“Çılgın Kalabalıktan Uzak”

Makale

Thomas Hardy’nin 1874 de yayınlanan kitabını ve ilk olarak 1967 de Julie Christie, Allen Bates ve Peter Finch’in unutulmaz bir oyunuyla sinemaya aktarılan yorumunu hatırlayanlarınız elbette vardır. Hardy’nin kurgu karakteri Bathsheba Everdene, duygusal beklentilerle “çılgın kalabalıktan uzak” bir kırsal yaşamı tercih eder. Oysa şimdi bir virüs gerçeği ile her yerde hepimiz çılgın kalabalıklardan uzağız....

Thomas Hardy’nin 1874 de yayınlanan kitabını ve ilk olarak 1967 de Julie Christie, Allen Bates ve Peter Finch’in unutulmaz bir oyunuyla sinemaya aktarılan yorumunu hatırlayanlarınız elbette vardır. Hardy’nin kurgu karakteri Bathsheba Everdene, duygusal beklentilerle “çılgın kalabalıktan uzak“ bir kırsal yaşamı tercih eder. Oysa şimdi bir virüs gerçeği ile her yerde hepimiz çılgın kalabalıklardan uzağız.


“Evim Sevimli Evim“

Bu şimdi başını sokabileceği bir yuva bulan herkesin mutlu ve huzurlu olmak için benimsemesi gereken bir deyim. Tanrı evsizlere yardımcı olsun. Evi şimdi adeta herkesin sığındığı bir kale. Zaman zaman mazgalından dışarıya bakıp, burcundan etrafı tarassut ettiğimiz güvenli mekân, etrafına hendek kazıp içinde beklediğimiz siper. Çünkü şimdi sınır tanımaksızın, aynı anda her yerde hükmünü acımasızca icra eden yeni bir “kara ölüm“ var. Bıçak kemiğe dayanmadıkça, genel bir sokağa çıkma yasağı ilan edilmesini ben de istemiyorum. Arada bir kale kapısını aralayıp çıkmalı, köprüyü indirip, hendeği aşmalı ve çabucak geri dönebilmeliyiz. Ufak tefek ihtiyacı gidermek ve birkaç adım atmak azımsanmayacak kadar önemli bir özgüven geri kazanımı. Yavaşlayan veya duran hizmetlere karşı, gıda, temizlik ve sağlık ürünleri gibi ihtiyaç maddelerinin tedarikinde aksama ve fiyatlarında fahiş artış olmamasını görmek önemli. Daha da önemlisi, evimizi sevmeyi yeniden öğrenmek ve ona gereken özeni göstermek. Öte yandan şu sıralar hatırımızı soran ve hatırını sormak ihtiyacını duyduğumuz insanları yeniden fark ediyoruz. Uzun zamandan beri görüşmediklerimiz ile birden bire uzaktan uzağa haberleşmenin mutluluğunu yakalıyoruz. “Bu da geçecek“ benim şu sıralar sıkı sıkı tutunduğum bir başka deyim. Deyimden de öte kaybedilmemesi gereken bir umut.


“Kara Ölüm“ ve Bilgi Bombardımanı

Gerçek, yalan, öğretici, aldatıcı, kızdırıcı ayırımı olmaksızın her türlü kanaldan, her türlü haber bombardımanına açığız. Hasta, ölü ve iyileşme sayılarının hem ülke genelinde, hem de dünyanın her yerinde nasıl seyrettiğini bilmek mutlak bir zorunluluk. New York valisi Cuomo’nun günlük yakınmaları ile Roma Belediye başkanının şikâyetlerini ve Türkiye’de Sağlık Bakanı’nın sadece doğruları yansıtması gereken açıklamalarını duymak önemli. Salgın hafife alınmamalı. Ama paniğe fırsat verilmemeli. Abartılmamalı ama gerekli uyarılar yapılmalı. Sorunlara hurafeyle değil, bilimle yaklaşılmalı. Bombardımana karşı en güvenli korugan gerçeklerle yüzleşmeyi bilmekten geçiyor. Bu dünyanın ilk karşılaştığı salgın, ilk muhatap olduğu felaket değil. Daha büyük felaket, bu sırada fırsatçılar, yağmacılar olabilir. Bu nedenle “bu da geçecek“ diye düşünürken, fırsatçılığa aman verilmediğine emin olmak, aldatmamak, aldanmamak esas.


Şimdi Birinci Kim?

Corona virüsü gayet adil davranarak her ülkenin kapısını çaldı. Tabii rakamlar doğruysa çaldığı ilk kapı yüzüne çabuk kapandı. Çin’in toparlanmaya başlaması, hem ümit hem de ibret verici. Öte yandan Belarus ile Kuzey Kore’yi nasıl atladı ve virüs Avrupa’nın son diktatörü Lukashenko’dan ve Kim Jong Un’un atom denemelerinden mi korktu diye merak ediyorum. Ama yola “America First“ diye çıkıp, durduğu yerde dünyanın tabutuna çivi çakmaya kalkan Trump’a en iyi dersi Corona veriyor. Dünyanın 1 numaralı ülkesi ABD, Corona’lı, hasta ve ölüm sayısı açısından şu anda dünya birincisi. 2016 da yuttuğu büyük lokmayı hala hazmedemeyen Trump, ya çok büyük konuştu veya Çin’in ahı tuttu. Salgın yüzünden marketlere saldıran halkı frenlemek için, şimdi bazı eyaletlerde, gıda ve su tayınlamasına başlandı. Ama aynı zamanda, Trump’ın sığ üslubu ile birbirine düşürdüğü Amerikan toplumunu partizanlıktan uzaklaştırma eğiliminde. Bu ırkçılık ve anti semitism’e de fren olursa Amerikan toplumu bir nefes alır. Denge –denetleme mekanizmaları arıza yapan ABD de virüs sanki yeni bir denge aracı işlevi görüyor. Trump’ın övündüğü istihdam ve verimlilik tökezliyor. Ekonominin büyümesi de. Bunun 3 Kasım seçimlerine nasıl yansıyacağını ise elbet göreceğiz.


