“Keşmir Sorunu” Kitabı Çıktı

Haber

Emekli Albay Dr. Cengiz Topel Mermer’in “Keşmir Sorunu ve Pakistan-Hindistan İlişkileri Üzerine Etkisi” isimli doktora tezi, aynı isimle TASAM Yayınları tarafından kitaplaştırıldı. ...

Emekli Albay Dr. Cengiz Topel Mermer’in “Keşmir Sorunu ve Pakistan-Hindistan İlişkileri Üzerine Etkisi“ isimli doktora tezi, aynı isimle TASAM Yayınları tarafından kitaplaştırıldı.

Küresel güç mücadelesindeki jeopolitik adımların bölge üzerinde yarattığı baskılardan da etkilenerek zaman içerisinde çapı büyüyen Keşmir Sorunu’nu her yönüyle inceleyen, beş bölüm ve 437 sayfadan oluşan çalışmada 1.548 atıf yapılmış olması, kitabın derinliğini ve kapsamının mahiyetini ortaya koyuyor.

Kitapta Ön Söz ve Giriş’in ardından birinci bölümde “Kavramsal ve Teorik Çerçeve“, ikinci bölümde “Tarihî Arka Plan“, üçüncü bölümde “Hint Milliyetçiliğinde Ayrışma, Altkıtanın Bölünmesi ve Sorunu Üreten Süreç“, dördüncü bölümde “Keşmir’de Hint Hâkimiyeti ve Hindistan-Pakistan Çatışmaları“ ve beşinci bölümde “Güney Asya’daki Jeopolitik Gelişmelerin Pakistan-Hindistan/Keşmir Sorunu Üzerine Yansımaları“ konuları yer alıyor. Kitabın altıncı ve son bölümünde ise “Sonuçlar“ irdeleniyor.

Kitabın amacının “Hindistan-Pakistan arasında Keşmir sorununda görünürlük kazanan çatışmalı ilişkiyi analiz edip problemin kaynağına ulaşmak ve Keşmir sorununun iki ülke anlaşmazlığı üzerindeki izlerini ortaya çıkarmak ve Güney Asya coğrafyasına yönelik bir Türkiye perspektifi ortaya koyabilmek“ olduğunun belirtildiği arka kapak yazısında şu ifadelere yer verilmiş;

“Hindistan ve Pakistan, II. Dünya Savaşı sonrası emperyal kapasitesini yitiren İngiltere’nin Hint Yarımadası’ndan çekilmek zorunda kalması üzerine 1947 yılında, din temelli ayrışma esasında kurulan devletlerdir. Hindistan’ı arada bırakarak, Doğu ve Batı Pakistan olarak ikiye ayrılan Pakistan, 1971yılında yaşanan iç savaşa Hindistan’ın müdahalesi neticesinde Doğu Pakistan’ı kaybetmiş, Doğu Pakistan Bangladeş adıyla bağımsız bir devlet haline gelmiştir. İngiltere’nin çözmeden bıraktığı; maddi kaynakların paylaşılması, sınır aşan su kaynaklarının paylaşımı, tartışmalı sınırlar, görece özerk yönetilen prensliklerin statüsünün netleştirilememesi gibi sorunlar Hindistan ve Pakistan arasında ciddi krizlere neden olmuştur. Hindistan ve Pakistan, İngiliz mirası sorunları zaman içerisinde büyük oranda çözerken, halkın büyük çoğunluğu Müslüman ancak yöneticisi Hindu olan Cammu ve Keşmir Prensliği’nin (Keşmir) statüsü konusunda anlaşamamış; bu sorun iki ülke arasında kronik çatışma üreten bir mekanizmaya dönüşmüştür.

İki ülkenin kurulduğu Ağustos 1947’den sonra Keşmir’de çıkan iç savaşa Hindistan, Hindu Maharaca’nın Hindistan’a bağlanmayı kabul ettiği gerekçesi ile müdahale etmiş; bu gelişmeyi kabul etmeyen Pakistan’ın da müdahil olmasıyla başlayan ilk Pakistan-Hindistan savaşı, Birleşmiş Milletler aracılığında, 1 Ocak 1949’de sağlanan ateşkes ile sonuçlanmıştır. Çatışmalar sonrasında Batıda, Pakistan’ın kontrolünde, Keşmir topraklarının üçte birini kapsayan bir alanda, başkenti Muzaffarabad olan “Azad Keşmir Yönetimi“ kurulmuştur. Doğuda ise, başkenti Srinagar olan, Keşmir topraklarının üçte ikisini kapsayan alan Hindistan kontrolünde kalmıştır. İki ülkenin de kuruluş ilkelerinde başat yer alan Keşmir’in tamamına sahip olma davası temelinde Hindistan ile Pakistan iki defa daha savaşmış ve iki defa da sınırlı çatışmaya girmiştir. Bu çatışmalara rağmen, Keşmir’de 1949 ateşkesi ile oluşan sınır hattı pek fazla değişmemiştir.

