6. Avrupa Birliği – Afrika Birliği Zirvesi

Yorum

Avrupa Birliği (AB) ile Afrika Birliği üyesi ülkelerin liderleri, 17 – 18 Şubat tarihlerinde Brüksel’de bir araya gelecek. İki kıta arasındaki ilişkilerin değerlendirileceği ve önümüzdeki döneme ilişkin yeni bir yol haritasının belirleneceği zirvenin gündeminde yatırım desteği, göç, güvenlik, aşı üretimi ve iklim değişikliği gibi başlıklar öne çıkacaktır....

Avrupa Birliği (AB) ile Afrika Birliği üyesi ülkelerin liderleri, 17 – 18 Şubat tarihlerinde Brüksel’de bir araya gelecek. İki kıta arasındaki ilişkilerin değerlendirileceği ve önümüzdeki döneme ilişkin yeni bir yol haritasının belirleneceği zirvenin gündeminde yatırım desteği, göç, güvenlik, aşı üretimi ve iklim değişikliği gibi başlıklar öne çıkacaktır.

Taraflar arasındaki ticari ilişkilerin ele alınacağı oturumda, şüphesiz Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı (AfCFTA) önemli bir yer tutacaktır. AfCFTA, her ne kadar kıta içi ticareti artırmayı amaçlayan bir girişim gibi görünse de altyapıya yatırım yapmayı ve AB’nin de dâhil olduğu pazarlara daha iyi erişim sağlamayı, öncelikli hedefleri arasında sıralamaktadır. İhtiyaç duyulan altyapı yatırımlarının yapılabilmesi noktasında ise AB, kilit aktörlerin başında gelmektedir. Nitekim Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leven, 10 Şubat tarihindeki Senegal ziyareti sırasında, AB’nin “Küresel Geçit“ olarak adlandırılan yatırım paketi kapsamında, Afrika’ya 150 milyar avro yatırım yapılacağını duyurmuştur.[1] Söz konusu yatırım paketi, Çin’in modern İpekyolu projesi olarak bilinen ve “Bir Kuşak, Bir Yol“ olarak da adlandırılan projesine alternatif olarak gösterilmektedir.[2] “Küresel Geçit“ yatırım paketi, AB’nin gelişmekte olan ülkelerin altyapı yatırımlarına kaynak sağlamayı amaçlamaktadır. Afrika’nın altyapı yatırımlarını finanse edebilmesi noktasında bu paketten alacağı destek, şüphesiz büyük önem arz edecektir.

AB’nin Afrika ile ilişkilerini, donör – alıcı ilişkisinin ötesine taşıması gerektiği uzun yıllardır ilgili kuruluş ve uzmanlar tarafından vurgulanan unsurların başında gelirken, bunun en sağlıklı yolu da üretimi ve istihdamı destekleyecek sürdürülebilir yatırımlardan geçmektedir. Bunun detaylandırılması için zirvedeki yuvarlak masa toplantıları, önemli bir fırsat olacaktır.

Zirve’de göç başlığı, yine değişmez gündem maddelerinden birisi olarak öne çıkacaktır. AB ile Afrika arasında yıllardır müzakere edilen ve daha uzun yıllar müzakere edilmesi de muhtemel olan göç konusu, tarafların somut ve kararlı adımlar atamadıkları müddetçe AB – Afrika ilişkilerindeki sorunların başında gelmeye devam edecektir.

Güvenlik oturumunda, bilhassa Etiyopya’nın Tigray ve Mozambik’in Cabo Delgado bölgelerinde adeta iç savaşa dönüşen çatışmaların, ana başlıklar olarak öne çıkması muhtemeldir.

Pandemi sürecine ilişkin olarak da Afrika’ya aşı desteğinin artırılmasının yanı sıra kıtada aşı üretiminin hızlandırılmasına ilişkin istişarelerde bulunulması beklenmektedir.

İklim değişikliğinin müşterek mağdurları arasında yer alan AB ve Afrika, konuyu Brüksel’de masaya yatıracak ve Kasım ayında Mısır’ın ev sahipliği yapacağı 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı öncesi karşılıklı değerlendirmelerde bulunma fırsatı bulacaklardır.

