Turizm: Afrika’nın Yatırım Bekleyen Altın Madeni

Yorum

Uluslararası Para Fonu’na göre dünyanın en hızlı büyümekte olan on ülkesinden yedisine ev sahipliği yapan Afrika, BM Dünya Turizm Örgütü tarafından da son on yılda en hızlı büyümekte olan turizm bölgelerinden birisi olarak adlandırılmaktadır. ...

Uluslararası Para Fonu’na göre dünyanın en hızlı büyümekte olan on ülkesinden yedisine ev sahipliği yapan Afrika, BM Dünya Turizm Örgütü tarafından da son on yılda en hızlı büyümekte olan turizm bölgelerinden birisi olarak adlandırılmaktadır. Sahra altı Afrika coğrafyasındaki çeşitlilik, zengin kültürel miras, kendisine özgü milli parkları, gölleri, şelaleleri ve adaları, bölge turizmine mukayeseli üstünlükler sağlamasına karşın, altyapısal eksikliklere bağlı olarak söz konusu potansiyelden, gerektiği ölçüde istifade edilememektedir. Bu noktada ulaştırma, enerji, su ve telekomünikasyon gibi alanlarda yatırımların arttırılması gerektiği üzerinde genel bir mutabakat söz konusudur.

BM Dünya Turizm Örgütü’ne göre, 2012 yılında dünya genelindeki turist sayısı ilk kez 1 milyar barajının üzerine çıkarken (1 milyar 32 milyon), Asya, Afrika, Orta ve Doğu Avrupa gibi gelişmekte olan bölgelere yönelik talepte artışlar görülmektedir. 2011 yılında Afrika’yı ziyaret eden turist sayısı 50 milyonun üzerinde olurken, 2012’de 63,6 milyona ulaşmıştır.[1] Bu sayının 2003 yılında 37 milyon olarak kayıtlara geçmiş olması, gelinen noktanın mukayese edilmesi bakımından önemli bir göstergedir. Bölgesel düzeyde kıtanın en çok turist çeken kesimi Kuzey Afrika olurken, ardından Güney, Doğu, Batı ve Orta Afrika şeklinde sıralanmaktadır.

Güney Afrika Cumhuriyeti, Mısır, Fas, Tunus, Tanzanya ve Mauritius, 2012 yılında sektörde en çok gelir elde eden ülkeler olmuşlardır. Yine aynı yıl turizm ve ulaştırma sayesinde 8,2 milyon kişiye istihdam fırsatı sunulmuştur.[2] Söz konusu gösterge, nüfusunun %70’ini 25 yaş altı kesimin oluşturması münasebetiyle dünyanın en genç kıtası Afrika için önemli bir ölçüttür.

Öte yandan Afrika, dünya nüfusunun yaklaşık %15’ini oluşturmasına karşın, uluslararası turist sayısından %5, dünya turizm hâsılatından ise yalnızca %3’lük bir pay alabilmektedir. Afrika’nın 2012 yılında elde ettiği uluslararası turizm hâsılatı, 43,6 milyar dolar olarak açıklanmıştır.[3] Söz konusu tutar, sektöre gerekli yatırımların yapılabilmesi bakımından yeterli olmamakla birlikte Afrika’ya yönelik dış yardımların yaklaşık iki katına karşılık gelmesi münasebetiyle azımsanmamalıdır.

Mauritius, Gambiya, Seyşeller, Cape Verde (Yeşil Burun Adaları) ve Komorlar gibi küçük yüzölçüme sahip ülkeler, turizmde büyük birer potansiyele sahip olmalarının yanı sıra ziyaret edildikleri turistler tarafından Afrika kıtasından çok farklı yerler olarak tanımlanmaktadırlar. Bahsi geçen ülkelerin turizm hâsılatları, Gayri Safi Yurtiçi Hâsılalarına yüksek oranlarda katkı yapmaktadır. Bu oranların Seyşeller’de %50, Cape Verde’de %30, Mauritius’da %25, Gambiya’da %16’ya kadar ulaştığı bildirilmektedir.[4]

Ruanda ve Uganda, vahşi yaşama ilgi duyan turistlerin son yıllarda daha fazla rağbet gösterdikleri ülkelerdir. Kıta genelinde her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen kültür festivalleri de sektörel gelişimi desteklemektedir. Sözgelimi Burkina Faso’daki film, Zanzibar Adası’ndaki müzik ve film, Benin’deki kültür, Güney Afrika’daki uluslararası jazz festivalleri, verilebilecek çok sayıdaki örnekten yalnızca birkaçıdır. Gambiya’da diasporanın, kendi tarih ve kültürüyle yeniden bütünleşmesini teşvik etmek amacıyla “Köklerin Eve Dönüşü Festivali“ adı altında gelenekselleşmiş olan bir festival düzenlenmektedir.[5] Öte yandan 2010 Dünya Kupası organizasyonuna ev sahipliği yapan Güney Afrika Cumhuriyeti’ni bu süreçte 300.000’in üzerinde yabancı turist ziyaret ederken, Afrika’nın dünyaya tanıtımı noktasında önemli bir misyon üstlenmiştir.

