Türk Dünyasında Ortak Değerler: Türk Dünyası Atasözlerinde Akıl

Makale

Atasözleri, geçmişten bugüne süzülüp gelen, hafızalarda kolay kalıcılığının sağlanması için insanlar tarafından kısaltıla kısaltıla kalıp ifadeler şekline dönüştürülen, anonim ifadelerdir. Anahtar Kelimeler: ortak değerler, atasözleri, akıl, kültürel kodlar, köken birliği. ...

ÖZET

Atasözleri, geçmişten bugüne süzülüp gelen, hafızalarda kolay kalıcılığının sağlanması için insanlar tarafından kısaltıla kısaltıla kalıp ifadeler şekline dönüştürülen, anonim ifadelerdir. Onlar, ağızdan ağıza geçme özellikleriyle yüzyıllar içerisinde kültürel kodlarımızı sürekli gelecek nesillere aktararak yol göstericilik yapmışlardır. Uzun süren gözlemlere dayanmaları, tecrübelerle şekillenmeleri onları ortak değerler içerisinde önemli bir yere oturtmuştur. Kendine has özellikleriyle toplumu bir araya getirme, kültürel ortaklığı sağlama, birlik ve beraberliği temin etme, bütün Türk dünyası ile daha öz söyleyişle Türk milleti ile ortak duyuş ve düşünüşü ifade etme özellikleriyle birleştirici olmuşlardır.

Atasözleri içerisinde sık kullanılan akıl konulu atasözlerinin bütün Türk dünyasında ortak kullanım alanı bulması ortak aklın da bir göstergesidir. Bildiride “akıl“ konulu atasözleri anlam itibariyle ele alınıp ortak değerler açısından incelenmiştir. Ortak aklın ve kültürel birliğin göstergesi olarak bütün Türk dünyasında kullanılan atasözleri seçilmiş ve ortak düşünce evreni açısından da değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: ortak değerler, atasözleri, akıl, kültürel kodlar, köken birliği.


ABSTRACT

Proverbs which comes from past to now, curtailing by man to provide its memorability and transformed routines, anonymous statements. They had been guide by transfering our cultural codes to next generation with their properties which being transferred from mouth to mouth. They stand up to longtime observations and take form with experiences, so they have an important place in shared value. They were connective with their specific properties which gathering community, providing cultural association, procuring unity and solidarity, expressing common perception and common thinking. The fact that proverbs which frequently used about mind find a communal area is also an indicator of common mind.

Proverbs about mind were approached as their meanings and examined in terms of shared values. Proverbs which are used in all over the Turkish world were chosen as indicators of cultural union and common mind and they were evaluated in common universe of thought.

Keywords: common values, proverbs, mental, culturel codes, unity of origin.

İnsanoğlunun geçmişten geleceğe doğru varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan unsurları genel olarak maddî ve manevî değerler şeklinde adlandırabiliriz. Sadece fert olarak hayatımızı sürdürmediğimiz bir gerçektir. Ferdin bir toplumun, bir milletin parçası olması ise yukarıda adı geçen değerlerdeki ortaklığın sağlanması, onların sürekliliği ve nesilden nesile aktarılması ile doğrudan bağlantılıdır. Diğer önemli nokta bu değerlerin ne kadarının geçmişten geleceğe aktarılıp aktarıl(a)madığı konusudur. Bu tür değerlerin aktarımında başarılı olup olunmadığını günümüzdeki kullanımı, kullanım sıklığı bize gösterir. Bildirimizde bize kadar ulaşan, bütün Türk dünyasının ortak kültürel değerlerinden olan atasözleri ve bütün Türk dünyasında ortak olarak kullanılan “akıl“ konulu atasözleri üzerinde bir inceleme yapılacaktır.


Atasözü Nedir?

Atasözünün anlamı ile ilgili binlerce tanım vardır. Bunlardan tek tek bahsetmek yerine Aranyosi’nin makalesinin sonuç bölümünde kısaca verdiği özellikleri sıralamak daha yerinde olacaktır: “Bir veya birden fazla ortak faktörü paylaşan belirli bir insan topluluğunun, kendi içinde oluşturduğu sözel-kültürel iletişim ağı dâhilinde yer alan kalıp sözdür“ (2010: 14).

Atasözleri, uzun tecrübeler sonrasında ortaya çıkan, geçmişten bugüne hafızada kolayca saklanabilmesi için kalıp ifadeler halini alacak kadar kısalarak gelen, nasihatler içeren, yön göstericilik özelliği bulunan ve toplum tarafından ortak olarak kullanılan söz öbekleridir. Atasözleri, kültürel açıdan bakıldığında bir kültüre dahil olan bir kişinin/toplumun düşünme, olaylar karşısındaki algılama, kabullenme, karşılığında bir davranış biçimi sergileme tarzını gösteren yapı taşlarındandır. Toplumun ayrılmaz bir parçası olan ve toplumu oluşturan ferdin, yetiştiği toplumun kültürel ögelerinden biri olan atasözlerinden etkilenmemesi mümkün değildir. Atasözleri bu anlamda olaylar ve sorunlar karşısında ferdin neyi, nasıl ve hangi yolla yapması gerektiği konusunda yorum yapmayı sağlar ve yol gösterici bir işlev yerine getirir. Aynı kültüre sahip kişilerin aynı şekilde bir düşünce yapısına sahip olması ve olaylara karşı veya sorunların çözümünde birbirine paralel yollarla hareket etmesi de bunun bir göstergesidir.

Bütününü incelememiz mümkün olmayacağı için bildirimizde ortak değerlerden olan atasözlerinin “akıl“ konulu olanlarını seçtik. Akıl konulu atasözlerinden bazıları bütün günümüz Türk lehçelerinde kullanılırken bazıları ya iki lehçe veya üç dört lehçe arasında ortak olarak kullanılmaktadır.

