Anklav/Eksklav Ülke Toprakları Güvenlik İlişkisi

Makale

Çok az insan uluslararası sınırların şekline bakmaksızın mevcut sınırların tarihi gelişimi ve çağdaş anlamı üzerine düşünmektedir. İster sıradışı ve yapay bir görünüm sergilesin ister nehir ya da enlem çizgileri gibi doğal ve objektif hatlardan geçsin bütün sınırların insan ürünü olan sosyal yapılar (social constructions) olduğu ve bir güç mücadelesini yansıttığı ifade edilebilir. ...

GİRİŞ

Çok az insan uluslararası sınırların şekline bakmaksızın mevcut sınırların tarihi gelişimi ve çağdaş anlamı üzerine düşünmektedir. İster sıradışı ve yapay bir görünüm sergilesin ister nehir ya da enlem çizgileri gibi doğal ve objektif hatlardan geçsin bütün sınırların insan ürünü olan sosyal yapılar (social constructions) olduğu ve bir güç mücadelesini yansıttığı ifade edilebilir. Dolayısıyla herhangi bir toprak üzerinde denetim kurmanın ya da doğal kaynaklar üzerinde hâkimiyet tesis etmenin bir sonucu olarak bütün sınır düzenlemelerinin görüşmeler ve mücadeleler neticesinde öznel ve kurgulanmış bir doğaya sahip olduğu ifade edilebilir. Bu bağlamında tüm sınır düzenlemeleri gibi teritoryal fragmanlardan anklav/eksklav ülke topraklarının da tarihi/sistemsel bakımdan jeopolitik değişim dalgalarının ve aktörsel bakımdan ise jeostratejik bir bilincin ve bir politik mücadelenin ürünü olduğu ifade edilebilir. Dünya haritası dikkatle tetkik edildiğinde yukarıda ifade edilen örnekler dışında birçok ülkenin sıradışı ya da sahası bölünmüş (odd or discontigous shape) sınırları ihtiva eden ülkesel fragmana sahip olduğu görülecektir. Gerçekten genellikle bu sınırların ihtilaflı toprak iddialarının ve uluslararası gerginliklerin konusunu (the subject of conflicting territorial claims and international tension) teşkil ettiği görülmektedir.

Dolayısıyla ülkesel fragmanlar (territorial fragments) içerisinde yer aldığı kabul edilen anklav/eksklav ülke topraklarının geçmişte olduğu gibi günümüzde de uluslararası çatışmaların ve ihtilafların kaynağı olduğu gözlemlenmektedir. Bu minvalde anklav/eksklav ülke topraklarının güvenlik kavramıyla yakından irtibatlı olduğu ifade edilebilir. Siyasi tarihin görgül gerçeklerinden hareketle ülkesel fragmanlar hakkında birkaç not düşülebilir. Örneğin Cebelitarık’ın “1800’den önce“, birçok savaşa göndermede bulunulmak suretiyle “savaştan sonra“, “2000’den önce“ veya basitçe “20 yıl içinde“ tekrar İspanya’nın olacağı sayısız kere ifade edilmiştir. Zaman ve tarihler geçmiş; ama yakın zamanda bir İngiliz toprağı olarak 300. yıldönümü kutlanan Cebelitarık inatçı bir şekilde İngiltere’de kalmıştır. 2002 yılında yapılan bir referandumda Cebelitarık halkının yüzde 99’undan fazlası İngiltere’de kalma iradesini açık bir şekilde ifade etmiştir. Cebelitarık vakasına benzer bir şekilde Ceuta ve Melilla’nın da Fas’a ait olması gerektiği birçok kere ifade edilmiştir. Bu toprakların bir gün Fas’a dönüp dönmeyeceği sorulmaktadır. Ceuta ve Melilla 1668’den beri İspanya için bir köprübaşı olarak kalmış ve 2002 olaylarının gösterdiği gibi İspanya, Faslı köylülerin keçilerini otlattığı sahillerden sadece 250 metre uzaklıkta bulunan küçük ve insansız Perejil Adası’nı savunmak için donanmasını gönderdiğinde bu topraklar için dövüşmeye hazır olduğunu göstermiştir1. Ya da Rus siyasetçiler ve analistler Kaliningrad’ın bağımsızlık şeklinde ya da Almanya’ya iltihak yolu ile kaybedilebileceğini ümitsizlik içinde haykırmaktadır. Oysa anavatan ile olan kültürel, sosyal, siyasi ve ekonomik bağlar güçlüdür ve ayrılıkçılığa ilişkin bir işaret yoktur. Diğer taraftan Hong Kong ve Macao sırasıyla 1997 ve 1999 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne devredilmiştir. Ya da Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmalı jeostratejik nokta Dağlık Karabağ (Nagorno-Karabakh) bölgesi ve petrol kaynakları bakımından zengin Angola’nın Cabinda eksklavı bu konuya verilebilecek sayısız örnekten birkaçını teşkil etmektedir.