Afrika’daki çok sayıda ülkenin Turizm ve Çevre Bakanlıkları, BM Sınaî Kalkınma Örgütü (UNIDO) başta olmak üzere BM Çevre Programı ve BM Dünya Turizm Örgütü gibi kuruluşlarla müşterek çalışmalar yapmaktadırlar. Afrika Turizm Örgütü de bu alanda seminerler icra etmek suretiyle sektördeki yatırım fırsatlarına dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.

Turizmin teşviki kapsamında Doğu Afrika Topluluğu (EAC) mensuplarından Kenya, Uganda ve Ruanda arasında geçtiğimiz Şubat ayında başlatılan ortak vize uygulaması, diğer ülkelere de emsal teşkil edebilecek türden bir girişimdir. Uygulama sayesinde, turist vizesi ile üç ülkeye birden giriş yapma olanağı sunulmaktadır. Güney’deki ülkelerden Zambiya ve Zimbabve, 2013 yılında BM Dünya Turizm Örgütü ile üçlü bir anlaşmaya imza atmak suretiyle turizmin geliştirilmesi için işbirliği taahhüdünde bulunmuşlardır. Anlaşma kapsamında, her iki ülkenin ortak sınırında bulunan Kariba Gölü bölgesinde yeni yatırımların yapılarak turizmin canlandırılması amaçlanmaktadır.

Turizm sektörünün geliştirilmesi noktasında kıta ülkelerinin, dış ülkelerle işbirliği protokolleri imzalamak suretiyle konaklama imkânlarının genişletilmesinden doğrudan uçuş seferlerinin başlatılmasına kadar birçok konuda çaba sarf ettiklerini de gözlemlemek mümkündür. Bu suretle, Afrikalı havayolu şirketlerinin yanı sıra Amerikalı, Avrupalı ve Ortadoğulu firmaların da mevcut uçuş güzergâhlarının sayısını her geçen yıl arttırdıklarına tanıklık edilmektedir. Son yıllarda THY, en hızlı yükselmekte olan havayolu şirketleri listesinin üst sıralarında kendisine yer bulmaktadır.

THY, bugün itibariyle Afrika'da 37 noktaya sefer gerçekleştirmekte ve bilhassa Sahra altı Afrika bölgesine yönelik seferleri sayesinde ilgili ülkelerin turizmine katkılar sağlamaktadır. Girişimler ve söylemler, söz konusu atılımın devam edeceğine dair izlenimler oluştururken, THY’nin yakın gelecekte kıtada 50’nin üzerinde noktaya uçuş yapmakta olan Air France şirketini geride bırakması kuvvetle muhtemeldir. Afrika’ya yönelik yatırımlarıyla dikkat çeken Birleşik Arap Emirlikleri kökenli Emirates Group ise son on yılda kıta genelinde 249 milyon dolarlık bir yatırıma imza atmış ve Sahra altı Afrika, söz konusu tutardan 204 milyon dolarlık bir pay almayı başarmıştır. Seyşeller, Moritanya, Senegal ve Gine, şirketin yatırımlarında üst sıralarda kendilerine yer bulmuşlardır.[6] Afrika bünyesindeki Etiyopya, Kenya ve Güney Afrika Havayolları da kıta dâhilinde en çok noktaya sefer yapmakta olan firmalardır.

Sektörel kalkınmanın önünde altyapısal eksikliklerin yanı sıra iklim değişikliği ve güvenlik gibi hususları da göz ardı etmek mümkün değildir. İklim koşullarına bağlı olarak yaşanmakta olan doğal felaketler, kolera salgınlarını tetiklemekte ve Ulusal Parklar’da bulunan çok sayıdaki canlı türünü göçe zorlamaktadır. Dünyanın en zengin ekolojisine sahip ülkelerinden Madagaskar başta olmak üzere birçok kesimdeki biyo çeşitlilik her geçen gün azalmaktadır.