Sadece Virüsle Savaşmanın Zorunluluğu

Hala virüsü bile iktidarını tahkim etme fırsatı olarak gören ülke liderleri var. Macaristan ve Polonya’yı bu patırtıdan sonra AB nasıl içine sindirecek bilmiyorum. Ama Hindistan gibi birikimli toplumsal nefreti virüs bahanesi ile fitilleyen ülkeler kadar, yardım toplama ve dağıtmayı bile partizanlığa alet eden, köklü, yerleşik gelenekleri olan kurumlarını virüs bahanesi ile iyiden iyiye rayından çıkaran ülkeler, virüsün yaptığı tahribattan daha büyüğünü yaptıklarının farkında bile değil. Evet, bu da geçecek. Ama sonra enkaz kalmaması için sadece ve sadece virüsle savaşmak gerek. Birbirimizle değil.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2713 ) Etkinlik ( 222 )
Alanlar
Afrika 77 641
Asya 98 1080
Avrupa 22 637
Latin Amerika ve Karayipler 16 67
Kuzey Amerika 9 288
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1381 ) Etkinlik ( 53 )
Alanlar
Balkanlar 24 293
Orta Doğu 23 608
Karadeniz Kafkas 3 296
Akdeniz 3 184
Kimlik Alanları ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1292 ) Etkinlik ( 77 )
Alanlar
İslam Dünyası 58 781
Türk Dünyası 19 511
Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2043 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
Türkiye 82 2043

Çin başkanı Xi Jinping’in 22 Mart’ta Moskova’ya yaptığı 3 günlük ziyaret, Batıya karşı bir başkaldırı ve Putin’e büyük bir destek olarak algılandı. Çin uluslararası siyaset sahnesinden dışlanan Rusya’dan ne bekliyor? Beklediğini alınca ne yapar?;

Öncelikle iki hususa değineceğim. İlki; “Türklerin denizci olmadığı” ifadesine ilişkindir, bunun Türkleri aşağılayıcı bir ifade olduğunu ve tarihi bilmemekten kaynaklandığını belirtmek isterim. Diğeri ise Mavi Vatan’ın haritasını nasıl çizdiğime ilişkindir. ;

İran coğrafyası uzun yıllardır insanlığın yerleştiği bir bölge olmaktadır. Konum itibariyle Anadolu, Mezopotamya, Kafkasya ve Orta Asya gibi kadim bölgelerin kesişim noktasıdır. Persler ilk olarak Asur kaynaklarında yer almaktaydılar. Yapılan incelemeler ve çalışmalar sonucunda varılan kanıya göre İ...;

İnsanoğlunun doğal yaşam ortamı karalardır. Ancak, dünyanın büyük kısmı denizlerle kaplı olup deniz insanoğluna refah, zenginlik ve güç getirecek özelliklere sahiptir. Bu açıdan bakıldığında insan toplulukları, doğal olarak, sosyolojik gelişmelerinin her aşamasında evvela doğal yaşam ortamları olan ...;

Çağımızda, ülkeler arasındaki ilişkilerde konjonktüre bağlı olarak meydana gelen değişimler sonucunda, klasik diplomasi yöntemlerinin yanında yeni kavramlar da ortaya çıkmıştır. Diğer ülke yönetimlerini ve uluslararası örgütleri etkilemek hedefiyle birlikte, yabancı kamuoyunu da etkilemek ihtiyacı d...;

Göç, ulus-devletlerin düzenlemesi ve kontrol altında alması gereken bir 21. yüzyıl gerçekliği midir? Bu sorunun yanıtına farklı Uluslararası İlişkiler (Uİ) teorilerinden görece farklı yanıtlar verilebileceği düşünülse de ortak bir kabule varılabilir: Uluslararası göçün düzenlenmesi. Göç ve güvenlik ...;

Artık, ulusal ya da uluslararası her seviyede güvenliği geçmişin anlayış ve kurumları ile sağlama imkânı zayıflamaktadır. Hızla gelişmekte olan teknolojilerin neden olacağı ekonomik ve toplumsal dönüşümler, uluslararası düzenin de yeni bir çerçeveye yani devletsiz (sınırların olmadığı post-modern) s...;

Arap yarımadası tektonik hareketlerle Afrika’ya doğru kayarken hiç olmazsa siyasi faylardaki gerilimi azaltacak girişimler önem kazanıyor. Necef Zirveleri işte bunlardan biri.;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 1

  • 06 Eki 2022 - 06 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.