Çin’in Güncel Politik ve Sosyolojik Durumu

Makale

Son yıllarda Çin, ekonomik ve askeri gücüyle dünya sahnesinde giderek daha iddialı hale geldi. Çin, kendisini küresel meseleleri şekillendirmede daha büyük bir rolü hak eden yükselen bir güç olarak görüyor. Aynı zamanda Çin, ABD ve diğer Batılı güçlerin etkisine karşı temkinli davranıyor ve uluslararası forumlarda kendi değerlerini ve çıkarlarını öne sürmeye çalışıyor. ...

Fatih BEYAZ

Son yıllarda Çin, ekonomik ve askeri gücüyle dünya sahnesinde giderek daha iddialı hale geldi. Çin, kendisini küresel meseleleri şekillendirmede daha büyük bir rolü hak eden yükselen bir güç olarak görüyor. Aynı zamanda Çin, ABD ve diğer Batılı güçlerin etkisine karşı temkinli davranıyor ve uluslararası forumlarda kendi değerlerini ve çıkarlarını öne sürmeye çalışıyor.

Çin'in dünya algısı da bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkilerine göre şekilleniyor. Birçok komşu ülke ile tarihi ve kültürel bağları bulunan Çin, aynı zamanda kendisini bölgede hakim güç olarak görüyor. Çin, ABD'nin Asya-Pasifik bölgesindeki rolü konusunda özellikle endişeli ve diğer ülkelerle ittifaklar ve ekonomik ortaklıklar yoluyla Amerikan etkisini dengelemeye çalışıyor. Çin, küresel sahnede etkisini genişletmeye ve değerlerini savunmaya çalışırken, aynı zamanda karşılaştığı zorlukların ve kendi çıkarları ile uluslararası toplumun çıkarları arasında denge kurma ihtiyacının da son derece farkındadır.

Xi Jinping, Çin Komünist Partisi (ÇKP)'nin şu anki Genel Sekreteri ve Halk Cumhuriyeti Başkanıdır. 2012'de göreve geldiğinden beri gücünü pekiştiriyor. Xi Jinping'in liderliği altında hem parti içinde hem de dışında muhalefete karşı artan bir baskı var. Hükümet, nüfusu izlemek ve kontrol etmek için yüz tanıma ve gözetleme sistemleri dahil olmak üzere ileri teknoloji kullanıyor. Hükümet ayrıca partinin otoritesine meydan okuyan insan hakları aktivistlerine, avukatlara ve gazetecilere baskı yapıyor. Ayrıca Çin, özellikle Güney Çin Denizi'nde ve Tayvan ile ilişkilerinde daha iddialı bir dış politika izliyor. Ülke ayrıca, Asya ve ötesinde altyapı inşa etmeyi ve ekonomik kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlayan Kuşak ve Yol Girişimi gibi girişimler aracılığıyla küresel etkisini genişletiyor. Ülkenin politik duruşunun yanında sosyolojik durumu da Çin için önemli bir etken olmaktadır.

Çin'in sosyolojik durumu karmaşık ve çok yönlü. Ülke, son yıllarda hızlı ekonomik büyüme, kentleşme ve demografik değişimler dahil olmak üzere önemli sosyal değişimler geçirdi.
Çin'in sosyolojik durumundaki en önemli sorunlardan biri, kırsal ve kentsel alanlar ve farklı sosyal sınıflar arasındaki genişleyen servet uçurumudur. Pek çok insan Çin'in ekonomik büyümesinden fayda sağlamış olsa da özellikle kırsal alanlarda gelir ve kaynaklara erişim konusunda hâlâ önemli eşitsizlikler var.

Çin'in tek çocuk politikası, hızla yaşlanan bir nüfusa ve onları destekleyecek daha az genç insanla sonuçlandığından, diğer bir sorun da yaşlanan nüfustur. Bu demografik değişim, Çin'in ekonomisi ve sosyal refah sistemi için önemli zorluklar teşkil ediyor.
Çin'in sosyolojik durumu da devlet ve toplum arasındaki karmaşık bir ilişki ile karakterize edilir. Hükümet, sivil toplum kuruluşları ve toplumsal hareketler üzerinde önemli bir kontrol uygular ve muhalefet genellikle baskıyla karşılanır. Aynı zamanda, özellikle kentsel alanlarda sivil katılım ve sosyal yenilik için alanlar da vardır. Çin'in sosyolojik durumu etnik ve kültürel çeşitliliği tarafından şekillendirilmektedir. Han Çinlileri nüfusun çoğunluğunu oluştururken, kültürel uygulamaları ve dini inançları konusunda ayrımcılığa ve kısıtlamalara maruz kalan Tibetliler ve Uygurlar gibi önemli etnik azınlık nüfusu da var. Çin’in büyük bir güç olmaya doğru giderken sosyolojik ve politik durumunu ele aldıktan sonra yükselen gücünün önünde engel oluşturabilecek konuları da ele almamız gerekmektedir.

Çin, sürekli gelişiminin önünde bir dizi engelle karşı karşıya olup başlıcaları şunlardır:

Ekonomik zorluklar: Çin ekonomisi on yıllardır hızla büyüyor, ancak şimdi artan borç, belirli sektörlerdeki kapasite fazlası ve sosyal refah sistemleri üzerinde baskı oluşturabilecek yaşlanan nüfus dahil olmak üzere bir dizi ekonomik zorlukla karşı karşıya.

