Asya’da Ekonomik Entegrasyon Raporu | 2019-2020 | “Demografik Değişim, Verimlilik ve Teknolojinin Rolü”

Raporlar

Asya-Pasifik'te bölgesel ekonomik entegrasyon; küresel talebi zayıflatan ticari gerilim ve siyasi belirsizliklerin devam ettiği bu süreçte güçlü büyüme momentumunu sürdürmenin kritik unsurlarından biridir. 2017'de %7,3 olan ticari büyüme hacmi, 2018'de %4'e gerilemiş olsa da Asya'nın bölgesel ticaret ağları sağlamlığını korumakta ve dış tehditlere karşı tampon görevini sürdürmektedir. ...

Asya-Pasifik'te bölgesel ekonomik entegrasyon; küresel talebi zayıflatan ticari gerilim ve siyasi belirsizliklerin devam ettiği bu süreçte güçlü büyüme momentumunu sürdürmenin kritik unsurlarından biridir. 2017'de %7,3 olan ticari büyüme hacmi, 2018'de %4'e gerilemiş olsa da Asya'nın bölgesel ticaret ağları sağlamlığını korumakta ve dış tehditlere karşı tampon görevini sürdürmektedir. Asya'nın bölge-içi ticaret payı, değer açısından 2018'de %60'a yaklaşmıştır. Öte yandan Asya'nın Küresel Değer Zincirlerine (KDZ) katılımı son iki yıllık süreçte artmıştır. Ticari gerilimler, Asya çapında genişleyen üretim ve paylaşım ağları aracılığıyla hem olumsuz dalga etkilerine hem de olumlu ticaret yönlendirmelerine sebep olmuştur.

Giderek büyük miktarlarda Doğrudan Yabancı Yatırımın (DYY) cazibe merkezlerinden biri haline gelen Asya, sınır-ötesi yatırım alanında başlıca küresel aktör olarak kendisini hissettirmektedir. 2018’de iç yönlü küresel DYY’nin % 43,1’i yaklaşık 900 bin kişiye istihdam sağlayacak şekilde Asya’ya gitmiştir. Asya'nın dış yönlü küresel DYY payı da şimdiye kadar gördüğü en yüksek oran olan %49,4'e yükselmiştir. Sınır-ötesi banka talepleri 4,7 trilyon, tahviller ise 2,5 trilyon gibi yüksek rakamlara ulaşmıştır. Buna karşın Asya’da bölge-içi banka talep ve tahvillerindeki dalgalanma, ABD ve AB'ye kıyasla daha düşük seyretmiştir. Portföy yatırımı bölge dışına negatif yönlü seyrini korumaktadır. Küresel ekonomideki yüksek belirsizliklere bağlı olarak hükümetlerin iç ve dış finansal dalgalanma belirtilerine karşı tedbirli olması şarttır.

“Asya’da Ekonomik Entegrasyon Raporu | 2019-2020“ herhangi bir ekonominin dünya ekonomisine entegrasyon seyrini inceleyen yeni Küresel Ekonomik Entegrasyon İndeksi'ni içermektedir. Bu indeks bölge-içi ve bölge-dışı entegrasyon arasında küresel ekonomik entegrasyona sevk itibarıyla ayrım yapmaktadır. Bu yeni indeks ayrıca farklı bölge tasnifleri halinde ekonomik entegrasyonun seyri ve olası etkilerinin analitik incelemesini de içermektedir.

Raporda, gelişmekte olan Asya'nın hızlı demografik değişimi; özel tema nitelikli müstakil bir başlık altında insan sermayesi ve teknolojiye özgün bir yaklaşımla incelenmektedir. Buna göre ekonomiler gittikçe yaşlanan nüfusa bağımlı hale gelirken geleceğin yaşlıları bugünün yaşlılarından farklı olacaktır. Geleceğin yaşlıları daha sağlıklı, daha eğitimli olacaklar ve dolayısıyla çalışma hayatında daha uzun süre kalacaklardır. Bölge çapında yükseköğrenim, istikrarlı şekilde nitelikli insan sermayesi arzı sağlamaktadır. Öyle ki bölge ekonomileri, yerinde politika çözümleri üretebildikleri sürece değişen demografi ve iş gücü profilleri bu durumdan birçok fırsat penceresi açmaya devam edecektir. Yaşa uygun istihdama yönelik teknolojik adaptasyon ve politik reformlar bu gelişmelerde anahtar rol üstlenecektir. Demografik yaşlanma her ne kadar geri döndürülemez bir süreç olsa da ekonomik sonuçları, eğer yerinde teknoloji ve politikalar benimsenirse değiştirilemez değildir.

