Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi Sempozyumu | SONUÇ RAPORU (TASLAK)

Haber

Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi Sempozyumu, 01-03 Mart 2018 tarihinde düzenlenen 8. Dünya İslam Forumu marjında, 01 Mart 2018 günü İstanbul’da...

Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi Sempozyumu, 01-03 Mart 2018 tarihinde düzenlenen 8. Dünya İslam Forumu marjında, 01 Mart 2018 günü İstanbul’da Titanic Business Bayrampaşa Oteli’nde, çeşitli üniversitelerden akademisyenler, konunun uzmanları, araştırmacılar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve dinleyicilerin katılımı ile gerçekleştirilmiştir.

Oturum başlıkları “Osmanlı Devleti'nde Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi ve Meclis-i Meşâyih Defterleri“, “Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi“ ile “Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi için Güncel Perspektifler“ olan Sempozyum’da oturum başkanlıklarını Prof. Dr. Mustafa TAHRALI, Prof. Dr. Mustafa KARA ve Prof. Dr. Rahmi KARAKUŞ yapmıştır.

Sempozyum, TASAM’ın inisiyatifi ve Cumhurbaşkanlığı Himayeleri ile başlatılan Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 ve müteakiben Türkiye 2053 olarak revize edilen Proje’nin Değerler İnşası bölümü kapsamında icra edilmiştir. İlgili kurumların önerileriyle içeriği zenginleşen Proje, “Makro Çerçeve“ - "Stratejik Lokomotif Sektörler“ - "Değerler İnşası“ şeklinde üç temel başlığa ayrılmıştır. 7 kişilik TSV 2023 Akil Kişiler Kurulu, 41 kişilik Bilim Kurulu ve sayıca 300’ü aşan sektörel uzman ve akademisyen ile Proje’de “akademik yetkinlik“ en üst düzeyde gözetilmiştir.

Değerler İnşası“ çalışmaları kapsamında iki Hazırlık Toplantısı, beş Çalıştay ve “Referans Değerler, Kurumlar, Kişiler“ temalı Medeniyet İnşası - Türkiye Vizyonu Uluslararası Kongresi İstanbul’da, Marka Şehir Toplantıları Şanlıurfa ile Çankırı’da gerçekleştirilmiş ve raporları yayımlanmıştır.

“Uluslararası Ahilik ve Ahi Evran Projesi“ (Hazırlık Çalıştayı, Uluslararası Kongre, Ankara ve Denizli Bölge Toplantıları) gerçekleştirilmiş ve çıktıları yayımlanmıştır. “Millî Birlik ve İktisat, Ahilik, Asabiyet ve Sosyal Sermaye“ isimli kitap ise yayımlanacaktır.

“Değerler İnşası“ kapsamındaki bir diğer çalışma da Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi Sempozyumu’nda tanıtımı, Dr. Ali Vasfi KURT tarafından yürütülmekte olan “Osmanlı Devletinde Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi Meclis-i Meşâyih Defterleri Projesi“dir. Osmanlı Devleti’nde, her birisi bir vakıf olan Tekkeleri denetlemek ve idari işlerine bakmak üzere 1866 yılında Şeyhülislâmlığa bağlı kurulan Meclis-i Meşâyih’e müzekkere, karar ve zabıt kayıtlarını içermekte olan Meclis-i Meşâyih Defterleri’nin yaklaşık 8.000 orijinal belgesi, uzman bir ekip tarafından özetlenerek latinize edilmiş olup, devam eden editöryal çalışmaların ardından “Osmanlı Devleti'nde Tarikatler ve Meclis-i Meşâyih Defterleri Kataloğu“ ismi ile yayım aşamasındadır.

Meclis-i Meşâyih Defterleri Projesi’nin, Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 ve ardılı Türkiye 2053 Projesi kapsamında “Değerler İnşası“ çalışmalarının uygulama projeleri arasına katılmasında, en büyük katkı payı TASAM’a ait olmak üzere, ana fikrin ciddi bir projeye dönüştüren Prof. Dr. Rahmi KARAKUŞ ve izlenecek yol haritasında teknik katkıları sağlayan Prof. Dr. Bilgin AYDIN’ın önerileri doğrultusunda, toplam 5.492 sayfalık 28 defterin büyük bir kısmının özeti ve özellikle 1918-1920 yıllarını hâvi 4 karar defterinin de transkribi yapılmıştır. Tüm sürecin yönetişimi Dr. Ali Vasfi KURT marifeti ile editöryal çalışmalar ise İhsan TOY ve Yusuf AYDEMİR’in önemli katkıları ile gerçekleşmiştir.

Meclis-i Meşâyih Defterleri'nde, İstanbul ve Bilâd-ı Selâse’de, yaklaşık 500, Taşra'da ise, yine 500’ü aşkın Tekke görülmektedir ki, Merkez’de bulunan Tekkeler’e dağıtılmak üzere toplam 768 adet; Taşra Encümen-i Meşâyihleri Riyâsetlerine ise 580 adet Meclis-i Meşâyih Nizamnâmesi’nden gönderilmesi de, son yüzyılda tüm Memâlik-i Devlet-i Aliyye-i Osmâniye'de bulunmakta olan Tekkeler’in sayıları hakkında tespit ettiğimiz bu rakamları doğrulamaktadır.

