Sebeb-i Ziyaretiniz Acaba Nedir Efendim?
Böyle bir soru anlamsız. O kadar çok konu ve konuşacak sorun yumağı var ki, aslında, konuşmaktan sorun çözmeye vakit yok gibi. Yine de Joe’nun evrak çantasının ağırlığını onu taşıyan yardımcılarına sormak gerek.
“Kötü Zamanlarda İş Yapmak:Atlantik Enerji ve Ekonomi Konseyi Zirvesi 2014“
1961 den beri toplanan zirve dünden beri İstanbul’da faaliyetlerini sürdürüyor. Amacı 2. Dünya Savaşından bu yana Avrupa ve ABD arasındaki işbirliğini teşvik etmek olan Konsey, önceleri daha çok ekonomik konulara ve özellikle Avrupa’nın savaş yıkıntıları ve külleri arasıdan yeniden doğmasına odaklanmıştı. Serbest ticaretin geliştirilmesi için sarfedilen çabalara, 1980 lerden itibaren çevre konuları, 1990 lardan itibaren ise enerji sorunları için fikir üretme ve işbirliği yapma motivasyonu eklendi.
Evet Konseyin iddiası biz bize ve diz dize, yani teşrifattan asude olmak. Ama o kadar çok sayıda devlet adamı, politikacı ve iş çevresi katılırsa, her türlü protokol ve güvenlik çemberinin çevrelediği bir zirve informel olabilir mi? Yine de Konsey kendini bir düşünce kuruluşu olarak takdim ediyor. Bu yıl toplantının İstanbul’da, yukarıdaki başlık teması ile toplanılması önemli. Çünkü yine zaman zor ve yine birlikte iş yapmak gerek. Ama nasıl? Joe ve ABD ekibi biliyoruz aynı zamanda bunun için İstanbul’da.
Cristof Colomb’un Yumurtası
Hikayeyi bilirsiniz Colomb, Amerika’yı keşfettiğinde, İspanyol beylerle yediği ilk akşam yemeğinde, başarısını küçümseyen, onun önemli bir iş yapmadığını söyleyen beyleri bir iddiaya davet etmiş. Bir yumurtayı, acaba aralarında masa üzerinde kendisinden başka kimse dik tutabilir miymiş? Herkez denemiş ve tabii becerememiş. Sıra Colomb’a gelince o yumurtanın nispeten yuvarlak olan kısmını masaya vurup kırarak dik durmasını sağlamış. Basit bir çözüm ile, iddia karşısında bunu bile düşünemeyenlere farklı düşüncenin önemini, ve bu iddiayı ortaya atma cesaretini Colomb böylece göstermiş. Tabii günümüzde Colomb ile ilgili yeni iddialar var. Acaba bu iddialar da Joe’nun evrak çantası öncesi kafaları karıştırmak için mi atılmıştı diye sorası geliyor insanın.
Joe’nun Öncelikleri
Bunların hepsi herhalde Türkiye’nin öncelikleri ile örtüşmüyor. Ama bence, Suriye, Irak, İŞİD ve Kobani konusunda örtüşen görüşlerimiz de vardır. Örtüşmeyenler arasında ise, herhalde “uçuşa kapalı bölge ihdası ve Esat mı İŞİD mi tercihi“ olmalı. ABD kendi çıkarı için, tampon bölge ihdasını ve Esad’ın İŞİD e denk tutulmasını yine reddedecektir. Bu Joe’nun evrak çantasındaki öncelikli evraklardan olmalı.
Kobani kurtulmalı. Ama bunun bir Kürt Devletinin temel taşı olarak görüldüğünü sanmıyorum. O daha çetrefil bir konu ve barut fıçılarına yenisini de ekleyecek nitelikte. Ama Erbil ve Bağdat ile uyumlu ilişkiler için Biden Türkiye’ye takdirlerini sunacaktır. ABD Erbil ve Bağdat’ı uzlaştırma taraftarı bu kesin.
Orta Doğu Başlı başına Çetin bir Ceviz
Üstelik önemli bir enerji kaynağı. Orta Doğu’da Körfez ülkeleri var, Suudi Arabistan, İran ve Azerbaycan var. İran’ın barışcıl amaçlarla yaptığını iddia ettiği bir nükler hamle var ve 3 gün içinde, bu konunun özellikle Arak’aodaklanan uzlaşma zemini arama çabaları kritik bir noktaya gelecek. Bunun Türkiye ve Suriye ile ilgili ayağı ile ilgili konular Joe’nun çantasında olmalı.
Joe nükleer enerji, İran ile fiilen uygulamaya girecek olan tercihli ticaret anlaşması ve “yaptırımlar“ açısından yaratacağı etkiyi de gündeme koyabilir. Türkiye, İran’la “yaptırımlar“ devam ederken bunu yapabilir mi? Nasıl? Müttefiklerinin yaptırım kararını delmesi ancak müttefiklerin rızası ile olmaz mı? Hem bu anlaşma, bir Gümrük Birliği ülkesi olan Türkiye’yi, 3. ülkelerle ilişkiler açısından AB ye karşı nasıl bir risk ile karşı karşıya bırakır? Yoksa bu AB nin de istediği bir şey mi ki arada bir Türkiye en yetkili ağızdan “Gümrük Birliğinden çıkarız ha!“ diye tribünlere Colomb yumurtası benzeri, dikkat şaşırtan bir mesaj veriyor. Yoksa İran yaptırımları böyle mi aşılacak?
ABD ve AB nin Enerji Öncelikleri Örtüşüyor
Doğu Akdeniz’in AB ile ünsiyeti Kıbrıs yüzünden olan, çetrefilli enerji konuları var ki hem ABD, hem de AB bu konuda Türkiye’yi işbirliğine(sorun çıkarmamaya) davet ediyor. Hatta hatta bir başka konsey, Avrupa Konseyi Türkiye’ye “çek arabanı oradan“ vari bir çıkış yaptı da, biz çok dikkat etmedik.
İsrail ve Kıbrıs gazı, ABD ye göre hızla Avrupa’ya ulaşmalı. Bu Atlantik Konseyi toplantısına da ancak ya Joe’nun ağzından veya ABD nin enerji sekreteri Ernest Moniz ağzından yansırsa etkili olur.
Açıkcası Joe, Türkiye’ye, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs ve İsrail açısından ince bir ayar çekecektir. Bunu hem ABD şirketlerinin aramalara taraf olması, hem de Avrupa’nın Rusya tehdidine karşı enerji ihtiyacını karşılamak için yapacaktır. Bu konu açık veya kapalı kapılar ardında konuşulabilir. Gelişmeleri izleyerek anlayabiliriz. Söylemleri değil. Söylemler şaşırtmacalı olabilir.
Hem Joe Özür Dilemiş miydi? Dilememiş miydi?
Şimdi konuların yoğunluğu ve ülkelerin sorumluluğu düşülürse bunun ne önemi var ki? Bu defa özrü kabahatinden büyük olmasın da yüreğim yanmaz. Pennsylvania mı? Buna ne vakit, ne zemin, ne de münasebet bulacaktır bence Joe.