Öte yandan, Zirve’ye paralel olarak 7. AB – Afrika İş Forumu, Sivil Toplum ve Yerel Yönetimler Forumları, Gençlik Parkuru ve AfrikaAvrupa Haftası kapsamında çalıştay, film gösterimi, konser gibi çeşitli etkinlikler organize edilecek. Bu bakımdan, 6. AB – Afrika Zirvesi’ni çeşitli aktörleri buluşturacak kapsamlı ve çok boyutlu bir organizasyon şeklinde değerlendirmek mümkünken, Brüksel Zirvesi, iki kıta arasındaki çok boyutlu ilişkilerin şekillendirilmesi bakımından bir fırsat teşkil edecektir.

Geçtiğimiz Kasım ayında Çin Halk Cumhuriyeti, Aralık ayında ise Türkiye Cumhuriyeti’yle resmi zirvelerde bir araya gelen Afrika’nın kısa aralıklarla bu kez de AB üyesi ülkelerle buluşacağı Brüksel Zirvesi, söz konusu kıtanın, küresel rekabetin merkezinde ne denli önemli bir yer tuttuğu gerçeğini de açıkça gözler önüne sermektedir.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2724 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1087
Avrupa 22 641
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1386 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
Balkanlar 24 294
Orta Doğu 23 611
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 4 185
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 20 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2045 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2045

Kosova’nın Sırp sınırına yakın ve Sırp nüfusun yoğunlukta olduğu bu kısmındaki dört Sırp belediye başkanının Kurti yönetiminin kararını protesto amaçlı istifası ile 2022 Kasımında artan gerilim NATO’nun müdahale kararına sebep olacak düzeyde büyüdü.;

Türkiye'nin, Yeni İpek Yolu güzergâhında, Orta Koridorun gelişimi, Avrasya üzerinden karasal Doğu-Batı ticaretinde lojistik üs haline gelmesi ve tedarik zincirinde merkez konumda olması, ekonomi ve dış politika önceliklerden biridir. Ayrıca Türkiye'nin bir enerji ticaret merkezi olma rolü güçlenmeli...;

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) [CSTO | Collective Security Treaty Organization] üyeleri, Orta Asya Cumhuriyetleri, Türkiye’nin sınır komşusu Ermenistan ve yine Türkiye’nin en büyük partneri olan Rusya’dır.;

Liderler vardır ülkelerinin kaderini etkiler. Gemiler vardır dünyanın kaderini etkiler. Bu gemiler Yavuz ve Midilli adlarını verdiğimiz, Goeben ve Breslau’dur. Bu iki gemi sadece Almanya ve Osmanlı devletinin değil, Rusya’nın, İngiltere’nin, Fransa’nın ve Yunanistan’ın kaderini etkilemiş ve 1. Dünya...;

Kısa süre önce Çin, Pakistan ve Taliban yönetimindeki Afganistan arasında Kuşak-Yol Girişimi’ni Afganistan’a kadar uzatan bir anlaşma yapıldı. Taliban yönetiminin Çin yatırımlarına Çin’in de bölgesel güvenlik açısından ılımlı ve söz dinleyebilecek bir Taliban yönetimine ihtiyacı var. Bu nedenle Afga...;

Güçlü Müslüman devletlerin istikrarsızlaştırıldığına, “Çok-uluslu Koalisyon” adı verilen kavram tarafından BM Güvenlik Konseyi’nin BM tüzüğünün yedinci bölümü altındaki rolünün ayaklar altına alındığına şahit olduk. Son Afganistan krizinde görüldüğü gibi NATO’nun bölge-dışı operasyonlarını genişlett...;

'Şok ve dehşet' doktrinini geliştiren, Atlantik Konseyi Kıdemli Danışmanı Stratejist Dr. Harlan Ullman, Harici Genel Yayın Yönetmeni Tunç Akkoç'a ABD’nin dış politikası ve Çin ile ilişkileri konularında açıklamalarda bulundu: “ABD ve Çin arasında Soğuk Savaş’tan daha tehlikeli bir rekabet yaşanacak“;

Sadece devletlerin güvenliğini önceleyen Soğuk Savaş döneminden kalma askerî tehditler üzerinde yoğunlaşan geçmişteki güvenlik anlayışından, devlet aktörünün yanında artık birey, grup ve devlet-dışı yapılanmaların da bir güvenlik tehdidi olarak katıldığı siyasi, ekonomik, toplumsal ve teknolojik ala...;

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.

Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır.

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin bugünü ve geleceğinin ele alındığı Avrupa Birliği Sempozyumu, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) ile Türk Avrupa Bilimsel ve Eğitimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) işbirliğinde 02 Şubat 2018’de İstanbul Taksim Hill Otel’de gerçekleştirildi.