Dijital militarizm 3olarak adlandırılan bilgisayara bağlı askeri silah sistemleri, insansız silah araçları ve sistemleri (insansız hava/kara/deniz araçları örneğin insansız tank, insansız silahlı hava araçları (drone teknolojisi); modüler robotlar, cyborg (sibernetik organizma) adı verilen insan ve makine (biyonik ya da robotik) karışımı askerlerin geliştirilmesi; terör gruplarının eylemlerinin izlenmesi, uzaktan kontrol edilen insansız hava araçları, GPS yol noktaları verileri için uzaydaki uydulardan Mekânsal İstihbarat ( Geospatial Intelligence- GEOINT) ve orta ile uzun menzilli füzelerin uydulardan gelen sinyal ile yönlendirilmesi; üstün insan yaratma projesinden yola çıkarak üstün askerler yaratma amaçlı biyo teknoloji; sinir bilim alanında zihin okuma, yönlendirme, telepati kurma, telekineziden faydalanarak, özel savaş kaskları geliştirme, askerlerin zihin sağlığını yakından takip etmek ve düşüncelerini öğrenmek amacıyla geliştirilen SUBNET (Systems based Neuro technology for Emerging Theraples) çip sistemi (bu sistem aynı zamanda teröristler içinde kullanılabilir ); simülasyonlu eğitim programları sayılabilir. Dijital militarizmin öncüsü Amerikan Silahlı Kuvvetleri olmuştur.
Geliştirilen tüm bu teknolojiler uluslararası güvenlik, bölgesel güvenlik ve bir devletin ulusal güvenliğine en büyük tehdit oluşturan terörizmle mücadele içinde kullanılabilmektedir. Dördüncü jenerasyon savaş ve insanlık suçu olarak nitelendirilen terörizm, günümüzde kendi ülkemizde karşılaştığımız terör saldırılarını da dikkate alarak, terörist gruplarından çok yoğunlukla intihar eylemciliği şeklinde bireysel teröristlerce ( yalnız kurt/lone wolf) ve şehirlerde yoğunlaşan terör eylemleri olarak gerçekleşmektedir. Bireysel teröristlerde teröristi önceden belirleme ve eylemini önleme zorlaşırken, şehirlerde terör hücrelerini etkisizleştirme, sivil halka zarar verebilme nedeniyle daha dikkatli bir mücadeleyi gerektirmektedir. Nükleer, biyolojik, kimyasal ve radyolojik silahları bir terör grubuna karşı kullanmak mümkün değilken, mini nükleer silahları, kimyasal, biyolojik ya da radyolojik silahları terör grupları sivil halk üzerinde kullanabilme imkânına sahip olabilmektedir.4 İlaveten tekno teröristler kavramı adı altında, dünya düzenini değiştirme isteği çıkabilecek, bileşim uzmanları hacker olarak, biyolog, kimyager, genetik mühendisi, nükleer uzmanların yer alabileceği bir terörizm biçiminin günümüzde tartışıldığıdır. Genetik mühendisleri ve biyologlar silah haline getirilmiş mikroplar yaratabilmektedirler. Biyologlar 2005 yılında, I. Dünya Savaşı’ndan daha fazla insan öldüren 1918 İspanyol Gribi virüsünü yeniden yaratmayı başarmışlardır. İnternet ortamında virüsün genomu yayınlayarak, herkesin ulaşımına imkân sağlamışlardır.5 Terör örgütlerinin de faydalanabileceği bu bilgi, kitlesel bir saldırı tehdidinin de ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bilim ve teknoloji çözüme ulaştırdığı alanlarda, yeni tehditleri de beraberinde getirmektedir.