1. Anklav/Eksklav Kavramı

Günlük kullanımda anklav tabiri farklı sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik fenomenleri tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Yani farklı sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik anklavların varlığından bahsedilebilir2. Bu bağlamda anklav tabiri, mahiyeti itibariyle farklı fenomenler için “tanımlanan“ konumunda bulunmaktadır. Tüm bu fenomen kategorileri için geçerli olmak üzere anklav “bir antite (an entity) ile onu kuşatan bir çevre (its surrounding environment) arasındaki farka vurgu yapan bir kavram“ olarak tanımlanmaktadır3.

Anklav kavramının ilk geçtiği uluslararası belge 1526 tarihli Madrid Antlaşması’dır. Anklav kavramı diplomasi diline dönemin lingua francası olan Fransızca’dan girmiştir. Fransızca tanımlama “terrain ou territoire situé a l’interieur des terres d’un autre“5 şeklinde yapılmaktadır6. Kökenbilimsel açıdan Geç Latince’de “kilitlemek“ anlamına gelen “inclavatus“ ve “anahtar“ (key) anlamındaki “clavis“ (κλαΐς, κλείς) sözcüklerinden türemiştir7. Bu sözcük hemen hemen tüm Hint-Avrupa dillerinde kullanılmaktadır. Almanca’da “Enklave“8; Fransızca9*, İtalyanca10 ve İspanyolca’da “enclave“11; Rusça’da “anklav“ (анклав) denilmektedir. Dolayısıyla siyasi coğrafyada, tamamen başka bir ülkenin sınırları dahilinde yer alan yabancı toprak parçasına anklav toprak (a territory belonging to one country that is enclosed within the territory of another) denilmektedir12. Eksklav ise, siyasi olarak bağlı olduğu ülkeye coğrafi açıdan bağlı olmayan, bu bölge ile arasında başka bir yabancı ülke/ülkeler bulunan toprak parçası (a territory legally attached to another territory with which it is not physically contiguous) olarak tanımlanmaktadır. Bir başka deyişle, herhangi bir ülke parçası ana ülkeden ayrı ve siyasi olarak da yabancı bir ülke toprağı ile çevrili ise bu toprak parçasına eksklav adı verilmektedir13.

Bu sözcük de hemen hemen bütün Hint-Avrupa dillerinde bulunmaktadır. Almanca’da “Exklave“14; Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca’da “exclave“; Rusça’da “exclav (эксклав)“ denilmektedir. Çince’de ise anklav kavramı için tam karşılığı kuşatılmış toprak anlamına gelen “bèi bāo wéi dì lĭng tŭ“ ve “bèi bāo wéi dì qū“15 tabirleri kullanılmaktadır16. Çince anklav anlamına karşılık gelen bir diğer kelime ise “fēi dì“ (tecrit edilmiş toprak/isolated land) kelimesidir17. Japonca’da “tobichi“ (anklav, eksklav, parçalanmış toprak/scattered territory, bağımsız toprak/detached land) kelimesi kullanılmaktadır18.

