Rusya için Zor bir Zaman. Ya Avrupa için?
Putin için şimdi zor zamanlar. O dünya’nın, Ukrayna’daki siyasi manevraları yüzünden işgalci gözü ile baktığı, Avrupa’nın ise doğal gaz musluklarını kısar diye ölesiye korktuğu ama aynı zamanda diş bilediği bir lider. Aslında Putin mi zorda, yoksa Avrupa mı? diye sorulursa, her ikisi de demek daha doğru. Çünkü Putin’in Rusya’sı daima tanımlandığı üzere, yara aldıkça daha fazla agresifleşebilir. Ama Avrupa, ABD nin dikkatinin başka konulara dağıldığı şu günlerde, kendini oldukça yanlız hissetmekte olmalı. Rusya, ya yüzünü Moldava veya Belarus’a doğru da dönerse? Veya aynı anda Kafkaslar’ a da tekrar bakmaya kalkarsa, bu karda kışta ne yapar Avrupa? AB nin o meşhur “Yumuşak Politika“ sı iflas ederse alternatifleri yok. “İyisi mi yaptırımları su yüzünde, ama üslubu yumuşak tutalım“, şu sıralar Rusya’nın birinci muhatabı olan Almanya’nın taktiği. Diyalog kanallarını hep açık tutmak ve bu karışık durumdan bir an önce kurtulmak bence hem Rusya’nın, hem de Almanya’nın arzusu.
Rusya enerji bakanı düşen fityatlar yüzünden 150 milyar Dolar zararları olacağını açıkladı. Ama nafile OPECı, fiyatı yükseltmemekte bir kere daha kararlı olduklarını gösterdiler. Olsun, Rusya dayanır. Rus’lar bugüne kadar ne zorluklara dayandılar geçmişte yine dayanırlar. Üstelik bu artık Putin etrafında bir ulusal mesele haline gelir. Satabildikleri doğal gazı satarlar, alamadıklarını ise ülke içinde üretmeye başlayarak, bir kuzey şeyhliği olmaktan böylece kurtulurlar. Ama arada mutlaka bazı ihtiyaçları da başka kaynaklardan gidermek gerek.
Hem Ticaret
İşte Putin Ankara’ya biraz da bunun için geliyor. Evrak çantasında bununla ilgili epey talep olmalı. Hani AB nin koyduğu domates- biber, alet- edevat, araç- gereç yaptırımları var ya! Onları Türkiye’den daha fazla temin etmek mümkün mü? Elbette Sayın Putin Rusya ile daha fazla iş yapmaya hazır çok iş adamı var bu ülkede. Seve seve. Ayrıca size daha fazla gıda maddesi satarsa Türkiye, iç pazarda yükselecek fiyatlar kimin umurunda ki? Türkiye halkı da Ruslar gibi sıkıntıya alışıktır zaten.
Ama biz Türkiye olarak, dünyanın yaptırım koyarak dize getirmeye çalıştığı İran ve Rusya gibi ülkelere, üstelik AB Gümrük Birliği ortaklarımıza rağmen, mal satarsak, yaptırım dele dele nereye varırız? Yoksa biz bazı şeyleri AB den alıp Rusya’ya satarak, aslında Almanya ve İtalya gibi ülkelere de mi yardım etmiş oluruz? Açıkçası durumlar biraz karışık. Türkiye bir çok karışık iş için transit ülke. Domates veya otomobili AB den alıp, Rusya ya satmak belki bunların en masumu olur.
Hem de Gizli Gündem Siyaset
Ticaret, tabii başlıbaşına bir siyaset. Ama Putin’nin evrak çantasında sert siyaset gündem maddeleri de var. Bunların bazıları Türkiye’ninkilerle örtüşüyor, bir kısmı ise örtüşmüyor. Putin için bir Esat mı İŞİD mi tercihi diye bir şey yok. Suriye’de Esat’a dokunmamanın, her halukarda Putin’in tercihi olduğunu bir kez daha duyacak Ankara. İŞİD’in ortadan kaldırılması ve hiç bir şekilde Rusya’ya ve yakın çevresine İslami terör aktarımı olmaması da öyle. İŞİD yok edilmeli. “Uçuşa kapalı bölge ihdası“ mı? Bunu Rusya Suriye’nin egemenliğinin ihlali olarak telakki ettiğini zaten açıkladı. Daha önce söz Lavrov’un ağızından çıktı. Şimdi Putin tekrarlayacaktır. Üstelik Putin, bunları domates ve salatalık için feda etmeyecek kadar sağlam bir müttefik Suriye için. “ulusal çıkar“ ı olarak gördüğü Suriye ve Esat’ı, daima sıradan ticaretin çok üzerinde tutacaktır.