Yıldızı günden güne parlayan Asya'da yüksek verimlilik artışını sürdürmek üzere her ekonomi için benzersiz nitelikte iş gücü piyasası fırsat ve riskleri söz konusudur. Nüfusun yaş ve eğitim profili dikkate alınarak iş gücü piyasasına katılımını, daha uyum sağlanabilir ve esnek hale getirmek üzere farklı tipte teknolojiler geliştirilebilir. Ayrıca sermaye, iş gücü ve teknoloji dolaşımını kolaylaştırmak her ülkenin demografik geçişin üstesinden gelmesine yardım edebilir. Bölgenin demografik çeşitliliği; eğitim, nitelikli iş gücü ve yetenek gelişimi konusunda potansiyel bölgesel işbirliğine ilişkin müzakere fırsatları sunmaktadır.


Ticaret ve Küresel Değer Zincirleri

Asya'nın ticari büyümesinin süregiden küresel ticari gerilime bağlı olarak yavaşlaması beklenmektedir. Asya'nın ticari gelişim oranı, 2017'de %7,3 olan oranın altına düşerek 2018'de %4 olarak gerçekleşmiştir. Bu düşüş küresel ticaretin %4,6'dan %3'e gerilemesiyle bağlantılıdır. Süregiden ticari gerilim ve zayıflayan küresel talep bölgenin ticaret ve genel görünümünde geri yönlü riskler oluşturmaktadır.

ABD ile Çin arasında 2018'den beri devam eden ticari sürtüşmeler küresel ve bölgesel ticaretin gelişimini olumsuz etkilemektedir. Çin'in ABD'den ithalatı, özellikle tarım ürünlerindeki yüksek gümrük vergileri nedeniyle 2018'in ikinci yarısında %31'e gerilemiştir. ABD'nin Çin'den ithalatı ise 2019'un ilk yarısında %12,6 azalmıştır. Süregiden ticari gerilim küresel ekonomik beklentilere gölge düşürerek iş güvenini azaltabilir ve küresel yatırımları zayıflatabilir.

Asya'nın bölge-içi ticaret payı 2018'de %57,5'lik güçlü bir oranla 2012-2017 arası dönemdeki %56,3'lük ortalama değerin üzerinde kalmıştır. Asya'nın küresel değer zinciri katılımı 2018'de önceki yıla göre yavaş tempoda da olsa artış göstermiş ve bir bakıma 2017'deki düşüş telafi edilmiştir. Asya çapında bölgesel üretim paydaş ağları derinleşmiş ve genişlemiştir. Uluslararası ticari gerilimin yayılım etkisinin bölgesel arz zincirleri vasıtasıyla ve kademeli olarak daha geniş bir ekonomi kümesi üzerinde gerek olumlu gerek olumsuz yansımaları olacaktır. Mesela bilhassa Doğu Asya ve Güneydoğu Asya ekonomileri arasında arz zinciri entegrasyonu ticari bütünlüğü beslerken Çin'den ABD'ye ihracatın azalmasının diğer Asya ekonomileri üzerinde olumsuz yayılım etkileri olabilecektir. Bununla birlikte bu ekonomilerin birçoğu ihracat faaliyetlerinde benzerlik göstermektedir. Söz konusu ekonomiler arasındaki yüksek ihracat rekabeti hem ikame hem ticaret yönlendirmesinden potansiyel kazanç sağlama eğilimindedir. ABD'nin yüksek gümrük tarifelerinin Çin'in ihracatı üzerindeki net etkisi her iki ekonominin gerek ikame gerekse Çin ile değer zincirleri kapsamında tamamlayıcılık ilişkisindeki ticari konumlarına bağlı olacaktır. Mesela Vietnam ve Taipei elektronik ve makine ihracatında net kazanç elde etmiştir. Buna karşın Çin'in ihracatı düşmüştür. Diğer taraftan bölgesel arz zincirinde ihracatları Çin'in ihracatını tamamlayıcı niteliğinde olan ülkeler muhtemelen net kayıplarla karşı karşıya kalacaklardır.


