Atılan Taş ve Ürkütülen Kurbağa

Yorum

Amerikan ekonomisine öncelik vermek, ABD’yi tekrar en büyük yapmak ve Amerikan işgücünün hakkını koruyarak, onların ucuz ithalat ürünleri yüzünden işsiz kalmalarının önüne geçmek......

Amerikan ekonomisine öncelik vermek, ABD’yi tekrar en büyük yapmak ve Amerikan işgücünün hakkını koruyarak, onların ucuz ithalat ürünleri yüzünden işsiz kalmalarının önüne geçmek, tüm kampanya konuşmalarında Trump’ın ağzından dökülen ve garip Amerikan seçim sistemi nedeni ile, seçmenin toplayıp, Trump’ı başkan seçtiren incilerdi. Şimdi Trump bir ticaret savaşı taşı atarak, seçim vaadini yerine getirmeye başladı. Siyasi açıdan bir başka soğuk savaş evresine giren dünya için bu ne anlama geliyor? Tepkilere bakıldığında atılan taş, ürkütülen kurbağaya değdi mi? sorularının cevabını aramak bence önemli.


Bir Deli bir Taş Atmış

Aklı yerinde ve sağduyu sahibi hiç bir Amerikalı, Trump’ın attığı adımları onaylamıyor. “Yerli malı-yurdun malı“, tabii bir başka duygusallık konusu olsa bile, 1970'li yılların ilk yarısından bu yana çok iyi bildiğim ABD’nin, nasıl zenginleştikçe serbest ticareti savunduğuna, ticarete açıldıkça nasıl daha da zenginleşip, halkını farklı farklı ürünleri kullanma imkanına kavuşturarak, refah ötesi bir tüketim toplumu haline getirdiğine tanık oldum. Gelen mülteciler de, kendi yeme, içme ve giyim kuşam kültürlerine uygun malların ABD piyasasında daha fazla tutunmasını sağladı. ABD 1990'lı yıllardan bu yana daha renkli, ucuz ve kalite çeşitliliği olan bir piyasa oldu çıktı. Evet çok zorlu yıllar da geçirdiler. Ama eli serbest, fail-i muhtar FED (ABD Merkez Bankası), ülkeyi hep yeniden toparlamayı başardı. ABD hemen hiçbir yıl dünyanın birinci ekonomisi olma özelliğini kaybetmedi. Hele şimdi, yani 2018'de, ekonomisi, sağlıklı bir %2.6 lık büyümeyi, %2.8 lik bir enflasyon ve %4.1 lik işsizlik oran ile 2017 den devir almışken, bir delişmen başkanın attığı kocaman ticaret savaşı taşını, hangi 40 ülkenin çıkarmak için uğraşacağı konusu, dünyayı yeni bir ticaret savaşı eşiğine getirdi. Misillemenin esas kural olduğu dünya ticaretinde, üstelik Dünya Ticaret Örgütü kuralları bu kadar çiğnendikten sonra, bakalım ne olacak bu işin sonu!


Ürkütülen Kurbağa Değil de Kızdırılan Ejderha Olunca

ABD 3 Nisan’da 1300 farklı Çin malına %25 oranında gümrük vergisi koyduğunu ilan edince, Çin buna 106 ABD menşeili malı kapsayan liste ile mukabele etti. Bunların değerleri de hemen hemen eşit. Sadece Çin, 2017 itibarı ile ABD nin 46 milyar dolar değerindeki Çin malına karşı, 50 milyar dolarlık bir liste koyarak, kim birinci göstermeye çalıştı. Ama hedefte ABD den ithal edilen 130 milyar dolar değerinde, tahıl, soya fasulyesi, plastik ürünleri, uçak, otomotiv ve diğer ürünler olduğunu ima etti. ABD, büyük bir sanayi ülkesidir. Ama büyük de bir tarım ülkesidir. Şimdi ejderhayı kızdırmanın Amerikan çiftçisine vereceği zararı tahmin ediyor musunuz? Bu durumda listelerle başlayan savaşın birinci muharebesinde, ABD'nin biraz geri adım attığını gördük. Bakın henüz demir-çelik ürünleri üzerinden Çin’e ve başka ülkelere karşı başlatılan ticari tarife savaşının tepkilerine değinmedim dahi. Çünkü bu hem ejderha’nın hem de AB, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerin tepkilerine gebe.


Hedef Çin’in Tekerine Taş Koymak mı?

Öyle olmasa bile, Trump’ın DART oyununda ilk hedefin Çin olması kimseyi şaşırtmadı. Çin’e, Çin denizinde yaratmaya çalıştığı tsunami dalgaları nedeni ile, ne ceza kesileceği merak, hatta Taiwan gibi ayrıcalıklı ülkeler tarafından talep edilen bir şeydi. Bu hafta bu nedenle ABD listesinde, nihai tüketim malarından öte, Çin’den girdi amacı ile ithal edilen ürünlerin listelenmesi de ilgi konusu oldu. Ejderhayı “Made in China 2025“ ürünleri ile yaralamanın amacı, Çin’in teknoloji atılımına taş koymak olarak yorumlandı bile. “Made in China 2025“ listesinin başında, televizyon ve Çin otomotif ürünleri var. Çin bu listeye hemen tepki gösterdi. Hem de misliyle. Ama tepkilerle birlikte atılan geri adımlar da var. Bunlar, hem otorite boşluklarının, hem de dünya ticaretinde belli bir doğal serbestleşme çizgisine ulaşıldığının açık göstergesi olarak da kabul edilebilir.


