Türkiye; büyük ekonomisi, bölgesel askerî ve siyasi gücüyle Dünya’da eşsiz ve çok önemli bir müttefik olarak ön plana çıkmaktadır. ASELSAN; ülkemizin uluslararası ittifaklarda eşsiz katkılar sunmasına, sınır ve sahillerini tehditlere karşı korumasına, hem savunma hem de sivil alandaki yüksek teknolojiye dayanan, yerli ve millî sistem/ürün ve çözümleri ile her zaman destek olmaktadır.
Barışı korumak için savunma sistemlerinin güçlü olması gerekliliği gözden kaçırılamaz bir gerçektir. Türk Savunma Sanayii, ülkemizin barışçıl diplomasisi ve işbirlikçi yaklaşımının en önemli bileşenlerindendir. Devletimiz, dost ve kardeş ülkelerle işbirliği süreçlerini pekiştirilmekte, müttefik ülkelere savunma ve sivil sistemler kapsamında fayda sağlamaktadır.
Ülkemizin Afrika bölgesinde yaptığı kritik işbirliği anlaşmaları dikkat çekmekte olup, şirketlerimizin bölgede yaptığı önemli açılımlar artmaktadır. Afrika bölgesinde gerçekleştirilen Türk açılımları karşılıklı kazanım ve kazanç esasına dayanmakta olup; Afrika bölgesinde nitelikli işlere imza atmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’miz; yurt içinde huzurun ve emniyetin, milletlerarası barışın ve güvenliğin sağlanması ideali doğrultusunda, geçmişte ve günümüzde pek çok kritik Barışı Destekleme Harekâtı’na önemli katkılar sağlamıştır. ASELSAN’ımız kritik ar-ge faaliyetleri ile sürekli olarak gelişmekte ve güçlü Türk Ordusu’nun her türlü ihtiyacına yerli ve millî çözümler sunarak, ülkemizin savunma sistemleri kapsamında bağımsızlığı için önemli katkı vermektedir.
Muharebe sahasında teknolojik yetkinliklerin önemi çok büyüktür, Türk Savunma Sanayii ürünlerini tedarik eden ülkelerin sahada kritik avantajlar elde ettiği gözle görülür bir gerçektir. ASELSAN’ın ülkemize kazandırdığı kritik kabiliyetler; vatan savunmasında ordumuz için hem caydırıcı güç hem de muharebe ortamında oyun değiştirici etkiler oluşturmaktadır.
Savunmasız refah olmaz. Güçlü savunma sistemleri ile sağlanan barış atmosferinin ülke refahı için vazgeçilmez bir husus olduğunun en kritik örneklerinden birini Rusya - Ukrayna Savaşı’nda gözlemlemekteyiz. Rusya - Ukrayna Savaşı’nda; Rusya’nın Batı dünyası ile iletişiminde ve Ukrayna ile sağlanan görüşmelerde ülkemiz kritik bir koordinasyon rolü üstlenmiştir.
Türkiye, “Refah ve Huzurun Yüzyılı“ vizyonu ile küresel barış ve güvenlik ortamlarına ulaşılmasında kilit görevler üstlenmeye devam edecektir.
Dünya’nın değişik bölgelerinde krizler olduğu gözlemlenmektedir. Dünya’da dikkat çeken bir diğer önemli gelişme ise Çin - Tayvan gerilimidir. Bu gerilim aynı zamanda “Uzak Doğu’nun yakın savaşı“ olarak da değerlendirilmektedir.
Ege’nin iki kıyısına baktığımızda Yunanistan kaynaklı olarak gerilimin arttığı değerlendirilmektedir. Ülkemiz; güçlü, adil ve merhametli yaklaşımlarını sürdürerek, uluslararası hukuk ile uyumlu bir şekilde hareket etmektedir.
Dikkat çeken bir diğer konu ise; İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılması hususunda yaşanan gelişmelerdir. Türkiye; kararlı tavrı, teröre karşı duruşu, ilkeli yaklaşımları çerçevesinde hareket ederek saygınlığını pekiştirmiştir.