Sınır-ötesi Yatırım

Asya'ya yönelik DYY, dünyanın toplam doğrudan yabancı iç yatırımlarındaki düşüşe rağmen artmaya devam etmektedir. 2017'de 1,5 trilyon dolar olan küresel doğrudan yabancı iç yatırım oranı %13,4'lük bir daralmayla 2018'de 1,3 trilyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Buna karşın Asya'ya doğrudan yabancı iç yatırım 2018'de %6,3'e yükselerek 559,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 2017'de 262,7 milyar dolarlık bir değere ulaşan bölge-içi yatırım zinciri %2,8'lik artışla 2018'de güçlenmiştir. 2017'deki keskin daralmaya karşın bölge-içi "gelişmemiş bölge" DYY, 2018'de toparlanmaya öncülük eden imalatla birlikte yeniden sıçrama yapmıştır. 2018'de üçte biri bölge-içi olmak üzere DYY; iş, iletişim, finans, yazılım-bilişim teknolojisi ve taşımacılık sektörlerinde artmaya devam etmiştir. Asya'da gelişmemiş-bölge doğrudan yatırımının %56,9'u bölgesel projelerden oluşmak üzere, 2018'de, toplam 900 bin kişiye istihdam sağlaması öngörülmüştür.

Asya'nın dışarıya DYY dünya payı toplamı en yüksek seviyesi olan %49,4’e ulaşmıştır. Asya yıllar içinde büyük uluslararası yatırımcı statüsünü pekiştirmiştir. Japonya 2018'de gerçekleştirdiği 143 milyar dolarlık yatırımla küresel DYY'nin başlıca tedarikçisi haline gelmiştir. Buna karşın ABD'nin vergi reformları deniz aşırı yatırımlarının ülkeye geri dönüşünün yolunu açmış ve dolayısıyla dışarıya yönelik DYY miktarı önemli ölçüde düşmüştür. Çin'in dış DYY oranı, üç yıl boyunca ülke dışına net DYY akışının ardından, 2018'de iç yönlü DYY oranının altına düşmüştür. Bu tersine dönüş büyük ölçüde, iç yönlü DYY otomobil, kimyasallar, yarı-iletkenler ve iletişim gibi sektörlerde fazlaca tutulurken, ABD ve AB'ye yönelik dış DYY oranının gerilemesinden kaynaklanmıştır. 2018'de bölgedeki "gelişmemiş-bölge" yatırımlarının emlak, tekstil, orijinal otomotiv ekipmanı imalatı ve elektronik bileşenleri gibi alanlarda yaklaşık 850 bin kişiye istihdam sağlaması öngörülmüştür (toplam istihdamın %36'sı). En büyük oranı Çin, Hindistan ve Vietnam oluşturmak üzere sağlanan istihdamın yaklaşık üçte ikisi Asya kaynaklıdır. Bölge dışında ABD, Rusya Federasyonu ve İngiltere, Asya'nın istihdam açısından gelişmemiş bölge DYY oranından en fazla yararlanan ülkelerdir.