Keşmir Sorunu, küresel güç mücadelesindeki jeopolitik adımlarının bölge üzerinde yarattığı baskılardan da etkilenerek zaman içerisinde çapını büyütmüştür. Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ile 1962 yılında yaşadığı savaştaki toprak kayıpları Hindistan’ı küresel aktörlerle işbirliği yapmaya mecbur bırakmıştır. Hindistan-ÇHC savaşından sonra Pakistan’ın ÇHC ile ittifak kurarak, kendi kontrolündeki Keşmir topraklarından bir bölümünü ÇHC’ye bırakması da ÇHC’nin soruna nüfuz etmesine neden olmuştur. ÇHC’nin bölge denklemlerine dâhil olması küresel aktörlerin bölgeye yönelik adımlar atmasına neden olurken, Afganistan gelişmeleri de Keşmir Sorunu üzerinde belirleyici olmuştur. Soğuk Savaş sonrasında Hindistan ve Pakistan küresel baskıların hafiflemesinden doğan çözüm zeminini değerlendirmenin aksine silahlanma yarışını sürdürmüş ve bu yarış tarafların nükleer kapasite kazanmasıyla sonuçlanmıştır. Bu gelişme sonrasında sorun tüm dünyayı etkileme kapasitesine sahip bir nükleer tehdit kaynağı haline gelmiştir.

Pakistan’ın kontrolündeki Keşmir’de nüfusun tamamını oluşturan Müslümanlar Pakistan Yönetimi ile ciddi bir sorun yaşamazken Hindistan kontrolündeki Keşmir’de kalan Müslümanlar Hint hâkimiyetini kabul etmekte zorlanmıştır. Bu bağlamda nüfusun yaklaşık yüzde sekseni Müslüman olan Hindistan kontrolündeki Keşmir’in Hindistan’a entegrasyonu sorunlu olmuş; Keşmir halkı Hindistan kontrolündeki yönetime karşı yabancılaşmış ve zaman zaman da isyan etmiştir. Hindistan, mevcudu yüz binlerle anılan güvenlik personeli ve “Olağanüstü Hal Yasaları“ ile Keşmir’de hâkimiyet kurmaya çalışsa da başarılı olamamıştır. Keşmir’deki ayrılıkçılığı Pakistan’ın desteklediğini iddia eden Hindistan, 5 Ağustos 2019’da Keşmir’i dış dünyaya kapatıp özel statüsünü kaldırmış ve bölgeyi güvenlik çemberine almıştır. Hindistan, bu adımı ile demografik yapıyı değiştirerek Müslüman nüfusu azınlığa düşürmek ve sorunu kesin olarak çözmek istemektedir. Bu gelişmeyi kabul etmeyen Pakistan gerilimi artırarak konuyu canlı tutmakta ve soruna uluslararası camianın müdahil olmasını sağlamaya çalışmaktadır. Keşmir’in bölünmesinden bugüne, tartışmalı ateşkes hattında yaşanan küçük çaplı çatışmalar ve karşılıklı ateş açmalar nedeniyle sivil ve asker can kayıpları devam etmekte, iki nükleer silah kapasiteli ülkenin çatışma riski Demokles’in kılıcı gibi dünyanın üzerinde sallanmaktadır“.

Not: TASAM Yayınlarının kitapları http://yayinlar.tasam.org/ sitesinden çevrimiçi olarak alınabilir.

KİTABIN KÜNYESİ
Kitap Adı : Keşmir Sorunu ve Pakistan-Hindistan İlişkileri Üzerine Etkisi
Yazar : Dr. Cengiz Topel MERMER
Sayfa Sayısı : 437
Yayınevi : TASAM Yayınları
Dizisi : Uluslararası İlişkiler Dizisi
ISBN : 978-605-4881-33-8
Yayın Tarihi : 2019 Aralık
Fiyatı : 35,00 TL (KDV Dâhil)
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Artık ahkâm kesmekten öte çapı kalmayan Birleşmiş Milletlerin(BM), Afet Riski Azaltma Günü yaklaşırken uygun gördüğü tema bu yıl oldukça ilginç. Adeta eski kuşaklardan ümidi kesmişçesine 2024, Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü olan 13 Ekim için açıklanan tema “ Bir Sonraki Kuşağın, dirençli bir G...;

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Geçtiğimiz Eylül ayında Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın ABD’deki temasları sırasında ortaya attığı Arnavutluk’ta mini bir Vatikan modeli Alevi/Bektaşi devleti kurma planı halen devam eden şaşkın ve meraklı tartışmaları doğurdu. ;

Afrika, küresel terör örgütleri El Kaide ve DAEŞ'in rekabet ve savaş alanına dönüşmüş durumda. Bölgedeki zayıf devlet yapıları, etnik ve dini çatışmaların varlığı, ekonomik sorunlar ve sosyal huzursuzluk gibi etkenler, bu örgütler için ideal bir zemin yarattı. ;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Yakında dünyanın en büyük işgücüne sahip olacak olan Afrikalılar, modern güce erişebildikleri takdirde bölgelerini küresel bir ekonomik güç merkezine dönüştürme fırsatına sahipler. Şu anda, Sahra Altı Afrika'da yaklaşık 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu durum onları yemek pişirmek, ısınmak v...;

Çin’i Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın kararlı bir destekçisi olmakla itham eden NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin tehlikede olduğunu düşünüyor. NATO, çok kutuplu bir yapıya evrilen uluslararası sistem içerisinde kendisine tatmin edici tarihsel bir rol arıyor.;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...