2.1. TÜRKİYE SU VARLIĞI
Dünyada var olan suyun kısıtlı, buna karşın suya olan talebin gittikçe artıyor olması; su sorununu insanlığın çözmekle zorunlu olduğu meseleler listesinin başına yerleştirmiş durumdadır.
Sorunun çözümü için dünyadaki su doğal kaynağının zaman ve mekân bakımından uyumlulaştırılıp arz ve talep dengesinin sağlanabilir olması göz ardı edilemeyecek bir imkân sunmaktadır. Bunun başarılabilmesi barajlar, arıtma tesisleri ve yerleşim yerlerine uzak mesafelerden su getirilmesi gibi birçok pahalı ve acil yatırımlara bağlıdır. Yerküredeki su kaynakları ve nüfus birbiriyle orantılı olarak dağılmamıştır. Birtakım bölgelerde ve ülkelerde su bolluğu yaşanırken bazı yerlerde su kıtlığı yaşanmaktadır. Suyun ve nüfusun orantısız olarak dağıldığı bölgelerden birisi de Türkiye’nin içerisinde yer aldığı Ortadoğu coğrafyasıdır.
Bir konumlandırma yapmak gerekirse Türkiye var olan su kaynakları itibariyle dünyanın su zengini ülkeleri arasında yer almadığı gibi su fakiri bir ülke de değildir. Ekonomik yapısına, nüfus artış hızına buna bağlı gıda ve enerji ihtiyacına baktığımızda, su kaynaklarının enerji ve sulamada kullanımının yoğunlaştırılması Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınması için önemli ve planlanması gereken bir ihtiyaç olarak öne çıkmaktadır.
Türkiye’nin su kaynakları iyi planlandığında Orta Doğu’daki uluslararası politikaların şekillenmesinde, zamanı geldiğinde petrol kadar etkili bir ekonomik ve siyasal enstrüman olarak kullanılabilecektir.
Sahip olduğu su kaynakları bakımından göreceli olarak günümüzde kendisine yetecek miktarda suyu bulunan ülkelerden birisi olan Türkiye, sınır aşan sularıyla da komşu ülkelere su sağlamaktadır. Ayrıca Türkiye’nin sahip olduğu uzun deniz kıyıları, ilerde arıtma teknolojisinin gelişip maliyet bakımından verimlilik seviyesini yakaladığında, deniz suyunun arıtılıp değerlendirilebileceği bir potansiyeli taşımaktadır.
DSİ verilerine göre genel olarak Türkiye'nin su varlığına baktığımızda, ortaya çıkan tablo şudur: Türkiye’de yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 mm olup, yılda ortalama 501 milyar m³ suya tekabül etmektedir. Bu suyun 274 milyar m³ toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri dönmekte, 69 milyar m³ lük kısmı yeraltı suyunu beslemekte, 158 milyar m³ lük kısmı ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalmaktadır.
Yeraltı suyunu besleyen 69 milyar m3 lük suyun 28 milyar m³ ü pınarlar vasıtasıyla yerüstü suyuna tekrar katılmaktadır. Ayrıca, komşu ülkelerden ülkemize gelen yılda ortalama 7 milyar m³ su bulunmaktadır.
Böylece ülkemizin brüt yerüstü suyu potansiyeli 193 (158 28 7) milyar m3 olmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 41 (69-28) milyar m3 de dikkate alındığında, ülkemizin toplam yenilenebilir su potansiyeli brüt 234 (193 41) milyar m³ olarak hesaplanmıştır. Ancak, günümüz teknik ve ekonomik şartları çerçevesinde, çeşitli amaçlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m³, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyar m³ olmak üzere yılda ortalama toplam 98 milyar m3’tür. 14 milyar m³ olarak belirlenen yeraltı suyu potansiyeli ile birlikte ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m³ olmaktadır (Tablo 10).
Kaynak: Güneydoğu Anadolu Projesi GAP'ın Türkiye ve Ortadoğu Ekonomi Politiğine Etkisi. İhsan TOY, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. 2015. M.Ü. Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü.