Şimdi AB Kendi Derdinde mi?

AB, 2000'li yılların başından beri ABD ile, hormonlu et, şarap, muz, portakal, peynir, jambon veya demir-çelik gibi adı belli tarife savaşlarına alışık olduğu için şu sıralar Çin’in verdiği tepkileri vermiyor. Ama Brexit süreci nedeniyle, Birleşik Krallık-ABD dayanışması, AB nin karşı karşıya olduğu bir stratejik bir sıkıntı. Ancak Trump ve Rusya dosyaları bir bir açılırken, İngiliz’lerin eski casus zehirlemesi konusunda Rusya ile restleşmesi şiddetini arttırırsa, AB, siyaseten Teresa May’in ilgisine yeniden mazhar olabilir. Yanlız bunun için, Trump’ın yeni bir kararla, İngiltere dış ticaretinin de canını yakması lâzım. Bakalım bunu yapar mı? Hani bu “Trump’tır; Ne yapsa yeridir“ dedirtiyor insana da, yine de sonuçları hoş olacağa benzemiyor.


Bir de Vekaleten Ticaret Savaşları Başlarsa

"Olur mu öyle şey?" demeyin. Meğer, ABD de bazı şirketler, bağış ile topladıkları ikinci el giysileri, Afrika’nın fakir ülkelerine ihraç ederlermiş. Bir hayli tartışmalı bu ticareti, 2016'dan bu yana, tekstil sanayi dallarını güçlendirmeye ve/veya Çin tekstiline dönmeye çalışan Kenya, Tanzanya, Uganda ve Ruanda gibi ülkeler, ikinci el giysi ithalatına yüksek tarife uygulayarak engellemeye çalışırmış. İşte Trump bunu haber alınca esmiş gürlemiş, yaptığı misilleme tehdidleri karşısında bahsettiğim ilk 3 ülke geri adım atmış. Bir tek Ruanda’nın hâlâ pes etmediği anlaşılıyor. Aslında bu işe “dinsizin hakkından imansız gelir“ deyip geçmek de mümkün. Ama Ruanda’nın, yeni Amerikan merkantilizmine karşı Afrika’dan yükselen, beklenmedik ses olmasının ardında, acaba ne var? diye de düşünmek gerek.

Bence nasıl dünyada, hem savaşlar, hem de vekalet savaşları (proxi wars) varsa, Trump’ın başlattığı ticaret savaşları da kendi vekalet savaşı türevini yaratmakta. Tabii vekil Ruanda’nın arkasında, asıl Çin’in olduğunu söylememe gerek yok değil mi?
Bu içerik Marka Belgesi altında telif hakları ile korunmaktadır. Kaynak gösterilmesi, bağlantı verilmesi ve (varsa) müellifinin/yazarının adı ile unvanının aynı şekilde belirtilmesi şartı ile kısmen alıntı yapılabilir. Bu şartlar yerine getirildiğinde ayrıca izin almaya gerek yoktur. Ancak içeriğin tamamı kullanılacaksa TASAM’dan kesinlikle yazılı izin alınması gerekmektedir.

Alanlar

Kıtalar ( 5 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2776 ) Etkinlik ( 223 )
Alanlar
TASAM Afrika 77 650
TASAM Asya 98 1114
TASAM Avrupa 23 650
TASAM Latin Amerika ve Karayip... 16 67
TASAM Kuzey Amerika 9 295
Bölgeler ( 4 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1406 ) Etkinlik ( 54 )
Alanlar
TASAM Balkanlar 24 297
TASAM Orta Doğu 23 623
TASAM Karadeniz Kafkas 3 297
TASAM Akdeniz 4 189
Kimlikler ( 2 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 1304 ) Etkinlik ( 78 )
Alanlar
TASAM İslam Dünyası 58 786
TASAM Türk Dünyası 20 518
TASAM Türkiye ( 1 Alan )
Aksiyon
 İçerik ( 2054 ) Etkinlik ( 83 )
Alanlar
TASAM Türkiye 83 2054

Gelecek artık bugün oldu. Günümüz savaşlarında silahlar bir kere ateşlenince kimin nereden ve nasıl vuracağı belli olmayacak, durum hızla tırmanma riski gösterecektir. Füze savaşları ve hassas güdümlü mühimmat kullanımı ile devam edecek ilk dönem farklı platformlar, sensörler ve mühimmat ile destekl...;

Afrika, küresel terör örgütleri El Kaide ve DAEŞ'in rekabet ve savaş alanına dönüşmüş durumda. Bölgedeki zayıf devlet yapıları, etnik ve dini çatışmaların varlığı, ekonomik sorunlar ve sosyal huzursuzluk gibi etkenler, bu örgütler için ideal bir zemin yarattı. ;

