Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu | BİLDİRİ ÇAĞRISI

Haber

İstikrar ve kalkınmanın ön koşulu olan güvenliğe yönelik gerek doğal gerekse yapay tehditler, ülkeleri savunma kapasitelerini geliştirmeye yöneltmektedir. Savunma sanayiinin lokomotifi niteliğindeki bilişim sektörü ve özel olarak uzay endüstrisi, teknolojik kalkınma politikalarının odağında yer almaktadır....

BİLDİRİ ÇAĞRISI
TÜRKİYE - AFRİKA SAVUNMA GÜVENLİK VE UZAY FORUMU
“Afrika’da Güvenliğin Geleceği ve Türkiye“
( 07-09 Kasım 2018, İstanbul )

İstikrar ve kalkınmanın ön koşulu olan güvenliğe yönelik gerek doğal gerekse yapay tehditler, ülkeleri savunma kapasitelerini geliştirmeye yöneltmektedir. Savunma sanayiinin lokomotifi niteliğindeki bilişim sektörü ve özel olarak uzay endüstrisi, teknolojik kalkınma politikalarının odağında yer almaktadır. Güvenlik kavramının, ülkelerin “jeopolitik hedefleri“ çerçevesinde farklı anlamlar kazandığı bu süreçte savunma sanayiinin; siyasi, iktisadi ve toplumsal kalkınma perspektiflerinin “aşırı rekabetçi“ bir görünüm kazanmasında önemli bir etkiye sahip olduğu açıktır. Bu etkiyi, hem gelişim düzeyleri farklı Afrika ülkeleri arasında hem de Kıta ile ilişkilerini geliştirmekte olan ülkeler arasındaki ilişkilerde gözlemlemek mümkündür. Afrika ile bir biçimde diplomatik ilişkiler geliştirmiş ülkeler bu ilişkilerden daha etkili sonuçlar almak üzere stratejik ilişkilerini savunma, güvenlik ve hatta uzay teknolojisi parametrelerini içerecek şekilde derinleştirmeye çalışmaktadır.

Afrika ülkelerinin benzerlikleri yanında farklılıklarının oluşturduğu jeopolitik panorama, bu ülkelerinin hem entegrasyonu hem de çatışma potansiyelleri açısından son derece önemli veriler barındırmaktadır. Gerek Kıta-içi gerekse uluslararası savunma ve güvenlik stratejilerinin; Afrika’nın bu niteliklerini istismar etmeyecek şekilde ve öncelikle Kıta lehine kazanım olarak değerlendiren bir yaklaşımla belirlenmesine ihtiyaç vardır.

Afrika ülkelerinin hemen hepsi ile diplomatik ilişkiler kurmuş ve özellikle son on beş yıllık süreçte siyasi, iktisadi ve kültürel alanda Kıta’da önemli yatırımlar gerçekleştiren Çin; Çin - Afrika Savunma ve İşbirliği Forumu (FOCAC) ve önümüzdeki süreçte ilki gerçekleştirilmesi planlanan Çin - Afrika Savunma ve Güvenlik Forumu gibi platformlar aracılığıyla Kıta ile stratejik ilişkilerini daha ileri düzeylere taşımayı hedeflemektedir.

Afrika’daki “angajmanını derinleştirme“ çabası içerisinde olduğu anlaşılan Çin’in bu girişimlerinin orta ve uzun vadede hem Kıta açısından hem de Kıta’nın geleneksel ortakları AB ve ABD açısından diğer rekabet bölge ve alanlarından bağımsız düşünülmesi mümkün olmayan son derece önemli sonuçları olacaktır. Belirtilen nihai hedefi “Afrika ve dünya genelinde kalkınma, işbirliği, barış ve istikrarı teşvik“ olan bu forum, 2013 itibarıyla yaklaşık 32 trilyon dolarlık bütçe öngörülen “Kuşak ve Yol“ projesi başta olmak üzere, Çin’in uluslararası çıkarlarını korumaya yönelik bir girişim olarak değerlendirilebilir. Bu perspektife göre Çin, Afrika ile diplomatik bağlarını ve altyapı yatırımlarını güçlendirmekle kalmayıp “Afrika elitlerinin yeni neslinin eğitiminde“ söz sahibi olma eğilimine girmiştir.