Bazı kıta ülkelerinde yaşanmakta olan siyasi istikrarsızlıklar ve güvenlik sorunları da sektörde büyük kayıplara yol açmaktadır. Kuzey Afrika’daki dönüşüm sürecinin etkileri, turizmden yüksek gelir elde etmekte olan Mısır ve Tunus gibi ülkeler üzerinde hissedilmektedir. Afrika’nın önemli turizm merkezlerinden Kenya’da geçtiğimiz yıl ayrılıkçı Müslüman bir grup ile geleneksel bir kabile arasında yaşanan çatışmalarda güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddet, Ağustos ayında Jomo Kenyatta Uluslararası Havalimanı’ndaki büyük yangın ve Eylül ayında ülkenin en gözde alış veriş merkezini hedef alan terör saldırılarında çok sayıda insanın yaşamını yitirmesi, turizme ağır birer darbe vurmuştur. Yine sektörde potansiyeli yüksek ülkelerden Kongo D.C. sınırları içerisindeki isyancı grupların yıllardır hükümet güçleri ile süregelen çatışmaları, sektörden elde edilebilecek kazanımların önünde engel oluşturmaktadır.

Turizm sektörünün doğrudan istihdam oluşturma özelliği, nüfusu hızlı bir artış kaydetmekte olan Afrika için daha iyi değerlendirilmesi gereken bir fırsattır. Önümüzdeki yıllarda, kalkınmanın önündeki en büyük engellerden birisi olarak kabul edilen altyapı eksikliklerinin giderilmesi ve müşterek çalışmalar sayesinde dünyanın gözünde daha olumlu bir imaj oluşturulması, Afrika’nın mevcut potansiyelini performansa dönüştürecektir.



[1] African Development Bank Group, New York University Africa House & Africa Travel Association, Africa Tourism Monitor, September 2013, s.6

[2] A.g.e. s.9

[3] A.g.e. s.6

[4] Kingsley Ighobor & Aissata Haidara, Africa Renewal, United Nations Department of Public Information, August 2012, s.20

[5] Ida Njai, “Makasutu ve Gambiya’da Topluma Dayalı Turizm“, Doç. Dr. Ahmet Kavas, Ufuk Tepebaş (Ed.), Sahra altı Afrika içinde (ss.503-511), İstanbul: Tasam Yayınları, 2007, s.504

[6] Barbara Njau, “Africa Jostless for Position on the Tourism Map“, FDI Intelligence, 11 December 2013

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2770 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1110
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Rusya, Afrika kıtasındaki nüfuzunu artırmak amacıyla çeşitli stratejiler geliştirmekte ve bu stratejilerden biri olarak nükleer enerji diplomasisini ön plana çıkarmaktadır. Küresel enerji piyasalarında önemli bir aktör olan Rusya, Afrika'nın enerji açığını gidermek ve kıtanın sürdürülebilir kalkınma...;

İlk ve en öncelikli olarak yapmamız gereken, Japon vatandaşlarının yaşamlarını ve geçim kaynaklarını korumak için proaktif diplomasi geliştirmektir. Bu temelde, benzer düşüncedeki ülkelerle koordinasyon sağlamak ve Japonya-ABD İttifakı'nı temel taş olarak kullanarak çok taraflı iş birliğini teşvik e...;

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

Çin – Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) aracılığıyla ilişkilerini kurumsallaştıran ve 21. yüzyılda Afrika’daki rekabetin çıtasını yükselten Pekin, günümüzde Afrika’nın dış ilişkilerinde en çok dikkat çeken aktör konumundadır. Çin, Afrika ile ilişkilerini “kazan – kazan iş birliği“ ve “kapsamlı strat...;

2000 yılından bu yana üç yılda bir dönüşümlü olarak gerçekleştirilen forumlar, Çin – Afrika ilişkilerini kurumsallaştıran iş birliği platformu olarak bilinmektedir. 2006, 2015 ve 2018’deki buluşmalar, Devlet ve Hükûmet Başkanları düzeyindeki yoğun katılımlarla “2006 Pekin Zirvesi ve 3. FOCAC”, “2015...;

Uluslararası ilişkilerde güvenlik, devletlerin dış politika stratejilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Geçmişte genellikle askeri tehditler ve savunma stratejileriyle ilişkilendirilen güvenlik kavramı, günümüzde çok yönlü ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Ekonomik krizler, çevresel felaketler, terö...;

Bundan yıllarca önce İngiltere Kraliçesi II. Elizabet’in 16 Mayıs 2008’de İstanbul’a gelen ve Dolmabahçe önüne demirleyen HMS İllustration adlı gemide verdiği resepsiyon hatırlardadır. Ülkemizde ve dünyada çok ilgi çeken bu resepsiyon Kraliçe’nin İngiltere’deki sarayında verdiği resepsiyon ile özdeş...;

I. Dünya Savaşı sonrasında ikinci bir dünya savaşının gerçekleşmesiyle idealizmin ürettiği teorilerin pratikteki yetersizliği uluslararası ilişkiler alanında bir teori krizi oluşturmuştur. Neorealizm, dış politikanın hem iç hem de dış faktörlerden etkilenmesiyle yeni bir teori olarak oluşmuştur. İra...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.