Bu yazıda Türkiye’nin terörle mücadelesinde, operasyon alanında kırsal ve özellikle şehirlerde, dünyada mevcut gelişmiş teknolojilere ve ülkemizin geliştirebileceği bileşim - IT, robot, uzay, nano, biyo teknolojiler ve teröristle mücadele kısmında biyo teknoloji ve sinir bilim alanlarından faydalanabileceğimiz bilimsel gelişmelere yer verilecektir. Gelişmiş teknolojiden faydalanılarak, asker kayıplarını azaltma, güçlü bir savunma kurma, terörü önleme ve sivil vatandaşların güvenliğinin sağlanmasına, ülkenin istikrarına fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
1.Terörizmle Mücadele’de Değerlendirilebilecek Teknolojiler
Savaş alanında insani unsurları minimum seviyeye düşüren, uzaktan kontrol edilebilen silah sistemleri günümüz ordularında önem kazanmıştır. Bilgi teknolojisiyle bağlantılı yapay zekâ, robot teknolojisi, uzay teknolojileri, insansız savaşların gelişmesine katkıda bulunan teknolojilerdir. Terörle mücadele alanında lojistik alanda kullanılan insansız askeri araçlar, silahlı insansız uçaklar, savaş alanında asker ölümlerini ortadan kaldırabilecek kıyafet ve donanımlar, insan askerler yerine makine-insan asker dizaynı robot askerlerin savaş alanında kullanılması projesi, modüler robotlar öne çıkan askeri teknolojilerdir. Amerikan ordusunun ülke dışı operasyonlarda karşılaştığı sorunlar neticesinde geliştirilen birçok teknoloji terörle mücadele içinde önem kazanmıştır.
İlk olarak insansız askeri silah ve araçlar (hava/kara) asker kayıplarını önleme, azaltma açısından kritik teknolojilerdir. II. Dünya savaşı sırasında Almanların Goliath uzaktan kontrollü yok etme araçları ve Sovyetlerin radyo frekansıyla uzaktan kontrol edilebilen TT-26 Teletank sistemleri, günümüz bilgi işlem, uydu ve robot teknolojilerinin ortak çalışmaları sonucu yeniden önem kazanmışlardır.6 Amerikan Savunma İleri Araştırmaları merkezi (DARPA)7 tarafından olası bir nükleer savaş sonrası iletişimin devamı için tasarladığı internet ve küresel konumlama sistemi GPS, sürücüsüz robot araçların tasarlanmasını mümkün kılmıştır. Google tarafından tanıtımı yapılan sürücüsüz arabalar8 konseptine dayalı, askeri robot araçlar, mayınla patlamaya, Rus yapımı tanksavar silahı RPG 7 ya da lav silahına maruz kalan zırhlı araçlar ve tanklar içerisindeki terörle mücadele eden güvenlik personelinin ölümünü ortadan kaldırma amaçlı tasarlanmıştır. Bu amaçla Amerikan ordusunun insansız askeri kamyon ve RIPSAW drone tankı üretilmiştir.9 Rusya’da, Rosoboron export firması, özel operasyonlarda ateş gücü desteği sağlama ve askerlerin ulaşamayacağı alanlarda keşif amaçlı kullanılmak üzere Uran-9 Robotank geliştirmiştir.10 Fransızların “Topçuların savunma fetheder, piyade işgal eder“ taktiği ile kırsal alanda robot tanklar arazide önden ilerlerken, gerideki terörle mücadele timlerini mayın ve diğer füze saldırılarına karşı bir koruyucu kalkan görevini üstlenebileceklerdir. Teröristin hedefini saptama amaçlı keşif robo tankı yerini tespit ettikten sonra etkisiz hale getirilmesi daha kolaylaşacaktır.