Niçin “akıl“? Akıl nedir?

Hepimizin bildiği ve kabul ettiği üzere akıl, insanı diğer varlıklardan ayırır. İnsanoğlu, neyi, ne zaman, nerede, nasıl yapacağına ancak ve ancak “düşünme yeteneği“ ile yani aklıyla karar verir.

Akıl, TDK Büyük Türkçe Sözlük’te: “1. Düşünme, anlama ve kavrama gücü, vs. 2. Öğüt, salık verilen yol. 3. Düşünce, kanı. 4. Ruh. 5. Bellek.“ (tdk.gov.tr e-tarih 17.08.2015) şeklinde tanımlanmaktadır.

Sistem filozofu da denilen Farabî’ye göre insan aklının üç derecesi vardır: “kuvve halinde akıl, fiil halinde akıl, kazanılmış akıl“. (Uysal, 2004: 147). O, aklı işlevine göre de tasnif eder: “1. Avamî akıl, 2. Kelamî (teolojik) akıl, 3. Burhanî (analitik) akıl, 4. Ahlakî (etnik) akıl, 5. Psikolojik ve epistemolojik akıl, 6. Metafizik akıl.“ (Uysal, 2004: 148). Ona göre akıl, “insanın kendisiyle insan olduğu şeydir“ veya “insanın sahip olabileceği hayırlı şeylerin en özel olanı“dır (2004: 148). Farabî, “hapsetmek, alıkoymak, engellemek“ anlamlarına vurgu yaparak aklın, ahlakî yönü üzerinde de durur. Özetle bu tanımlardan aklın insana özgü olduğunu anlamaktayız. Akıl, bilmediğimiz şeyleri kavramamıza, anlamamıza, öğrenmemize yarayan ve doğruya ulaştıran bilgi kaynağıdır (2004: 148). Farabi’ye göre tekrara dayanan tecrübelerden yola çıkarak akıl yoluyla bir konuyu kesinleştirme ve bu şekilde bir şeyi tercih etme veya bir şeyden uzak durma gibi irade gerektiren filler sonucunda bahsedilen akılda kesin bilgiler oluşur. Bu şekilde ortaya çıkan ilkeler insanların iradî fiilleri ortaya koymakta başvurduğu ilkelerdir. Farabî’de ahlakî akıl olarak ifadesini bulan bu akıl yoluyla insanın hayatı boyunca yaşadığı tecrübeler olgunlaşır, gelişir ve ahlakî yargıları sağlamlaştırır. Zamanla bunlara yeni yargılar da eklenir. Böylece “görüş sahibi“ olma dediğimiz özellik ortaya çıkar ki bu da insanı güvenilir, görüşleri tartışılmadan kabul edilen bir fert haline getirir (2004: 149–150). Farabî sonuçta “aklî olgunluk“ ile “ahlakî olgunluk“ arasında bir ilişki olduğunu da belirtir.

Konusu dört kavram üzerine (adalet devlet, akıl, kanaat) oturtulan Kutadgu Bilig’de Yusuf Has Hacip aklın Yaradan’ın yaratılana bahşettiği en önemli şey olduğunu ifade eder. Yusuf, aklın tanımını şu şekilde verir: “Aklın hareketi doğrudur, itibarı da büyüktür. Daima sağdan hareket eder, solu hiç yoktur. Doğru ve dürüst olan, aldatması olmayan, kabul edilebilecek tavır ve davranışlara sahip olan, uzun bir süre geçse bile doğru bildiği yoldan şaşmayan, yaptığı her şeyin esası doğruluk üzerine kurulan, sonuç vermeyen hareketleri ihtiyar, fakat kendisi genç olan, küçüklüğü sevimli, ihtiyarlığı sakin, kendisi yumuşak huylu, alçak gönüllü ve çok yararlı olan şey“dir (KB, 1869–1872). Yusuf Has Hacip, akıl kavramını hep merkezde tutar, onu bilgi ve anlayış vasıflarıyla değerlendirir. Faziletli olan, beğenilen ve toplum tarafından kabul gören işler her zaman akıl ile yapılmamış mıdır?

Koç, Kutadgu Bilig ve Babürnâme örneğinden hareketle “Türk Devleti’nde aklı“ incelediği makalesinde aklı hükümdar ve devlet adamlarıyla bağlantılı olarak “siyasî, idarî ve askerî“ başlıkları altında ele alır (Koç, 2012: 61–72)

“Akıl“ konulu atasözlerini ele alacağımıza ve atasözleri akıl ürünü olduğuna göre “Akıl nedir?“ konusuna da kısaca bakmakta fayda olduğunu düşünmekteyiz. Atasözlerini oluşturması yanında toplumun temelini kuran ve bizi en çok ilgilendiren “kültürel ve uygulamalı akıl“ nedir?.

“Kültürel akıl“ nedir?

Farabî’nin ahlakî akıl olarak tanımladığı akıl, tecrübe esaslı olması, bu açıdan bakıldığında uzun bir zaman diliminde gerçekleşmesi, faydalı olması gibi özellikleriyle kültürel akılla birebir örtüşür. Macit’in kültürel akıl tanımında vurguladığı şu hususlar bu açıdan önemlidir: “Akıl tecrübelerden başka bir şey değildir. Bu tecrübeler ne kadar çoksa nefs de o kadar akıllıdır. Tecrübe meydana gelmediği sürece bu akıl, ancak bi’l-kuvve akıldır.“ (Macit, s.6) Kültürel akıl, herkeste var olması mümkün olmayan bir akıldır. Onun ortaya konulması için araştırma ve düşünme yoluyla elde edilen bilginin olması gereklidir. Macit, kültürel aklın dört temel unsurundan bahseder: “1. Tarihte iz bırakan düşünürler ve onların eserleri; 2. Türk tarihinde önemli rol oynayan, Türk milletinin mücadelesini veren siyasî şahsiyetler ve liderler; 3. Kültürel aklın sicilleri olan yazıtlar, arşivler ve amelî hayata ilişkin gelenekler; 4. Kültürel miras.“ (s.8–10)

“Uygulamalı / Amelî akıl“ nedir?