Finansal Entegrasyon

Asya ekonomilerinin dış yönlü tahvil yatırım portföyü, 2017 ile karşılaştırıldığında daha düşük tempoda da olsa 2018'de artmaya devam etmiştir. Fakat dış yönlü öz sermaye yatırım portföyü 2017'deki artıştan sonra 2018'de daralmıştır. Asya'nın 2017'de 278,2 milyar dolar olan dış yönlü tahvil yatırım portföyü artışı 2018'de 108,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Öz sermaye yatırımı ise 2017'de yaklaşık 930 milyar dolarlık artışa karşın 2018'de 293,6 milyar dolar düzeyinde daralmıştır. Asya'nın portföy yatırımı, orta dereceli bölge-içi tahvil yatırım portföyü ve öz sermaye yatırım portföyü paylaşımını beraberinde getirerek, bölge dışına yatırım olarak kalmaya devam etmektedir. Zamanla gerçekleşen dalgalanmalara rağmen bölge-dışı öz sermaye yatırımı hızla artmıştır. 2013-2018 yılları arasında bölge-dışı tahvil yatırım portföyü 253,9 milyar dolar artarken Asyalı yatırımcılar bölge-dışı öz sermaye yatırımlarını 1,5 trilyon dolar artırmışlardır.

Asya'nın, küresel ticari geriliminin tırmanışıyla ilişkili ekonomik beklentilerine dair kaygıların arttığı bir süreçte iç yönlü tahvil yatırım portföy gelişimi yavaşlamış; iç yönlü öz sermaye yatırımı düşmüştür. ABD'den kaynaklanan hafif artışın etkisiyle tahvil yatırımında 2018'de 103,7 milyar dolar düzeyinde kayda değer bir artış gerçekleşmiştir. Ne var ki önceki yıla kıyasla 2018'de iç yönlü öz sermaye yatırımı da kayda değer ölçüde 691,5 milyar dolar düşmüştür. ABD'den kaynaklanan öz sermaye yatırımı düşüşü, bu düşüşün neredeyse yarısı kadardır. AB’nin oranı ise %36'ya tekabül etmektedir. Gerilemenin, kısmen gelişmekte olan Asya’da Çin'in büyümesindeki yavaşlama ve Asya ekonomileri üzerindeki yayılma etkisine yönelik kaygılar sebebiyle borsa disiplinini yansıtıyor olması muhtemeldir. İç yönlü tahvil portföyü bölge-içi payı 2018'de yaklaşık %25,6 seviyesinde kalmıştır. Buna karşın iç yönlü öz sermaye portföyü 2018'de 2017'ye kıyasla biraz yüksek bir değer olan %16,1'e çıkmıştır.

Asya'nın sınır-ötesi bankacılık faaliyetleri artmaya devam etmektedir: 2018'de her ikisi de rekor değerler olmak üzere yabancı banka talepleri 4,7 trilyon dolara ve yabancı banka taahhütleri ise 2,5 trilyon dolara ulaşmıştır. Taahhütler tarafında Asya'ya borç veren AB bankaları 2018'de yabancı banka taahhütlerindeki artışın başlıca faktörü olmuşlardır. Bununla birlikte 2015'ten itibaren para politikası normalizasyonuyla eşgüdümlü olarak Asya'nın ABD'den banka borçlanması giderek düşmüştür. Bölge-içi sınır-ötesi taahhüt ve taleplerdeki dalgalanma 2008/9 küresel finans kriziyle birlikte düşmüştür. Bu kapsamda AB ve ABD'ye kıyasla Asya bankalarının talep ve taahhütleri halen düşük seviyededir. Sınır-ötesi talep ve taahhütlerin dalgalı yapısı, küresel likidite döngüsünün geri hareketi ihtimaline karşı Asya bankalarının yabancı risklerinin yakından takibini gerektirmektedir.


İnsan Devinimi

Asya'ya döviz akışı önceki yılın rakamı olan 278,7 milyardan 2018'de 302,1 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaşmıştır. ABD'nin gelişmiş iş piyasası ve ekonomik koşulları, Orta Doğu'dan dışarıya dönük havalelerdeki artış ve Rusya'nın ekonomik olarak toparlanması bölgeye döviz veya havale akışını artırmıştır. Yüksek petrol fiyatları ve Rus rublesinin güçlenmesinin de bu duruma katkı sağladığı düşünülebilir.

