Türkiye - Rusya Bağımlılık İnşası

Haber

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy, Putin’in dokuz bakanı ve geniş kurmay ekibi ile Türkiye ziyaretinin ekonomik ve diplomatik açıdan neler getireceğini özellikle Suriye ve Kırım politikasında herhangi bir değişiklik olup olmayacağını anlattı....

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy, Putin’in dokuz bakanı ve geniş kurmay ekibi ile Türkiye ziyaretinin ekonomik ve diplomatik açıdan neler getireceğini özellikle Suriye ve Kırım politikasında herhangi bir değişiklik olup olmayacağını anlattı.

Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin’in ziyareti hem ikili, hem bölgesel hem de küresel açıdan tarihi önem taşıyor. 11 Eylül 2001 ile Batı merkezli küresel mali kriz arasındaki dönemde çok boyutlu bir dünya sistemi zorunlu olarak denendi. Dünya meselelerinin yönetiminde yaşanan Gürcistan ve Suriye merkezli kırılma, iktisadi pastanın batıdan doğuya doğru kayması, Çin’in agresif büyümesiyle Batı’da refah ve buna bağlı istikrarı tehdit eder hale gelmesi gibi nedenlerle bu çok boyutlu deneme başarılı olmadı. Gelinen nokta Batı’da Trans Atlantik ve Trans Pasifik'teki ticaret ve yatırım ortaklığı süreçlerini doğurdu. Ekonomik, siyasi ve dolaylı da olsa askeri entegrasyonu da içeren bu bloklaşma tamamlandığında dünya ticaretinin yüzde 73’nü kontrol eder hale gelecek. Bu bloklaşmanın karşısında da Rusya ve Çin gibi yeni güç adayları var.

YENİ SİSTEM DENEMESİ
Doğu ile batı arasında iki kutuplu yeni bir sistem denemesi var. Ukrayna, Kırım’daki olaylar bu jeo-ekonomik rekabetin sonucu. Bu rekabetin temel enstrümanı bölgemizde de yoğun olarak görüldüğü gibi mikro milliyetçiliğin teşvikidir. Önümüzdeki yıllar fotoğrafı daha net olarak bize gösterecek. Doğu ile Batı arasındaki bu rekabeti dengeleyebilecek iki ülke Rusya ve Türkiye’dir. Çünkü Rusya’nın ağırlıklı arka planı Çin başta olmak üzere bütün Asya’dır. Türkiye’nin arka planı ise Türk ve İslam dünyası. Böyle bir stratejik farkındalık ile bugün Rusya - Türkiye ilişkilerine bakmak gerekiyor.

GÜÇLÜ YOL HARİTASI İLE HEDEFE ULAŞILIR
Diğer taraftan iki ülkenin de farklı riskleri var, farklı avantajları ve dezavantajları var, önümüzdeki dönem herhangi bir şeyin alternatifi olmadan örneğin Türkiye için batının alternatifi olmadan Rusya ile ilişkiler çok daha derinleştirilebilir. Mevcut 30 milyar dolarlık ticaret hacmi gerçekten 100 milyar dolara çıkartılabilir. Ancak bunun için çok güçlü bir yol haritasına ihtiyaç var sadece moral değerlerle başarılabilecek bir husus değil.

TARİH TEKERRÜR ETMEMELİ
Türkiye-Rusya ilişkilerinde tarihin tekrar etmemesi için, çünkü belli çatışan nüfuz ve rekabet alanları var, yüksek rekabet ve yüksek işbirliğinin bir arada yürütülmesi ve yeni radikal parametrelerle bu ilişkinin tanımlanması gerektiğini uzun yıllardır hep söyledim. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde yani Putin’in ziyareti ve bunu takiben bizim devlet büyüklerimizin muhtemel ziyaretleri ile daha da olgunlaşacak olan bu süreçte güçlü bir yol haritasına ihtiyaç var. Sadece iyi niyetle istenilen hedeflere ulaşılamayacağını düşünüyorum.

RUSYA’NIN RÜYASINA YEŞİL IŞIK
Yine nükleer enerjideki (Akkuyu Nükleer Santrali) Türkiye’nin stratejik tercihi Rusya’nın sembolik olarak Akdeniz’e inme rüyasını realize etmiştir. Yaklaşık 80 yıl sürecek bu bağımlılığın karşılıklı iyi yönetilmesi gerekiyor.

Rusya, Kırım ve Suriye konularında politikası Türkiye’nin tutumu ile uyuşmamasına rağmen neden Türkiye’yi seçti?

