Dünyanın merkezi Asya-Pasifik bölgesine kaymaktadır. Bu bölgenin stratejik sorunları karmaşık bir nitelik taşımaktadır ve diğer bölgeleri etkileyebilecek durumdadır. Bu nedenle, geleceğin güvenliği bahsinde, Asya’daki stratejik sorunlar yakından izlenmelidir.
Gerçekten, Soğuk Savaşın bitişi ile revizyonist ülkelerin ortaya çıkarak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra tesis edilmiş uluslararası düzeni değiştirmek istemeleri, büyük güçlerin rekabetine sebebiyet vermiştir. Ayrıca, bu gelişme, küresel bir dengesizlik yaratmaktadır. Bundan başka bu durum, karmaşık bir güvenlik ortamına da yol açmaktadır.
Hür ve açık şeklinde tanımlanabilecek uluslararası düzene karşı meydan okumalar devletler arası stratejik rekabete de sebebiyet vemiştir. Bu gelişme ayrıca küresel düzensizliğin ortaya çıkışını sağlamıştır. Bu ortam içinde, Asya’da Çin’in revizyonist bir ülke olarak tutum takınması, ABD ile rekabetçi bir ilişkiye sebebiyet vermiştir.
Çin’in bir süper güç halini alması, 21. yüzyılın en önemli olayıdır. Bu gelişme, ABD’nin dış ve ekonomik politikalarını şekillendirmiştir. Bu durum ayrıca, ABD’nin Asya-Pasifik’teki genel çıkarlarına bir tehdit teşkil etmiştir. Bu şekilde, Çin merkezli bir dünyanın ortaya çıkışı, Asya-Pasifik’teki dengeyi etkilemiştir.
Bu sunumun amacı, Çin’in bir süper güç olarak ortaya çıkışının doğurduğu, stratejik sorunların geleceğin güvenliğini şekillendirecek unsurlar olarak ortaya koymaktır.
Anahtar Kelimeler: Asya-Pasifik ülkeleri, bölgesel stratejik sorunlar, bölgesel güvenlik, Güney Çin Denizi, Bir Kuşak Bir Yol Girişimi
GİRİŞ
Bugün, Asya-Pasifik bölgesi dünyanın merkezi haline gelmiştir. Bu gelişmenin temel nedeni Çin’in ekonomik dönüşümü ve Hindistan’ın gösterdiği ekonomik büyümeye dayalı başarısıdır.
Asya-Pasifik ülkelerinin son zamanlarda savunma ve askeri modernleşmeye yönelik harcamalarındaki artış dikkat çekmektedir. Asya-Pasifik bölgesi ekonomik bakımdan dünyanın en dinamik bölgesi olması yanında, savunma alanında da en çok harcamada bulunulan bölge haline gelmiştir. Bu çerçevede, saldırı silahları alımı hız kazanmıştır. Bölge ülkeleri saldırı denizaltıları, deniz savaşı kabiliyetlerini artırıcı gelişmiş silahlar ve süpersonik savaş jetleri ile silahlı kuvvetlerini her gün daha ileri düzeye getirmektedirler. Bu bakımdan, ASEAN (Güneydoğu Asya Uluslar Birliği) Bölgesel Forumu’nun 1994’te kurulmasından itibaren, ASEAN Ülkeleri güvenlik işbirliğine büyük önem vermeye başlamışlardır.
Asya-Pasifik’teki en önemli stratejik problem, Çin’in revizyonist bir ülke olarak ortaya çıkması ve İkinci Dünya Savaşı sonrası başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin oluşturdukları düzene meydan okumasıdır. Soğuk Savaşın sona ermesi ile revizyonist ülkelerin ortaya çıkarak İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulmuş bulunan düzene meydan okumaları, büyük güçler rekabetine yol açmıştır. Ayrıca bu gelişme, mevcut küresel düzene bir tehdit oluşturarak, kaygan ve değişken şeklinde tanımlanabilecek küresel düzensizliği meydan getirmiştir. Hür ve açık uluslararası düzene karşı bu meydan okumalar devletler arasında stratejik rekabete yol açmış ve küresel düzensizliğin ayrılmaz bir parçasını oluşturmuştur. Bu bağlamda, Asya- Pasifik’te Çin’in revizyonist bir ülke olması ABD ile rekabetçi bir ilişki içine girmesine yol açmıştır.
Büyükelçi (E) Prof. Dr. Ali Engin OBA, "Geleceğin Güvenliği" isimli kitabından alınmıştır.
“Geleceğin Güvenliği“ e-kitabı için Tıklayınız
“Geleceğin Güvenliği“ Kitabı için Tıklayınız