Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “Myanmar; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi“ isimli stratejik raporu yayımladı.
Eski bir İngiliz sömürgesi olan Myanmar (Burma), Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) kurulmasıyla küresel rekabette değer kazanırken, Burma yönetimleri bağlantısızlık ve denge politikası yürüterek küresel aktörlerin ülkeye müdahil olmasını engellemeyi başarmıştır.
Burma, Birmanya veya Myanmar olarak da bilinen, resmî olarak ise Myanmar Birliği Cumhuriyeti şeklinde isimlendirilen ülkenin, Türkiye kamuoyunun dikkatini çekmesi ancak Rohingyalı Müslüman azınlığın maruz kaldığı insan hakları ihlalleri, soykırıma varan katliamlar ve zorunlu göçe maruz kalmalarıyla mümkün olmuştur.
Jeo-stratejik konumu açısından Türkiye ile benzerlikler taşıyan, önce ÇHC ve Hindistan arasında bölgesel rekabette önem kazanan Myanmar, ÇHC’nin küresel oyuncu ve aktör olma çabalarının ardından da küresel rekabetteki önemini artırmıştır.
Dr. Cengiz Topal MERMER: “Yaşanacaklar Bölge İklimi ile de Bağlantılı“
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Myanmar’daki iç çatışmalar ve muhtemel gelişmeler üzerinde mevsim etkisinin önemli olduğunu vurgulayan Dr. Cengiz Topal MERMER son günlerde yaşanan gelişmelerin uluslararası camiayı daha da ilgilendirmeye başladığını söyledi. 01 Şubat 2021 darbesi ile yönetime el koyan cuntanın ilk defa ciddi bir halk tepkisiyle karşılaştığını ve halkın bu meydan okumasının Tatmadav’ın dengesini bozarak daha fazla şiddet uygulamasına yol açtığını belirten Dr. MERMER sözlerini şöyle sürdürdü “Bamar çoğunluk seçimle iktidara getirdiği Suu Kyi’nin arkasında durmaya başlamış ve etnik azınlıkların da desteğiyle toplumsal muhalefet genişlemiştir. Bu bağlamda darbe ile iktidardan düşürülen Ulusal Demokrasi Birliği (National League for Demokracy-NLD) milletvekilleri etnik azınlıkların temsilcileri ile demokrasi ve federal bir sistem temelinde uzlaşarak, Nisan 2021’de Ulusal Birlik Hükümetini (Natioanal Unity Goverment –NUG) kurmuştur.
Ulusal Birlik Hükümeti Eylül 2021‘de cuntaya karşı resmen savaş ilan ederek bütün muhalefeti kendilerine katılmaya davet etmiştir. Bu davet sonrasında etnik azınlık örgütlerinden toplumsal muhalefete katılımlar olmuş ve Ekim 2021 ayında muhalif cephe ve eylemler genişlemeye başlamıştır. Bu kapsamda Hindistan sınırındaki Çin Eyaleti’nde yaşayan Çin Toplumuna ait militan yapılar güvenlik kuvvetlerine karşı saldırılar gerçekleştirmiş ve zayiat verdirmiştir. Bunu ülkenin doğusunda, Tayland sınırında yaşayan Karen toplumuna ait militan örgütler takip etmiştir. Tatmadav önce Çin Toplumu örgütleri üzerine gitmiş ve müteakiben Karen Toplumu örgütlerine operasyonlar düzenlemiş ve sivil Karen köylüleri katletmiştir. Dünya gündeminde yer alan Karen köylülerin Tayland topraklarına kaçışı bu durumun sonucunda yaşanmış bir gelişmedir.