Afrika’da “değişen güvenlik ortamına ve gerek savunma gerek güvenlik işbirliğinin gerektirdiği koşullara daha iyi adaptasyon“, “ortak vizyonlu gelecek inşası“ ve “Afrika’nın yeni güvenlik ortamına yönelik ihtiyacının karşılanması“ gibi hedefleri olan forum; Çin’in Afrika kıtası ile siyasi ve ekonomik ilişkilerini savunma ve güvenlik parametreleriyle güçlendirme ve derinleştirme çabalarının yeni bir adımı olarak değerlendirilebilir. Ortak faaliyet ve yardım sunumunda etkili zamanlamanın yanı sıra bölgesel güvenlik sorunları ve Afrika’nın “bağımsız güvenlik kapasitesi“ gibi konuların ele alınacağı forumun Çin - Afrika stratejik ilişkileri için önemli bir platform işlevi göreceği düşünülmektedir.

Kıta’ya yönelik kalkınma yardımı niteliğindeki politikaları dolayısıyla olumlu ve fakat Kıta’yı giderek domine eden siyasi angajmanları nedeniyle olumsuz eleştirilere konu olan Çin’in bu yeni girişimi özel olarak Afrika ve genel olarak Pasifik kapsamlı Çin - ABD ilişkileri açısından ayrı bir önem arz etmektedir. Asya - Pasifik bölgesine ilişkin çok taraflı savunma ve güvenlik platformu niteliğindeki Asya Güvenlik Zirvesi (Shangri-La Diyaloğu) öncesinde ve Şangay İşbirliği Örgütü zemininde Çin - Rusya görüşme trafiğinin sıklaştığı bir dönemde duyurulan Çin - Afrika Savunma ve Güvenlik Forumu; Güney Çin Denizi gibi siyasi gerilimi yüksek jeopolitik sorunların ne yöne evrileceğine ilişkin de önemli ipuçları barındırmaktadır.

Diğer taraftan, Afrika kapsamlı uluslararası askerî stratejilerin Kıta’daki bölgesel güvenlik krizlerini beslediği yönündeki kaygıların dikkate alınması gerekmektedir. Afrika‘nın gerek genel olarak endüstrideki gerekse dar kapsamda savunma sanayiindeki mevcut sorunlar nedeniyle askerî kapasitesini gereği gibi güçlendirememesinin; aşırı “müdahaleci“ ve yeni “sömürgeci“ eğilimlere zemin hazırladığı yönünde görüşler mevcuttur. Kıta kaynaklarını kontrol altında tutmak üzere ABD’nin AFRICOM aracılığıyla “doğrudan“ ve AB’nin ise G5 aracılığıyla “dolaylı olarak“ bu zemini kullanma eğiliminde olduğu düşünülmektedir. Bu durumun, Kıta ile ilişkilerini “yumuşak güç“ perspektifiyle derinleştirmeye çalışan Çin ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin dış politika tarzlarını nasıl etkilediğini incelemek gerekmektedir. Hatta Çin’in Kıta’ya ilişkin askerî angajmanları göz önünde bulundurularak ülkelerin; egemenlikleri konusunda “müdahaleci“, kaynakları konusunda “sömürgeci“ olmama politikasının dönüşüm geçirmeye başladığı ve “yumuşak güç“ perspektifinden giderek uzaklaşacağı yönündeki düşünceler dikkatle değerlendirilmelidir.