Biz, dünya halklarını temsil eden Devlet ve Hükümet Başkanları olarak, Gelecek İçin Pakt'ta yer alan eylemler aracılığıyla mevcut ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını ve çıkarlarını korumak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde toplandık.;

27 Eylül 1538’de Haçlı donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı’nın gerek icrası gerekse sonuçları çok tartışılmıştır. Basit taktik ve teknik nedenlerden,;

Yakında dünyanın en büyük işgücüne sahip olacak olan Afrikalılar, modern güce erişebildikleri takdirde bölgelerini küresel bir ekonomik güç merkezine dönüştürme fırsatına sahipler. Şu anda, Sahra Altı Afrika'da yaklaşık 600 milyon insan elektriğe erişemiyor. Bu durum onları yemek pişirmek, ısınmak v...;

Türkiye, Somali ile yaptığı anlaşmalar, bölgesel anlaşmazlıklara dahil olması ve savunma sanayii genişlemesiyle Hint Okyanusu Bölgesi'ndeki stratejik varlığını genişletiyor. Bu büyüyen etki, Çin'in varlığıyla birleştiğinde, Hindistan için karmaşık zorluklar yaratıyor ve Hindistan'ın bölgesel politik...;

ABD ve Japonya, Çin'e çip teknolojisi ihracatını kısıtlamaya yönelik önemli bir anlaşmada son aşamaya geldi. Ancak Japon şirketleri, bu ihracat kısıtlamalarının ardından Çin'den gelebilecek olası misilleme tehditlerinden endişe duyuyor. Peki Çin’in çip üretimindeki pazar payı nedir? Anlaşmanın ana h...;

ABD ve Japonya, Çin'e çip teknolojisi ihracatını kısıtlamaya yönelik önemli bir anlaşmada son aşamaya geldi. Ancak Japon şirketleri, bu ihracat kısıtlamalarının ardından Çin'den gelebilecek olası misilleme tehditlerinden endişe duyuyor. Peki Çin’in çip üretimindeki pazar payı nedir? Anlaşmanın ana h...;

10. İstanbul Güvenlik Konferansı (2024)

  • 21 Kas 2024 - 22 Kas 2024
  • İstanbul - Türkiye

Millî Savunma ve Güvenlik Akademisi Sertifika Programı | 2023 Dönem 1

21. yüzyıl güvenlik sorunlarının dönüşümünü takip edebildiğimiz bir dönem olarak dikkat çekmektedir.

  • 11 Kas 2023 - 02 Ara 2023
  • Cumartesileri 10.00-13.30 (Çevrimiçi) -
  • İstanbul - Türkiye

Doğu Akdeniz Programı 2023-2025

  • 17 Tem 2023 - 19 Tem 2023
  • Sheraton Istanbul City Center -
  • İstanbul - Türkiye

5. Denizcilik ve Deniz Güvenliği Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

7. Türkiye - Körfez Savunma ve Güvenlik Forumu

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

9. İstanbul Güvenlik Konferansı (2023)

  • 23 Kas 2023 - 24 Kas 2023
  • İstanbul Kent Üniversitesi Kağıthane Kampüsü -
  • İstanbul - Türkiye

Afrika 2063 Ağı İstişare Toplantısı 2

  • 20 Eki 2022 - 20 Eki 2022
  • Çevrimiçi - 14.00

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “ABD Hegemonyasına Meydan Okuyan Çin’in Zorlu Virajı; Güney Çin Denizi” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Küresel Rekabet Penceresinden Pasifik Adaları” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “TEKNOLOJİK ÜRETİMDE BAĞIMSIZLIK SORUNU; NTE'LER VE ÇİPLER ÜZERİNDE KÜRESEL REKABET” isimli stratejik raporu yayımladı

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Sri Lanka’nın Çöküşüne Küresel Siyaset Çerçevesinden Bir Bakış” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in hazırladığı “Çin-Japon Anlaşmazlığında Doğu Çin Denizi Derinlerdeki Travmalar” isimli stratejik raporu yayımladı.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM, Dr. Cengiz Topel MERMER’in uzun araştırmalar sonunda hazırladığı “MYANMAR; Büyük Oyunun Doğu Sahnesi” isimli stratejik raporu yayımladı

İngiltere’nin II. Dünya Savaşı sonrasında Hint Altkıtası’ndan çekilmek zorunda kalması sonucunda, 1947 yılında, din temelli ayrışma zemininde kurulan Hindistan ve Pakistan, İngiltere’nin bu coğrafyadaki iki asırlık idaresinin bütün mirasını paylaştığı gibi bıraktığı sorunlu alanları da üstlenmek dur...

Gündem 2063, Afrika'yı geleceğin küresel güç merkezine dönüştürecek yol haritası ve eylem planıdır. Kıtanın elli yıllık süreci kapsayan hedeflerine ulaşma niyetinin somut göstergesidir.