Corona’lı Brexit

Makale

27 Şubat 2020 tarihinde AB’nin Brexit baş müzakerecisi Michel Barnier, önemli bir açıklama yaparak, AB’nin ne olursa olsun mantığı ile Birleşik Krallık tarafından önüne konulan her ticaret anlaşmasını kabul etmek mecburiyetinde olmadığını ilan etti. “Elimizde uyulması gereken bir çerçeve ve boşanma kuralları manzumesi var, serbest ticaret anlaşması da her iki tarafın çıkarına hizmet etmek zorunda” diye ekledi. ...

27 Şubat 2020 tarihinde AB’nin Brexit baş müzakerecisi Michel Barnier, önemli bir açıklama yaparak, AB’nin ne olursa olsun mantığı ile Birleşik Krallık tarafından önüne konulan her ticaret anlaşmasını kabul etmek mecburiyetinde olmadığını ilan etti. “Elimizde uyulması gereken bir çerçeve ve boşanma kuralları manzumesi var, serbest ticaret anlaşması da her iki tarafın çıkarına hizmet etmek zorunda“ diye ekledi. Özellikle Mart toplantılarında, eşitlik şartlarının (level playing field) gözetilmesini istedi. Özellikle her iki taraf için önemli olan konuları, devlet yardımı, rekabet, toplum ve işçi hakları, çevre ve iklim değişikliği konuları olarak sıraladı. AB çevrelerinde, BK hükümetinin AB kurallarından sapacağı konusunda besbelli bir endişesi vardı. Bu endişe, BK’nın 31 Ocak 2020 tarihinde AB’den ayrılması ile iyice başına buyruk hâle gelen Boris Johnson’un tavırları nedeni ile Şubat sonu itibarı ile daha da arttı.


Şimdi Durum Farklı mı?

Serbest ticaret müzakeresi beklentileri boşa çıktı. On beş günde bir yapılması planlanan toplantılar, Covid 19 tuzağına takıldı. Şimdi Hem AB’nin, hem de BK’nın önceliği Corona virüsü ile mücadele. Boris Johnson yoğun bakımdan yeni çıktı. Ama vekâletin daha ne kadar zaman Dominic Raab (BK Dış İşleri Bakanı) tarafından sürdürüleceği hususu belirsiz. Müzakerelerin sanal olarak yapılması bile havada. Henüz Aralık 2020 sonu olarak telaffuz edilen geçiş dönemi hitamı ile ilgili bir tarih değişikliği önerilmiş değil. Çünkü bunun yapılabilmesi için BK’de kanun değişikliğine ihtiyaç var. Öte yandan, AB ve özellikle Almanya kanadında ciddi bir hoşnutsuzluk var. Çünkü zaten 2020 başında dahi, beşinci en büyük ticaret ortağını, yıl sonunda kaybetmenin telaşında olan Almanya, şimdi önceliği mecburen Covid 19’a kaydırmış olsa bile zaten BK’ı anlaşmasız kaybetmekle, ekonomik büyümesinin % 0,6 oranında azalacağını hesaplıyordu. Şimdi bunun virüs etkisi ile daha da büyüyeceğinin farkında. Öte yandan, Londra’nın önümüzdeki yıl finans sektörlerinde en az on bin civarında çalışanı Frankfurt’a kaptıracağı endişesi almış yürümüş durumda. Çünkü Covid 19, BK’nın bu pozisyonlara, üçüncü ülkelerden vasıflı emek ithal etme umutlarını suya düşürmüş durumda.


Corona ve Crown (Taç)

Geçen hafta içinde, 94 yaşındaki İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, halkına seslendi. Yaşına göre güçlü ve dingindi. Oğlu ve ülkesinin başbakanı hasta yataklarında virüs ile yaşam savaşı verirken, Majesteleri Bu da geçecek, hayat normale dönecek, aileler ve dostlar yine buluşacak dedi. Ross Parker ve Hughie Charles’ın 1939’da yarattığı ve Vera Lynn’in meşhur ettiği şarkıyı anımsatırcasına “We’ll meet again“ (tekrar karşılaşacağız) diye eklemesi, 1929 buhranı üzerine bir de 2. Dünya Savaşı’nı yaşayan BK ve dünya için, bir Biz neler gördük geçirdik, bunu da atlatacağız güvencesiydi. Brexit mi? Bu Kraliçe için şimdi düşünülmesi gereken bir konu değildi. O Brexit ile ilgili olarak ilk ve son açıklamasını 2016 referandumu öncesinde yapıp geri kalanı siyasilerin kısır çekişmelerine bırakmış ve sadece uzaktan seyretmişti. Şimdi, Brexit sonrası serbest ticaret anlaşması görüşmelerinin tekrar ne zaman başlayacağı belirsiz. Ama sanırım bu musibet virüs, her iki tarafa da uzlaşmak için daha fazla neden verdi.