“Amelî akıl, insanın tecrübe ettiği şeylerden yararlanmasını sağlayan melekedir.“ (Macit, 2013: 19). Fert, edindiği tecrübeler sonucunda, yol göstericilerin desteğiyle ve farklı yöntemler vasıtasıyla iyi ve kötüyü seçmeye, davranış biçimini ve tercihlerini belirlemeye ve bunlara bağlı olarak da hayat tarzını düzenlemeye çalışır. Uygulamaları da bu yönde olur. İşte bu yetiye “uygulamalı akıl“ denir.

Atasözleri kültürel aklımızın ürünüdür. Tekrara dayanması, uzun yıllar süren gözlemlere göre şekillenmesi, nasihat verici ve fayda sağlayıcı olması, geçmişten bugüne gelen kültürel bir miras olması gibi özellikleri de bunu göstermektedir.

Bildiride, Türk dünyasının hemen hemen tamamında ortak olarak kullanılan “akıl“ konulu atasözleri üzerinde “kültürel ve uygulamalı akıl“ açısından değerlendirmeler yapılmasının yanında “ortak değerler“in neler olduğu konusuna da yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda bakılacak ve bir sonuca ulaşılmaya çalışılacaktır. Bu atasözlerini taşıdıkları anlam ve konularına göre sınıflandırıp bu tasnif dahilinde ele alacağız. Sonuçta Türk milletine çizilen yolu, atasözlerinin ortaya koyduğu ortak değerlerin ışığı altında belirlemeye çalışacağız.

“Akıl“ Konusunu işleyen atasözlerimiz:

Bildiride, yukarıda da bahsettiğimiz çerçeve içerisinde akıl konulu atasözlerini anlamları ve verdikleri mesaj/nasihatlere göre sınıflandıracağız[2].

1. Akıl insanın kendine aittir. Başkasından elde edilemez. Ancak gözlem ve tecrübelerle akıllı olunur. Akıl, parayla alınsa, pazarda satılsaydı zenginler daha akıllı olurdu. Örnek: Akıl parayla satılmaz. / Akıl pazarda satılmaz (Türkiye Türkçesi). ~ Akıl bazarda satılmaz (Türkmen Türkçesi). ~ Akıl bazarda satılmas (Özbek Türkçesi). ~ Akıl bazarda satılmas (Kazak Türkçesi). ~ Sagıstı sadıp al polbas (Hakas Türkçesi).~ Aspa sıvlaha sutan ilme suk (Çuvaş Türkçesi). [3]
2. Başkasının aklıyla başarı elde edilmez. Başkalarının aklıyla hareket ederek başarılı olmak mümkün değildir. Başarı elde edilmiş gibi görünse de bu geçici bir durumdur. Kendi aklıyla hareket etmeyen kişi belli bir aşamadan sonra ne yapacağını bilemez. Örnek: Koyma akıl, akıl olmaz (Türkiye Türkçesi). ~ Öz akılıñ akıl, il akılı nakıl (Türkmen Türkçesi). ~ Koyma akıl bolmasa, tortma akl heç bolur (Özbek Türkçesi). ~ Akılın bolsa akılğa er, akılın bolmasa nakılğa er (Kazak Türkçesi).[4]

Bu yüzden insan, kendi aklını başkalarının aklından üstün görür: Akılları pazara çıkartmışlar, herkes (yine) kendi aklını beğenmiş (almış). / Akıllar gelin olmuş, herkes kendininkini beğenmiş. / Kırk kişiye danış kendi aklından şaşma (Türkiye Türkçesi) ~ İle geñeş, öz bileniñden galma (Türkmen Türkçesi). ~ Kişige kiñeş it, üz bilüviñ bilen iş it (Tatar Türkçesi).[5]

3. Herhangi bir işte insanın en büyük yardımcısı ve desteği aklıdır. Akıl olduktan sonra halledilemeyecek bir iş yoktur. Akıl kişiye (adama) sermayedir.[6] / Oğlum deli malı neylesin, oğlum akıllı malı neylesin. / Akıllı oğlan neyler ata malını, akılsız oğlan neyler ata malını (Türkiye Türkçesi). ~ Akıllı balaga mal ne kerek? Akılsız balaga mal ne kerek?(Kırım Tatar Türkçesi). ~ Yaman ulga da, yahşı ulga da mal yıyma (Nogay Türkçesi).[7] / Akıl var her şey var, akıl yok hiçbir şey yok[8]. / İlimdin padışası akıl, sözdün padışası nakıl[9].

4. İnsan kendi aklıyla hareket etse bile birine danışmak, biriyle bilgi alışverişinde bulunmak önemlidir. İnsanın kendi aklına gelmeyen şey, başkasının aklına gelebilir. Bu açıdan önemli işlerimizde güveneceğimiz, geniş düşünce sahibi insanlara danışmaktan, onların bilgi ve tecrübesine başvurmaktan kaçınmamalıyız. İnsanı ilerleten ve diğer canlılardan ayıran farklı düşünmesidir. Herkes aynı şeyi yapsaydı ilerleme ve gelişme olmazdı. Akıl akıldan üstündür[10]. / Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz. / Köptön köp akıl çıgat[11].