Çevre sorunları: Çin, ekonomik kalkınmada önemli ilerlemeler kaydetti, ancak bunun çevreye maliyeti oldu. Hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliği ülkenin uzun vadeli kalkınmasını engelleyebilecek önemli sorunlardır. Sağlıksız ancak zengin bir toplum yine istenen güçlü bir devlet oluşumunun önünde engeldir.

Demografik değişiklikler: Daha önce de belirtildiği gibi, Çin'in tek çocuk politikası, onları destekleyecek daha az genç insanla birlikte yaşlanan bir nüfusa neden oldu. Bu demografik değişim, sosyal refah sistemleri üzerinde önemli bir baskı oluşturabilir ve ekonomik zorluklar yaratabilir.

Siyasi zorluklar: ÇKP, iktidarı sıkı bir şekilde elinde tutarken özellikle yolsuzluk ve eşitsizlik gibi konularla ilgili olarak siyasi ve toplumsal huzursuzluk belirtileri var.

Uluslararası gerilimler: Çin'in artan küresel etkisi, başta ABD olmak üzere diğer ülkelerle gerilimler yarattı. Ticaret anlaşmazlıkları, jeopolitik gerilimler ve Çin'in insan hakları siciline ilişkin endişeler, ülkenin kalkınmasına ve küresel duruşuna engel olabilir.

Çin’in mevcut dünya içerisindeki konumu, dünyaya bakış açısı ve devletler ile olan ilişkileri pek çok farklı düşüncenin bileşenleri ile şekillenmektedir.

Çin'in uluslararası ilişkiler fikri, tarihsel deneyiminden, kültüründen ve ideolojisinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Çin'in uluslararası ilişkilere yaklaşımı; özünde, hiyerarşik, uyumlu ve kapsayıcı bir dünya düzenine ilişkin geleneksel Çin dünya görüşüne benzer bir düşünceye dayanmaktadır.

Pratik terimlerle, Çin'in uluslararası ilişkilere yaklaşımı; istikrar, egemenlik ve müdahale etmemeye öncelik veren bir yaklaşım olarak karakterize edilebilir. Bu, Çin'in genellikle diğer ülkelerle dostane ilişkiler sürdürmeye, çatışmadan kaçınmaya ve toprak bütünlüğü ilkesine saygı göstermeye çalıştığı anlamına gelir. Özellikle, Afrika ile kurulan ilişkilerdeki karşılıklı kazanımları önceleyen ilişkiler buna örnek teşkil eder. Böylelikle Çin, devletlerle kurduğu ilişkilerde müdahaleci olmadığını ve partnerlerinin çıkarlarını da korumaya özen gösterdiğini delillendirmektedir.

Son yıllarda Çin, dış politikasında, özellikle Güney Çin Denizi'ndeki toprak iddiaları ile Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki küresel ekonomik emelleri konusunda daha iddialı hale geldi. Bununla birlikte, Çin, Birleşmiş Milletler gibi çok taraflı kuruluşlara katılımı ile diğer ülkelerle ortaklıklar kurmaya verdiği önemi kanıtladığı gibi, uluslararası ilişkilerinde işbirliğinin ve karşılıklı yararın önemini hala vurgulamaktadır.

Çin’in mevcut politik, sosyolojik ve küresel siyasetteki duruşuna ilişkin ele aldığımız konular kapsamında Çin, geçmişe oranla büyümekte olan bir güç olmasına karşın bazı sorunlarla da karşı karşıya kalmaktadır.


Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2770 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1110
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Günümüzde güvenlik kavramına ilişkin genişletilmiş tanımlamaya gıda güvenliği de girmektedir. Gıda güvenliği konusu ele alınırken gıda güvenilirliği, gıda egemenliği, gıda paylaşılabilirliği ve gıda sürdürülebilirliği kavramları ile birlikte ele alınmaktadır.;

Küresel hegemonya mücadelesi giderek sertleşirken jeopolitik saiklerin daha akışkan olduğu yeni bir döneme giriliyor. Bu yeni dönemde jeopolitik dinamikleri yeniden şekillendirmeyi planlayan iddialı projeler, stratejik pozisyon almak için uygun bir konjonktür yaratmayı hedefliyor. Bu projeler arasın...;

Çin ve Rusya’ya uygulanan Batı merkezli yaptırımlar küresel jeopolitikte köklü değişimlerin önünü açarken söz konusu iki ülkeyi de ilan edilmemiş stratejik bir ittifaka doğru sürüklüyor. Rusya ekonomisi üzerinde oluşan baskı ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD)-Çin rekabetinin derinleşmesi, Çin ve R...;

Dünya hemen her konuda sınırın “ölçüsüzce“ zorlandığı “kritik“ bir dönemden geçmektedir. Başta zihin ve beden itibarıyla bizzat insan olmak üzere aile, toplum ve devlet gibi hemen her toplumsal ve siyasal yapı bu durumun bir yansıması olarak derin bir “güvenlik krizi“yle karşı karşıyadır. Uluslarara...;

Kuantum teknolojileri algılama, görüntüleme, iletişim ve hesaplamanın son sınırlarına ulaşabilmek için doğanın temel yasalarından yararlanmakta ve böylece şu an için imkansız görünen teknolojileri imkanlı kılabileceğini iddia etmektedir. Nanoteknoloji, biyoteknoloji, uzay teknolojisi, yapay zeka ve ...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.