Dünya’da yaşanan gerginliklerin ötesinde farklı tehditler de gündemde önemli yer teşkil etmektedir. Örneğin, uzmanların da belirttiği gibi Dünya’mızı bekleyen yeni pandemilere, gıda ve su kıtlığına karşı hazırlıklı olunmalıdır.
Teknolojik yetkinliklerin savunma ve sivil alanlarda ikili kullanımı ise küresel çapta dikkat çeker hâle gelmiştir. Bizler bu kapsamda; savunma alanında geliştirdiğimiz kritik teknolojileri sivil alana da yansıtıyoruz. ASELSAN’ımızın yaptığı kritik açılıma dikkat çekmek istiyorum. Dijital Türk Lirası için ilk adım atılmış olup bunun ülkemiz için büyük önem arz ettiği değerlendirilmektedir. TCMB öncülüğünde “Dijital Türk Lirası İş Birliği Platformu“nda çalışmalara başlanmıştır.
Savaşlar ve mücadeleler anlayışı kavramında da küresel bir dönüşüm yaşanmaktadır. Savaşlar ve mücadeleler artık büyük oranda siber silahlarla ya da konvansiyonel yöntemlerin dijital yapılarla güçlendirilmesi ile gerçekleştirilmektedir. Ülkemizin sahip olduğu verileri ve ürettiği bilgileri; sınırlarımızı ve vatanımızı koruduğumuz gibi korumazsak, geleceğe güvenle bakmamız mümkün olamaz. Verilerimizi, vatanımızı koruduğumuz gibi korumalıyız. SSB Başkanı’mız Sayın Prof. Dr. İsmail DEMİR’in de belirttiği gibi; bugünün dünyasında teknolojiye ve veriye hükmedenler, veriyi dijital ortamda üreten, kullanan ve saklayanlar tüm unsurlara da hükmedebilecektir. Dolayısıyla, Siber Vatan’daki mücadele de ulusal güvenliğin sağlanmasında önemli bir adım teşkil etmektedir.
Ayrıca, geleceğin savaş alanının uzay teknolojililerinin gelişimi ile birlikte uzaya yöneleceği değerlendirildiğinden, “uzay savunma“ vurgusu yapmanın kritik olduğunu öngörüyorum. Savunma sanayiinin çok önemli alanlarından biri uzaydaki harp ve savunma sistemleridir. Başta ASELSAN olmak üzere, Türk Savunma Sanayii kuruluşları uzay egemenliğimizi korumak için elinden gelen bütün gayreti sarf etmekte olup, kritik teknolojilerin kazanımına odaklanmaktadır.
Ülkemiz yüksek hızla sürdürdüğü kalkınma programı çerçevesinde altyapı yatırımlarına da büyük tempo ile devam etmektedir. ASELSAN; Ulaşım, Güvenlik, Enerji, Otomasyon ve Sağlık alanlarında çözümler sunan yetkin Sektör Başkanlığı ile ülkemizin ihtiyaçlarının yanı sıra diğer ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayacak altyapıya sahiptir.
ASELSAN; ar-ge’ye dayalı başarılı çalışmaları, askerî- elektronik alanında ihtiyaç duyulan tüm sistemler üzerine yoğunlaşması ve bütün Dünya’ya sunduğu yüksek kaliteli çözümleri ile 2021 yılında da Dünya’nın ilk 100 savunma şirketi arasında ilk 50’deki yerini korumuş uluslararası bir şirkettir. ASELSAN, Türkiye Cumhuriyeti’nin stratejilerini her zaman destekleyecek önemli bir yüksek teknoloji şirketi olmaya devam edecektir. TSKGV’nin bir kuruluşu olan ASELSAN, savunma sanayii başta olmak üzere birçok sektörde Türkiye’mizin bağımsızlık mücadelesinde ve rekabet gücünde belirleyici rol oynamaya devam edecektir.
( ASELSAN Strateji Yönetimi Direktörü Sami DUMAN, Açılış Konuşması Deşifre Metni, 8. İstanbul Güvenlik Konferansı, 03 Kasım 2022 )