5. Doğru yolu bulmak için aklın izleyeceği yöntem tektir, bu yoldan gidenler aynı sonuca ulaşır. Akıl için tarik (yol) birdir[12].

6. Akılsız bir dost, iyi niyetli olsa da düşünmeden iş yapacağı için bilmeden dostuna zarar verebilir. Düşmanın akıllı olursa akıl yoluyla onun yapacaklarını sezer, ona göre tedbir alırsın. Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır. / Deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun. / Akıllı düşman akılsız dosttan yeğdir (Türkiye Türkçesi). ~ Akmak dostdan, dana duşman yagşı (Türkmen Türkçesi). ~ Ahmak dostdan, dana duşman yagşı (Özbek Türkçesi). ~ Akıldı duspan tentek dostan artık (Kazak Türkçesi). ~ Asla taşmanran an hara, ayvan tursan hara (Çuvaş Türkçesi).[13]

7. Akıllı kişi her zaman üstün tutulmalıdır. Akıllıyla taş taşımak, deliyle bal yemekten yeğdir (Türkiye Türkçesi). ~ Ekilsiz bilen polu yigiçe, ekillik bilen taş toşu (Uygur Türkçesi). ~ Akımakpen as işkenşe, akıldımen tas köter (Kazak Türkçesi).[14].

8. Akılsızca, düşünmeden hareket etmek insana sorun çıkarır, yapılacak iş kolay bile olsa zorlaşır. Bu yüzden sakin olmak ve düşünerek iş yapmak efdaldir. Akılsız başın zahmetini ayaklar çeker (Türkiye Türkçesi). ~ Başda akıl bolmasa, iki ayaga güyç düşer (Türkmen Türkçesi). ~ Ekilsiz başniñ derdini put tartidu (Uygur Türkçesi). ~ Basta mıy jok bolsa, eki ayakka küş tüser (Kazak Türkçesi). ~ Ali tunine pü siklet (Çuvaş Türkçesi).[15] / Akılsız iti (köpeği) yol kocatır. / Balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir.

9. Her şeye hazırlıklı olmak gerekir. Akıl da bunu gerektirir. İnsan ummadığı, düşünmediği şeylerle karşılaşabilir. Akla gelmeyen başa gelir.

10. Akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir. Akıl yaşta değil baştadır (Türkiye Türkçesi). ~ Akıl yaşda bolmaz, başda bolar (Türkmen Türkçesi). ~ Akl yaşta emes, baştadır (Özbek Türkçesi). ~ Akıl casta emes basta (Kazak Türkçesi). ~ Huyga çastañ nimes, pastañ (Hakas Türkçesi).[16]

11. Tembel, kendisine buyurulan işi yapmamak için ya onun yapılmasına ihtiyaç olmadığını söyler ya da buyurulan biçimde değil işine gelen biçimde yapmayı önerir. Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin (Türkiye Türkçesi). ~ Erñeve iş buyursañ, ol saña akıl biyr (Türkmen Türkçesi). ~ Tambalga iş buyursañ, atañ dek nasihat beradi (Özbek Türkçesi). ~ Calkoogo iş buyursañ, özüñö akıl üyrötöt (Kırgız Türkçesi). ~ . Süreğe suoh süüs sübeleh (Yakut Türkçesi). [17]

12. Akıllı olmak yanında atak ve hızlı olmak da önemlidir. Bazen bir işi fazla düşünmek zaman kaybına sebep olur. Akıllı düşününceye kadar deli çayı geçer (Türkiye Türkçesi). ~ Akıllı oylanyança, tentek işni bitirer. – Sag sagınyanga, deli suvdan geçer (Türkmen Türkçesi). ~ Ekillik oylap turgiçe, ehmek sudin üzüp ötüptu (Uygur Türkçesi). ~ Akıldı oylaganşa, akımak suvğa keter. – Ez ezip bolğanşa, tevekel cumısın bitirip bezip bolar (Kazak Türkçesi). ~ Asli ankarsa iliççen uhmahhi tusa ta tuna (Çuvaş Türkçesi).[18] / Akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer. / Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir.

13. Değmeyecek şeylerle uğraşmamak, aklı boşuna kullanmamak gerekir. Bir aptalı sözle akıllandırmak da bir o kadar imkânsızdır: Tatsız aşa tuz neylesin, akılsız başa söz neylesin.

Ayrıca, bir delinin yaptığı bir işi akıllıların düzeltmek yerine yeniden yapması daha iyidir. Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.

14. Duygusal değil, akılcı davranmak gerekir: Acıklı (dertli) başta akıl olmaz. Büyük sıkıntılar içinde bulunanlar mantık dışı işler yapabilirler.


DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:

1. Sosyal değerler içerisinde önemli bir yer alan atasözleri toplumu ayakta tutan değerleri nesilden nesile taşırlar. Bu taşıma sürecinde tarihle bağ kurulurken bir yandan da kültürel kodlar aktarılır. Bu kodlar kültürel değerlerin oluşmasını sağlar.

2. Tecrübeye dayanarak ortaya çıkıp tarihten bugüne uzanan süreçte kalıcı olan, kültürel miras kabul edilen, “kültürel akıl“ örneği olan atasözleri, temelde tarihî ve manevî değerlere dayanmaktadır. Bu yolla her kültür kendi bünyesinde oluşturduğu kültürel akıl ile olaylara ve düşüncelerine yön vermekte, hayat tarzını belirleyerek tavır almaktadır. Bu tavırla ve davranış biçimimizle belirlediğimiz değerler bütünü, tercihlerimiz, kabullerimiz, hükümlerimiz hem insanlar arası ilişkilerimizi belirlemekte hem de hayata karşı bakışımızı ve duruşumuzu göstermektedir. Bu açıdan atasözleri, bizi biz yapan, diğerlerinden bizi ayıran, millî yapımızı oluşturan anlamlar birliğidir, ortak bir değerdir.