Dünyada var olan suyun kısıtlı, buna karşın suya olan talebin gittikçe artıyor olması; su sorununu insanlığın çözmekle zorunlu olduğu meseleler listesinin başına yerleştirmiş durumdadır.
Sorunun çözümü için dünyadaki su doğal kaynağının zaman ve mekân bakımından uyumlulaştırılıp arz ve talep dengesinin sağlanabilir olması göz ardı edilemeyecek bir imkân sunmaktadır. Bunun başarılabilmesi barajlar, arıtma tesisleri ve yerleşim yerlerine uzak mesafelerden su getirilmesi gibi birçok pahalı ve acil yatırımlara bağlıdır. Yerküredeki su kaynakları ve nüfus birbiriyle orantılı olarak dağılmamıştır. Birtakım bölgelerde ve ülkelerde su bolluğu yaşanırken bazı yerlerde su kıtlığı yaşanmaktadır. Suyun ve nüfusun orantısız olarak dağıldığı bölgelerden birisi de Türkiye’nin içerisinde yer aldığı Ortadoğu coğrafyasıdır.
Bir konumlandırma yapmak gerekirse Türkiye var olan su kaynakları itibariyle dünyanın su zengini ülkeleri arasında yer almadığı gibi su fakiri bir ülke de değildir. Ekonomik yapısına, nüfus artış hızına buna bağlı gıda ve enerji ihtiyacına baktığımızda, su kaynaklarının enerji ve sulamada kullanımının yoğunlaştırılması Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınması için önemli ve planlanması gereken bir ihtiyaç olarak öne çıkmaktadır.
Türkiye’nin su kaynakları iyi planlandığında Orta Doğu’daki uluslararası politikaların şekillenmesinde, zamanı geldiğinde petrol kadar etkili bir ekonomik ve siyasal enstrüman olarak kullanılabilecektir.
Sahip olduğu su kaynakları bakımından göreceli olarak günümüzde kendisine yetecek miktarda suyu bulunan ülkelerden birisi olan Türkiye, sınır aşan sularıyla da komşu ülkelere su sağlamaktadır. Ayrıca Türkiye’nin sahip olduğu uzun deniz kıyıları, ilerde arıtma teknolojisinin gelişip maliyet bakımından verimlilik seviyesini yakaladığında, deniz suyunun arıtılıp değerlendirilebileceği bir potansiyeli taşımaktadır.
DSİ verilerine göre genel olarak Türkiye'nin su varlığına baktığımızda, ortaya çıkan tablo şudur: Türkiye’de yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 mm olup, yılda ortalama 501 milyar m³ suya tekabül etmektedir. Bu suyun 274 milyar m³ toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri dönmekte, 69 milyar m³ lük kısmı yeraltı suyunu beslemekte, 158 milyar m³ lük kısmı ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalmaktadır.
Yeraltı suyunu besleyen 69 milyar m3 lük suyun 28 milyar m³ ü pınarlar vasıtasıyla yerüstü suyuna tekrar katılmaktadır. Ayrıca, komşu ülkelerden ülkemize gelen yılda ortalama 7 milyar m³ su bulunmaktadır.
Böylece ülkemizin brüt yerüstü suyu potansiyeli 193 (158 28 7) milyar m3 olmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 41 (69-28) milyar m3 de dikkate alındığında, ülkemizin toplam yenilenebilir su potansiyeli brüt 234 (193 41) milyar m³ olarak hesaplanmıştır. Ancak, günümüz teknik ve ekonomik şartları çerçevesinde, çeşitli amaçlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m³, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyar m³ olmak üzere yılda ortalama toplam 98 milyar m3’tür. 14 milyar m³ olarak belirlenen yeraltı suyu potansiyeli ile birlikte ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m³ olmaktadır (Tablo 10).
Kaynak: Güneydoğu Anadolu Projesi GAP'ın Türkiye ve Ortadoğu Ekonomi Politiğine Etkisi. İhsan TOY, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. 2015. M.Ü. Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü.