Sentetik Gerçeklik Teknolojisi (DEEP FAKE) | [ BRAINS² Türkiye* Uygulama Programı ] “Derin-Sahte Ürün ve Savunma Ekosistemi İnşası”

Haber

“Uluslararası Karşılaştırmalı Vizyon, Strateji, Ekosistem ve Pazar İnşası“ ana teması altındaki BRAINS2 TÜRKİYE Programları; hem akademik alanda hem de endüstriyel sektörde Türkiye’nin mevcut gücü ve potansiyelini göz önüne alarak, odaklandığı teknolojilerde hangi alanların geleceğe dönük büyüme için en yüksek potansiyeli vaat edebileceğini ve ilgili Millî Sektörler ile bu büyümeden elde edecekleri avantajların neler olabileceğini irdelemektedir. ...

[ BRAINS2 TÜRKİYE* UYGULAMA PROGRAMI ]
Sentetik Gerçeklik Teknolojisi (DEEP FAKE)
“Derin-Sahte Ürün ve Savunma Ekosistemi İnşası“

* BRAINS2 TÜRKİYE; ‘Biyoteknoloji’, ‘Robotik’, ‘Yapay Zekâ’, ‘Nanoteknoloji’, ‘Uzay’ ve ‘Stratejik Hizmetler’ alanlarında pazar, ekosistem ve kapasite geliştiren, Türkiye merkezli çok programlı bir marka/inisiyatiftir. Küresel ekonomide yeni iş modeli ve çok boyutlu güç dağılımını dönüştüren bu temel alanların her biri için ayrı hazırlanan vizyon ve stratejiler ile planlanan programlar BRAINS2 TÜRKİYE ortak başlığı altında hayata geçirilmektedir.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Uluslararası Karşılaştırmalı Vizyon, Strateji, Ekosistem ve Pazar İnşası“ ana teması altındaki BRAINS2 TÜRKİYE Programları; hem akademik alanda hem de endüstriyel sektörde Türkiye’nin mevcut gücü ve potansiyelini göz önüne alarak, odaklandığı teknolojilerde hangi alanların geleceğe dönük büyüme için en yüksek potansiyeli vaat edebileceğini ve ilgili Millî Sektörler ile bu büyümeden elde edecekleri avantajların neler olabileceğini irdelemektedir. BRAINS² TÜRKİYE odağındaki yeni ekosistemler; rekabetini henüz olgunlaştırmamış ve sayısız yeni fırsat barındıran dev pazarlar oluşturarak, KOBİ’lerden ana yüklenici ve teknoloji firmalarına kadar birçok alanda yeni pazarlar ile her geçen yıl on milyarca dolar büyümekte, çok sayıda yeni teknolojik gelişme ve özel sektör girişimi ile büyümesini sürdürmektedir. BRAINS² TÜRKİYE odak programlarında, en makul umut verici ilgi alanlarını bulma amacı ile özel ve kamu sektörünün etkinliğini artırmak için kullanılmayan ilgili potansiyeli keşfetmeyi hedefleyen çalışmalar gerçekleştikçe çerçevesi ve ölçek büyüklüğü ortaya çıkan ilgili Millî Sektörler; Ülke’nin rekabet gücü, ekonominin etkinliği ve milletin refahı üzerinde en güçlü etkiye sahip olabilecek sektörler arasında yerini almaktadır. BRAINS2 TÜRKİYE kapsamındaki ilk uygulama programı olan Sentetik Gerçeklik Teknolojisi “Derin-Sahte Ürün ve Savunma Ekosistemi İnşası“ teması altında gerçekleştirilecektir. Temel otoritelerin hepsi ile proaktif paylaşılan program, açık kaynaklardan yeni deklare edilmektedir.

Erken aşama yüksek teknoloji çözümlerinin ticarileşme sürecinin daha en başında ulusal güvenlik ekosistemine entegrasyonu çerçevesinde geliştirilen Program kapsamında, ABD’nin 21. yüzyıla uygun yeni nesil ulusal güvenlik altyapısı oluşturma çalışmaları da incelenmiştir. Yeni dünyada ABD’nin asimetrik tehditlerle mücadeleye nasıl yaklaştığına, Türkiye’nin mevcut şartlar ışığında benzer tehditlere yeni nesil yaklaşımlarla nasıl cevap verebileceğine dair tespit, değerlendirme ve öneriler ile kurumsal ekosistemimizdeki seçkin bir ekip tarafından geliştirilen erken aşama teknoloji modeli de bu kapsamda sunulmaktadır.


Asimetrik Tehditlerin Yeni Nesil Satın Alma Modelleri ile Bertarafı

Doksanlı yıllarda ABD ve İngiltere tarafından ortaya atılan “asimetrik tehdit“ kavramı, dünyanın aşina olmadığı tehditleri tanımlamak için kullanılan ve daha önce örneği olmayan yöntemlerle gayrinizami harp unsurlarını içinde barındıran bir terminolojidir. Günümüz dünyasının giderek normali hâline gelen bu yaklaşım, 11 Eylül saldırıları ile daha çok anılmaya başlamış olsa da esasen kurumların değer zincirlerinde sağlaması gereken radikal dönüşümlere işaret etmektedir.

