Doğu Akdeniz Gaz Forumu ve Türkiye

Makale

Doğu Akdeniz Gaz Forumu / Eastern Mediterranean Gas Forum (EGF), 2019 yılında Mısır, Kıbrıs Cumhuriyeti, İsrail ve Yunanistan tarafından hiçbir resmî sıfatı olmaksızın oluşturulan bir platformdu. Bu platform, Doğu Akdeniz’de doğal gaz bulan, çıkaran, ticarî hâle getiren,...

Doğu Akdeniz Gaz Forumu / Eastern Mediterranean Gas Forum (EGF), 2019 yılında Mısır, Kıbrıs Cumhuriyeti, İsrail ve Yunanistan tarafından hiçbir resmî sıfatı olmaksızın oluşturulan bir platformdu. Bu platform, Doğu Akdeniz’de doğal gaz bulan, çıkaran, ticarî hâle getiren, hala arayan ve bulma ihtimali olan ülkeler ile Total SA, Eni, Novatek ve Exxon gibi şirketler arasında anlaşmalar imzalayarak, taraflar arasında çıkar ahengi kurmaya hazırlanan bir kuruluş olması ve teknik bir stratejik ortaklığı, siyasetin gölgesine sokmaması gerekir.


Ayrıntıda Gizli Şeytanı Denetim Altında Tutacak Bir Kartel mi?

Nitekim 2019 yılı boyunca daha önce yapılan ve yeni yapılacak olan lisans anlaşmalarının ahenkleştirilmesi önem kazandı. Öyle ya, şirketlerin söz konusu ülkelerle standart metin üzerinde lisans anlaşmaları imzalaması, yapacakları arama, çıkarma ve aktarma faaliyetlerinde makul ölçüleri aşan fiyat farkları vermemeleri önemli. Ayrıca oluşturulduğu tarihte Ürdün ve Filistin temsilcilerinin de toplantılara katılması, üretici ve tüketici ülkeleri bir araya getirecek bir uzlaşma zemini olarak da ümit verdi.

EGF 16 Ocak 2020’de uluslararası bir kimlik kazandı ve Fransa ile İtalya üye, ABD de daimi gözetmen olarak Forum’a katılmaya davet edildi. Fransa ve İtalya şimdi asil üye, ABD ve AB ise gözlemci üyeler. Bu nedenle aslında EGF’nin şu andaki bileşimi ile Akdeniz Gaz Forumu / Mediterranean Gas Forum (MGF) olarak isim değiştirmesi iyi olur. Tabii ismi ne olursa olsun, EGF işbirliği nedir bilmeyen MENA (Middle East and North Africa) coğrafyası için, 2000’li yılların başından beri imzalanan ikili-üçlü deniz yetki ve münhasır ekonomik alanı anlaşmalarından bu yana ulaşılan en önemli aşama. Kendileri bu nedenle EGF’yi bir “Barış Projesi“ olarak niteliyor.


Sanal İmzalar Ve Halisane Birkaç Niyet

15 Eylül 2020 de Fransa ve İtalya’nın da katılımı ile EGF anlaşması sanal olarak yeniden imzalandı. Merkezi Kahire’de bulunan yeni uluslararası kuruluşun amacı, bir kez daha üye ülkeler arasındaki görüşmeleri kolaylaştırması, çeşitli enerji konularında işbirliği yapılması ve en önemlisi İsrail’in Leviathan ve Tamar, Mısır’ın Zhor gaz alanlarından çıkan gazı güney Avrupa’ya ulaştırmak için deniz altı boru hattının ivedilikle döşenmesi için çalışmaların hızlandırılması olarak açıklandı. Deniz altı boru hattının döşenmesiyle tamamen ticarî hâle gelecek Doğu Akdeniz gazının üreticilerine kârlı, tüketicilerine de adil bir fiyat verebilmesi için zaman içinde EGF’nin bir üretim karteline dönüşmesine ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC (Organization of Petroleum Exporting Countries) gibi bir görev ifa etmesine ihtiyaç duyulacaktır.

