Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Diaspora

Makale

Sayın Başkan, saygı değer, katılımcılar, 5. Dünya Türk Forumu’na katılmaktan dolayı büyük bir onur duyduğumu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. TASAM’ın saygıdeğer Başkanı Sayın Süleyman Şensoy’a ve onun nezdinde tüm Tasam ailesine nazik davetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunar, Forum’un sonuçlarının tüm Türk Dünyası için hayırlı olmasını dilerim. ...

Sayın Başkan, saygı değer, katılımcılar, 5. Dünya Türk Forumu’na katılmaktan dolayı büyük bir onur duyduğumu ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. TASAM’ın saygıdeğer Başkanı Sayın Süleyman Şensoy’a ve onun nezdinde tüm Tasam ailesine nazik davetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunar, Forum’un sonuçlarının tüm Türk Dünyası için hayırlı olmasını dilerim. Konuşmamı Kıbrıs Türk Halkının haklı davasına adamış olan Kurucu Cumhurbaşkanımız, büyük dava adamı Rauf. R. Denktaş’a ithaf ediyorum. Hakkın rahmetine kavuşan merhum liderimizi bu vesile ile bir kez daha büyük bir sevgi, saygı ve rahmetle anıyor, ruhu şad olsun, diyorum.

Konuşmamda, genel olarak lobicilik, kamu diplomasisi, diaspora ve medya alanında Türk Dili ile alakalı çalışmalara değinip, Türk Diasporası ve Kıbrıs Türk Diasporası hakkında bilgiler verdikten sonra KKTC ile ilgili çeşitli bilgileri dikkatlerinize sunup, Kıbrıs Türk Diasporası ile ilgili bazı değerlendirmelerde bulunarak konuşmamı tamamlamak istiyorum.

21. yüzyılın şüphesiz en önemli paradigma değişimlerinden birini küreselleşme süreci oluşturuyor. Küreselleşme süreciyle beraber siyasal, sosyal, ekonomik ve daha pek çok alanda köklü değişimler yaşandı. Pek çok yeni yollar ve yöntemler bulundu, eski yol ve yöntemler yeniden dizayn edildi. Sonuç olarak yeni bir anlayış ve yeni bir dönem ile karşı karşıya bulunuyoruz. Günümüzde dünyada yayınlanan haberlerin %80’inden çoğunun kaynağı EP, UPI, Reuters ve Associated Press haber ajansları olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünyada o gün yaşanan en önemli olayların neler olduğu, o olaylara karşı nasıl bakmamız gerektiğine, kimin haklı, kimin haksız, olduğunu bu haber ajanslardan öğreniriz. Bu noktada algı yönetimi konusu öne çıkmaktadır.

Bu anlamda biz Kıbrıs Türkleri olarak yaklaşık 50 yıldır haksız bir davayı savunmaya çalışan insanlar gibi gösteriliyoruz. Biz acaba gerçekten haksız bir davayı mı savunuyoruz? Yoksa haklı olduğumuz halde haksız gibi mi gösteriliyoruz? Öyle bir psikolojik hava içerisine sokuyorlar ki insanı, yalnız Kıbrıs meselesinde değil, Türk Dünyasının diğer konularında da sanki de biz yanlış bir iş yaptık, bir suç işledik, şimdi bunu telafi etmemiz lazım, telafi etmemiz için de tavizler vermemiz lazım gibi düşünmemizi sağlamaya çabalıyorlar.

Genelde Türk Dünyası, özelde Kıbrıs Türk Halkı olarak haklı olduğumuz davalarımızı uğradığımız haksızlıkları dünya kamuoyuna anlatmakta uzun yıllardır ne büyük güçlükler yaşadığımız ortadadır. Bu anlamda uğradığımız haksızlıkları ve haklı davalarımızı dünya kamuoyuna anlatabilmek ve daha örgütlü bir hale gelebilmek için lobicilik, kamu diplomasisi, medya ve diaspora sahasındaki çalışmalara çok geç başladığımızı üzülerek ifade etmek istiyorum.

Bu çerçevede lobiciliği ele alırsak; lobiciliği karar verme süreçlerini etkileme ve yönlendirme stratejisi olarak ele alabiliriz. Bu strateji ile istenen, çoğunlukla siyasi bir konuda değişim sağlamak ya da olası değişim kararları alınmasını engellemektir. Lobicilik konusuna değinmişken izninizle size önemli bir anekdotu aktarmak istiyorum. Dönemin İngiltere Başbakanı Sir Anthony Eden yayınladığı hatıralarında şöyle aktarıyor; ‘’1956’da ABD’ye yaptığım resmi bir gezide ABD’li devlet adamlarına Kıbrıs’ta Türklerinde meşru hakları var ve siz bunu daima göz ardı ediyorsunuz demiştim. Buna karşılık olarak ABD’li devlet adamları da biz bunu biliyoruz ancak Türklerin burada lobileri yok cevabını vermişlerdi.’’ Bu anekdot lobiciliğin ne kadar önemli olduğuna küçük bir örnek teşkil etmektedir.