Türkiye de bu konuda çok ısrarcı olamaz. Neden mi? Hani ABD Kobani bir Kürt Devletinin temel taşı olarak görülemez demiştim ya! Ama Rusya “daha çetrefil bir konu ve yeni bir barut fıçısı “gibi olsa bile bu konuyu ittirebilir. Erbil ve Bağdat’nın uyumlu ilişkileri Rusya için ABD için olduğu kadar önemli olmayabilir. Onun için Türkiye’ye Erbil ve Bağdat ile ilgili bir teşekkür sunmasını pek beklemem.
Orta Doğu Çetin Ceviz ise Rusya Demir Leblebi
Rusya İran’ın nükleer hamlesini desteklemeye devam edecektir. Türkiye-İran anlaşmaları ekonomik boyutu ile Rusya’nın izlediği, izleyeceği anlaşmalardır. İran ile fiilen uygulamaya girecek olan tercihli ticaret anlaşması ve “yaptırımlar“ açısından yaratacağı etkiyi Putin, Rusya açısından da değerlendirecektir.
İran Rusya’nın bir müttefiki. Ayrıca bir Gümrük Birliği ülkesi olan Türkiye, İran için, AB ye karşı bir risk alacaksa, Rusya için de alabilir. Ama bunu Putin Ankara’da bir kez daha duymak ister. Yoksa bu AB nin de istediği bir şey mi? Bunu da bilmesi iyi olur.
Azerbaycan Rusya’dan hala çok bağımsız değil. Ne de olsa bir CIS ülkesi. Eğer Türkiye Azerbaycan’la Rusya’nın onaylamadığı bir şey yapmaya kalkarsa, bakın Rusya da Kafkasya’yı nasıl karıştırabilir. Doğal gaz ile göbeğinden Rusya’ya bağlı Türkiye, nükleer enerji santralleri ile daha da bağımlı hale gelirse, bu da Rusya için tercihtir.Bu konu Putin’in gündeminde bence hala önemli olacaktır.
Kıbrıs için Destek Ummayalım
Rusya, Doğu Akdeniz’de oyun kurucu rolünün Türkiye tarafından bozulmasını istemediği için, İsrail, Kıbrıs, Suriye, Mısır ve Lübnan ile iyi ilişkiler kurmuş durumdadır. Gazprom, İsrail’in 2017 de üretime geçecek olan Leviathan kuyuları ile ilgili bir pozisyon benimsemiş, Tamar kuyusu için de 20 yıllık bir teklifte bulunmuştur.Bunu yaparken Filistin’i ihmal etmemiş, 2014 başında Mahmut Abbas ile yaptığı toplantıda, Filistin’e Gazze’nin yeniden inşaası için 1milyar Dolar vermeyi kabul etmiştir.
Konu Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ın kara sularında doğal gaz araması olunca, Rusya da Türkiye’yi işbirliğine(sorun çıkarmamaya) davet edecektir. Ne de olsa kriz sırasında Kıbrıs’a çok ama çok destek olmuştu. Özellikle Kıbrıs gazı konusunda, AB ye ve ABD ye daha yakın duracak, Türkiye’ye taviz vermeyecektir. Bunu Doğu Akdeniz’deki hükümranlık motifi ile yapacaktır. Amacı İsrail ve Kıbrıs gazının hızla Avrupa’ya ulaşması değildir. Doğal gazı kaynağında kontrol etmektir.
Putin de Joe gibi, Türkiye’ye Doğu Akdeniz doğal gaz aramaları için ince bir ayar çekecektir. Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki hassasiyetlerinin Putin için önemi yoktur ve olmayacaktır.