Şimdi imzalar sanal. Ama arkasındaki iki niyet halisane. Bunlardan ilkinin Doğu Akdeniz’i çevreleyen ülkeler arasında sektörel işbirliği olduğuna büyük önem atfediliyor. Hem kaynak israfını engelleyecek, hem teknolojik paylaşımı arttıracak, hem de barışa hizmet edecek olmasının önemi tabii büyük. İkinci niyet ise Batı Avrupa’yı Rusya’nın enerji kaynağı sultasından kurtarmak, Almanya’yı adeta Rusya’ya göbekten bağlayan Kuzey Akım (North Stream) 1 ve 2’nin maliyetini yükselterek, kârlılığını azaltmak. Bu galiba özellikle Fransa, İtalya ve gözetimdeki Avrupa Birliği (AB) için asıl stratejik niyet.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Forum’a gözlemci olarak katılmasının ise iki nedenden kaynaklandığını düşünürüm. Bir kere bu ABD’nin öyle sanıldığı gibi tası tarağı toplayıp Orta Doğu ve Akdeniz’den çekilmediğini göstermektedir. ABD bir anlamda İsrail-Mısır ve İsrail-Ürdün barış anlaşmalarının bugünlere erişmesinden kendine pay çıkarmakta haklıdır. Ayrıca özel olmakla birlikte büyük petrol ve gaz şirketlerinin ve ABD’nin âlî menfaatlerinin bölgede kollanması için de bölgede arz-ı endam etmesi normaldir. Zaten ikinci neden de ABD’nin, içinde Avrupa ve Türkiye de olmak üzere bu bölgeye sıvılaştırılmış doğal gaz (Liquefied Natural Gas- LNG) ihraç eden bir ülke olması ve bölgeden kaynaklanacak bir arz fazlasının, kendi LNG fiyatlarında düşmeye yol açmaması için, konuya kaynağında müdahale imkânı aramasıdır.


Türkiye’yi Devre Dışı Bırakan Tutum

En uygun piyasa koşullarını aramak, bir doğal kaynağı ortak kararlarla değerlendirmek ve refah fırsatı yakalamak, Kahire merkezli sanal toplantıdan kulağa hoş gelen siyasî söylemler oldu. Görüldüğü gibi bu noktaya kadar EGF’un Türkiye’yi dışlamak için herhangi bir niyeti olduğuna dair ipucu yok. Ama Akdeniz’de en uzun kıyısı olan Türkiye’yi dışlamak da neyin nesi? Birçok yorum Ankara’nın uzlaşmaz tutumu nedeniyle grubun içinde yer almadığını ifade etmekten geri kalmıyor.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz kıyısında bulunan her bir ülke ile olan siyasî sorunlarının bu foruma katılmamasında amil olduğunu söylemek yanlış değil. Nitekim kuruluşu öncesi ve sonrasında EGF üyeleri ve Türkiye arasında yaşanan siyasi ve askeri gerginlikler, sonunda Türkiye’nin Forum’un dışında bıraktı. Buna rağmen ben geçen haftaya kadar İsrail’den Ankara’ya bir jest bekledim.

Ama sanal Kahire toplantısının en önemli gündem maddesi İsrail ve Mısır gazını Türkiye üzerinden değil de uzun bir boru hattı ile Akdeniz’in derin engebesinden geçirmek olunca Türkiye zaten dışlanmış oluyor. Bununla birlikte, çeşitli Türk şirketlerinin teknik toplantılara katılmasına bir engel olduğunu sanmıyorum. Şimdi bu aşamada artık beklentim başka. Acaba hâlâ “Türkiye alternatif bir proje önerisi ile İsrail, Ürdün ve Mısır’a doğru beklenmedik bir manevra yapar mı?“ diye düşünmekten de kendimi alamıyorum. Bakalım zaman ne gösterecek!
 
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2779 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1116
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Bu çalışmada İran’ın Nükleer enerji çalışmaları üzerine uluslararası düzeyde nasıl karşılandığı ve etkileri analiz edilmiştir. ‘’İran'ın Nükleer Enerji Politikası ve Yansımaları ‘’ ve ‘’İran’ın Nükleer Programı ve Türkiye’’ makaleleri değerlendirilmiş nükleer enerji tarihi, dış politikaya vurumu ve ...;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Başlıca ekonomik mega trendler dünya çapında devam etmekte ve giderek daha yıkıcı bir etkiye sahip olmaktadır: Dijitalleşme, karbonsuzlaştırma ve sürdürülebilirliğin yanı sıra sosyal ve demografik değişim, önceki değer yaratma yapılarının giderek daha geçersiz hale gelmesine neden olmaktadır.;

Rusya, Afrika kıtasındaki nüfuzunu artırmak amacıyla çeşitli stratejiler geliştirmekte ve bu stratejilerden biri olarak nükleer enerji diplomasisini ön plana çıkarmaktadır. Küresel enerji piyasalarında önemli bir aktör olan Rusya, Afrika'nın enerji açığını gidermek ve kıtanın sürdürülebilir kalkınma...;

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Karadeniz bölgesi geçmişten günümüze çeşitli devletlerin mücadele verdiği alan olarak değerlendirilmiştir. Jeopolitik terimini ilk kullanan Rudolf Kjellen; bu kavramın ülkeden ülkeye farklılık gösterebileceğinin altını çizmiştir. Özellikle Soğuk Savaş döneminden sonra farklı devletlerin ortaya çıkma...;

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

5. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 04 Kas 2022 - 04 Kas 2022
  • Ramada Hotel & Suites by Wyndham İstanbul Merter -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...