Meclis-i Meşâyih Defterleri kapsamında, “Osmanlı Devleti’nde Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi“ ile “Tasavvuf Hayatının Kurumsal Yönetişimi için Güncel Perspektifler“ başlıkları altında bu alanın âkil kişileri ve uzmanları olan akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilmiş olan üç oturumda, altı çizilmesi gereken sonuçlar şöyle özetlenebilir:


Dergâhlar, Tekkeler, Zâviyeler ve Hangâhlar’a bağlı Medrese, Câmi ve Kütüphaneler’in fonksiyonları hakkında;

Devlet-i Aliyye-i Osmâniye’de, XIV. asırdan XX. asrın ilk çeyreğine kadar, varlıklarını, Evkâf-ı Kadîme, Evkâf-ı Mazbûta, Evkâf-ı Mülhaka ve Evkâf-ı Hâsssa şeklinde sürdürmekte olan, kurucularının menkul ve gayr-ı menkul gelirlerini vakfettiği, ayrıca mensuplarının hediye ve teberrularıyla etkinliklerini sürdürmekte olan, içlerinde özellikle de kurucularının türbelerinin bulunduğu ve âilelerinin ve muhibbânının defnedildikleri yerlerdir.

Müslümanların ibadetlerini müştereken yaptıkları bir Câmi’dir.

Okuma-yazma, matematik ve coğrafya gibi temel bilgilerin teşvik edildiği ve öğretildiği okuldur.

Âlimlerin, zaman zaman toplanıp tarih, hukuk ve ilahiyat gibi ilimler hakkındaki meselleri tartıştıkları eleştirel düşünce mekânıdır.

Düşmandan kaçan mazlumların ve kaçakların sığındığı dokunulmazlığı olan güvenli mekânlardır.

Seyyahların, hacıların ve ziyaretçilerin konakladığı bir hândır.

Zamanın âlimlerinin kitaplarını yazdıkları ve bıraktıkları kütüphane ve okuma yerleridir.

Hastalar, sakatlar, yaşlılar ve çaresizler için bir Dâru’l-Aceze ve Hastahâne’dir.

Yolda kalmışların, gariplerin, fakirlerin ve yoksulların yiyecek, içecek, giyecek ve dinlenme imkânı buldukları mekânlarıdır.

Gezgin Dervişler vâsıtasıyla da, tüm ülkede kurulmuş olan sivil ağlar üzerinden, bilgi aktarılan ve paylaşılan Bilgi Merkezleri’dir.


Dergâhlar, Tekkeler, Zâviyeler ve Hangâhlar’da Gerçekleşmiş Olan Tasavvuf Hayatı’nın, Devlet ve Devlet’e Bağlı Resmî Kurumlar ile Kurumsal Yönetişimi için Güncel Perspektifler ise şunlardır:

Tamâmen gönüllü ve sivil olan bu kurumların, Devlet-i Aliyye-i Osmâniye’nin en zor asrında, en son zamanlarında, hatta Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda, nasıl bir sivil-devlet “yönetişim“i örneği verdikleri, işte bu Defterler’de tescil edilmiş resmî belgelerde de gözlemlenmiştir.

Bireysel bir disiplin olan Tasavvuf’un toplumsal ve kurumsal biçimi olan Tekkeler’in kuruluş amacı’nın; şahsiyetli ve ahlaklı bireyler yetiştirme, topluma örnek insan-ı kâmil yetiştirme olduğu dikkatlerde tutulmadır.

Geçmişte bu faaliyetler o kadar belirgin bir şekilde gerçekleşmekteydi ki, örneğin Muhyiddîn İbn Arabi Tasavvufu, Osmanl Devleti’nin, başlangıçtan beri resmî ideolojisi/söylemi şeklini dahi almıştır.

Fakat bu durum, aslâ Devlet’in bir Tarikat ya da Tarikat’ın bir Devlet olduğu anlamına gelmemektedir.

Sempozyumumuzun başlığında kullandığımız “yönetişim“ olgusu; dışarıdan aşkın bir pozisyondan, aşkın bir entelijansiyadan, karşı tarafa yapılacak bir empoze anlamında değildir.

“Yönetişim“; şeffaf ve iletişime dayalı olarak, müşterek bir ruhun idârede de etkin olması anlamına gelmektedir.

Zİrâ, Tasavvuf, ahlak olarak yaşanan bir dünya görüşü ve yaşam biçimidir.

Nitekim “mistik“ dendiğinde, Batı’da önce bilgi anlaşılırken, Doğu’da ve bizde “ahlaklı hayat“ anlaşılır.

Çünkü Tasavvuf, insanın kendi kendisiyle yüzleşme sürecidir.

Tekkeler bağlamında “yönetişim“ kavramı da, pek isabetli olduğu hâlde, bu kurumların günümüzde “sivil toplum“ kurumları olarak sayılmasında birçok mahzur vardır.

