Vladivostok’ta “İkimize bir Dünya” Hevesi mi Vardı?

Makale

Rusya ve Çin, 26 milyon kilometrelik bir coğrafi alanda, toplam 1. 5 milyarlık bir nufusu barındıran iki dev. Moğolistan dâhil tüm Orta Asya ülkelerinin de Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra kurulan...

Rusya ve Çin, 26 milyon kilometrelik bir coğrafi alanda, toplam 1. 5 milyarlık bir nufusu barındıran iki dev. Moğolistan dâhil tüm Orta Asya ülkelerinin de Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra kurulan Bağımsız Ülkeler Topluluğu (CIS) üyesi olarak, bu iki dev lokomotifin katarları olduğu düşünülecek olursa, Vladivostok’ta (anlamı “Uzak Doğu’nun Lord“u) geçen hafta toplanan zirvenin, dünyaya vermeye çalıştığı mesaja dikkat etmek gerekir.


Votka-Havyar Diplomasisi Gölgesinde Ortak Askeri Tatbikat ve Ötesi

Geçen hafta, Rusya ve Çin orduları, aynı zamanda, 1981 yılından bu yana ilk defa, tarihlerinin en büyük ortak askeri tatbikatını, Vladivostok’da yaptı. Rusya’dan bölgeye 300 bin asker, Çin’den 3500 birlik, 900 tank, 80 savaş gemisi ve 1000 savaş uçağı sevkedildi. Tatbikat NATO tarafından kınandı. Ama hiç bir etki yapmadı. Putin ve Jinping bu arada Vladivostok Ekonomi Forumu’nda, votka ve havyar ile kafaları tütsüledi. Akıtma (pancake) pişirip yiyerek, bir iş birliği mutfağının baş ahçıları olduklarını ele güne ilan etti. Vladivostok liderler zirvesi, Moğolistan ve Kuzey Kore’nin de katılımı ile renkli bir zirve oldu.

Rusya için Çin, hafızalardan silinmeyen Sino-Rus savaşlarının gölgesinden çıkarmaya çalıştığı eski düşman - yeni dost. Ancak bu dostluğun askeri bir ittifaka dönüşmesi ihtimali düşük. Dostlukta çıkar motifi bir hayli güçlü. Bu gücün kaynağı, iki ülke arasındaki ticaretin ay be ay katlanarak artıyor olması. Rusya ve Çin, 2015’de 95,4 milyar ABD doları olan ticaret hacmini son 3 yılda 200 milyar dolara çıkarmış durumda. İki ülke de kolektivist birer ekonomi geçmişine sahip. Ama Rusya bir doğal kaynak şeyhliği, Çin ise bir imalat devine dönmüş durumda. Alıyor, üretiyor, taşıyor ve satıyor. İkisi de yeni dünya düzeninin, Trump sayesinde giderek zorlaşan korumacılık kementine takılmaktan kaçmaya çalışıyor.


Farkı Görmek Gerek

Çin, Rusya’ya ve arada kalan Orta Asya ülkelerine, hammadde ve enerji kaynağı gözü ile bakıyor. “Tek Kuşak-Tek Yol“ projesinin yeni uğrak noktalarının belirlenmesi için doğal bir güzergâh olarak görüyor. Ama Rusya hâlâ ezeli-ebedi hevesi olan coğrafi ve askeri yayılmacılığın peşinde. Nitekim bir taraftan Vladivostok’a birlik ve mühimmat yığarken, diğer taraftan Suriye kıyılarına tam teşekküllü savaş gemilerinden oluşan filolarını göndermeyi ihmal etmedi. Akdeniz askeri tatbikatını da.

Oysa Çin, Pakistan’da, Cibuti’de ticari ve hafif askeri üsler açarken, Afrika çıkarmasını ticaret ve yatırımla yapmaya dikkat ediyor. Rusya, teknoloji yarışında Çin’in mutlaka gerisinde. Eminim içilen votkaya rağmen başta Putin olmak üzere, zirvenin Rus katılımcıları bu gerçeği unutmamıştır.


Alibaba ve Kırk Haramiler (Rus Oligarkları)

Vladivostok zirvesinde Alibaba’nın ağırlığı iyiden iyiye hissedilmiş olmalı. Bu iğneden ipliğe, ayakkabıdan elektronik eşyaya her şeyi alıp satan Çin ticaret devi, en başta Alişar Usmanov olmak üzere Rus oligarklarını (pardon haramilerini) teshir etmeyi başardı. Abramov’dan, Boyko’ya, Bogdanov’dan İliyev, Kerimov ve Kaseyev’e kadar, Kremlin’e yakın, ancak ABD’nin kara listesindeki 40 oligark, yüzünü hızla Çin’e döneceğe benzer. Gazprom ve Rozneft de hemen Çin’den yatırım sözü alma yarışına girdi.

Ama “Ali Baba ve Kırk Haramiler“in yolları gün olur ayrılır mı, ayrılmaz mı, onu zaman gösterir. Eğer Çin, Rus ürünlerine görünür veya görünmez yeni ticari engeller çıkarır, piyasa girişlerini zorlaştırırsa, ilişkiler zora girebilir. Kaldı ki Ali Baba masalda bile haramilere pabuçlarını ters giydirmeyi başarır. Bütün bunlara ilaveten ben Çin ve Rusya’nın Sibirya’daki, ortak doğal gaz projesinin son durumuna bakıyor ve bu projenin tamamlanmaya yüz tutmuş olmasını Vladivostok zirvesini besleyen bir başka kaynak, imzalanan anlaşmaların somut teminatı olarak görüyorum.


“Sibirya’nın Gücü“ (Power of Siberia), Beijing’in Can Suyu Mu?