Orta Asya ile Orta ve Güney Pasifik bölgesi hariç tüm Asya alt bölgeleri havale girdilerinde artış göstermiştir. Güney Asya yaklaşık 132 milyar dolar tutarında bölgesel havale girdisi sağlamıştır. Bu rakamı 79 milyar dolarla, Asya’daki üç büyük havale girdisi destinasyonu olan Hindistan, Çin ve Filipinler izlemiştir. Bu rakamın %59,5'i Asya yönlüdür; %26'3'ü ise küresel girdiye tekabül etmektedir. İşçi havaleleri başlıca ve göreceli olarak istikrarlı döviz girdisi olmayı sürdürmektedir. Özellikle Asya Kalkınma Bankası’nın Pasifik üyeleri ve Orta Asya gibi gelişmekte olan bölgelerdeki birçok ülke için işçi dövizleri kişi başı gelir ve gayrisafi millî hasıla oranı olarak önemini korumaya devam etmektedir.

Asya'ya turist akışı, 2017'de 368 milyar dolarlık rekora ulaşan uluslararası turizm rakamıyla diğer bölgelere kıyasla daha hızlı artmıştır. Kıta içinden ve dışından gelen turistler Asya turizmindeki yüksek büyüme oranına katkı sağlamıştır. Asya 2017'de, 2010'da %20,5 seviyesinde olan küresel turist oranının %23,4'ünü cezbetmiştir. Bölge-içi turistlerin Asya yönlü oranı %80'e tekabül etmektedir. En fazla turist Hong Kong ve Çin bölgelerinden gelmiştir. Asya dışından ise ABD, ve Rusya en fazla sayıda turist gelen ülkelerdir. Çin, Japonya ve Tayland Asya yönlü turistlerin en fazla talep gösterdikleri destinasyonlardır. Bölge çapında istikrarlı gelir artışı Asyalı turist sayısını ve seyahat amaçlı harcamaları artırmaya devam etmektedir. Turizm, gelişmekte olan birçok Pasifik ülkesi ve Güneydoğu Asya ülkeleri için başlıca gelir kaynağı olmayı sürdürmektedir. Bu durumdan en çok istifade eden ülkeler ise Tayland, Avustralya ve Çin'dir.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2770 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1110
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

İlk ve en öncelikli olarak yapmamız gereken, Japon vatandaşlarının yaşamlarını ve geçim kaynaklarını korumak için proaktif diplomasi geliştirmektir. Bu temelde, benzer düşüncedeki ülkelerle koordinasyon sağlamak ve Japonya-ABD İttifakı'nı temel taş olarak kullanarak çok taraflı iş birliğini teşvik e...;

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

Çin – Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) aracılığıyla ilişkilerini kurumsallaştıran ve 21. yüzyılda Afrika’daki rekabetin çıtasını yükselten Pekin, günümüzde Afrika’nın dış ilişkilerinde en çok dikkat çeken aktör konumundadır. Çin, Afrika ile ilişkilerini “kazan – kazan iş birliği“ ve “kapsamlı strat...;

2000 yılından bu yana üç yılda bir dönüşümlü olarak gerçekleştirilen forumlar, Çin – Afrika ilişkilerini kurumsallaştıran iş birliği platformu olarak bilinmektedir. 2006, 2015 ve 2018’deki buluşmalar, Devlet ve Hükûmet Başkanları düzeyindeki yoğun katılımlarla “2006 Pekin Zirvesi ve 3. FOCAC”, “2015...;

Eğitim, kısaca, bireyde arzu edilen davranışların oluşturulması süreci olarak tanımlanmaktadır. Hem kişisel yönden hem devlet açısından eğitim, oldukça hassas ve sosyal bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, eğitim, genel itibariyle, sonuçlarının ve/veya çıktılarının değerlendirilebilmesi iç...;

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Sovyetler Birliği’nin dağılması, 20. yüzyılın en kritik siyasi olaylarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu olay, yalnızca bir süper gücün çöküşünü değil, aynı zamanda küresel siyaset ve ekonomi üzerinde derin ve kalıcı etkiler yaratmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılma süreci, ideolojik çatışmal...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...