Siber Terörizm ve Ulusal Güvenlik: Örnek Ülke İran

Makale

Teknolojik gelişim, iletişim ve ulaşım imkanlarının gelişmesi günümüz dünyasında yeni tehditlerin ortaya çıkmasına, var olan tehditlerin şekil değiştirmesine ya da daha etkili hale gelmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda tehdit türlerinin artması ve şekil değiştirmesi ve Soğuk Savaş sonrası oluşan yeni dünya düzeninin yeni bir güvenlik konseptine ihtiyaç duyması, güvenlik alanında yeni bir yaklaşımın gelişmesini de tetiklemiştir1....

Giriş

Teknolojik gelişim, iletişim ve ulaşım imkanlarının gelişmesi günümüz dünyasında yeni tehditlerin ortaya çıkmasına, var olan tehditlerin şekil değiştirmesine ya da daha etkili hale gelmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda tehdit türlerinin artması ve şekil değiştirmesi ve Soğuk Savaş sonrası oluşan yeni dünya düzeninin yeni bir güvenlik konseptine ihtiyaç duyması, güvenlik alanında yeni bir yaklaşımın gelişmesini de tetiklemiştir1.

Bilişim teknolojisindeki gelişmelerin belki de en buyuk ironisi yönetimlerin (hükumetlerin) her yerde ciddi güvenlik sorunlarıyla yüz yüze gelmelerine neden olmasıdır. Coğu toplum ve yonetimler siber savaşlar, siber terorizm ve sanal suçların potansiyel tehditlerini anlamaya başlamışlar, ancak bu sorunlarla ilgili kapsayıcı onlemleri tam olarak geliştirememişlerdir2. Siber terörizmin tehdit potansiyeli her geçen gün biraz daha artmaktadır. Özellikle son yıllar içerisinde yaşanan İran nükleer tesislerinin hedef alındığı Stuxnet saldırısı ile başlayan ve onun türevleri olduğu idda edilen, daha gelişmiş DuQU solucanı, Ortadoğu sistemleri hedef alınan Flame virüsü Gauss zaralı yazılımı siber savaşların şiddetinin zamanla daha da artacağını, kullanılan saldırı teknolojilerin daha da gelişmekte olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda bu makale; İran’ı örnek göstererek siber terörizm bir ülkenin ulusal güvenliğini nasıl tehdit edip veya güvensiz hale getire bilmesini incelemektedir.

Metodoloji: Bu makalenin metodolojisi tanımlayıcı- analitik olarak, siber terörizmin ulusal güvenliğe günümüzde en büyük tehditlerden birisi olmasını İran ülkesin örnek göstererek inceleyecek.


Siber Terörizm

Terör sözcügü Latince “terrere“ sözcüğünden türemistir. Korku salmak, dehşete düşürmek, yıldırmak anlamına gelmektedir. Türkçemizde aynı anlamda Arapça kökenli “tedhis“ sözcüğü de kullanılmaktadır. Ancak bu korkutma, yıldırma ve tedhis, yogunluk olarak oldukça büyük çaplı ve birey ya da bireylerin ruhsal yapılarını birden bire kaplayan korku durumunu ve şiddet halini ifade etmektedir. Bugünkü anlamıyla ise terör kelimesi ilk kez Fransa’da, Fransız Devriminden sonra kullanılmıstır. Devrimden sonra 1793 Mart’ından 1794 Temmuz’una kadar süren dönem “terör rejimi, terör dönemi“ olarak adlandırılmıstır. Günümüzde çokça kullanılan bir terim olmasına rağmen terörün ortak kabul görmüş bir tanımı bulunmamaktadır. Konu ile ilgili birçok tanım yapılmış, ancak uluslar arası arenada ortak bir kavram üzerinde birleşlememiştir. Bunun nedeni de bir tarafın terörist ilan ettigini, diger tarafın özgürlük savasçısı olarak nitelemesidir3. Terör ve terörizm kavramsal olarak farklı bir anlam ve öneme sahiptir; şiddet terörizmin hem amacı hem de ön şartı olmakla beraber terörizmi tamamlayan şiddetin “siyasî amaçlı“ olmasıdır. Genel anlamda şiddet, siyasî amaç taşımayan, buna karşılık yok etmeye kadar varan zarar verici saldırıların tümünü kapsamaktadır. Terör, hem şiddet yoluyla yaratılan korku ortamını, hem de bu ortamı yaratan şiddet eylemini ifade etmektedir. Terörizm ise, uzun süreli korku ve dehşet durumunu ifade eden terörden farklı olarak, siyasî amaçlar için örgütlü, sistemli ve sürekli terör kullanmayı yöntem olarak benimseyen bir strateji anlayışıdır4.

