Hakan KILIÇ
Savunma Analisti
Savunma Analisti
İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında SSCB’den roket teknolojileri konusunda çok fazla teknoloji transferi alan Çin Halk Cumhuriyeti, Rus yapımı (Alman V-2 balistik füzesi türevi ve daha büyüğü olan) R-2 balistik füzelerini SSCB izni ile kopyalayarak kendi balistik füzesini yaptı. 60’lı yıllarda ise Çin-Rusya sınır anlaşmazlığından kaynaklanan kısmi sınır çatışmalarından sonra roket teknolojilerine tek başına devam etmek zorunda kalmış ve bugün ABD ve Rusya’dan çok da geri kalmadığını çeşitli balistik füzeleri ile ispatlamıştır. Hatta hipersonik füzeler, ALBM (Havadan atılan balistik füzeler), gemisavar füzeler, ALCM, GLCM türü seyir füzeleri veya beşinci nesil uçak teknolojileri, harp gemisi inşa sektörü, uçak gemisi ve deniz havacılığı, kargo ve deniz karakol uçakları, SİHA teknolojileri vb. birçok dalda Rusya ve ABD ile rekabet edecek seviyededir. SLV yani uydu taşıma roketleri konusunda ise asla ABD, Rusya’nın gerisinde değildir.
Bugün Çin dünyanın üçüncü nükleer gücü olarak Pasifik’te ABD için en büyük tehdit iken konvansiyonel gücü itibari ile Rusya’yı geride bırakmış ve nerede ise her sınıftan yılda 3-5 tane harp gemisi inşa kapasitesi ile ABD donanmasını 15-20 yıl içinde yakalayacağı öngörülmektedir. Diğer yandan “Asgari Nükleer Caydırıcılık“ politikasını bir kenara bırakarak “Agresif nükleer caydırıcılık“ diyebileceğimiz ABD-Rusya-Kuzey Kore örneği gibi bir silahlanmayı amaçladığı görülen ve bu konuda ABD ve Rusya’yı örnek alan Çin, son yıllarda nükleer harp başlığı teslim araçlarını çok geliştirmiş ve çeşitlendirmiştir.
Bu bağlamda kısa menzilli SRBM’ler ve dahi MRBM ve IRBM’ler için son derece mobil TEL araçları (Transporter Erector Launcher/Taşıyıcı ve Fırlatıcı Araç/Lançer) geliştirdiği ve yine DF-41 ICBM’leri içinde mobil TEL’ler yani Rus TOPOL serisindeki gibi çok tekerlekli mobil ICBM’ler üretmeye başladığı ve hatta daha ileri giderek çölde yüzlerce ICBM konuşlanabileceği yer altı siloları inşa etmeye başladığı uydu fotolarına yansımıştır.
Bunları ve daha fazlasını yani “Asgari Nükleer Caydırıcılık“ı bırakarak benim tabirim ile “Çin’in Agresif Nükleer Caydırıcılık Politikası“nı yeni çıkan “Balistik Füzeler, Dünyada Roketçiliğin Tarihsel Gelişimi ve Füze Sistemlerinin Teknik İncelenmesi“ kitabımın “Çin“ bölümün başında 15 sayfa kadar ayrıntılı olarak anlattım. Daha sonra da 300 km üzeri menzili olan tüm Çin balistik füzelerinin tek tek teknik özelliklerini ve füzeleri anlatırken de Çin’in “Savunma Politikası“nı özellikle nükleer silahlar ve balistik füze bazında çeşitli satır araları ve dipnotlarda aktarmaya çalıştım.
Ancak bugün size, Çin ordusu için üretilen ve dünyada operasyonel olmayan en yakın olduğu tahmin edilen bir FOBS olan Çin FOBS’unu kitabımdaki ilgili ara başlığın altındaki yazıyı aynen alarak aktaracağım.
Çin’in yeni sürprizi Çinli FOBS (Franksiyonel Yörünge Bombardıman Sistemi)
2021 yılı Ekim ayında Amerikan ve dünya medyasına bomba gibi düşen haber ise Çin’in yeni bir hipersonik hızlı platformu test ettiğine dair Pentagon tarafından onaylanan haber idi. Burada kast edilen Çin’in daha önceki HGV’si DF-17 veya yeni hipersonik karadan karaya füzesi değildi. (Balistik füze değil, balistik yörünge de değil. Seyir füzesi gibi uçuyor. O yüzden hipersonik füze diyoruz. Yoksa balistik füzelerin büyük çoğunluğu zaten hipersonik füzelerin yani 5 Mach’ın çok üstünde bir hızla uçup, hedefe dalıyor.)
Kast edilen ise şu idi: Pentagon, Çin’in bir FOBS yani (The Fractional Orbital Bombardment System/Franksiyonel Yörünge Bombardıman Sistemi) Franksiyonel Yörünge Bombardıman Sistemini test ettiğini iddia etmişti. Bilindiği gibi Amerikan X-37B uzay ortamında bırakılan ve hipersonik hızlarda yörüngede kalan dünya çevresinde dolanabilen ve dahi kendi itki sistemi yani motorları olduğu için manevra yeteneği olan bir “uzay uçağı“ şeklinde tanımlanan deneysel bir tasarım idi. Görevi ve amacı gizlenen ve hala resmi olarak açıklanmayan ancak birçok kez test uçuşu yaptığından kamuoyu ile paylaşılan X-37B’ni ne olduğu çok tartışılsa da artık bir FOBS veya FOBS aracı olduğu anlaşıldı.
İşte yeni Çin uçağının da nükleer ve konvansiyonel taarruz amaçlı seyir füzeleri veya yörüngeden savaş başlıkları bırakabilecek bir FOBS olma ihtimali Pentagon’da “alarm zili“ olarak nitelendirilmiştir. Çin’in, ABD’nin X-37B’si gibi bir “uzay uçağı“ veya FOBS geliştirme olasılığını göz ardı edilemezdi. “Uzay uçakları“ ve bazı yörünge silahlarının testleri ayırt edilemez olabileceğinden, Çin’in niyetini belirlemek de zor. Aslında, Çin’in bir teknoloji gösterim aracını birden fazla potansiyel uygulama ile test etmesi bile mümkündür. Basında çıkan haberlere göre ise “Çin, bir süzülme gövdesini yörüngeden çıkarmadan önce savaş başlıklarını düşük dünya yörüngesindeyken hedeflerine yönelik yerleştirebilen bir nükleer silah dağıtım sistemi olan FOBS’u test etti.“ Testin bazı detayları belli değil ve Çin bunun gerçekleştiğini reddetti.
ABD medyasına yansıyan haberlerden kısa süre sonra yine Pentagon kaynaklı diğer bir haber ise tam bir “bomba haber“ idi. Çin söz konusu FOBS’u sadece yörüngede gezdirmekle kalmamış, Çin üzerinden bilinmeyen bir noktaya, bilinmeyen bir silah yükünü bırakmışmış. Uzmanlar FOBS’un uzay ortamında bir HGV(Hipersonik süzülme aracı) veya güdümlü füze bırakma ihtimalini değerlendiriyormuş. Amerikan balistik füze savunma sistemini çok kolaylıkla by-pass edebilecek bu HGV’nin bir daha ne zaman, nerede bırakacağı belli olmayan, sürekli yörüngede dönen bir FOBS’dan bırakılması, işi iyice içinden çıkılmaz hale getirmiş durumda veya durumdaymış diyebiliriz.