“Terör“ motifinin (özellikle Sahra Kuşağı’nda); ABD ve Fransa başta olmak üzere Batı bloğu ülkerinin, Çin başta olmak üzere Rusya, Hindistan, Brezilya gibi ülkelerin karşısında ve kaynaklar üzerinde “rekabet hâlindeki devletlerin sistematik manipülasyonlarının baskı aracı“ olarak uzun bir süre daha kullanılmaya devam edeceği anlaşılmaktadır. Göç sorununun da başlıca nedenlerinden olan kalkınma ve güvenlik sorunlarına yönelik ve fakat “yapısal uyumu“ önceleyen politikaların ise ters etki yaparak siyasi ve iktisadi krizleri beslediği düşünülebilir. Hatta bazı araştırmacılar tarafından Afrika’da “Afganistan“ gibi kronik bir sorunun baş gösterme eğilimi bile söz konusu edilebilmiştir.

Sosyoekonomik dönüşüm güvenlikten bağımsız olmadığı gibi; bilim, teknoloji ve inovasyondan da bağımsız değildir. Böyle bir dönüşümün eşiğindeki Afrika’nın bu üç alandaki teknik gelişmelerin bir sonucu olan uzay endüstrisine yönelik bir yol haritası mevcuttur. Afrika’nın gelecek vizyonunun çerçevesini belirleyen Gündem 2063; uzay politikası ve stratejisi başlığı altında yer-gözlem, uydu iletişimi ve navigasyon teknolojilerinin yanı sıra uzay bilimleri ve astronomi alanlarında yerel kapasitenin geliştirilmesini öngörmektedir. Bu kapsamda, özellikle Doğu Afrika’da savunma ve güvenlik alanında çeşitli anlaşmalara imza atan Türkiye’nin; bilişim ve uzay araştırmaları alanında da Kıta’nın gelecek vizyonuyla uyumlu ve karşılıklı kapasite gelişimine katkı sağlayacak stratejik nitelikli yeni projeler geliştirmesi zaruridir.

2015-2019 Afrika - Türkiye Ortaklığı Ortak Eylem Planı’nda da vurgulandığı gibi tarafların açılım politikalarına dayanan ilişkileri karşılıklı olarak güçlendirici “stratejik ortaklık“ aşamasına gelen Türkiye - Afrika ilişkileri kapsamında Türkiye’nin; başta Çin olmak üzere ABD ve AB gibi aktörlerin Kıta’daki faaliyetlerini hassasiyetle gözlemlemesi ve stratejik politikalarını çok taraflı müzakerelere açık bir refleksle geliştirmesi önem arz etmektedir.

Savunma, Güvenlik ve Uzay sektörlerinden ve kurumlardan temsilcilerin Türkiye - Afrika ilişkileri çerçevesinde bir araya geleceği Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu’nun, Türkiye - Afrika çok boyutlu stratejik ilişkilerine ve karşılıklı kapasite inşasına katkı sağlaması hedeflenmektedir.


Ana Tema
Afrika’da Güvenliğin Geleceği ve Türkiye

Alt Temalar
Afrika Kaynakları ve Güvenliğinde Çok Boyutlu Rekabet
Küresel “Militarizasyon“ ve Afrika’nın Savunma Politikaları
Türkiye - Afrika İlişkilerinin Yeni Aşaması: Savunma ve Güvenlik Ortaklığı
Türkiye - Afrika Savunma, Savunma Sanayi, Güvenlik ve Uzay İşbirliği; Ülke Perspektifleri

BİLDİRİ ÖZET GÖNDERİM

İstanbul Güvenlik Konferansı 2018 oturumlarında konuşmacı olmak için taf2018@igk.tasam.org adresine aşağıdaki gibi düzenlenmiş MS Word dosyasını iletmeniz gerekmektedir:

• Tebliğ başlığı
• 300 kelimelik özet, 5 anahtar kelime
• Kurumsal bağınız ve kısa özgeçmiş (detaylı CV değil)



Önemli Tarihler:
Özet son gönderim tarihi : 15.09.2018
Kabul edilen bildirilerin ilanı tarihi : 01.10.2018
Konferans tarihi : 07 - 09.11.2018
Gözden geçirilmiş tam metin gönderimi : 30.11.2018

Gerekli Bilgiler:
Özet Kitapçığı konferanstan önce hazırlanacak ve online olarak yayınlanacaktır.
Özet ile uyumlu ve bilimsel yeterliliği kabul edilen tüm tam metinler bir derleme kitap şeklinde yayınlanacaktır.
Özet gönderim ve kabul edilen bildirilerin sunumu için ücret talep edilmemektedir.
Ulaşım, konaklama ve yerel masraflar katılımcılara aittir.

Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2770 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 649
TASAM Asya 98 1110
TASAM Avrupa 23 649
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Rusya, Afrika kıtasındaki nüfuzunu artırmak amacıyla çeşitli stratejiler geliştirmekte ve bu stratejilerden biri olarak nükleer enerji diplomasisini ön plana çıkarmaktadır. Küresel enerji piyasalarında önemli bir aktör olan Rusya, Afrika'nın enerji açığını gidermek ve kıtanın sürdürülebilir kalkınma...;

İlk ve en öncelikli olarak yapmamız gereken, Japon vatandaşlarının yaşamlarını ve geçim kaynaklarını korumak için proaktif diplomasi geliştirmektir. Bu temelde, benzer düşüncedeki ülkelerle koordinasyon sağlamak ve Japonya-ABD İttifakı'nı temel taş olarak kullanarak çok taraflı iş birliğini teşvik e...;

"Küresel Sistemde Dış Politika Stratejileri" kitabı, uluslararası ilişkiler ve dış politika stratejileri alanlarını kapsayan bir eser olarak öne çıkmaktadır. Dr. Nejat Tarakçı, bu eserinde realist bir bakış açısıyla dış politika stratejilerinin nasıl şekillendiğini ve uygulandığını analiz etmektedir...;

Çin – Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) aracılığıyla ilişkilerini kurumsallaştıran ve 21. yüzyılda Afrika’daki rekabetin çıtasını yükselten Pekin, günümüzde Afrika’nın dış ilişkilerinde en çok dikkat çeken aktör konumundadır. Çin, Afrika ile ilişkilerini “kazan – kazan iş birliği“ ve “kapsamlı strat...;

2000 yılından bu yana üç yılda bir dönüşümlü olarak gerçekleştirilen forumlar, Çin – Afrika ilişkilerini kurumsallaştıran iş birliği platformu olarak bilinmektedir. 2006, 2015 ve 2018’deki buluşmalar, Devlet ve Hükûmet Başkanları düzeyindeki yoğun katılımlarla “2006 Pekin Zirvesi ve 3. FOCAC”, “2015...;

Uluslararası ilişkilerde güvenlik, devletlerin dış politika stratejilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Geçmişte genellikle askeri tehditler ve savunma stratejileriyle ilişkilendirilen güvenlik kavramı, günümüzde çok yönlü ve karmaşık bir yapıya sahiptir. Ekonomik krizler, çevresel felaketler, terö...;

Bundan yıllarca önce İngiltere Kraliçesi II. Elizabet’in 16 Mayıs 2008’de İstanbul’a gelen ve Dolmabahçe önüne demirleyen HMS İllustration adlı gemide verdiği resepsiyon hatırlardadır. Ülkemizde ve dünyada çok ilgi çeken bu resepsiyon Kraliçe’nin İngiltere’deki sarayında verdiği resepsiyon ile özdeş...;

I. Dünya Savaşı sonrasında ikinci bir dünya savaşının gerçekleşmesiyle idealizmin ürettiği teorilerin pratikteki yetersizliği uluslararası ilişkiler alanında bir teori krizi oluşturmuştur. Neorealizm, dış politikanın hem iç hem de dış faktörlerden etkilenmesiyle yeni bir teori olarak oluşmuştur. İra...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 2

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Nis 2024 - 11 May 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2024 Dönem 1

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programları ile katılımcılara stratejik yönetim ve liderlik alanlarındaki yeniliklerin aktarılması, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında ulusal ve uluslararası güvenlik stratejileri konularında çok yönlü analiz, sentez ve değerlendirmeler yapabilmelerine, çözüm önerileri, farkındalık ve gelecek öngörüleri geliştirmelerine destek sağlanması amaçlanıyor.

  • 20 Oca 2024 - 10 Şub 2024
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...