Tatmadav’ın sıra ile bu iki topluma ait örgütlere operasyonları hızlandırmasının sebebi taktik amaçlı olduğu kadar bölge iklimi ile de bağlantılıdır. Bölgede iki iklim hüküm sürmekte (kuru mevsim-yağmurlu mevsim) ve kuru mevsimin normal şartlarda yaşandığı Aralık ile Mayıs ayları arasındaki altı aylık dönem askerî harekâta imkân vermektedir. Tatmadav bu nedenle Mayıs 2022’ye kadar öncelikle Karen ve Çin toplumlarına ait örgütleri etkisizleştirmeyi hedeflemektedir. Sonrasındaki altı aydaki yağışlı iklimde askerî operasyonların zorlaşması ve militan örgütlere yaraması Tatmadav’ın motivasyon kaynaklarının başında gelmektedir. Ayrıca bu dönemde farklı azınlık örgütlerinin de direniş cephesine katılma ihtimalinin yüksek olması Tatmadav’ı acele etmeye zorlamaktadır. Böyle bir ortamda başarılı olamayan askerî harekâtlar askerlerin sinirini bozmakta ve hukuk dışı uygulamalara itmektedir.
Ülkedeki daha organize ve güçlü militan örgütler daha tam olarak sahaya inmemiş ve direniş cephesine katılmamıştır. Kaçin Bağımsızlık Örgütü ve Arakan Ordusu bu örgütler içinde en etkili olanlardandır ve bu örgütler şu anda sessizce gelişmeleri izlemektedir. Muhtemelen de cunta askerlerinin hassas hâle gelmesini beklemektedir. Tatmadav bunun bilincinde olarak, ‘en azından kuru mevsimde bir iki örgütün askerî kapasitesini kırayım’ mantığıyla hareket etmektedir. Bu nedenle yeni yılda Myanmar gelişmeleri dünyayı daha fazla meşgul etmeye adaydır. Tatmadav acele ettikçe gerilecek ve daha çok insan hakları ihlallerine karışacaktır“.
Dr. Cengiz Topal MERMER: “Myanmar Kazananı Olmayacak bir İç Savaşa Gidiyor“
Emekli asker olması dolayısıyla yıllarca Asya’daki muvazzaflık döneminde edindiği saha tecrübesine dayanarak açıklamalar yapan Dr. MERMER açıklamasının devamında “Neticede 2022 yılında Myanmar, daha çok sivil halk göçü ve trajedisine sahne olacaktır. Tatmadav içeride ve dış dünyada sıkıştıkça direniş cephesi de genişleyecektir. Ülke ormanlarında veya ülke dışında faaliyet gösterme imkânı nedeniyle Sürgündeki Myanmar Hükûmeti olarak tanımlanması mümkün olan Ulusal Birlik Hükûmetinin ülke çapında yayılması ve gelişmesi böyle bir konjonktürde daha kolay olacaktır. Kazananı olmayacak bir iç savaşa ait gelişmeler ülke çapında yayılacak ve ülke dünyanın daha çok ilgisini çekecektir“ dedi.
TASAM’ın 77. Stratejik Raporu: “Myanmar; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi“
TASAM’ın 77. stratejik raporu olarak yayımlanan çalışma 60 sayfadan oluşuyor. Rapor, genel bilgilerin verildiği GİRİŞ kısmının ardından yedi bölümle Myanmar’ı inceledikten sonra SONUÇ VE DEĞERLENDİRME kısmıyla bitiyor.
Konuyla ilgili 350 atfın yapıldığı, bir çok yönüyle Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan Stratejik Rapor şu bölümlerden oluşuyor: 1. Tarihî Arka Plan, 2. Etnik Yapı ve Azınlıklar Sorunu, 3. Ayrılıkçılık Sorunu ve İç Çatışmalar, 4. Arakan-Rohingya Sorunu, 5. Komşular ve Küresel Aktörler ile İlişkiler ve İç Yansımaları (a. Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC), b. Hindistan, c. ABD, ç. Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu, d. Japonya, e. Tayland, f. Avrupa Birliği), 6. Bölgesel ve Küresel Rekabette Myanmar, 7. Şubat 2021 Askerî Darbesi Sonrası İç ve Dış Gelişmeler.