TASAM Yayınlarının "Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları" isimli kitabından alınmıştır.
“Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları“ e-kitabı için Tıklayınız
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2842 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 662
TASAM Asya 100 1149
TASAM Avrupa 23 661
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 303
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1415 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 630
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1308 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 522
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2071 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2071

Osmanlılar, zengin tacirleri memleketlerine çekmeyi, ülkeyi zenginleştirmek ve devlet hazinesini doldurmak için en etkin siyaset olarak benimsediler. 1550’lerde özellikle Papalık topraklarında Yahudiler engizisyon takibatına uğrayınca Kanuni Süleyman onları ülkesine çağırıp himayesine altına aldı. B...;

Her ülkenin kurucu ataları vardır. Doğal olarak onlar çok sevilirler ve gelecek kuşaklara gururla aktarılarak unutulmaları önlenmeye çalışılır. Buna rağmen birçoğu hem kendi tarihleri hem de dünya tarihi içinde unutulurlar. Bu nedenle onlar için devasa görsel anıtlar yapılır, resmi kurumlara resimle...;

Önümüzdeki günlerde “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtlarında artık sona yaklaşılıyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile katılımcılara sertifika ve konferans kitabı verilecek. Yurt içi ve dışından çok sayıda...;

Yeni modellemelere ilham vermek üzere kaynak eser niteliğindeki “Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Yönetişimi | Meclis-i Meşâyih Defterleri", prestij standartlarda sınırlı sayıda özel kutulu ansiklopedik boy iki cilt 1378 sayfa olarak yayımlananarak ön siparişe özel indirimi ile TASAM Yayınları...;

Amerika için İşe Yarayan bir Ekonomik ve Güvenlik Düzeni Nasıl Oluşturulur? Oren CASS ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana geçen 80 yılda iki büyük strateji izledi. Bunlardan biri olağanüstü bir başarıydı: Soğuk Savaş sırasında Amerikan ekonomik yatırımlarını, dış ilişkilerini ve askeri konuşlanm...;

Yuri Aleksandrovich Bezmenov (1939–1993), aynı zamanda Tomas David Schuman olarak da bilinir, propaganda ve ideolojik yıkıcılık konusunda uzmanlaşmış bir Sovyet gazeteci ve KGB ajanıydı. İdeolojik yıkıcılık, bir toplumun gerçeklik algısını o kadar çarpıtma sürecidir ki, toplum kendini yok eder. ;

Güvenlik temalı 5 eş-etkinlikle birlikte bu ay “Savunma, Güvenlik ve İstihbarat Devrimi“ teması ile düzenlenecek 11. İstanbul Güvenlik Konferansı kayıtları hızla devam ediyor. Küresel bir “okul“ ve uluslararası “pazar“ imkanları ile Konferans katılımcılarına sertifika ve konferans kitabı verilirken ...;

“Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Yönetişimi | Meclis-i Meşâyih Defterleri“ adlı kaynak eser ilk kez TASAM’a verilen binlerce belgelik resmî Osmanlıca arşiv üzerinde geniş bir akademik ekiple 10 yılı aşan çalışmalar sonucu yeni modellemelere ilham vermek üzere literatüre kazandırıldı. Prestij ...;

9. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

7. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

4. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

8. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

2. Yeniden Asya Güvenlik Forumu

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Afrika 2063 Ağı | İstişare Toplantısı 3

  • 18 Haz 2025 - 18 Haz 2025
  • Çevrimiçi - 13.00

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • İstanbul - Türkiye

11. İstanbul Güvenlik Konferansı (2025)

  • 27 Kas 2025 - 28 Kas 2025
  • Wish More Hotel Istanbul -
  • İstanbul -

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...