Kigali’nin 11 Tepesi
Dünyada tepeleri ile ünlü şehirler var. Roma, İstanbul, San Fransisco ve Kampala’nın 7 tepeli coğrafyasına karşı, Kigali, 11 tepeden baktığı güzel göle, doğanın en iyi korunmuş halini yansıtıyor. Ruanda toprakları insan kanı ile sulanmış, ama insan eli pek az değmiş. Bir dönem insanını, insanından koruyamayan Ruanda, yeşili ve çevreyi nasılsa hakkıya korumuş. Bu ülkede geciken sanayinin, belki en büyük yararı bu.
Kuzey-Güney Çatışmasından, Güney-Güney Dayanışmasına
Geçmişte paylaşım sorunlarının tetiklediği etnik çatışmalarda, ülkenin nispi olarak daha müreffeh olan Orta ve Güney bölgelerine, Kuzey’den ve Uganda üzerinden gelen saldırılar, Ruanda’yı bir dönem cehenneme çevirmiş. Ama şimdi Afrika’nın bu bölgesinde, Kuzey-Güney düşmanlığı, artık bir Güney-Güney işbirliğine dönmüş görünümde. Bölge içi ticaret Ruanda için önemli. Bu bağlamda ülkenin en büyük ticaret ortakları arasında salgın hastalıklarla boğuşan Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Tanzaniya ve Kenya gibi komşu ülkelerin bulunması, zorlu yıllardan sonra, nihai barış içinde, kalkınma rüzgarını yakalama fırsatı.. Ruanda dış ticaretinin %43 ünün tüketim, %30 unun ara, %26 sının ise sermaye mallarından oluşması da sağlıklı bir tablo.
Bereketli Topraklar
Randa’nın volkanik ve alüvyal toprakları, tarım için bereket kaynağı. Su da gölden ve nehirden. Ama yıllar süren iç savaş, tarım topraklarının aşırı kullanımına neden olmuş. Ormanları hırpalamış. Toprak erozyonu ve engebeli alanlarda ekim zorlukları, bu ülkeyi bir büyük bir verim potansiyelinden de mahrum etmiş. Oysa hala nufusunun %70 inden fazlası kırsal bölgelerde bulunan Ruanda’ da tarım mucizesi olmaması için pek az neden var. Ilıman iklimi ile her türlü tarım ürününü yetiştirme imkanına sahipken, kavgalarla kaybedilen zamanı geri kazanmak için iyi projeler gerek. Hayvancılık da kırsal kesim halkı için iyi bir uğraşı duğu gibi,aynı zamanda gıda ve geçim kaynağında kendine ve yakın çevresine yeterli olabilecek bir kapazitede.Ruanda bu açıdan ümit vaaden eden bir ülke olma yeteneğinde. İş ki köklü dönüşümü yolsuzlukla heba etmesinler.
Refiki Çin Olunca
Ruanda’nın en büyük ticaret ortağı Çin. Sonra sırasıyla, Uganda, Japonya, Hindistan, Kenya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Brundi var. En büyük ihracat pazarları arasında bir tek İsviçre’nin bulunması da hayli ilginç.
Çin hem ithalatçı, hem ihracatçı, hem de yatırımcı. Ural’ların üzerinden raylı sistemlerle Avrupa’ya açılan Çin, Batıya doğru aynı zamanda Afrika üzerinden yol alırken, Ruanda’yı önemli bir uğrak yeri olarak seçmiş. Çin üstelik bu kıtaya hapis ülkede, klasik sömürgecilerin önünü kesme şampiyonu. Öyle ki, Ruanda’nın ABD den gelen tekstil ürünlerine gümrük vergi koymasını destekleyerek, Trump’ın ticaret savaşlarına Ruanda üzerinden tepki veriyor.
Bin Tepe Ülkesinin hala Binbir Sorunu Var
Ama özellikle ekonomik sorunların çözümü için motivasyon da var, dış destek de. Nitekim Ruanda, ekonomik performans açısından 2017 Mo İbrahim indeks değerlerine göre, hala Afrika’nın iyi başarılı 10 ülkesi arasında. Ancak bu konu, binbir sorunun sadece çözülmeye yüz tutmuş bir tek kalemi. Ya henüz çözülemeyenler? Bunların en önemlilerinin başında, güvenlik ve hukukun üstünlüğünün henüz tesis edilememiş olması geliyor. Ayrıca demokratikleşmeye değil, keyfiliğe eğilimin ilerleme kaydetmekte olması, Ruanda için bugüne kadar kazandığı 24 yıla karşı, geleceği kaybetme tehididi. “Bin Tepe Ülkesi“ne bu açıdan şans ve zamandan öte, siyasi, idari ve hukuki mekanizmaları rayına oturtacak bir irade gerekli.