Doğu Akdeniz Enerji Güvenliği Ekseni: Yunanistan-GKRY’nin Muhtemel Politikalarının Analizi ve Türkiye’nin Tutumu

Makale

Doğu Akdeniz, gerek Ortadoğu için bir ileri mevzilenme noktası olması gerekse çevresinde oluşan uluslararası tehditlere karşı çevreleme yayı konumunda olması hasebiyle barındırdığı hidrokarbon kaynakları ile birlikte cazibesi artırmıştır....

Özet

Doğu Akdeniz, gerek Ortadoğu için bir ileri mevzilenme noktası olması gerekse çevresinde oluşan uluslararası tehditlere karşı çevreleme yayı konumunda olması hasebiyle barındırdığı hidrokarbon kaynakları ile birlikte cazibesi artırmıştır. Bu sebeple son 15 sene içerisinde keşfedilen Doğu Akdeniz doğal gaz kaynaklarının çıkarılması, işlenmesi ve aktarılmasını kapsayan senaryolar hem bölge ülkelerinin hem de küresel aktörler ile uluslararası şirketlerin gelecek planlarını doğrudan etkilemiştir. Ancak kıyıdaş ülkeler arasında ve özellikle Kıbrıs adası özelinde, kıta sahanlığı ile münhasır ekonomik bölge gibi deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında uyuşmazlıkların hâlihazırda devam etmesi ve artan enerji talebi ile bu anlaşmazlıkların hukuki alana yansımaları bölgenin geleceğini daha da karmaşıklaştırmaktadır. Bu çerçevede, AB tarafından desteklenen Doğu Akdeniz Boru Hattı (DABH-East Med) projesi, İsrail-Yunanistan-GKRY üçlü görüşmeleriyle giderek somutlaşmış; Türkiye/KKTC-Yunanistan/GKRY tarafları arasında yaşanan anlaşmazlık, bölgenin geleceği için en önemli sorun olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmada; Doğu Akdeniz güvenlik doktrini, özellikle enerji anlayışı ve ülke politikalarının algı ve kapsam boyutlarıyla incelenmiş, yeni keşfedilen enerji kaynaklarının Türkiye-Yunanistan-GKRY arasındaki ilişkilere nasıl tesir edeceğine değinilmiş ve sonuçta yakın vadede bölge jeopolitiğinin değişeceği vurgulanarak mezkûr ülkelerin tarihin neresinde kalabileceğine dair öngörülerde bulunulmuştur.


Giriş

Devletler kurulmadan var olan güvenlik tanımı ulus devletlerin kurulmasıyla daha büyük önem arz etmeye başlamıştır. Güvenlik devletlerin ortaya çıktığı zamandan beri tek bir kalıp halinde anlaşılıp yorumlanmamış, farklı teoriler, okullar tarafından muhtelif çerçevelerden incelenerek çeşitli formlarda ifade edilmiştir. Örneğin, realist kurama göre, devletin var olması güvenliği için savaşlar çıkabilmekte ve bu devletin bekası için zaruri ihtiyaç olmaktadır. Buna karşın inşacılara göre güvenlik devlet merkezli düşünülmemelidir.

Soğuk Savaş dönemin sonlanmasıyla güvenlik kavramı daha geniş kapsamda kullanılmaya başlamıştır. Güvenliğin türevlerinden birisi olan ve uluslararası ilişkilerde çok önemli yere sahip enerji güvenliği petrol krizinden sonra literatüre dâhil edilmiştir. Enerji güvenliği enerjinin sürdürülebilmesi, enerji arzının devamlı ve kesintisiz halde gerçekleştirilmesi gibi önemli noktaları kendinde ihtiva etmektedir. İlaveten enerjinin kesintisiz ve sorunsuz aktarılması için enerji kaynaklarının taşımacılık meselesi en mühim noktalardan biridir. Bu kapsamda özellikle doğalgazın aktarılmasında boru hatları veya LNG santrallerinin doğru rotası enerji güvenliğinde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biridir.

