İran'da Sol ve Kadın Hareketlerinin Birliktelik ve Tarihselliği

Makale

İran sahip olduğu köklü devlet geleneği, kültürü ve coğrafi konumu ile Orta Doğu’nun; Orta Doğu’nun önemli bir ülkesi olması bakımından ise dünyanın önemli devletlerinden birisidir. Kamusal alanın kullanımı ve siyaset gibi konularda ülke tarihi çok eski zamanlara kadar götürülebilir. ...

Ali Kerem KORKMAZ
TASAM Stajyeri

Özet

İran sahip olduğu köklü devlet geleneği, kültürü ve coğrafi konumu ile Orta Doğu’nun; Orta Doğu’nun önemli bir ülkesi olması bakımından ise dünyanın önemli devletlerinden birisidir. Kamusal alanın kullanımı ve siyaset gibi konularda ülke tarihi çok eski zamanlara kadar götürülebilir. Kadının bir siyasi aktör olarak dünya siyasetine girmesi, kapitalist iktisadi ve sosyal dönüşüm sağlamasıyla Sosyalizm’in bir ideoloji olarak ortaya çıkması dünya siyasetini değiştirmiştir. Yeni aktörler modern ideolojilerin inşasında rol oynamış, ülkeleri dönüştürmüşlerdir. Bu çalışma kapsamında ideolojiler çağında yani 19. yüzyıldan itibaren İran’da ortaya çıkmış kadın hareketleri ve dönüşümleri, sol/sosyalist hareketlerin ortaya çıkışı ve pratik siyasetle beraber teorik tutumları incelenecek fakat çalışmanın kapsamı sebebiyle her sosyalist örgüte ve kadın hareketine eşit düzeyde önem gösterilmeyecektir.

GİRİŞ

İran, geçtiğimiz 100 yıl içinde biri Meşruti biri İslami olmak üzere iki devrim süreciyle karşı karşıya gelmiş, bu süreçlerin toplumsal ve siyasi gruplar üzerlerindeki etkileri de doğal olarak farklı olmuştur.

Meşrutiyetin ilanı ile oluşan ortamda özetle kamusal alana katılım artmış, basın yayın faaliyetlerine canlılık gelmiştir. Bu gibi araçlarla beraber ideolojilerin ve fikirlerin yayılması kolaylaşmıştır. İslam Devrimi ile beraber ise resmî ideolojiyi takip etmeyen istisnasız her ideolojiye, sınıfsal gruba, cinsiyete ve ırka toplumsal araçlarla beraber büyük baskı uygulanmış, çeşitli aygıtlarla (sivil toplum, eğitim vs.) resmî ideolojinin toplumun her zerresinde hegemon olması ve buralardaki hegemonyasını pekiştirmesi amaçlanmıştır.

Kadın mücadelesinin ortaya çıkışı bu ülke özelinde Sosyalist mücadelenin ortaya çıkışı ile benzer dönemlere rastlayıp benzer kökenlere dayanır. Her iki mücadelenin kaynağı da özgürlük, eşitlik, refah ve barışla özetlenebilir. Mücadeleler ve mücadelecilerin kaderleri ortak yazılmış gibi benzer zamanlarda birbirlerinin tetikleyicileri olarak güçlenmiş, özgürleşmiş zayıflamış veya tutsak düşmüştür. İki mücadele de zor zamanlarında faaliyetlerini yer altına indirmiş, özgürleşme ortamlarında yeniden hızlı örgütlenmişlerdir. Bu mücadelelerin basın ve yayın ayağı ise oldukça kuvvetlidir. Hemen hemen oluşumlarından itibaren hep en az bir dergi veya gazete ile temsil edilmişlerdir fakat gelinen noktada başarılı olup olmadıkları fazlasıyla tartışmalı bir konudur. Sol Hareket’e nazaran günümüzde (hatta içinden geçtiğimiz günlerdeki bunlara birebirde de şahit oluyoruz) Kadın Hareketi daha faaldir. Eylemselliği daha kuvvetlidir.


Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2711 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1078
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2042 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2042

Geçen hafta Cuma günü (10 Mart 2023) Suudi Arabistan ve İran arasında yeni bir anlaşma imzalandı. Buna yeni bir “Kutsal Cuma“ anlaşması denebilir mi? İki ülke arasındaki en büyük fayın mezhep farkının siyasileştirilmesinden kaynaklandığı düşünülür ve mezhep anlaşmazlığının arkasına gizlenen bölgesel...;

İran sahip olduğu köklü devlet geleneği, kültürü ve coğrafi konumu ile Orta Doğu’nun; Orta Doğu’nun önemli bir ülkesi olması bakımından ise dünyanın önemli devletlerinden birisidir. Kamusal alanın kullanımı ve siyaset gibi konularda ülke tarihi çok eski zamanlara kadar götürülebilir. ;

