Dünya Ekonomisi ve Diplomasi Üniversitesi, Özbekistan
Çev: Dr. Almagül İSİNA
Önemli strateji anlama sahip geniş Merkezi Asya bölgesinde güç ve denge sağlama, işbirliği için güçlü temeller oluşturma süreçlerinde Özbekistan belirgin rol üstlenmektedir. Söz konusu bölge real, potansiyel doğal ve hammadde kaynağı bakımından hem siyasi hem de ekonomik açıdan dünya haritasında günümüzde mühim bir yer kaplamaktadır.
Dünya pratiğinde de kanıtlandığı üzere, her devlet bağımsızlıklarını kazanmalarıyla kendi kalkınma modeli arayışına girer, yeni bir toplum inşa etmek için yeni bir model geliştirir.
“Ülke“ veya “ulus“ modelleri ulusal ekonominin bütünlüğünü oluşturan elementlerin toplamı veya “bu elementlerin sıkı bağı ve karşılıklı ilişkisini sağlayıcı bir mekanizma“ şeklinde tanımlanabilir. Geniş anlamıyla ulus modeli sosyo- ekonomik ve iç politikaya yönelik karşılıklı ilişkileri kapsayıcı bir sistemdir. Bu sistem yasal, idari ve ekonomik (banka, kredi ve vergi) mekanizmaların yardımıyla ayarlanmaktadır. Sistemde sosyal davranış ve ilişki (dünya tanım, anlayış, yaşam, gelenek ve kültür) normları belirli bir etki yaratır. Bir ülkenin inşasını hangi faktörlerin etkilediği konusunda farklı görüşler mevcuttur. Her halükarda önemli olan: model elementlerinin ilişkilerinin verimli olarak düzenlenmesi ve onların karşılıklı ilişki mekanizmalarının oluşturulması, bir ulus devletinin sosyo-ekonomik ve siyasi kalkınmasının kilit parametrelerinin istikrarının muhafaza edilmesidir.
Kalkınma modelinin içeriğini değerlendirme ve mukayeseli model analizleri yapma kriterleri aşağıdakileri kapsamakta:
-özel mülkiyet şekillerinin ilişkileri;
- genelde ve özelde piyasa ortamı organizasyonlarının gelişme seviyesi ve şekilleri;
-ekonomi üzerindeki devletin etki sınır ve yöntemleri;
-yürütülen ekonomi politikasının amaç ve araçları;
-finansman kaynak ve kapsamı, inovasyon mekanizması;
-ekonominin açıklık seviyesi, dinamiği, yapısı ve dış ekonomik ilişkilerin yönetilmesi.
Günümüz dünyasında“temiz“ piyasa ekonomi modelleri bulunmamaktadır. Ve belli bir derecede devlet tarafından yapılan ayar, ulusal ekonominin çağdaş organizasyonun ve işleyişinin vazgeçilmez şartıdır.
Özbekistan 1991 yılında bağımsızlığını kazandığı andan itibaren demokratik hukuk devletini ve piyasa ekonomisine yönelik güçlü sosyal bir sivil toplumu inşa etme yolunu seçmiştir. Bu yolun anlamı aşağıdaki beş ilkeyle formüle edilebilir:
- Ekonominin ideolojisizleştirilmesi. Ekonomi politikadan üstün ve onun iç dinamiğini oluşturmak zorundadır. Bilhassa bu gelecekteki kalkınma ve çağdaş ulusal ekonominin özünü oluşturmalıdır.
- Esas reformcu devlet olmalıdır. Devlet, reform sürecini halkın bütün kesiminin çıkarına bağlı olarak başlatmalı, kalkınma önceliklerini belirlemeli, ekonomide, devletin sosyal, toplumsal ve siyasal hayatında köklü değişim politikalarını devamlı ve daima geliştirerek, uygulamalıdır.
- Yasanın üstünlüğü, yenilenme ve gelişmişlik süreçlerinin tümü yasal temel üzerine inşa edilmelidir. Ancak bu durumda ekonomik reformlardan hissedilir sonuçlar elde edilebilir.