3.Tecrübelerden yararlanma, hayat tarzını ve davranış biçimini düzenleme konusundaki etkisi, atasözlerinde “uygulamalı akıl“ın kullanıldığını da göstermektedir. Uygulamalı akıl, toplum içindeki birlik, dayanışma ve uzlaşmanın bir göstergesidir. Anlaşmayı sağlayan, birlikte yaşama kültürünü oluşturan, ortak duygu ve düşünceleri paylaşmamızı sağlayan, bir kültüre ait olma şuurunu yaratan, kültürel aklı faal hale getiren uygulamalı akıldır. Ortak kültür kodlarının benimsenmesi ve uygulanması ile ortak katılımı sistemli bir şekilde sağlayan ve birliği kuran da bu akıldır. Ortaklığın temelinde yer alan tarihî bağ da bu yolla ortaya çıkmakta, böylece bilinmeyen başlangıçtaki gözlem ve tecrübelere dayanan temel felsefeye bağlılığı da göstermektedir.

3. Diğer atasözleri gibi akıl konulu atasözleri, akıllılık/akılsızlık açısından tecrübe ve gözlemlere dayalı olarak yol gösterici oluşuyla, doğru/yanlış, iyi/kötü, vs. seçiciliğiyle, davranışları belirleme ve yarar gözetme gibi hayat tarzını etkileyerek sosyal alanda uygulanmasıyla, belli ölçü ve değerlerin toplumda yerleşmesiyle de sosyal değerler sistemi açısından önem taşımaktadır.

4. Türk dünyasındaki akılla ilgili ortak atasözlerinde “ortak akıl“ın ortaya çıktığı görülmektedir. Kültürel değerler ve bunların uygulanması açısından ele alındığında hem kültürün hem de hakların “ortak akıl“ yoluyla topluma yerleştirildiği görülmektedir. Buna ek olarak düşünme tarzımızın aynı olduğu yani aynı zihnî mekanda yaşadığımız ve aynı sosyal yapıyı paylaştığımız ortadadır. Kısacası, akıl konulu atasözleri “millî karakterimiz“in bir göstergesidir.

5. Akılla ilgili atasözleri, akıl yoluyla yapılacak işler hakkında bilgi vericiliği ve yol göstericiliği yanında hayatla mücadele ederken aklın yeri, toplum iletişimi ve dilinde, sosyal ve kültürel şekillenişimizde akıllı davranışın önemi, bilgi birikimi elde edip bunu korumak ve diğer nesillere aktarmada, tecrübelerimizi çocuklarımıza aktarmada akıllı olmanın değeri konularında ortak bir yapıya işaret etmektedir.

6. Konusu “akıl“ olan atasözleri topluma sosyal değer olarak yerleşmekte ve insanlara “ortak akıl“ vermektedir. Örnekler: Doğru ve dürüst yapılacak işteki yol gösterici akıldır. Akıl insanda doğuştan vardır. Gözlem ve tecrübeyle zenginleştirilir. İnsan her ne kadar kendi aklına güvense de danışmakta fayda vardır. Herkesin her şeyi bilmesi mümkün değildir. Olaylar karşısında duygusal değil akılcı davranmak gerekir. Bütün bunlar, hayat tarzımızı da etkileyen ortak değerler bütünüdür. Türk dünyasında ortak olan değerlerden bazılarının evrensel değerler olarak da karşımıza çıktığını görmekteyiz. Genel değerler ise bütün toplumlarda benzerlik arz eder.

7. Akıllı davranmak gerektiğini, akılsızlığın başımıza neler getirebileceğini bize özetleyen atasözleri, tarihî dönemlerdeki hayatımız ile tecrübelerimizin kültürel temelini atması yanında sözlü anayasa diyebileceğimiz “Türk töresi“nin de geçmişten bugüne kadar ulaşan bir görüntüsüdür.

8. Akıllılık ve akılsızlık ölçeğinde yapılan işlerin sonucunun ne olacağını bize sebep-sonuç ilişkisi içinde anlatırlar. Bu anlamda ders vericidirler.

9. Değerlendirmelerimiz sonucunda diyebiliriz ki, farklı dinlerde olmalarına ve farklı coğrafyalarda uzun süre ayrı yaşamalarına rağmen bütün Türk dünyasındaki “akıl“ ile ilgili atasözlerinden hareketle yaptığımız değerlendirmelerin sonucu, en gerçek yol göstericinin akıl ve onunla doğrudan bağlantılı olan bilim/ilim yolu olduğudur. Akıl yoluyla yapılması gerekenleri aktaran atasözlerimizin Türk milletinin zihin yapısını gösterdiğini, birlik ve bütünlüğü ifade ettiğini de söylemek mümkündür.

Diğer bir söyleyişle bütün Türk dünyasında ortak kültüre dayalı olarak gelişen sosyal iletişim toplumu olma özelliği, “tek bir millet“ oluşumuzun ve aynı “kökten“ gelişimizin en büyük göstergesidir.

Bundan sonrasında yapılması gereken ise aile yapısı ve eğitim sistemi içerisinde ortak değerlerimizin yeni nesillere öğretilmesi ve aktarılmasıdır.

Bu tebliğ, 5-6 Kasım 2015 tarihlerinde, “Referans Değerler, Referans Kurumlar ve “Referans Kişiler“ ana temasıyla TASAM tarafından İstanbul’da gerçekleştirilen “TSV 2023 Medeniyet İnşası Türkiye Vizyonu Uluslararası Kongresi“nde sunulmuştur.