İran nükleer krizinin başlangıç noktası olarak İran rejim muhalifi İran Ulusal Direniş Konseyi Örgütü (NCRI) temsilcisi Alirıza Jaferzadeh’nin 14 Ağustos 2002’de Vaşington’da yaptığı basın açıklaması işaret edilmektedir. ;

Soğuk Savaş’ın ABD’nin dünyanın tek süper güç olarak kalmasıyla sonuçlanmasının ardından Amerikan dış politikasının 1991 sonrası dünyada nasıl yürütülmesi gerektiğine dair çok sayıda tartışma ortaya çıkmıştır.;

Mısır; Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin en büyük silahlı kuvvetleri ve en kapsamlı ağır silah envanterine sahip ülkelerindendir. Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi liderliğinde Mısır, yerel ve bölgesel güvenlik tehditlerinin arttığına dair algının güçlendiği bir dönemde silahlı kuvvetlerin...;

Türkiye 1970’li yılların ortalarından itibaren ambargo ve yaptırımlarla tanışmaya başlamıştır. 1974 Kıbrıs müdahaleleri, ABD’nin Türkiye’ye karşı silah ambargosu uygulamasını sonuçlandırdı. Bu ambargo, Türkiye’ye, Kıbrıs’taki askeri birliklerini çekene kadar silah ithal engeli dayattı. Silah ambargo...;

Küreselleşmenin ve ekonomik gelişmenin hız kazandığı günümüzde, ülkelerin güvenlik algılamalarında yeni bir unsur olarak ekonomik güvenlik kavramı da önemli ölçüde yer almaya başlamıştır. Zira ülkelerin ulusal güçlerinin temelinde ekonomik gücün yer aldığı, bölgesel ve küresel aktörler arasında yer ...;

Bugün modern dünyanın, Batı Trakya Türkleri de dâhil, kendi dışındaki pek çok konuyu değerlendirmesinde anlaşılması gereken önemli bir husus zihin ve retoriğindeki “ötekileştirme” üslubudur. Türk dünyası ve coğrafyası tek bir coğrafyayı ve kültür/medeniyet dairesini kapsamadığı ve muhtelif milletler...;

2. Uluslararası Karadeniz - Kafkas Kongresi

  • 2023
  • CVK Park Bosphorus Oteli -
  • İstanbul - Türkiye

Pakistan - Türkiye - İran Konferansı 2019

  • 18 Tem 2019 - 19 Tem 2019
  • Karaçi - Pakistan

Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu 2018

Küresel bir marka olarak kurumsallaşan İstanbul Güvenlik Konferansı ile bağdaşık yapılacak Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu; Körfez’de Güvenliğin

  • 07 Kas 2018 - 09 Kas 2018
  • Elite World Europe Hotel, İstanbul -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - İran Yuvarlak Masa Toplantıları - 10

2008 yılından bu yana TASAM ve IPIS işbirliğinde düzenlenen “Türkiye - İran Yuvarlak Masa Toplantıları” daha sonra sürece dâhil olan ve dördüncüsü bu yıl 17-19

  • 12 Şub 2018 - 12 Şub 2018
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - İran - Pakistan Konferansı 2018

TASAM, IPIS ve Karachi Council on Foreign Relations işbirliğinde 13 Şubat 2018’de İstanbul’da düzenlenecek Konferans; Türkiye, İran ve

  • 13 Şub 2018 - 13 Şub 2018
  • İstanbul - Türkiye

4. Türkiye - İran Forumu

4. Türkiye - İran Forumu, tüm bu gelişmeler dâhilinde, yeni bir döneme giriyor gibi gözüken Türkiye - İran ekonomik ilişkilerinde, “yüksek rekabet - yüksek işbirliği” temelli finansal

  • 05 Kas 2018 - 06 Kas 2018
  • Tebriz - İran

Dünya İslam Forumu (DİF) Yetkin Kişiler Grubu Toplantısı - 8

Dünya İslam Forumu Yetkin Kişiler Grubu 8. Toplantısı 08 Nisan 2017 tarihinde Sudan’ın başkenti Hartum’da düzenlenen Dünya Müslüman Gençlik Zirvesi ve Fuarı | GÜÇ 2017 marjında yapılmıştır.

  • 08 Nis 2017 - 08 Nis 2017
  • Hartum - Sudan

7. DIF Yetkin Kişiler Grubu Toplantısı

Dünya İslam Forumu Yetkin Kişiler Grubu 7. Toplantısı 22 Eylül 2016 tarihinde, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen 1. Dünya Müslüman Kadınlar Zirvesi ve Fuarı marjında gerçekleştirilmiştir.

  • 22 Eyl 2016 - 22 Eyl 2016
  • Kuala Lumpur - Malezya

Yemen, Coğrafi konumu itibarıyla kızıl denizin Hint Okyanusu’na açıldığı kapıdır. Afrika boynuzu ile birlikte Bab’ül Mendeb boğazının doğu kıyısında yer almaktadır. Yeryüzünde denizler üzerinde seyreden malların p gibi büyük bir oranı Süveyş kanalı, Kızıl Deniz ve Aden körfezinden geçtiği düşünülürs...