ABD merkezli ulusal güvenlik kurumlarının Soğuk Savaş dönemi tehditlerine uygun nitelikte yapılandırılmış eski güvenlik vizyonlarında paradigma değişikliğine gitme kararı 11 Eylül saldırılarının öncesine uzanmaktadır. Uzmanların bu kapsamda ABD’nin yeni ulusal güvenlik altyapısı ve 21. yüzyılda karşılaşılabilecek yeni zorluklar üzerine çalışması neticesinde erken aşamada potansiyel asimetrik tehditleri fırsata dönüştürebilecek dinamik bir güvenlik ekosistemi kurgulanmaya çalışılmıştır. Tespit edilen en önemli sorunlardan biri, devletin tüm güvenlik kurumlarının satın alma modellerinin ihtiyaçlar doğrultusunda hizmet edememesi olmuştur. Yani değer zincirinin en önemli halkasında yeni yüzyılın ruhuna uygun olmayan çok ciddi tedarik sorunları tespit edilmiştir.

Amerikan devletinin çekirdeğinde yer alan inovasyon kaynakları incelendiğinde, Savunma Bakanlığı’na bağlı üç önemli organizasyonun, Bakanlık ile ticari firmalar arasında yeni teknolojilerin geliştirilmesini teşvik ettiği görülmektedir.

Bu organizasyonlardan en çok öne çıkanı, İleri Savunma Araştırma Projeleri Kurumu (DARPA); geleceğin savaşlarını tahlil ederek ulusal güvenlik ve askerî amaçlı radikal teknolojiler üretmektedir. Hayalet uçak, insansız hava araçları ve internet gibi buluşlar, DARPA’nın ne kadar hayati bir kuruluş olduğunu gösteren çalışmalardan sadece bazılarıdır. Lakin buradaki temel eksiklik organizasyonun kısa vadeli ulusal güvenlik çözümleri yerine uzun vadeli ve “yüksek getiri - yüksek risk“ içeren araştırma projelerine yoğunlaşmasıdır.

İkinci sırada ise Federal Hükümetlerce Destekli Araştırma ve Geliştirme Merkezleri (FFRDC); üniversiteler ve kar amacı gütmeyen kurumlar arasında karmaşık teknik problemlerin çözümü noktasında çalışmalar yürütmektedir. Bu kurumlar ürün üretmekten ziyade kamu yararına araştırma faaliyetlerine odaklanmaktadır. Buradaki temel sorun da süreçlerin yavaş ilerlemesi, yoğun bürokrasinin bulunması ve hızlı gelişen Bilgi ve İletişim Teknolojileri çözümlerine uyum sağlanamamasıdır.
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2715 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1081
Avrupa 22 638
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2043 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2043

Son yıllarda Çin, ekonomik ve askeri gücüyle dünya sahnesinde giderek daha iddialı hale geldi. Çin, kendisini küresel meseleleri şekillendirmede daha büyük bir rolü hak eden yükselen bir güç olarak görüyor. Aynı zamanda Çin, ABD ve diğer Batılı güçlerin etkisine karşı temkinli davranıyor ve uluslara...;

Öncelikle iki hususa değineceğim. İlki; “Türklerin denizci olmadığı” ifadesine ilişkindir, bunun Türkleri aşağılayıcı bir ifade olduğunu ve tarihi bilmemekten kaynaklandığını belirtmek isterim. Diğeri ise Mavi Vatan’ın haritasını nasıl çizdiğime ilişkindir. ;

İran coğrafyası uzun yıllardır insanlığın yerleştiği bir bölge olmaktadır. Konum itibariyle Anadolu, Mezopotamya, Kafkasya ve Orta Asya gibi kadim bölgelerin kesişim noktasıdır. Persler ilk olarak Asur kaynaklarında yer almaktaydılar. Yapılan incelemeler ve çalışmalar sonucunda varılan kanıya göre İ...;

Savaşın başlamasından bir yıl geçtikten sonra, Rusya'nın neden galip gelmediği, hem ABD dış politikasında hem de daha geniş anlamda uluslararası güvenlikte en önemli sorulardan biri haline geldi. Cevabın birçok bileşeni var. ;

İnsanoğlunun doğal yaşam ortamı karalardır. Ancak, dünyanın büyük kısmı denizlerle kaplı olup deniz insanoğluna refah, zenginlik ve güç getirecek özelliklere sahiptir. Bu açıdan bakıldığında insan toplulukları, doğal olarak, sosyolojik gelişmelerinin her aşamasında evvela doğal yaşam ortamları olan ...;

Çağımızda, ülkeler arasındaki ilişkilerde konjonktüre bağlı olarak meydana gelen değişimler sonucunda, klasik diplomasi yöntemlerinin yanında yeni kavramlar da ortaya çıkmıştır. Diğer ülke yönetimlerini ve uluslararası örgütleri etkilemek hedefiyle birlikte, yabancı kamuoyunu da etkilemek ihtiyacı d...;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Türk siyaset hayatında kamplaşmaya yol açan yaşam tarzı çatışmasının psikolojik, sosyopsikolojik yönü başta olmak üzere tarihin derinliklerinden gelen faktörlerle çeşitli açılardan sorgulanmasına hasredilen kitap 160 sayfadan oluşuyor. ;

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.

Geçmişte büyük imparatorluklar kuran Çin ve Hindistan, 20. asırda boyunduruktan kurtularak bağımsızlıklarına kavuşmuş ve ulus inşa sorunlarını aştıkça geçmişteki altın çağ imgelerinin cazibesine kapılmıştır.

Bu rapor, Türk savunma sanayiinin gelişme sürecinin sürdürülebilirliginin ve ihracat potansiyelinin arttırılmasında, şekillendirilecek geleceğe uygun; insan sermayesi, yapı, süreç ve stratejilerin tasarlanmasına ışık tutmak, bu kapsamda alınabilecek tedbirleri saptamak maksadıyla hazırlanmıştır.