dördüncü Ulusal Stratejileri tam da bu dönemde hazırlıyoruz. Daha önce de Kara Paranın Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Yönelik Ulusal Strateji ve Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi eylem planları ile birlikte ilk kez kabul edilmişti ve eylem planları şimdiden beklenen sonuçları veriyor.
Değerli hocalar, saygıdeğer araştırmacılar, güvenlik hizmeti uygulayıcıları. Son olarak, uluslararası organize suçun kontrol altına alınmasına ve önlenmesine ve Avrupa'da ve dünyadaki güvenlik tehditleriyle başa çıkılmasına katkıda bulunacak olası çözümlere değinmeme izin verin. Kaliteli politikaların geliştirilmesi ve modern güvenlik ikilemlerine yanıtın özünde; barış, istikrar ve güvenlik için güçlü mesajların iç içe geçeceği yetkili bakanlıklar ve servisler arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi ve entegrasyonların derinleştirilmesi yer almaktadır.
Toplumlarımıza yatırım yapmaya, insan kaynaklarının gelişimini desteklemeye, maddi ve teknik çalışma koşullarının iyileştirilmesine, ayrıca suç ve suç gruplarının ve bireylerin kovuşturulmasının yasal dayanaklarını ve usule ilişkin yönlerini belirlemeye devam edelim. Güvenlik bilimindeki bu tür önemli olayların, ortak sorunlara ve zorluklara ortak kapsamlı bir yanıt için, bize sunulan yeni olasılıkları algılamak ve doğrulamak için ufkumuzu genişletmeye önemli ölçüde katkıda bulunacağına eminim.
Hiçbir toplum suçtan muaf değildir ve belirli bir suç biçimi yalnızca bir ülke veya bölge sınırları içinde başlayıp bitmez. Bu nedenle, hepimizin daha güvenli toplumlara ve daha güvenli devletlere katkıda bulunduğu küresel, ortak bir yanıt için çabaları ve fikirleri güçlü bir şekilde destekliyorum. Davetiniz için içtenlikle teşekkür eder, bu çok önemli konferansta başarılı çalışmalar dilerim.
( Kuzey Makedonya Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Oliver SPASOVSKI, Açılış Konuşması, 8. İstanbul Güvenlik Konferansı, 03 Kasım 2022 )