“Yönetişim“, bir karşılıklılık öngördüğüne göre, şeffaf ve iletişime açık olmalı ve müşterek bir üslupta buluşarak gerçekleşmelidir.

Tekke’de “sivil toplum“ olmayı aşan hususlar vardır.

Burada insana, insan olmanın edebini kazandıran bir özgürlük toplumu olma özelliği ve bir “geleneklilik“ vardır.

Oysa sivil toplum tüzük esaslıdır.

Geleneklilik ise, bir kurum değil, akış hâlidir.

Bu, büyük insanlığa doğru gönüllü bir bir akış olup, kendi yatağını, kendi mecrâsında bizzat kendisi oluşturur.

İşte bu nedenle de Tekkeler, vakıf kuruluşlardır.

Dolayısıyla Devlet’in bunlara dair belirleyiciliği ve kontrolü “içten“ olmamalıdır.

Devlet’in, dinlerin ve din içi farklılıkların birlikte ve barış içerisinde yaşamasını sağlayacak bir “pozitif laiklik“ uygulaması ile, “Kurumsal Tasavvuf Hayatı“na yaklaşması uygun olacaktır.
01 Mart 2018, İstanbul
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2760 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 646
TASAM Asya 98 1106
TASAM Avrupa 23 647
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 294
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1404 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 296
TASAM Orta Doğu 23 622
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2048 ) Etkinlik ( 82 )
Alanlar
TASAM Türkiye 82 2048

Gaza-Marine, Gazze deniz yetki alanı içinde bulunan bir doğal gaz keşif alanına verilen isim. İlk defa 1999 yılında, British Petrol Grubuna Filistin Ulusal Otoritesi(PA) tarafından arama lisansı verilmiş ve 2000 yılında yetkililerce bu alanda 30 milyar metre küp(veya 1 trilyon kübik feet) doğal gaz ...;

Gazze'de yaklaşık 2 aydır devam eden çatışma, uluslararası mekanizmaların çözüm üretemediği karmaşık bir soruna dönüştü. Çatışma başladığından beri Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) ne pahasına olursa olsun İsrail’e verdiği destek aşınan küresel liderliğini daha da sorgulanır hale getirdi. Bu du...;

Güvenlik temalı 5 marka eş-etkinlik, 30 oturum ve 122 başlık ile uluslararası standartlarda gerçekleştirilen 9. İstanbul Güvenlik Konferansı’nda Türkiye’den ve Dünyadan duayen/uzman 5 anahtar konuşmacı, 30 moderatör, 122 konuşmacı ile üst düzey asker/polis vd. güvenlik temsilcileri, misyon şefleri -...;

Kuzey Kutbu bir dönüm noktasındadır ve politika yapıcılar Kuzey Kutup bölgesinin geleceğinin istikrar ve refah içinde olmasını sağlamak için harekete geçmeli aynı zamanda Kuzey Kutup Dairesi'nin güneyine kadar uzanan siyasi, ekonomik ve çevresel alanlardaki küresel dinamiklerde meydana gelen büyük d...;

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu, TASAM MSGE ve Afrika Enstitüsü tarafından “Afrika’da Türk Askerî Varlığı ve Yeni Ufuklar" ana teması ile küresel ölçekte katılımla 23-24 Kasım 2023 tarihinde İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü’nde düzenlenecek 9. İstanbul Güvenlik Konfe...;

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu, TASAM - MSGE tarafından “Türk - Arap Güvenlik Ekosisteminde Yeni Keşifler" ana teması ile küresel ölçekte katılımla 23-24 Kasım 2023 tarihinde İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü’nde düzenlenecek 9. İstanbul Güvenlik Konferansı’nın ikinci günü...;

Alınan kararların bağlayıcı olmaması her işbirliği kuruluşunda olduğu gibi APEC de de bir sorun. Ama 34 yıldır devam eden süreç önemli. Bunda tüm üyelerin başlangıç amacı olarak benimsedikleri “büyüyen ve zenginleşen bir bölgesel ekonomiyi“ destekleme konusuna hala önem veriyor olmaları etkili. ;

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu, TASAM - MSGE tarafından “21. Yüzyıl Deniz Jeoekonomisi ve Türkiye“ ana teması ile küresel ölçekte katılımla 23-24 Kasım 2023 tarihinde İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü’nde düzenlenecek 9. İstanbul Güvenlik Konferansı’nın ilk günü eş-etkinlik olara...;

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Türkiye - AB İlişkilerinin 60. Yılı ve Geleceği Konferansı

  • 24 Eki 2023 - 24 Eki 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

2. İstanbul Siber-Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

6. Türkiye - Afrika Savunma Güvenlik ve Uzay Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Devlet geleneğimizde yüksek emsalleri bulunan Meritokrasi’nin tarifi; toplumda bireylerin bilgi, bilgelik, beceri, çalışkanlık, analitik düşünce gibi yetenekleri ölçüsünde rol almalarıdır. Meritokrasi din, dil, ırk, yaş, cinsiyet gibi özelliklere bakmaksızın herkese fırsat eşitliği sunar ve başarıyı...