KAYNAKÇA

Açıklamalı Atasözleri Sözlüğü (1989). Dergah Yayınları, 4. baskı, İstanbul.
ARAT Reşit Rahmeti (1947). Kutadgu Bilig-I, MEB Basımevi, İstanbul.
ARAT Reşit Rahmeti (1985). Kutadgu Bilig-II, Türk Tarih Kurumu, 3. Baskı, Ankara.
ARAYOSİ Ezgi Ulusoy (2010). “Atasözü“ Neydi, Ne Oldu?“, Millî Folklor, Yıl: 22, sayı: 88, s.14.
Bölge Ağızlarında Atasözleri ve Deyimler II, (1996). TDK Yay., Ankara.
ÇOBANOĞLU Özkul (2004). Türk Dünyası Ortak Atasözleri Sözlüğü, Atatürk Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi yayınları, Ankara.
Hamdi Hasan (1997). Makedonya ve Kosova Türklerince Kullanılan Atasözleri ve Deyimler, TDK Yay., Ankara.
JOURNET Nicolas (2009). “Kültür Nedir?“, Evrenselden Özele Kültür, Der: Nicolas Journet, İstanbul: İz Yayıncılık.
KOÇ Bilal (2012). Türk Devleti’nde Akıl: Kutadgu Bilig ve Babürname, AÜ – DTCF Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, 2012, Cilt: 31 Sayı: 52 s: 55–78.
MACİT Nadim (2013). Türk Milliyetçiliği ya da Kültürel Akıl: Zihniyet ve Eylem, Türk Akademisi Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Merkezi, Makale No. 3/ Nisan, 1–26.
PARLA Taha (1992). Ziya Gökalp, Kemalizm ve Türkiye’de Korporatizm, İstanbul: İletişim Yayınları.
ŞAVK Ülkü Çevik (2002). Kırgız Atasözleri, TDK Yay., Ankara.
TURHAN Mümtaz (1969). Kültür Değişmeleri, İstanbul: Millî Eğitim Basımevi, 1969.
UYSAL Enver (2004). “Kindî ve Fârâbî’de Akıl ve Nefs Kavramlarının Ahlakî İçeriği“, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 2, s. 141–156.