Son dönem yapılan araştırmalara göre Doğu Akdeniz’in bazı büyük gaz yataklarına sahip olabileceği ihtimali giderek kuvvetlenmektedir. Doğu Akdeniz’deki önemli ama dünya doğalgaz rezervinin yalnızca %3,7’lik kısmına sahip olmasıyla kısıtlı hidrokarbon yatakları, bölgenin stratejik önemini artırmakla birlikte transit enerji taşımacılığını bir gerek olarak öne çıkarmakta ve kıyıdaş ülkeler arasındaki ilişkilerin doğasını da değiştirmektedir. Bölgesel denklemin yeniden kurulduğu günümüzde, Doğu Akdeniz’in istikrarsız konumu enerji güvenliği açısından çok daha önemli hale gelmiş ve aktörlerin gelişen süreçte konumlarını tekrar değerlendirmeleri gerekmiştir.

Doğu Akdeniz gazı, Avrupa’nın enerji ihtiyacının çeşitlendirilmesi noktasında bir etken teşkil etmektedir. Tek çözüm olmamakla beraber başka seçenekler ile birlikte değerlendirildiğinde olağanüstü derecede faydalı olabilecektir. Rusya ve Norveç’e bağımlı olan AB’nin, Norveç’in sahip olduğu doğalgaz miktarının dramatik bir şekilde azaldığı düşünüldüğünde, Doğu Akdeniz gazına tamamlayıcı kaynak olarak bakacağı bir gerçektir.

Son yıllarda devam eden Yunanistan-GKRY-İsrail-Mısır görüşmelerinin ana gündem maddesini özellikle bu dört ülkeyi birbirine bağlayan “Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı3“ (DABH) oluşturmuş ve bu çalışmada da söz konusu proje kapsamındaki Yunanistan’ın tutumu değerlendirilmiştir. Bu proje ile ilgili olarak; boru hattının hangi ülke tarafından besleneceği, çıkarılan gazın maliyeti, hangi ülke-uluslararası kuruluş-şirket-bankaların destek sağlayacağı, potansiyel müşterilerin kimler olduğu ve gazın son satış fiyatının ne kadar kârlı olacağı sorularının cevapları aynı zamanda önümüzdeki dönemde Doğu Akdeniz stratejilerinin temel taşları olacaktır.

Amerikan Exxonmobil, Fransız Total, İngiliz BP, İtalyan ENI, Hollandalı Shell ve Katarlı QP gibi enerji devlerinin bölgede faaliyet göstermeleri, bölgenin konumunun stratejik seviyeye çıkmasının tesadüf eseri olmadığını göstermektedir. Öte yandan analizlerin, araştırmaların farklı boyutları olan bir meseledir. Bu noktada da farklı seçenekler bulunmaktadır ve doğalgaz miktarı bölge ülkeleri ve şirketlerin ümit ettiği kadar yüksek oranda ise birden fazla seçenek eyleme dönüştürülebilir. Bununla birlikte; Doğu Akdeniz’de keşfedilen hidrokarbon rezervleri ilgili devletler arasında uyuşmazlıkların derinleşmesine yol açmış, bu sorunların hukuki alana yansımaları, bölgede yeni deniz yetki alanları (kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge (MEB)) sınırlandırması uyuşmazlıklarını ortaya çıkarmıştır.

Yunanistan ve GKRY isteklerine ulaşmak için başta Rodos, Meis ve Kıbrıs olmak üzere adaların coğrafi konumlarını ve deniz yetki alanları sınırlandırmasındaki ortay hatlar metodunu suiistimal ederek, Anadolu ile bu adalar arasındaki ortay hatları, sırasıyla Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-Kıbrıs deniz yetki alanları sınırı hâline dönüştürmeye çalışmaktadır. Yunanistan ayrıca; Girit, Kaşot, Kerpe, Rodos ve Meis adalarının kıyılarını sınırlandırmada kullanılacak ilgili kıyılar kabul ederek, ortay hat prensibi temelinde Mısır, GKRY4, Lübnan ve Libya ile sınırlandırma antlaşmaları yapmış/yapma çabasına girmiş,5 Ada’nın kıta sahanlığında hidrokarbon araştırılması ve çıkarılması için ruhsatlar vermiş, söz konusu ruhsat sahaları için ihaleler açmış ve sondaj girişimlerinde bulunmuştur. Bu bağlamda, Türkiye açısından bakıldığında Doğu Akdeniz deniz yetki alanları uyuşmazlığının ikiye ayrıldığı görülmektedir. (Tamçelik ve Kurt, 2015, ss. 445-449)

