Kovid-19 Sonrası Ulus Devlet Dinamiklerinin Türkiye-Afrika İlişkilerine Etkisi

Makale

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve küresel düzeyde yayılmaya bağladığı kısa zaman içinde tüm dünya ülkeleri için ciddi bir tehdit haline gelen Kovid-19 salgını Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Küresel, bölgesel ve ulusal sağlık ve istihdam sistemlerinin sürdürülebilirliğine meydan okuyan Kovid-19 salgını kapasitesi ve kriz yönetim kabiliyeti güçlü devlete duyulan ihtiyacı artırmıştır. ...

Özet

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve küresel düzeyde yayılmaya bağladığı kısa zaman içinde tüm dünya ülkeleri için ciddi bir tehdit haline gelen Kovid-19 salgını Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Küresel, bölgesel ve ulusal sağlık ve istihdam sistemlerinin sürdürülebilirliğine meydan okuyan Kovid-19 salgını kapasitesi ve kriz yönetim kabiliyeti güçlü devlete duyulan ihtiyacı artırmıştır.

Türkiye gibi kurumsal kapasitesi ve sağlık alt sistemleri güçlü ülkeler birey sağlık ve güvenliğini tehdit eden salgın krizini görece iyi yönetebilmeyi başarabilmişlerdir. Uzun yıllar salgın hastalıklarla mücadele etmiş ve mücadelesini sürdürmekte olan Afrika kıtası ülkeleri ise Kovid-19 salgını karşısında yeterli kurumsal kapasiteye sahip olmadıklarından devlet kapasitesinin harekete geçirilmesinde geç kalmışlardır.

Salgın krizinin yönetilmesinde kurumsal kapasitesi güçlü devletin ön plana çıktığı vurgusunun yapıldığı çalışmada Türkiye’nin insani ve girişimci dış politika anlayışı doğrultusunda salgınla mücadele deneyimini paylaştığı Afrika kıtasına ilişkin izlemiş olduğu çok yönlü politikası incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Kovid-19, Ulus Devlet, Türkiye, Afrika, İşbirliği.

Abstract

The Covid-19 outbreak, which emerged in Wuhan, China and became a serious threat to all world countries in a short time due to global spread, was declared as a pandemic by the World Health Organization. Challenging the sustainability of global, regional and national health and employment systems, the Covid-19 outbreak capacity and crisis management ability have increased the need for a strong state.

Institutional capacity of the health subsystems powerful countries such as Turkey and were able to be able to manage relatively good health and safety of individuals that threaten the outbreak of the crisis. On the other hand, African continent countries, which have struggled with epidemics for many years and have been struggling, have been late in activating the state capacity because they did not have sufficient institutional capacity against the Covid-19 outbreak. Multidimensional policy that the management of the epidemic crisis of institutional capacity in studies where strong state fore the emphasis on Turkey’s humanitarian and entrepreneurial understanding of foreign policy in line with the shared experience of combat outbreaks have been watching on the African continent will be examined.

Key Words: Covid-19, Nation State, Turkey, Africa, Cooperation.


GİRİŞ

Kolaylıkla tanımlanamayan ve sınırları belirlenemeyen, sağlık sektöründen tedarik zincirlerine, ekonomiden sosyal ilişkilere çok boyutlu etkiler doğuran yeni tip Kovid-19 salgını sadece bir kamu sağlığı sorunu olmayıp doğrudan ve dolaylı olarak bir güvenlik sorununu teşkil etmektedir. Devlet, toplum ve birey güvenliğini doğrudan tehdit eden salgının yıkıcı etkilerinin en az zararla atlatılması konusunda uluslararası kurumların etkisiz kalması karşısında ülkelerin izlemiş oldukları politika ve uygulamalar küresel siyasette devletin rolünün yeniden tanımlanmasını gerekli kılmıştır. Güçlü bir yönetime, kriz yönetebilme beceri ve kapasitesine sahip devletler salgının küresel yönetişiminde ön plana çıkmıştır. Bu anlamda Türkiye, inşa etmiş olduğu esnek ve çabuk yanıt verebilen sağlık sistemi ve salgının yaratmış olduğu çok boyutlu krizi yönetme becerisi ile dünyanın birçok noktasına uzattığı yardım eli sayesinde birçok ülkeden müspet anlamda ayrışmıştır.

