Çin, Ukrayna Krizinde Nerede Duruyor?

Makale

Ukrayna’da Rusya’nın yakın zamanda büyük bir saldırı gerçekleştireceği haberlerinden ABD’nin Ukrayna’yı son ana kadar destekleyeceğini deklare etmesine kadar karmaşık ve belirsiz bir durum söz konusu. Rusya ile “sınırsız dostluğu“ bulunan Çin ise bu karmaşık durum karşısında pozisyon belirlemeye çalışıyor....

Dr. Hüseyin Korkmaz

Ukrayna’da devam eden çatışmalar bir yılını doldururken iki tarafın da müzakere masasına uzak olduğu görülüyor. Rusya’nın yakın zamanda büyük bir saldırı gerçekleştireceği haberlerinden ABD’nin Ukrayna’yı son ana kadar destekleyeceğini deklare etmesine kadar karmaşık ve belirsiz bir durum söz konusu.

Rusya ile “sınırsız dostluğu“ bulunan Çin ise bu karmaşık durum karşısında pozisyon belirlemeye çalışıyor.

Çin uzun süredir tarafsız bir pozisyonda kalmaya çabaladı ancak son zamanlarda artan eleştiriler ve Tayvan ile ilgili benzetmeler Çin stratejisinde bir balans ayarı yapıldığını gösteriyor.

Bir süre önce ABD, Çin’in Rusya’ya askeri yardım sağladığını ve hatta ölümcül silahlar vermeye yakın olduğunu iddia etti. Çin ise bu iddiaları yalanladı ve Ukrayna meselesi ile ilgili bir pozisyon beyanı yayınladı.

Basında “Çin’in barış planı“ olarak yer alan söz konusu metin yeterli ilgiyi göremedi.

Çin aslında geçen yıl da konu ile ilgili (5) maddelik bir “duruş“ metni yayınlamıştı. O metinde Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunan Çin aynı zamanda diğer ülkelerin güvenlik kaygılarının“ da dikkate alınması gerektiğini belirtmiş ve Rusya’nın NATO’nun genişlemesi noktasında meşru kaygılarının dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştı.

Hatırlarsanız geçen senenin başlarında (4 Şubat 2022) Xi Jinping ve Putin, Pekin’de bir araya gelmiş ve yayınlanan ortak açıklamada “Taraflar NATO'nun genişlemesine karşı çıkıyor ve Kuzey Atlantik İttifakını ideolojik soğuk savaş yaklaşımlarından vazgeçmeye çağırıyor“ cümlesi çok dikkat çekmişti.

Bu sene yayınlanan ve (12) maddeden oluşan "Çin'in Ukrayna Krizinin Siyasi Çözümüne İlişkin Pozisyonu" başlıklı belgede ise NATO’ya değinilmezken Soğuk Savaş zihniyetinin terk edilmesi ve tüm ülkelerin meşru güvenlik çıkarları ile birlikte endişelerinin ciddiye alınması gerektiği özellikle vurgulanıyor.

Söz konusu belgede dikkat çeken en somut madde tarafların bir an önce ateşkes sağlaması. Ayrıca sivillerin bölgeden tahliyesini sağlayacak insani koridorlar oluşturulması ve nükleer seçenekten kesinlikle kaçınılmasına dair uyarılar da dikkate değer maddeler olarak öne çıktı.

Belgede Karadeniz Hububat Girişimine gereken önemin verilmesi, tek taraflı yaptırımların kaldırılması ve tedarik zincirlerindeki istikrarın korunması gibi temennilere yer verildiğini de not edelim.

Belge, beklenen etkiyi göstermedi. Ukrayna tarafı belgenin değerlendirmeye açık olduğunu söylerken Rus tarafı ise “Çinli dostlarımızın planını büyük bir dikkatle ele alıyoruz.“ açıklamasında bulundu.

NATO genel sekreteri Stoltenberg ise 'bu konuda Çin'e fazla güven yok' derken Avrupa kanadında bazı soru işaretlerinin var olduğunu ima etti.

ABD ise Çin'in barış planını bir dikkat dağıtma girişimi olarak tanımladı.

Belge esasen Çin’in dış politikasında ortaya çıkan değişim ve dönüşümü dengelemeye yönelik bir hamle gibi görünüyor. Çin bir yandan Rusya ile aynı safta dururken Ukrayna’yı da yabancılaştırmayan bir söylem geliştirmeye çabalıyor.

Bazı kuruluşların yaptığı hesaplamalara göre Ukrayna’nın şu ana kadar oluşan ekonomik kaybı yüz milyarlarca dolar civarında. Çin, savaşın sona ermesinin ardından Ukrayna’nın inşasında rol oynamak isteyecektir. Bu nedenle Ukrayna’yı yabancılaştıracak bir retorik Çin’in işine gelmeyecektir.