Tarihte bu paradoksun benzerleri çok soğuk savaş döneminde de Türkiye’yi stratejik kılan unsur Sovyetler dengesiydi. Rusya’nın içinde bulunduğu şartlar itibari ile Türkiye’ye çok ihtiyacı var. Türkiye’nin de Rusya’ya çok ihtiyacı var, yani uzlaşılamayan alanlarda yüksek rekabet, ortak noktalarda ise yüksek işbirliği olarak ilişkiyi tanımlayıp bir arada yürütmek gerekiyor. Artık siyah beyaz bir dünyada olmadığımız gibi sorunların çözümünde de siyah beyaz bir yaklaşım yok.

REKABET VE İŞBİRLİĞİ BİRLİKTE YÜRÜTÜLMELİ
Kısacası farklı alanlarda rekabet edilirken, mümkün olan alanlarda da yüksek işbirliğine ihtiyaç var. Bu İran-Türkiye ilişkileri için de geçerlidir. Suriye’de Kırım’da farklı pozisyonlarda olmak diğer alanlarda yapılacak işbirliklerine engel değil. Güçlü işbirlikleri derinleştikçe sorun alanları da kendiliğinden azalacaktır.

Bu ziyaretten sonra Rusya’nın Kırım, Ukrayna ve Suriye politikası değişir mi?

RUSYA ESED YA DA AİLESİNİN HAYRANI DEĞİL
Kırım konusunda hiçbir değişiklik olmaz Kırım’ın artık defacto Rus toprağı olduğunu düşünüyorum. Fakat Batı ile olan ilişkilerin geleceği seviye itibarı ile Ukrayna’nın doğusundaki sorunların çözümünde pozitif gelişmeler olabilir. Batı ile ilişkiler iyileşmez ise Ukrayna’daki olaylar da bir düzelme olmayacaktır. Suriye konusunda da tarafların önceliklerini telafi eden uygun bir geçiş yönetimi konusunda anlaşma sağlanırsa politika değişikliği olabilir. Rusya Esed'i ya da ailesini değil milli menfaatini düşünür.

Özetle Türkiye ve Rusya ortak fırsat ve orta tehditleri olan ülkeler. Yeni radikal bir konsepte ve güçlü bir yol haritasına ihtiyaç var. Bu yaklaşımın da asla Batı’nın alternatifi gibi propaganda ile sunulmaması lazım. Çünkü temel politika değişikliğini sağlayan üç şey; bağımlılıklar, menfaatler ve fırsatlardır. Türkiye’nin karşılıklı inşa edeceği bağımlılıklar kendi dengesini doğal olarak kuracaktır.

( TASAM Başkanı Süleyman ŞENSOY | Röportaj | Haber7.com – Ökkeş KOSKA | 02.12.2014 )



Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Geçtiğimiz Eylül ayında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın ABD’deki temasları sırasında ortaya attığı Arnavutluk’ta mini bir Vatikan modeli Alevi/Bektaşi devleti kurma planı halen devam eden şaşkın ve meraklı tartışmaları doğurdu. ;

Afrika, küresel terör örgütleri El Kaide ve DAEŞ'in rekabet ve savaş alanına dönüşmüş durumda. Bölgedeki zayıf devlet yapıları, etnik ve dini çatışmaların varlığı, ekonomik sorunlar ve sosyal huzursuzluk gibi etkenler, bu örgütler için ideal bir zemin yarattı. ;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Savunma sanayii, bir ülkenin güvenliği ve ekonomik kalkınması için kritik öneme sahiptir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve iç-dış tehditler, savunma sanayiinin önemini artırmaktadır. Terörle mücadele, Türk savunma sanayiinin gelişimini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu çalışma, terörle müca...;

Bu makale, diasporaların dünya sahnesinde nasıl bir güç unsuru haline geldiğini ve Türkiye'nin Afrika'daki etkisini artırma potansiyelini ele alıyor. Türk diasporasının Afrika'da üstlenebileceği kritik rol ve bu stratejinin Türkiye'nin ulusal çıkarlarına katkıları, yeni bir bakış açısıyla tartışılıy...;

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

2000 yılından bu yana üç yılda bir dönüşümlü olarak gerçekleştirilen forumlar, Çin – Afrika ilişkilerini kurumsallaştıran iş birliği platformu olarak bilinmektedir. 2006, 2015 ve 2018’deki buluşmalar, Devlet ve Hükûmet Başkanları düzeyindeki yoğun katılımlarla “2006 Pekin Zirvesi ve 3. FOCAC”, “2015...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...