Irak ve Afganistan’da Amerikan ordusuna ait yere inmekte olan helikopterler, tanklar ve hareket halindeki zırhlı araç konvoyları, teröristlerin kullandığı RPG-7 tanksavar roketlerin saldırılarına maruz kalmıştır. Bu silaha uyumlu yeni savaş başlıkları ile TBG -7V,PG-7 VR ve OG-7V (şehir savaşlarında duvarı delmek amaçlı kullanılan) üst modelleri geliştirilmiştir. Bu kayıpları ortadan kaldırmak, roket ve füze saldırılarını iki radarı ile tespit ederek havada imha eden Amerikan Full Spektrum Close in Layered Shield (FCLAS) Active Protection sistemi savunma amaçlı yaratılmıştır.11 FCLAS ile aynı işleve sahip, sadece Altay tankı için Aktif Koruma Sistemi (AKKOR) ASELSAN12 tarafından uygulamaya geçirilmiştir. Yüksek risk bölgelerindeki arazi ve şehirlerde görev yapan zırhlı araçlarda ve askeri hava araçlarında (özellikle helikopterlerde) da modüler yapıya sahip Aktif Koruma sistemlerinin kullanılması önemlidir.
Bilgisayar tabanlı kendi karar verme yeteneğine sahip yapay zekâ ve bunla bağlantılı robot teknolojisi askeri alanda robot askerlerin tasarlanmasına imkân sağlamaktadır.13 Modern savaşları otomatik hale getirecek, korkuduymadan savaşacak, insanüstü yeteneklere sahip (kurşun işlemez, nişan alma becerisi kusursuz, aşırı sıcak ve soğuk koşullarda görevler başarabilen) hedefleri algılayıp silahsızlandırabilen askeri robotlar, insanlar yerine gönderilerek savaş zayiatını ve genel hasarı azaltacakları düşünülmektedir.14 İlk savunma hattında ya da ateş altındaki bir bölgede ilerlemede askeri robot ordusunun yer alması, bina içinde pozisyon almış aralarında intihar bombacıların olduğu teröristleri etkisiz hale getiren robot askerler, kimyasal-biyolojik ya da nükleer bir saldırı sonrası arama ve keşiflerde modüler robotların etkinliği tartışılamaz. Uzaktan asker yardımı ile hatta askeri liderin düşüncesi ile yönlendirilebilecek askeri robotlar metal görünümlü olabildikleri (Boston Dynamics tarafından araştırma ve kurtarma amaçlı geliştirilen Atlas robot15 ya da NASA tarafından uzay çalışmalarında kullanılmak için tasarlanmış Robonaut16 )gibi insana benzeyen Çin’de üretilmiş insansı robotlar17 şeklinde önümüzdeki yıllarda tasarlanacaklardır. Rupert Sanders yönetmenliğinde çekilen 2017’de vizyona girecek Ghost in the Shell filminde, insansı robotlardan oluşan özel bir timin şehir güvenliğini sağladığı görülmektedir.18 Amerikan film endüstrisi Hollywood tarafından çekilmiş aralarında Yıldız Savaşları (Star Wars), Matrix, I Robot, Uzay Yolu (Star Trek), Terminator, Suretler (Surrogates), Evrenin Askerleri, Cyborg, Cyber Tracker I, II, Robo Cop, Avatar gibi filmlerdeki teknolojilerin yavaş yavaş hayata geçirildiği düşünülürse, yakın zamanda şehir güvenlikleri yapay zekâya sahip insan gibi hareket eden robotlar tarafından gerçekleştirilecektir. Türkiye’de terör eylemlerinin yoğun yaşandığı ve soğuk iklim koşullarında rakımı yüksek dağlarda ve sınır karakollarında görev yapacak robot askerlerin devletin kesintisiz güvenliğini sağlamada önemli roller üstlenebilirler. 2015 yılı içerisinde Diyarbakır ilçelerinden Sur’da terörle mücadele operasyonları sırasında, PKK terör örgütü mensubu teröristlerin, barikata koydukları PKK görünümlü cansız manken, çatışmalarda ve terörle mücadele de sadece robotları devletin değil bomba düzeneği yerleştirilerek teröristlerin de kullanabileceği fikrine örnek gösterilebilir.19