Yine bu anlamda kamu diplomasisine bakacak olursak. İletişimin stratejik değerinin arttığı, kamuoyu olgusunun öne çıktığı, doğru bilgilendirmenin, iknanın önem kazandığı yeni uluslararası sistemde çok konuşulan, tartışılan ve önemi giderek daha çok anlaşılmaya başlanan bir kavram haline gelmiştir.

Kamu diplomasisini “dış politikanın biçimlendirilmesi ve uygulanması için kamunun tutumlarını etkileme çabası“ olarak değerlendirilmektedir. Kamu diplomasisi, geleneksel diplomasinin dışında kalan, hükümetlerin diğer ülkelerde kamuoyu oluşturma çabalarını, ülkeler arasında sivil toplum örgütlerinin etkileşim içinde olması ve kültürel iletişim süreçleridir.

Kamu diplomasisi, geleneksel diplomasiden farklı olarak başka ülkelerin hükümetlerini değil, hükumet dışı aktörlerini ve kamuoylarını hedeflemektedir. Ülkeler, kamu diplomasisi aracılığıyla kendi vatandaşları ve kurumları ile yabancı ülke vatandaşları arasındaki diyalogu yaygınlaştırma imkânına sahiptir.

Yabancı kamuoylarını bilgilendirmek ve etkilemek, bu etkiyi geliştirmek, yanlış anlamaların ve kabullerin yol açtığı kargaşayı sınır ötesi iletişim ortamını şekillendirmek suretiyle gidermek, kamu diplomasisinin amaçları arasında yer almaktadır.

Diaspora konusuna gelecek olur isek; doğduğu ya da kuvvetli aile bağlarının bulunduğu ülkenin dışında yaşayan, ancak geldikleri, ülke ile güçlü maddi ve manevi bağlarını devam ettiren göçmen nüfus olarak tarif edilmektedir. Diaspora stratejileri hem felsefi, hem analitik bir altyapıya sahip olmalıdır. Sığ söylemler kısa dönemde belli kazançların elde edilmesine olanak sağlasa da, uzun dönemde bütünlük ve sinerji yaratacak ortak bir gündem oluşturulması gereklidir.



KİTABIN KÜNYESİ
Kitap Adı : Türk Dünyası “Stratejik İletişim: Referans Değerler, Kurumlar, Kişiler“
Editör : Osman ORHAN
Sayfa Sayısı : 424 s.
Yayınevi : TASAM Yayınları
Format : E-Kitap, PDF Merchant©
ISBN : 978-605-4881-20-8
Yayın Tarihi : 2018
Fiyatı : 25,00 TL (KDV Dâhil)


TASAM Yayınlarının “Türk Dünyası, Stratejik İletişim: Referans Değerler, Kurumlar, Kişiler“ isimli kitabından alınmıştır.

e-kitap için Tıklayınız


Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2781 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1117
TASAM Avrupa 23 651
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Ortadoğu, Osmanlı hakimiyeti altında dört yüzyıl boyunca barış ve istikrarın hüküm sürdüğü bir bölge olmuştur. Ancak I. Dünya Savaşı’nın ardından bu düzen sona ermiş ve bölge, büyük devletlerin güç mücadelelerinin etkisiyle zayıf, istikrarsız ve geri kalmış bir yapıya bürünmüştür. Soğuk Savaş’ın son...;

Dünya sanki “delilik yürüyüşü“ne çıktı. “Topal ördek“ Biden ve ABD’nin dümen suyundaki İngiltere ile Fransa, Ukrayna’ya, Rusya’yı uzun menzilli ABD ve İngiliz-Fransız füzeleriyle vurma izni verdiler. Putin de Nükleer Doktrin’i, Rusya’nın nükleer veya konvansiyonel füzelerle vurulması halinde, sadece...;

Teknopolitik, teknolojinin dünya siyasetinde ve toplumsal yapıda oynadığı yeni rolü anlamak için kullanılan bir kavram. Bu kavram, teknolojinin ekonomik, politik ve kültürel dinamikleri nasıl dönüştürdüğünü ve yeni bir dünya düzeni inşa etmekte olduğunu anlatıyor. Teknoloji, artık sadece bir araç de...;

Bu navigasyon planı iki stratejik sonla bitiyor: 2027’de Çin Halk Cumhuriyet’i ile olası savaşa karşı hazır olmak ve donanmanın uzun dönem avantajlarını iyileştirmek. Biz bu olası sonlarla karşılıklı iki zorlayıcı yollarla çalışacağız: Proje 33’ü uygulamak ve donanmasının ortak savaş ekosistemine k...;

Güvenlik ortamı Ukrayna savaşı ile değişime uğradı. Ukrayna’daki savaş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimî üyelerinden biri olan Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ile başladı. Bu Birleşmiş Milletlerin müşterek güvenlik rejiminin limitleri içerisinde gerçekleşti. ;

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.