Bu belge ile Çin, Ukrayna krizinde durduğu pozisyonu resmi bir çerçeveye sokarken aynı zamanda ABD menşeli “Rusya’ya yardım“ ithamlarına da yanıt vermeye çabalıyor.

Burada anahtar kelimeler “egemenlik, toprak bütünlüğü, BM ilkeleri ve Rusya’nın meşru güvenlik kaygıları“ şeklinde formüle edilebilir.

Pekin daha çok uzun vadeli bir pozisyon belirliyor ve hem Ukrayna hem de Rusya ile olan ilişkileri dengeli bir hatta tutmaya çalışıyor. Belge ile ayrıca Avrupa ile aralarında oluşan stratejik boşluğu kapatmak istiyor. Avrupa ülkeleri özellikle son dönemde Çin konusunda ABD ile benzer bir söylem tutturmuş durumda.

Öte yandan bir de Tayvan konusunda kurulan benzerlikler var. Bu belge bir bakıma olası bir Tayvan müdahalesinde Çin’in pozisyonuna dair veriler de var. Özellikle tüm ülkelerin meşru güvenlik endişelerine saygı gösterilmesi hususu ve toprak bütünlüğüne yapılan vurgu bunun işareti.

Barış planı bir kez daha gösterdi ki Çin nötr bir pozisyonda kalmaya devam ederek zaman kazanmak istiyor. Son dönemde Rusya ile derinleşen ilişkiler ve keza İran’ın da Çin’e daha fazla bağımlı hale gelmesi ile Çin’in iki ülke ile asimetrik bir bağımlılık ilişkisi kurduğunu gösteriyor.

Böyle bir avantajı iyi kullanmak isteyen Çin, Rusya’yı karşısına almak istemiyor. Ayrıca Tayvan meselesinin yakıcılığı orada dururken Rusya’nın izole edilmesine izin vermeyecektir. Rusya’nın yalnız bırakılması Batı’nın Tayvan meselesine tüm gücüyle odaklanacağı bir konjonktüre sebebiyet verebilir.

Çin ve Rusya'nın yoğun ve derin bir ortaklığa girmiş olması içinden geçtiğimiz dönemin en büyük jeopolitik kırılması. ABD’li siyasal elitlerin bu işi önceden görmemesi ya da daha doğru bir deyimle umursamaması bu kırılmayı derinleştirdi. Bu nedenle Çin’in Rusya’yı kendi saflarından uzaklaştırması ya da buna izin vermesi zor bir ihtimal olarak görünüyor.

Çin'in Rusya ile toplam ticareti (200) milyar dolara yaklaşır iken ABD ve AB ülkeleri ile yaklaşık (1) trilyon dolara yaklaşan bir ticaret hacmi söz konusu. Dolayısı ile Çin bu durumu da mutlaka hesap edecektir.

Bu nedenle söz konusu barış planı süregiden çatışmaları kesebilecek güçte bir metin olmasa da dengeli bir yaklaşım sergilemeye çalışan bir iyi niyet beyanı olarak okunabilir. Çin'in bu krizde bir arabulucu olabileceği fikrini aşırı bir yorum olarak nitelemek mümkün.

Çin hem Rusya’yı yanında tutmaya hem de tarafsız bir pozisyonda kalmaya çabalayarak zararını minimum bir seviyede tutmaya çalışacaktır.


Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Geçtiğimiz yıl boyunca, COVID-19 pandemisi dünyaya kırılganlığını hatırlatmış ve yüksek düzeydeki karşılıklı bağımlılığın içerdiği riskleri gözler önüne sermiştir. Önümüzdeki yıllar ve on yıllarda, dünya hastalıktan iklim değişikliğine, yeni teknolojilerden ve finansal krizlerden kaynaklanan kesinti...;

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Çin’i Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Yakında dünyanın en büyük işgücüne sahip olacak olan Afrikalılar, modern güce erişebildikleri takdirde bölgelerini küresel bir ekonomik güç merkezine dönüştürme fırsatına sahipler. Şu anda, Sahra Altı Afrika'da yaklaşık 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu durum onları yemek pişirmek, ısınmak v...;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.

Bu rapor, Türk savunma sanayiinin gelişme sürecinin sürdürülebilirliginin ve ihracat potansiyelinin arttırılmasında, şekillendirilecek geleceğe uygun; insan sermayesi, yapı, süreç ve stratejilerin tasarlanmasına ışık tutmak, bu kapsamda alınabilecek tedbirleri saptamak maksadıyla hazırlanmıştır.