TASAM Yayınlarının "Yeni Deniz Güvenliği Ekosistemi ve Doğu Akdeniz" isimli kitabından alınmıştır.

“Yeni Deniz Güvenliği Ekosistemi ve Doğu Akdeniz“ e-kitabı için Tıklayınız
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2786 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1121
TASAM Avrupa 23 652
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 296
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1305 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 519
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2056 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2056

Afrika, birçok ekonomi ve önemli sektörün toparlanmaya devam etmesi, ekonomik dengesizliklerin iyileşme belirtileri göstermesi ve bölgenin egemen borç baskılarının en kötüsünün geride kalmasıyla 2024'ü ekonomik bir yükselişle tamamlıyor. Dış borç ve borç servis yükleri hâlâ yüksek olmasına rağmen, d...;

Kuzey kutup bölgesinin eteklerinde adı yeşil kendi beyaz dünyanın Avustralya’dan sonra en büyük adası Grönland şimdi Trumpist ABD ile Danimarka ve dolayısı ile AB arasındaki en büyük gerginlik konusu olma adayı. Trump’ın yeniden yönetime gelmesiyle Monroe doktrininden bu yana ilk defa yine “en büyük...;

Türkiye’nin arabuluculuğunda Etiyopya ile Somali arasında 11 Aralık 2024 tarihinde kabul edilen Ankara Bildirisi, karşılıklı kazanımlara yönelik bir iş birliği modelinin geliştirilebilmesini ve ilişkilerdeki gerginlikleri sonlandırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, önümüzdeki günlerde başlayacak müz...;

Bundan sonra hayatımızda daha farklı şekillerde Çin konusunu duyacağımız için Çin’i daha yakından tanımak adına bazı notlarımı ve yorumlarımı sizlerle paylaşmak istedim. Buradaki tespitler direkt bir sonuca ulaşıyormuş gibi görünse de esasında son aylarda hem İngiltere hem başka yerlerde katıldığım ...;

Türkiye, yükselen bir güç olarak Afrika ile ilişkiler kurma yolunda çalışıyor. Uluslararası düzeyde bu, özellikle Somali ile dikkat çekici hale geldi. Turkish Airlinesin Somali ile tarifeli uçuşları bu bağlantının bir sembolü oldu ve hem cesur bir adım hem de sorunlu bir Afrika ülkesiyle bağlantıya ...;

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki 28 Mart 1993 çatışmaları Türkiye ve Ermenistan ilişkilerini de olumsuz yönde etkilemiştir. 3 Nisan 1993’de Türkiye, Ermenistan'a tahıl sevkiyatını durdurdu ve iki ülke arasındaki kara sınırını kapattı. Tarihi sorunların yanı sıra, Dağlık Karabağ krizi, o zamandan ...;

Eskiden göz ardı edilen Arktik, bugün eriyen buzullar sayesinde küresel ticaret, enerji ve stratejik üstünlük mücadelesinin merkezi haline geldi.;

1300 – 1600 arası dönemde Anadolu, dünyanın bir numaralı tekstil üretim bölgesiydi. Türkiye’de üretilen pahalı kemha ve sof kumaşı, Rus çarlarının ve boyarlarının , İtalyan ve Fransız prens ve prenseslerinin ve İskoç piskoposlarının da aralarında bulunduğu Avrupalı seçkinlerden büyük ilgi gör...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...