Diğer yandan ulusal çıkarların ülke sınırlarının güvenliğine bağlı olmadığı gerçeğini gözler önüne seren Kovid-19 salgını görece kısa vadeli etkileri kontrol altına alınabilse de dünya genelinde neden olduğu negatif ekonomik ve toplumsal etkileriyle mücadele bağlamında uluslararası işbirliği ve küresel dayanışma bir zorunluluk arz etmektedir. Nitekim zayıf devlet yapılanmalarının ve sosyal güvenlik sorunlarının görüldüğü Afrika ülkeleri için Kovid-19 salgınının oldukça olumsuz sonuçlar doğurması beklenmektedir. Söz konusu bu ülkeler ebola, AIDS, sıtma gibi büyük halk kitlelerini etkisi altına alan salgın hastalıklarla mücadele konusunda tecrübe sahibi olsalar da yetersiz sağlık fonksiyonları ve mevcut altyapı sorunları dolayısıyla tedarik zincirinde ve medikal ekipman konusunda desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bu doğrultuda proaktif dış politika stratejisi kapsamında Afrika ülkeleriyle ilişkilerini eşit ortaklık ve karşılıklı saygı temelinde güçlendiren Türkiye söz konusu bu politikanın bir parçası olarak salgınla mücadele kapsamında kıta ülkelerine tıbbi ekipman ve hizmet desteğinde bulunmuştur.

Çalışmada ulusal savunma öncelikleri arasında birey güvenliğini ön plana çıkaran ve iç kamuoyunun devletten büyük beklentilere girdiği salgının kurumsal devlet mekanizması üzerindeki etkileri incelenecektir. Kapsayıcı bir sosyal sağlık sistemine sahip olan Türkiye’nin toplumsal ve yönetsel anlamdaki deneyimlerini paylaştığı ve görünürlüğünü artırdığı Afrika ülkeleriyle ilişkileri analiz edilecektir.
 
  1. Kovid 19 Salgını ve Ulus Devletin İşlevselliği
Soğuk savaş sonrası dönemde güvenlik kavramının içeriği değişime uğrayarak geleneksel devletçi-askeri unsurlardan uzaklaşmıştır. 1990’lardan itibaren güvenliğin muhatabı ya da referans nesnesi uluslararası ve bölgesel seviyeden ulus içi ve bireye doğru derinleşmiştir. [1] Sınırların değiştiği, düzenleyici ve denetleyici güçlerin belirsizleştiği, çeşitli grupların geleneksel ulus devlet yapısını zorladığı, bölgesel istikrarsızlık ve çatışmaların hâkim olduğu[2] bu dönemde resmi ve popüler dilde tehditler ve risklerin tanımlandığı kategoriler devletlerarası olmaktan çıkmış, siyasi ekonomik istikrarsızlık Üçüncü Dünya’da devlet inşası problemleri, göç, uyuşturucu, salgın hastalıklar en önemli güvenlik sorunları olarak kabul edilmiştir. [3] Küreselleşme sürecinin zaman ve mekan üzerindeki hızlandırıcı ve daraltıcı etkileri doğrultusunda salgınlar ulusal veya ideolojik sınır tanımaksızın siyasi sistemlere göre etkisini değiştirmeyen bir güvenlik tehdidi halini almıştır. Büyük bir hızla yayılma etkisi göstererek tüm sektör ve sosyal katmanları etkisi altına alan salgınlar korku tünelleri oluşturarak güvenlik duygusunu aşındırmıştır. [4]

İnsanın fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik düzenini ve toplumsal yapıyı örseleyerek bozguna uğratan, birçok açıdan belirsizlik ve tehlikeleri beraberinde getiren salgınlar siyasal düzenleri ve siyasi eğilimleri de derinden etkileme gücüne sahiptir. [5] Örneğin; Avrupa, Avrasya ve Kuzey Amerika kıtalarında tam rakam bilinmemekle birlikte 1330’lerde İtalya’da yaşanan Kara Veba 75-125 milyonun yaşamını yitirmesine yol açmıştır. Sonuç ve etkileri bakımından Avrupa tarihi açısından en büyük salgın olarak kabul edilen kara veba salgınının aynı zamanda sosyal siyasi ve ekonomik sonuçları itibariyle Avrupa’da feodalizmin çökmesinde doğrudan etkili olduğu değerlendirilmektedir. [6] Bu doğrultuda literatürdeki ismiyle Kovid-19 salgınının sadece sağlık sistemlerinde değil birey yaşamının bütün boyutlarında uzun yıllar hissedilebilecek kırılmalara neden olacak şekilde dünya ekonomik, sosyal ve siyasi çevrelerinde ciddi dönüşümlere neden olduğu ve olacağı öngörülmektedir.