Brexit’in Brenter’e Geri Dönüşümü Olur mu?

Aslında Mart ayı ortasından beri, o tarihte henüz hasta olmayan Johnson, virüs etkisi ortadan kalkana kadar, ticaret anlaşması için yapılan müzakereleri ertelemesi için baskılara maruz kalmaktaydı. Evet, AB’de bir genelge ile sanal konferanslar yasaklanmadı. Ama zaman donmuş gibi. Bu nedenle, fırsat varken, kozları önlerine koyarak tekrar düşünmeliler. Her şeyden önce Boris Johnson virüse yakalanmasının şansını kullanmalı ve geçiş dönemini, Aralık 2020’den sonraya ertelemek için girişimde bulunmalı. Şimdi her iki taraf da birbirine, işbirliği ve dayanışmaya her zamankinden daha muhtaç. BK ve AB, yolları alelacele ayırmaktansa, Corona salgınını lehlerine çevirmeye uğraşmalı ve durgunluktan çıkma yöntemlerini ahenkleştirmeli. Corona’ya bulanmış Brexit’in, Brenter’e geri dönüşmesinin mümkün olduğunu sanmıyorum. Keşke olabilseydi. Çünkü bu hem BK’a, ona bağlı ülkeler topluluğuna (British Common Wealth), hem AB’ye, ona üyelik sürecinde bulunan Batı Balkan ülkelerine, hem de AB dışındaki üçüncü ülkelere iyi gelirdi.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2770 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1110
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

2024 yılında dünya altın fiyatlarının uzun dönemde en yüksek seviyelerde seyretmesi, küresel ekonomideki çeşitli faktörlerin etkisiyle açıklansa da, en belirgin etki küresel savaş beklentisi kuşkusuz. Savaş beklentisinin görünen en kolay yansıması kuşkusuz aşırı yükselen altın fiyatları. 2024 yılınd...;

Halen gelişmiş ülkelerin kontrolü altında olan Denizcilik Sektörü gelişmekte olan ülkelerin de gelişmesi ve refah seviyesinin arttırılması açısından önemli bir ekonomik faaliyet alanıdır. Bu sektör Dünya ekonomisi ve ticareti ile çok fazla ilişkili, karmaşık, riskli ve pek de şeffaf olmayan bir ulus...;

Günümüzde güvenlik kavramına ilişkin genişletilmiş tanımlamaya gıda güvenliği de girmektedir. Gıda güvenliği konusu ele alınırken gıda güvenilirliği, gıda egemenliği, gıda paylaşılabilirliği ve gıda sürdürülebilirliği kavramları ile birlikte ele alınmaktadır.;

Altın rezervleri, bir ülkenin ekonomik ve finansal direncinin kritik bir göstergesidir. Genellikle merkez bankaları tarafından döviz rezervlerinin önemli bir parçası olarak tutulan altın, özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenilir bir sığınak olarak görülür. Son yıllarda, artan jeopolitik...;

Altın; fiziksel özellikleri, kültürel önemi, ekonomik rolleri ve tarihsel faktörlerin bir kombinasyonu nedeniyle yüzyıllardır talep görmekte. Altının tarih boyunca çok değerli olmasının başlıca nedenlerinden biri fiziksel özelliği. Altın her şeyden önce oldukça dayanıklı bir maden. Kararmaz, aşınmaz...;

Ulusal ve uluslararası alanda ülkelerin güveliği sadece siyasi ve askeri meseleler ile ilgili olmamıştır. Özellikle soğuk savaş sonrasında oluşan yeni dünya düzeninde küreselleşmenin yükselişiyle beraber, ekonomik konuların önemi daha artmıştır. ;

İsrail'in devletinin kurulduğu 1948 yılından günümüze uzanan Siyonist ideolojinin militarist bir devlete dönüşmesi, orta doğu coğrafyasında katliama varan insan hakları ihlallerinin sona ermeyeceğinin göstergesidir. İsrail devletinin 7 aydır süren bombardımanlarının Gazze'de yarattığı yıkım ve sonuc...;

Ertuğrul’un 1889 Japonya ziyareti, sıradan bir nezaket ve diplomatik ziyaret değildir. Bu ziyaret, kıta Avrupası, Orta Asya, Uzakdoğu, Pasifik ve Ortadoğu’daki güç mücadelesinin zorunlu kıldığı bir ziyarettir. Ertuğrul gemisi, geri dönemese de bu seyahat, günümüze kadar devam eden, son derece kalıcı...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...