Terörizm, uluslararası ve ulusal güvenlik ortamını ciddi derecede tehdit eden bir olgu olarak yoğun incelemelere konu olmaktadır. Terörizm konusunda uluslararası alanda halen ortak bir anlayışa bağlı olarak tek bir tanım geliştirilememiş olması önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Doktrinsel tartışmada, terörizm“ ile “yabancı işgaline karşı“ ve “kendi kaderini tayin amaçlı meşru mücadele“ arasında bir ayrıma gidilmesi hususunda mutabakat yoktur. Ülkelerin yaklaşımındaki farklılıklar tanımı zorlaştıran en önemli etkenlerin başında gelmektedir5. Bağımsız Devletler Topluluğu da terörizmi şöyle tanımlamıştır: “Kamu güvenliğine zarar veren, otoriteler tarafından karar alınmasını etkilemek ya da halkı terörize etmek amacıyla işlenen ceza hukukuna göre cezalandırılan ve aşağıdaki şekillerde gerçekleşen hukuka aykırı fiiller:

- Gerçek ya da tüzel kişilere karşı şiddet veya şiddet tehdidi;

- Kişilerin hayatını tehlikeye atacak şekilde mülk ve diğer maddi nesneleri yok etme ve bunları yok etme tehdidinde bulunma;

- Mülkiyete ciddi zarar verme ve topluma zararlı neticelere yol açma;

- Bir devlet adamı veya kamu yetkilisine görevini sona erdirme amaçlı veya ondan öc almaya yönelik tehditte bulunma;

- Bir yabancı devlet temsilcisine veya uluslararası örgütün uluslararası korunan personeline ve bunlann işyerleri veya araçlarına saldırma;

- Taraf devletlerin ulusal hukuklarında veya terörle mücadeleyi amaç edinmis evrensel olarak tanınan hukuki enstrümanlarda terör olarak nitelenen diğer eylemler6.


Siber Terör

Siber terörizm, belirli bir politik ve sosyal amaca ulaşabilmek için bilgisayar veya bilgisayar sistemlerinin bireylere ve mallara karşı bir hükümeti veya toplumu yıldırma, baskı altında tutma amacıyla kullanılmasıdır. Terör örgütleri internet ortamında propaganda ve eğitim, aberleşme, bilgi toplama ve sanal saldırı faaliyetleri gerçekleştirmektedir. Kısaca, terör eylemlerinin internet üzerinden yürütülmesi işlemidir. Siber terörizmi diğer internet yoluyla islenen suçlardan ayıran başlıca fark, suçun mağdurunun devlet olması ya da devlet dışındaki bir yapı olduğunda bile bu mağdurun siyasi bir sebeple mağdur durumunda kalmasıdır7. Günümüzde birçok bilgi sistemi ülkeler açısından kritik bilgiler barındırmaktadır. Bu kritik bilgilerin güvenlik zafiyetlerinden ötürü siber teröristler tarafından kötüye kullanılması durumunda ülkeler açısından felaketler meydana gelebilir. Siber teröristlerin kabiliyetleri ve ulusal bilgi sistemlerimizin korunmasızlığına bağlı olarak anayurt güvenliğini tehdit eden birçok saldırıyla karşılaşılabilir. Bir barajın kapaklarının istenmeyen bir zamanda açılması, askeri haberleşme sistemlerinin engellenmesi, kentin bütün trafik ışıklarını durdurulması, telefon santrallerinin kullanılamaz duruma getirilmesi, elektrik ve doğalgaz santrallerinin kullanılmaz hale getirilmesi, ulaşımve su sistemlerini durdurulması, finans sektörünün çökertilmesi, acil yardım, polis, hastaneler ve itfaiyelere ait bilgi sistemlerinin çalışamaz duruma getirilmesi, anayurt güvenliğini tehdit eden bilgi sistemleri odaklı saldırılara örnek olarak gösterilebilir8.