Makalenin devamını okumak için lütfen tıklayınız.

TASAM Yayınları’nın yayımladığı “Kovid-19 Sonrası Geleceğin Güvenlik Kurumları ve Stratejik Dönüşüm“ e-kitabından alınmıştır. Kitabı incelemek için lütfen
tıklayınız.
 
 

[1] Keith Krause, Williams M.C.(der) Critical Security Studies: Concepts and Cases, Minneapolis: University of Minnesota Press. 1997, s.25.
[2] Sait Yılmaz, Uluslararası Güvenlik Teori, Pratik ve Gelecek, Kaynak Yayınları, 2017, s.759.
[3] Şaban Kardaş, Ali Balcı, Uluslararası İlişkilere Giriş, Küre Yayınları, 2017, s.338.
[4] Mehmet Karakaş, “Covid-19 Salgınının Çok Boyutlu Sosyolojisi ve Yeni Normal Meselesi“, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, s.545
[5] Ibid., s.557-558.
[6] TÜBA Covid-19 Pandemi Değerlendirme Raporu 2020. http://www.tuba.gov.tr/files/
images/2020/kovidraporu/Covid-19%20Raporu-Final .pdf

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2790 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 651
TASAM Asya 98 1123
TASAM Avrupa 23 652
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 297
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1306 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 520
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2056 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2056

Küresel ekonomide hızla ilerleyen dijitalleşme süreci, finansal sistemler üzerinde köklü değişimlere yol açmakta ve bu bağlamda merkez bankalarının dijital para birimlerine geçiş stratejileri önemli bir araştırma konusu haline gelmektedir. Dijital para birimlerinin, özellikle operasyonel verimliliği...;

Küresel ekonomide hızla ilerleyen dijitalleşme süreci, finansal sistemler üzerinde köklü değişimlere yol açmakta ve bu bağlamda merkez bankalarının dijital para birimlerine geçiş stratejileri önemli bir araştırma konusu haline gelmektedir. Dijital para birimlerinin, özellikle operasyonel verimliliği...;

Modern bilime göre Afrika, insanlığın ilk yaşam merkezi ve atalarımızın yurdudur. Modern antropoloji insanlığın doğuşunun bugünkü Afrika’dan başladığını, oradan Ortadoğu’ya, oradan da dünyaya yayıldığını söylüyor. Fakat batılı sömürgeciler asırlarca Afrika halklarını “evrim sürecini tamamlamamış kay...;

Günümüz dünyasında savunma sanayi yüksek teknoloji, yapay zeka, yapay zeka destekli insansız kara, deniz ve hava araçları, hipersonik füzeler, kuantum bilişim tabanlı savaş sistemleri, siber güvenlik çözümleri ve uzay teknolojileri gibi alanlarla entegre hale gelerek hızla evrim geçiriyor. ;

Ortadoğu, stratejik konumu, zengin enerji kaynakları ve kültürel çeşitliliğiyle dünya siyasetinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak bölgenin kronikleşmiş sorunları, istikrarsızlık ve güvenlik tehditlerini de beraberinde getirmektedir. Türkiye, tarihsel, coğrafi ve kültürel bağları doğrultusunda Orta...;

İncelemiş olduğumuz Türk Cumhuriyetleri’nde Yatırım İmkanları adlı kitap Türk Cumhuriyetleri’nde Yatırım İmkanları Sempozyumu’nda yapılmış olan konuşmaların Doç. Dr. Hasan Selçuk tarafından derlenmesinden oluşmaktadır. ;

Günümüzde küresel ölçekte giderek daha fazla önem kazanan enerji güvenliği sorunları enerji arzının istikrarı, çeşitliliği, erişilebilirliği ve çevresel kaygılar gibi çeşitli faktörlerle ilişkilidir. Bununla birlikte özellikle son günlerde enerji güvenliği kapsamında yaşanan sorunların dünya genelin...;

2016’da olduğu gibi, Donald Trump’ın başkanlığı Washington’daki ve dışındaki yorumcuları ABD dış politikasının yönü üzerine düşünmeye sevk etti. Trump’ın Çin ve Rusya’nın yanı sıra Hindistan ve küresel Güney’deki yükselen güçlerle nasıl bir ilişki kuracağına dair birçok soru gündeme geliyor.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...