[1] Pamukkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğretim üyesi. nergisb@gmail.com
[2] Türk dünyasında ortak kullanılan atasözleri “Özkul Çobanoğlu, Türk Dünyası Ortak Atasözleri Sözlüğü, Atatürk Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Ankara, 2004“ adlı eserden tespit edilmiştir. “Akıl“la ilgili çok daha fazla ortak atasözünün bulunduğu malumumuzdur. Buradaki her maddede Türk lehçelerinin her bir grubundan birer örnek metin içerisinde diğerleri dipnotta verilecektir.
[3] altn. Akil paraman satilmaz./ osml. Akıl para ile satılmaz./ afgn. Akıl bolvoso köz tamdın teşiği./ alty. Uhbastı üretpe ötböstü cülübe./ balk. Akıl pareylen akınmas./ başk. Akıl bazarda hatılmas./ blgr. Akıl pazarda satılmaz./ dbrc. Akıl para man satılmaz./ dlrm. Akıl pazâda satılmaz./ gagz. Akıl pazarda satılmaz./ gazr. Edeb bazarda satılmaz./ kazr. Agıl bazarda satılmaz./ kbrs. Akıl pazarda satılmaz./ kırm. Akıl bazarda satılmaz./ kklp. Akıl bazarda satılmaydı./ krçy. Akıl bazarda satılmaydı./ krgz. Akıl bazarda satılbayt./ kşky. Ekl bazarda bulunmaz./ Edeb bazarda satılmaz./ kumk. Hakıl satılıp alınmay./ tatr. Akıl bazarda satılmas./ tuva. Ugaan akşa-bile sattınmas./ uyg. Ekilni ahçiga setivalgili bolmas.
[4] ttü. Koyma akıldan akıl olmaz./ osml. Sokma akıl, sekiz adım gider./ balk. Sokma akıl, yok akıl./ blgr. Koyma akıldan akıl olmaz./ dbrc. Öz akılın akıl, el akılı pakıl./ gagz. Sokma akıl akıl olmaz./ gazr. Sokma akıl akıl olmaz./ kazr. Koyma haldan hal olmaz, hal özü esli gerek./ kırm. Oz akılıñ – akıldır, el akılı – pakıldır./ kklp. Akılıñ bolsa akılga er, aklıñ bolmasa nakılga er./ tatr. Üz akılıñ üzekte, kişi akılı kiştekte./ urml. Dogma olmaan sora hoyulma turmay.
[5] altn. Bilip yasagan aldanmas./ oğzt. Bir bilüre tanış, bildügün işle./ osml. Bilire danış bildiğin işle./ blgr. Kırk kişiye danış, kendi aklından şaşma./ kazr. Öz algını özgeye verme./ kşky. Öz bildigingi elden koyma.
[6]Açıklamalı Atasözleri Sözlüğü, Dergah Yayınları, 4. baskı, İst. 1989, s.39; “Akıl bük sermayedir:“ Hamdi Hasan, Makedonya ve Kosova Türklerince Kullanılan Atasözleri ve Deyimler, TDK Yay., Ankara, 1997, s. 27.
[7] altn. Atadin akilli uluna mal ne kerek, akilsiz uluna mal ne kerek./ oğzt. Oğul dahı neylesün, baba ölüp mal kalmasa; baba malından ne faide başda devlet olmasa./ osml. Akıllı oğlan neyler ata malını, akılsız oğlan neyler ata malını./ balk. Deli neyler mali, akilli neyler mali./ başk. Yakşı balaga ata malı kerekmey, yaman balaga mal kaldırıv kerekmey./ blgr. Akıllı neyler balı, akılsız neyler malı./ dbrc. Akıllı balaga mal ne kerek, akılsız balaga mal ne kerek./ gazr. Şourlu oğul neylir ata pulunu, bi şour oğul neylir ata malunu./ kazr. Oğul yönlü olsa neyler ata malını yönsüz olsa neyler ata malını./ kbrs. Hayırlı eyler malı, hayırsız neyler mali./ kerk. Eyi evlat neynesin baba malı harap evlat neynesin baba malı.
[8] Bölge Ağızlarında Atasözleri ve Deyimler II, TDK Yay., Ankara, 1996, s. 21.
[9] Ülkü Çelik Şavk, Kırgız Atasözleri, TDK Yay., Ankara, 2002, s.127.
[10] Hamdi Hasan, Makedonya ve Kosova Türklerince Kullanılan Atasözleri ve Deyimler, TDK Yay., Ankara, 1997, s. 27.
[11] “Herkese danışıldığında daha farklı düşünceler ortaya konur“. Ülkü Çelik Şavk, Kırgız Atasözleri, TDK Yay., Ankara, 2002, s.152.
[12] Açıklamalı Atasözleri Sözlüğü, Dergah Yayınları, 4. baskı, İst. 1989, s.39.
[13] çağt. Akılsız dostdin akıllu düşman yahşıdur./ oğzt. Cahilün dostluğından alimün düşmanlığı yiğdür./ osml. Akıllı düşman, akılsız dosttan yeğdir./ afgn. Nadandan dozok âzâr./ ahsk. Ahılli düşmen, nadan dostdan yahşidür./ balk. Akılli düşmandan korkma, akılsız dosttan kork./ başk. Akıllı duşman nadan dutsan yakşırak./ blgr. Budala dosttan, akıllı düşman iyidir./ dbrc. Akıllı duşman, akılsız dosttan iygîdîr./ dlrm. Akılsıs dostun olcâna akıllı düşmanın olsun./ gagz. Aarif duşman, ahmak dosttan taa iyi./ gazr. Deli dosttan ağıllı düşman yahşıdur./ haks. Hıyga ıırcı, alıg mancıdañ artıh./ kary. Akıllı duşman, gamor dostan şadir./ kazr. Agıllı düşman nadan dosttan yahşıdır./ kbrs. Akıllı düşman akılsız dosddan eyidir./ kerk. Akıllı düşman akılsız dosttan yeğdir./ kırm. Deli dostuñ olunça, akıllı duşmanıñ olsun./ kklp. Akılsız dostan, aklı duşpan artık./ krçy. Teli şahuñdan akıllı cavuñ aşhı./ krgz. Akılsız doston, akılduu duşman artık./ kşky. Ekili düşmen ekili yoh dostan yeyterdir./ kumk. Akıllı düşman, akılsız dosttan aruvdur./ tatr. Cüler dustan akıllı duşman yahşırak./ uygr. Ehmek dosttin ekillik düşmen yahşi./ tuva. Amaay öñnükke köörge kajar dayzın deerredir./ yakt. Öydööh östööh ahaarı dogar bıdan orduk.
[14] oğzt. Deli ile konuşmaktan uslu ile savaş yeğdir./ osml. Nâdân ile konuşmaktan ârif ile taş atmak yeğdir. Deli ile helva yemekten uslu ile savaş yeğdir./ ahsk. Ahılliynen çekkişmeh ceyilinen halova yemeden eydür./ blgr. Akıllı ile taş taşımak, ahmakla helva yemekten iyidir./ gazr. Ahil ilen taş daşi cail ilen bal yeme./ kazr. Esil ile daş daşı bed esile eme aşı, cahil ile aş eme ahil ile daş daşı./ kırm. Akılsıznen aş aşağance, akıllınen taş taşı./ kklp. Akımakpen as işkenşe, akıldımen tas köter./ urml. Ahıllınen çuvala d’ir.
[15] kpçk. Adak al kılsa nageh hasleti şum bela başka kilür. / altn. Akilsiz başnin ayaklar çeker zahmetini./ osml. Akılsız başın zahmetini ayak çeker./ afgn. Akıl bolvoso putka küç kelet. / ahsk. Ahılsız baş elinden sefil ayak neler çekiyer./ balk. Akılsıs baş ayaklari yoroltoror./ başk. Başıñda akılıñ bulmaha ayagıña kös./ blgr. Akılsız başın belâsını ayak çeker./ dbrc. Başta akıl bolmasa eki ayakka zor gelir./ dlrm. Akılsıs baş sâbine kaz güttür./ gagz. Akılsız başın zahmetini ayak çeker./ gazr. Başa geleni ayak çeker./ kary. Başta akıl bolmasa, eki ayakha zo verir./ kazr. Ahmak başın belasını ayaklar çeker./ kbrs. Akılsız başın cezasını ayaklar çeker./ kerk. Akılsız başın zahmetini ayak çeker./ kırm. Akılsız başnıñ belâsını aâk çeker./ kklp. Basta mi bolmasa, yeki ayâkka tınım bolmaydı./ krçy. Başdan akıl ketse; eki ayakga küç kirir./ kşky. Aklı olmayanıñ, canı azabdadır./ nogy. Başta akıl bolmasa, eki ayakka küş keler./ tatr. Başıñda miyiñ bulmasa, ayagıña avırlık./ urml. Deli başha bola, ayahlarga da ragatlıh yoh.
[16] dltü. Tirig esen bolsa tang öküş körür./ altn. Olmas, basta bolur. – Akil casta tuvul basta./ çağt. Akıl basşda imes yaşdadur./ osml. Akıl yaşta değil baştadır./ afgn. Akıl yaşda bolmaz, başda bolar./ balk. Akıl yaşta dildır, baştadır./ başk. Akıl yeşte tügil başta./ bbck. Akıl yaşta değil, baştadır./ blgr. Akıl yaşta değil, baştadır./ dbrc. Akıl yaşta tuvıl, baştadır./ dlrm. Akıl yaşta dil, başta./ gagz. Akıl yaşta diil, baştadır. / gazr. Kişinin yaşına bahma başına bah./ hrsn. Äkıl yaşda dägil, başsadu./ kary. Akıl caşta tuvul, başta./ kazr. Ağıl başda olar, yaşda olmaz./ kbrs. Akıl yaşda değil, başdadır./ kerk. Akıl yaşta dögü baştadı./ kırm. Akıl caşta tuvul, baştadır./ kklp. Akıl casta emes, basta./ krçy. Akıl kartda da, caşda da tüldü, başdadı./ krgz. Akıl caşta emes başta bolot./ kşky. Ekil yaşda deyiş baştadır./ kumk. Hakıl yaşda bolmas, başda bolur./ nogy. Akıl yasta tuvıl, basta. / tatr. Akıl yaşta tügel, başta./ uyg. Ekil yaşta emes, başta./ yakt. Öy saaska buolbakka, töbögö baar buolar.
[17] dltü. Ermegüke eşik art bolur./ altn. Erinçekke iş buyursan saga es uyretir./ oğzt. Kahala yumuş buyursan, yedi kitablık nesihet eder./ osml. Tembele iş buyur sana akıl öğretsin./ balk. Dembele iş cüster, o sana akıl cüstersin./ başk. Yalkayza iş öyrethiñ, il siñe akıl öyrettir./ blgr. Yolla haylazı işe, akıl versin sana./ dbrc. Aylazga iş berseñ, o saga nasiyat berir./ dlrm. İş buyū püsür akıl vêsin sana./ gagz. Haylaza iş sööle sana marefet öretsin./ gazr. Ténbélé iş buyur, o séné ağıl öyretsin./ kary. Dombelge bir iş ısmarlasan – sana anan-baban terbiesin verir./ kazr. Küré kulluk buyurursan kaydar séné nésihét verér./ kbrs. Tembele iş buyur arkasından sen git./ kırm. Tenbelge iş buürsañ saña akıl ogretir./ kklp. Calkavga is buyırsañ sagan akıl üyretedi./ tatr. Yalkavga yomış kuşsañ, ul siña akıl bire./ uyg. Horunni işka buyrusañ, atañdin artuk ekil körsiter.
[18] altn. Akilli akil tüsüngeçe tentek işin körür./ oğzt. Uslu sanur sanunca delü oğlın everür./ osml. Akıllı köprü arayıncaya dek, deli oğlunu everir./ afgn. Min çenede bir tandık ceniptir./ balk. Akıllı düşürken, dli düğün yapar./ başk. Akıllı uyın uylagansı, işer işin bötörgön./ blgr. Akıllı düşünene kadar deli suyu geçer./ dbrc. Akıllı tüşînip algaşı, akılsız îşîn pîtîrîr./ dlrm. Eşek alaf beklerken bi çiten saman yîmiş./ gazr. Ekilli çayu dehetliye deli vurar çayu geçer./ haks. Hıga sagınganca teere alıg sugnı irtibizer./ kary. Akıllı tüşînip tapkaşık, matuvniñ ulı tuvgan./ kazr. Agıllı fikirleşince deli çaydan keçdi./ kırm. Akıllı oylağance, tentek işini bitirir./ krçy. Akıllı sagış etginçi, teli işin bitdirir./ kşky. Ekilli durdu saygış saya, deli öz oğlunu evlendirdi./ tatr. Uylı uylap torgançı, tevekkeleneñ ei betken. – Akıllı küper tapkançı, santıy sudan kiçken./.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Prof. Dr. Erhan Erkut’un Doğan Kitap tarafından yayımlanan "Sistem Çaresiz, Eğitim Sizde" adlı kitabı, Türkiye'deki eğitim sistemine eleştiri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda radikal ve uygulanabilir çözüm önerileriyle dolu bir rehber olarak karşımıza çıkıyor. Erkut, günümüz çocuklarının geleceğe haz...;