TASAM Yayınlarının "Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları" isimli kitabından alınmıştır.
“Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları“ e-kitabı için Tıklayınız
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2842 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 662
TASAM Asya 100 1149
TASAM Avrupa 23 661
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 303
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1415 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 630
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1308 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 522
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2071 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2071

Türkiye'nin son yıllarda jeo-ekonomik vizyonunu güçlendiren en önemli girişimlerden biri, Irak üzerinden Türkiye'ye ve oradan Avrupa’ya uzanacak Kalkınma Yolu Projesidir. Bu proje, aynı zamanda Orta Koridor'la tamamlayıcıdır. Ancak bu proje yalnızca Basra Körfezi ile Türkiye arasında bir “kuru kanal...;

Osmanlılar, zengin tacirleri memleketlerine çekmeyi, ülkeyi zenginleştirmek ve devlet hazinesini doldurmak için en etkin siyaset olarak benimsediler. 1550’lerde özellikle Papalık topraklarında Yahudiler engizisyon takibatına uğrayınca Kanuni Süleyman onları ülkesine çağırıp himayesine altına aldı. B...;

Her ülkenin kurucu ataları vardır. Doğal olarak onlar çok sevilirler ve gelecek kuşaklara gururla aktarılarak unutulmaları önlenmeye çalışılır. Buna rağmen birçoğu hem kendi tarihleri hem de dünya tarihi içinde unutulurlar. Bu nedenle onlar için devasa görsel anıtlar yapılır, resmi kurumlara resimle...;

Önümüzdeki günlerde “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtlarında artık sona yaklaşılıyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile katılımcılara sertifika ve konferans kitabı verilecek. Yurt içi ve dışından çok sayıda...;

Yeni modellemelere ilham vermek üzere kaynak eser niteliğindeki “Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Yönetişimi | Meclis-i Meşâyih Defterleri", prestij standartlarda sınırlı sayıda özel kutulu ansiklopedik boy iki cilt 1378 sayfa olarak yayımlananarak ön siparişe özel indirimi ile TASAM Yayınları...;

Amerika için İşe Yarayan bir Ekonomik ve Güvenlik Düzeni Nasıl Oluşturulur? Oren CASS ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana geçen 80 yılda iki büyük strateji izledi. Bunlardan biri olağanüstü bir başarıydı: Soğuk Savaş sırasında Amerikan ekonomik yatırımlarını, dış ilişkilerini ve askeri konuşlanm...;

Yuri Aleksandrovich Bezmenov (1939–1993), aynı zamanda Tomas David Schuman olarak da bilinir, propaganda ve ideolojik yıkıcılık konusunda uzmanlaşmış bir Sovyet gazeteci ve KGB ajanıydı. İdeolojik yıkıcılık, bir toplumun gerçeklik algısını o kadar çarpıtma sürecidir ki, toplum kendini yok eder. ;

Güvenlik temalı 5 eş-etkinlikle birlikte bu ay “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtları hızla devam ediyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile Konferans katılımcılarına sertifika ve konferans kitabı verilirken ...;

9. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

7. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

4. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

8. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

2. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Afrika 2063 Ağı | İstişare Toplantısı 3

  • 18 Haz 2025 - 18 Haz 2025
  • Çevrimiçi - 13.00

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • İstanbul - Türkiye

11. İstanbul Güvenlik Konferansı (2025)

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...