Rusya, Doğu Sibirya’da yaklaşık 6 yıl önce başlattığı 400 milyar dolarlık projeyi, başından beri bölge kalkınması için kalıcı çözüm ve Çin ile ilişkileri perçinlemek için doğal bir yol olarak gördü. Hâlen 113 kuyudan çıkan doğal gaz (tam kapasiteye ulaşmamış olsa bile), 2000 km’lik bir boru hattı ile Çin sınırındaki Amur doğal gaz çevirim tesislerine yollanıyor. Projenin yüklenicisi Gazprom’un 2014 yılında Çin’in CNPC şirketi ile imzaladığı anlaşmaya göre, Rusya, bu proje kapsamında, 30 yıl süre ile Çin’e yılda 38 milyar metre küp doğal gaz pompalayacak. İlk teslimatın 2019 yılının Aralık ayında başlayacağı da ilân edildi. Bu Çin için önemli bir enerji güvenliği.

Şimdi Vladivostok zirvesinde bir de ödemelerin, ABD Doları ile değil, Ruble - Yuan takası üzerinden yapılacağını açıkladılar. Bakalım Rusya ve Çin ortak kripto para birimi çıkarmak için de girişim başlatırlar mı? Tabii Bitcoin ve Kripto Ruble pekâlâ, katlanarak artan Rusya-Çin ticareti için bir elektronik kanal olarak düşünülebilir. Böylece her iki ülke de, hem birlikte ABD Dolarına çalım atar, hem de ellerindeki dolar rezervlerini başka amaçlarla kullanabilir. Tabii bunun hangi amaca hizmet edeceği, dünyanın geri kalanı için önemli olacaktır.


Dünyanın Başında Boza Pişirmesinler Yeter.

Ayrıca, “Sibirya’nın Gücü“ ile Askerin Gücünü birleştirince, Rusya ve Çin kendilerine bir dünya kurabilir mi? Böyle bir dünya, dünyanın geri kalanına ne vaad eder? Ne getirir? Ne götürür? Heveslerini kursaklarında ne bırakır? Bunları da ancak 2020 den itibaren görmeye başlayacağız.
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2813 ) Etkinlik ( 228 )
Alanlar
TASAM Afrika 80 655
TASAM Asya 100 1132
TASAM Avrupa 23 659
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 300
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1413 ) Etkinlik ( 56 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 25 628
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 191
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1307 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 521
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2065 ) Etkinlik ( 84 )
Alanlar
TASAM Türkiye 84 2065

TASAM Afrika Enstitüsü öncülüğünde oluşturulan “Afrika 2063 Ağı“ uzmanlık, etkileşim ve işbirliği inisiyatifi kapsamında; Enstitü ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Erciş İşletme Fakültesi iş birliğinde 18 Haziran 2023 tarihinde “Stratejik Araştırma, Ağ ve Kapasite Geliştirme“ teması altında düzenlene...;

Politikalarının bazı yönlerini anlamak zor olsa da yönetimin ulusal güvenlik stratejisinin özünde bir mantık bulunuyor. Trump yönetimi; daha önce ABD’nin benimsediği ve küresel düzenin inşa edilip sürdürülmesini hedefleyen stratejiyi yanlış bir yaklaşım olarak değerlendiriyor ve Amerikan gücünü tüke...;

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin şu günlerde çok az konuda hemfikir, ama üst düzey yetkililerin aynı fikirde olduğu şaşırtıcı bir konu var: dünya çok kutuplu düzene geçiyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, verdiği ilk röportajlarından birinde ABD’nin geçtiğimiz on yıllarda tadını çıkardığı tek k...;

Her şey, Avrupa gücünün ve Batı ilerlemesinin sembolü olan üç veya dört generalle başladı ve bugün kimse tam sayılarını bilmiyor. Batıdan gelen bu generaller hala İsrail’in Batı planları çerçevesinde askeri senaryolara sokuyorlar. Mossad’ın başındaki David Mircea’da Avrupa’daki dış operasyonlard...;

Jeopolitikçi ve Deniz Tarihçisi Dr. Nejat Tarakçı’nın mesleki deneyim, bilgi ve araştırmalarına dayalı deniz temalı felsefi, tarihî, bilgi veren ve anılarını da içeren ilginç makalelerini derlediği “Denizden Çıkan Yazılar” adlı eseri TASAM Yayınları tarafından e-kitap olarak yayımlandı. ;

Osmanlı ve kısmen de Cumhuriyet dönemine ait genel tarihin deniz veçhelerindeki ilginç olaylarını kısa hikayeler şeklinde özetleyen Jeopolitikçi ve Deniz Tarihçisi Dr. Nejat Tarakçı’nın “Osmanlıdan Cumhuriyete Deniz Tarihimizde İz Bırakan Olaylar” adlı eseri TASAM Yayınları tarafından e-kitap olarak...;

Devletlerin güvenlik politikaları, yalnızca mevcut tehditlere karşı alınan önlemlerle değil, tehditleri nasıl tanımladıkları ve bu tehditleri ne ölçüde tarihsel, ideolojik ya da stratejik olarak kurguladıklarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda İsrail, güvenlik doktrinleri açısından istisnai bir ö...;

24-25 Haziran 2025 tarihlerinde Lahey'de yapılan NATO zirvesinden daha ölümcül bir ittifak olma hedefi ile "savunma harcamalarını arttırma" kararı çıktı. Üye ülkeler, savunma harcamaları kapsamında 2035 yılına kadar GSYİH'ın %5'ine karşılık gelen bir yatırım yapma taahhüdünde bulundu. ;

Afrika 2063 Ağı | İstişare Toplantısı 3

  • 18 Haz 2025 - 18 Haz 2025
  • Çevrimiçi - 13.00

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.