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Geçtiğimiz Eylül ayında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın ABD’deki temasları sırasında ortaya attığı Arnavutluk’ta mini bir Vatikan modeli Alevi/Bektaşi devleti kurma planı halen devam eden şaşkın ve meraklı tartışmaları doğurdu. ;

Afrika, küresel terör örgütleri El Kaide ve DAEŞ'in rekabet ve savaş alanına dönüşmüş durumda. Bölgedeki zayıf devlet yapıları, etnik ve dini çatışmaların varlığı, ekonomik sorunlar ve sosyal huzursuzluk gibi etkenler, bu örgütler için ideal bir zemin yarattı. ;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

TASAM Staj Programı; katılımcıların akademik çalışma yetkinliği kazanmasına destek olarak kaynaklara ulaşma, bilgi toplama ve iletişim gibi konularda mevcut yetenek ve özelliklerini geliştirmelerini amaçlamaktadır. TASAM’ın mevcut çalışma alanları kapsamında değerlendirilecek stajyerlerin, bu alanla...;

Savunma sanayii, bir ülkenin güvenliği ve ekonomik kalkınması için kritik öneme sahiptir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve iç-dış tehditler, savunma sanayiinin önemini artırmaktadır. Terörle mücadele, Türk savunma sanayiinin gelişimini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu çalışma, terörle müca...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...